Paylaş
Naci Serdar “Esas olan çevreye saygı, insana saygıdır” diyor.
“Bahar aylarında piknik yerlerine, yaz aylarında sahillerimize koşan insanlarımız elleriyle, çevre kirliliği artıyor. Belki sizler, halka açık piknik yerlerine, sahillere gitmiyorsunuzdur. Ben gidiyorum ve kirliliği görüyorum. Kirlilik her gün biraz daha etrafımızı sarıyor.
Ülkemizin yakın, orta, uzak geleceğini tehdit eden bu kirliliğe karşı çözüm önerilerim şunlar:
1- Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, İlköğretim Öğrencilerine yönelik, haftada sadece bir ders olmak üzere, zorunlu ‘Çevre Koruma’ dersi konulabilir.
2- Yazılı basın, ilk sayfasında küçük bir yere ‘Lütfen, plastik-metal-cam artıkları çöp kutularına atınız’ yazısı koyabilir.
3- Görsel basın, günde sadece 1-2 dakika, program aralarında kirliliğin fotoğraflarını göstererek uyarıcı hatırlatmalar yapabilir veya dizi filmler gösterilirken, uyarıcı altyazılar geçebilir.
4- Çevre ve Sağlık bakanlıkları ortak hareket ederek, uyarıcı hatırlatmalar yapılmasını sağlayabilirler.
5- Üreticiler, naylon-metal-plastik-cam esaslı ambalaj malzemelerinin üzerine, çevre kirliliğine karşı uyarıcı yazılar koyabilirler.”
Büyükşehir’de ilginç tartışma
İSTANBUL Büyükşehir Belediye Meclisi’nde önceki gün İBB’nin faaliyet raporu üzerinde konuşan CHP Grup Başkanvekili Fahrettin Kayhan sert eleştirilerde bulunuyor.
AKP zihniyetinin imar hareketlerini plan ilkelerine göre değil, mülk sahiplerine göre belirlediğini söyleyerek şöyle diyor:
“İstanbul’da sayenizde doğa ve çevre hızla yok oluyor, ölüyor. Kesilen ağaçlar çoğalıyor. Kemerburgaz’daki Kimyasal Atık Bertaraf Tesisi, CHP’nin yoğun muhalefetine ve karşı çıkmasına rağmen doğayı, ağaçları, yeşilliği ve havayı katletmeye devam ediyor. Başkan Topbaş, CHP’li Kayhan’ın eleştirilerine cevap verirken “Bu tesis kapatılacak” diyor. Kayhan, Topbaş’ın istifasını da istiyor.
Topbaş, Kayhan’a “Siz bana yaptığınız eleştirileri Mimarlar Odası’na yapmıyorsunuz” diyor. (Mimarlar Odası’ndan Mücella Yapıcı ise “Tartışılan projeleri kamuoyuna taşıyan biziz; hiçbirine onay, vize vermedik. Üzerine çekince raporunu yazarak geri gönderdik” diyor.)
Bir de AKP Grup Başkanvekili Ergun, CHP’lilere “Sizden önceki grup başkanvekilleri (Kemal Akar) Belediye Başkanımızı övüyorlardı” diyerek Meclis tutanaklarını okuyor.
Baykal’ın o zaman “Büyükşehir’de yavşak işler oluyor” demesinin nedeni ortaya şimdilerde ortaya çıkıyor.
Büyükşehir’de imar konusundaki görüşmeleri hiç ihmal etmemek gerekiyor.
Başakşehir’de eylem var
“Bizler Başakşehir 4. Etap Site sakinleri olarak evlerimizin yanı başında dere yatağının girişinde yapılacak olan Kiler Gökdelen (plaza) ucubesini, güneşimizi, rüzgârımızı ve kuşlarımızı mağdur edecek bir yapıyı mahallemize istemiyoruz. Başakşehir Sular Vadisi bir dere yatağıdır. Bu yatak boyunca inşaatlar sürmekte ve yenileri planlanmaktadır. Yeter artık. Üç yıl önce yaşadığımız sel felaketinde İBB Başkanı Dr. Mimar Kadir Topbaş “Dere yataklarında yapılan ne varsa yıkıp geçeceğiz, hiçbir projeye izin vermeyeceğiz” diyordu. Ancak bırakın yıkmayı, evimizin önüne Sular Vadisi’ne bir gökdelen projesi yapılıyor.
4. Etap Site sakinleri olarak pazar (yarın) 11.00’de Vadi Center’ın önünde torunlarımızın geleceği adına protestomuzu ortaya koyacağız.”
Olayları dehşetle izliyorum
28 Şubat ile ilgili gözaltılar için Sayın Başbakan demiş ki “Kimse bu işi bir intikam hırsı olarak göremez”.
Eh 4+4+4’ü savunurken de “Eskiden elimizden alınmışları geri alacağız” dedikten sonra yapılanların dinle falan alakası olmadığını söylemiyor muydu? Bu beyan bir yandaşını bile isyan ettirdi. Artık milletimiz anlamıştır ki, Sayın Başbakan bir şeyi yapmıyoruz diyorsa, o iş muhakkak yapılıyordur. Millete hem komutanlarımız tutuklanırken, hem de Deniz Fenerciler serbest kalıp onları tutuklayan savcılar mahkemeye sürüklenirken verdiği mesaj ise açıktır:
Hukuk bağımsızdır! Sıra ne zaman Atatürk’ün naaşının Silivri’ye nakledilmesine gelecek onu bekliyorum.
Sonra da belki Anıtkabir’i bir ucube ilan edip yıktırıverir.
Ülkemdeki olayları dehşetle izliyorum.
A. M. Celal Şengör
Suriye notları
EN büyük ihraç malımız(!) Mehmetçiği ateşe sürmeye kalkıyorlar.
Özdemir Asaf’ın şu dizelerini hatırlıyorum:
“Kendi bahçesinde dal olamayan biri/Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor!”
PKK, askerlerimizi katlettiğinde uluslararası hukukun sınır ötesi harekât hakkını ABD izin vermediği için kullanamayanların, şimdi ABD emrettiği için ne hikmetse durup dururken sınırdan ateş açan Suriye’ye “Uluslararası hukukun gereğini yapacağını” söylemesi ne komik ve ne hazin bir durum!
Suriye’ye girdiğimiz takdirde bize nelere mal olacağını (Rusya-İran-Kuzey Irak- Kıbrıs Rum Yönetimi) herkes bir değil bin defa düşünmeli!
Türk milleti huzur bulamayacaktır. Reşit ÇAĞIN
Ektiğini biçmek
HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Mehmet Bekaroğlu, Deniz Feneri iddianamesine “Zehir zıkkım olsun” diyerek tepki vermiş.
1- Bu tepkiyi referandumda “evet” bezirgânlığı yaparlarken düşüneceklerdi. Türk milleti ektiğini biçiyor, biçmeye de devam edecek.
2- Hukuk devletlerinde insanlar birbirlerine “Mahkemede hesaplaşırız” derler. Referandum sonrası Türkiye’de de işte böyle çaresizlik içinde “Zehir zıkkım olsun”, “Allah’ından bul inşallah” gibi söylemlerle rahatlamaya çalışırız. C.T.
Biliyor musunuz
- DÜNYANIN en sevilen çocuk ve aile gösterilerinden biri olan ‘Disney Live! Mickey’nin Müzik Festivali’nin ERGO ana sponsorluğunda 23 Nisan Pazartesi gününden itibaren gösterilerini Trump Towers’da sunmaya başlayacağını...
- RUMELİ Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin bugün 12.00’de Bayrampaşa Titanic Otel’de düzenleyeceği ‘Neden Sivil Anayasa’ konulu panelde (oturum başkanı) Mehmet Gündem, Yücel Sayman, Prof. Dr. Sacit Adalı, Doç. Dr. Abdurrahman Eren’in konuşacaklarını...
Paylaş