Paylaş
'PARAŞÜT operasyonu' soruşturması çerçevesinde Kilis Valiliği'nden uzaklaştırılan Güner Özmen, geçmişin 'işkenceci emniyet müdürü' çıktı.
1977 yılında Kırşehir Emniyet Müdürü olan Özmen'in o yıllarda işkence yaptığı öğretmen Mehmet Atılgan'a söyledikleri sanki bir yerde bugünleri çağrıştırıyordu:
‘‘İşte devletin gücünü gördün.’’
Kırşehir Çağdaş Gazetesi'nin başyazarı olan Mehmet Atılgan, Özmen'in adı kamuoyunda ortaya çıkınca, geçmişte başına gelenleri yeniden yaşayarak anlatıyor:
‘‘Kırşehir'de Türkçe öğretmenliği yapıyordum. 26.8.1977 günü saat 17.00 sıralarında Çamlıköşk Kahvehanesi'ne oturuyordum. Emniyet'e bomba atılmış, polis operasyon yapıyordu. Şüphe üzerine beni de götürdüler. Emniyet'in 4. katında Müdür Güner Özmen'in odasına çıkarıldım. Özmen iki polisle beni bizzat sorguladı. Hiçbir şeyle ilgim yoktu. Tuvalette falakayı polislere tutturarak bizzat kendi sopayla vuruyordu. ‘‘Nerede, kimlerle toplanıyorsunuz?' diye soruyorlardı. Halbuki benim hiçbir şeyden haberim yoktu. Kimseyle toplantıya katılmamıştım. İstediği sorulara cevap veremeyince falaka devam ediyordu. Bu en az 25-30 kez devam etti. Bu arada ‘Cevap vermezsen seni Ankara'ya işkenceye götüreceğiz' diyorlardı. İşkence tam dört saat sürdü. Nezarette 48 saat tutuldum. İçişleri'nden polis memuru Nuri, 'Müdürüm bunun bir şeyden haberi yok, bırakalım' dedi. Emniyet Müdürü Özmen, bu kez bana 'İşte devletin gücünü gördün. Komünistleri dağıtacağız artık... Ortadan kaybolma... Bu yaptıklarımızı da şikáyet edersen seni tekrar buraya getiririz' dedi. Ardından da 'Sen daha önce de polisler işkence yaptı diye şikáyet etmişsin. Bir daha şikáyet edersen, halinin ne olacağını gördün. Senin gibileri dövünce tam döveceksin ki, bir daha şikáyet edemesin. Yarın TÖB-DER'den de kaydını sildirip bir daha oraya karışmayacaksın ve Kırşehir'i de terk edeceksin' diye uyardı.’’
Atılgan, ‘‘Bu olaylara o zaman yer veren Cumhuriyet, Vatan ve yerel Ahi Gazeteleri'ndeki küpürleri okuduğumda ürperiyorum’’ diye ekliyor.
MAHKUM OLDU AMA...
Atılgan ertesi günü sabah savcılığa götürülmüş, bir şahitlik ifadesi için gözaltına alındı diye gösterilmiş... Savcılık da, mahkemeye çıkartılmasına gerek görmeden kendisini serbest bırakmış, ancak sevkini istediğinden doktora götürülmüş. Kendisine '7 gün iş ve gücüne mani olur, 10 günde iyileşir' raporu verilmiş. Doktorlara rapor verilmemesi için baskı yapıldığını hatırladığını söylüyor.
Emniyet Müdürü Özmen'den işkence yaptığı gerekçesiyle davacı olan Atılgan, daha sonra Gazi Eğitim Enstitüsü'nde okumak üzere Ankara'ya gitmiş... Olayın devamını şöyle anlatıyor:
‘‘Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde süresini şu an hatırlayamadığım ama uzunca olduğunu sandığım hapis cezasına çarptırıldı Özmen. Fakat karara Keskin Ağır Ceza'ya itiraz etmiş, karar da nasıl olduysa bozulmuş... O günlerde olanaksızlıklar nedeniyle bu işin sonucunu takip edemedim.’’ Mehmet Atılgan olayın daha sonraki gelişimini şöyle anlatıyor:
‘‘1981 yılında, dört yıl önceki işkence olayını soruşturmak üzere İçişleri Bakanlığı'ndan iki müfettiş adresimi bularak Kırşehir'e gelip ifademi aldı. Sonra ne oldu bilmiyorum. Özmen'in, Kilis'ten önce Ordu Valisi olduğunu biliyordum. Yasin Altınbaş olayı patlayınca, gazetelerde bir ara Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı'nda bulunduğunu okudum. Kilis'te hakkındaki iddialar ortaya çıkınca bu olayı anlatmak gereğini duydum. Başta bana yapılan işkence olmak üzere, başka bilgilere de ulaşılabilir.’’
O yıllarda Kırşehir Valisi Metin Sarıoğlu imiş.
Yanlış cevap
SHOW'da 'Kim 500 milyar ister' yarışma programında Ufuk Alp adlı yarışmacıya sorulan 16 milyar değerinde ‘‘Selçuklulardan kalma Gök Medrese hangi ilimizdedir?’’ sorusunun yanıtları olarak a-Tokat, b-Konya, c-Sıvas d. Kayseri verilmiştir. Meydan Larousse'a göre Gök Medrese, Selçuklu Sultanı Ali Kılıç Aslan tarafından Sıvas'ta yaptırılmıştır. Ayrıca, Tokat'ta bulunan ve içindeki çinilerden dolayı Gök Medrese olarak adlandırılan eserin kim tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Buna göre bu sorunun hem Sıvas, hem Tokat olarak iki yanıtı olduğu düşünülse bile esas doğru yanıt Sıvas olmalıdır. Yarışmacı, Sıvas doğru yanıtını verdiği halde yarışmanın sunucusu Kenan Işık Bey bunu kabul etmemiş, doğru yanıtın Tokat olduğunu belirterek yarışmacıyı elemiştir. Başladığından bu yana büyük ilgiyle izlenen ve ciddiyetine inandığımız bu yarışma programında böyle ucuz bir oyunun sergilenmesi akla her türlü olasılığı getirmektedir. Bu benim gibi birçok izleyicinin dikkatini çekmiş olup tarafımdan da tepkiyle karşılanmıştır.
Op. Dr. Mehmet ALİ GÜRSOY-FATİH
Patlıcan diye şeker sokuldu
‘‘GÜNEYDOĞU ve Doğu bölgelerinde yerli şeker tüketiminin yüzde 10 azaldığını yazıyorsunuz ama Iğdır ve Doğubeyazıt'ta dönen dolaplardan neden söz etmiyorsunuz?’’ diye soruyor Ankara'dan bir dostumuz...
Anlattıkları şaşırtıcı şeyler.
Birçok tüccar, Erzurum, Ağrı ve Kars Şeker Fabrikaları'ndan Nahcıvan'a ihraç kaydıyla düşük fiyattan aldıkları şekeri rayiç fiyatla iç piyasaya veriyormuş yakın zamana kadar... ‘‘Bu olay da başlı başına bir soygundur’’ diyor.
Iğdır'da teşvikle yapılan üç küpşeker tesisinin olduğunu söylüyor.
‘‘Bundan bir süre önce Doğubeyazıt'ta bir ambarda 700 ton Dubai'den getirilmiş şeker yakalandı.’’
- Nereden sokuldu?
- Gürbulak sınır kapısından patlıcan ve karpuz adı altında sokuldu. Doğu ve Güneydoğu kokuşmuş vaziyette. Sadece bu değil, asıl motorin işi de var.
- Ne gibi?
- Iğdır'da son beş yıldır transitten gelen mazot, iç piyasaya satıldı. Belli sürelerle 20'ye yakın TIR'ın yakalanması kaçak mazotun varlığını gösteriyor zaten... Su dolu tankerleri Iğdır'da herkes biliyor.
- Valilik de mi biliyor?
- Evet... Nahcıvan'dan pancar nakliyesini bir sorsanıza kendilerine... Valiliğin bir derneği var. Nahcıvan'a gelen-giden her kamyondan, TIR'dan fişle para alınıyor. Büyük bir kaynak yarattılar; 3-4 trilyonları var. Anıt yapıyorlar, çukur kazıyorlar, sokak yapıyorlar. Ama bavul ticareti adı altında dışardan toplanıp getirilen faturalarla ilgilenen kimse yok.
- Ne faturası...
- İzmir'de geçenlerde 16 trilyonluk sahte fatura olayı ortaya çıkarıldı. İzmir polisi, Iğdır'dan 3-4 kişiyi götürdü. Kim bunlar derseniz, hepsi hayali ihracatçı... Gümrüklerde kayıt-kuyut hak getire... 500 milyonluk bisküviye 3.5 milyarlık fatura kesiliyor.
- Iğdır'ın ünlü tüccarları kimdir?
- Atalay Okyay petrol işi yapar. Duyduğumuza göre şimdi Habur'dan motor yağı izni almak için Meclis kulislerinde ANAP'lı Adil Aşırım ve İlhan Aküzüm ile birlikte Cumhur Ersümer'in peşinde koşuşturuyorlar. Gaffar Aslantürk vardır, beş TIR'ı Aralık İlçesi'nin Dilucu gümrüğünde zaptedilmiş durumda... Pancar taşıma müteahhitliğinden trilyonerliğe yükselen Mehmet Sürgit ve İshak Yaylıcı da tanınmış işadamlarıdır.
TAŞUCU yakınlarınaki Liman Kalesi'nde film çeken ekibe... Bütün dekorları toplamadan gittiniz, kalenin duvarlarına çiviler çaktınız, her yere zarar verdiniz. Güzelim kaleyi adeta bir çöplüğe döndürdünüz. Tarihi bir mekanda film çekenler Kültür Bakanlığı'ndan izin almışlar mıdır?
Bekircan TAHBERER / ADANA
Paylaş