Kılıçdaroğlu’nun özel kalem müdürünün başına gelenler

Kılıçdaroğlu’nun uzun yıllardır özel kalem müdürlüğünü yürüten Tuncay Ceylan, Tunç Soyer’in İzmir belediye başkan adaylığını destekliyordu. Son seçim öncesinde sık sık İzmir’e gidiyor, kampanya için katkıda bulunuyordu. Artık Tunç Soyer’in İBB aday olması kesinleşmişti. İki isim o kadar yakın oldular ki Soyer, Ceylan’ı gerektiğinde evinde konuk ediyordu. Başka adaylara ‘cephe’ oluşturmuyorlardı.

Tunç Soyer seçimden başarılı çıkınca, Tuncay Ceylan’ın İBB’de genel sekreterlik makamına getirileceği bekleniyordu.

İzmir’deki kulisleri, tartışmaları bir yana bırakalım; sonuçta Tuncay Ceylan’a ‘danışmanlık’ makamı düştü. Ama tarafların iki yıldan beri ‘sıkıntılı’ bir süreç yaşadıkları fark ediliyordu.

İzmir depreminden sonra da bir şeyler oldu, Ceylan’a oda ve sekreter verilmemesi dikkat çekti.

Dostları kendisine “İtibarsızlaştırılıyorsun, dışlanıyorsun” diyerek Ankara ve Soyer ile konuşmasını önerdiler. Randevu süreçleri beklerken, Tunç Soyer istifasını istedi Tuncay Ceylan’dan... “Ekiple senin uyuşman olmuyor” deyince o da istifasını sunmuştu. (Belediyenin bir şirketinde yönetim kurulu üyeliği sürebilir.)

Tablo buraya kadar nasıl geldi, kimse anlayamadı. Esas, vefasızlık ve saygısızlık vardı; verilen sözler tutulmamıştı. Ve itibarsız bir şekilde kapı önüne konuldu.

FETÖ İLİŞKİLERİ

Bu arada şuna da işaret etmek gerekiyor. Tuncay Ceylan’a dönük FETÖ’cülük iddiası uzun süredir konuşuluyordu. Bazı belediye başkanları bu işten tedirginlik duymuyor değildi. Ceylan, Erkan Karaarslan adlı mali müşaviri belediyelere ‘muhasebecilik ve danışmanlık’ hizmetleri için göndermişti. Bu hizmetleri bazı belediye başkanları istemedi; bazıları da Ankara’dan gelen telefonlara çaresiz olarak ‘evet’ demiş ve Erkan Karaarslan ile yüksek paralar karşılığında çalışmışlardı.

Bundan üç yıl kadar önce, adı ‘belediye imamı’na çıkan Erkan Karaarslan yakalanarak cezaevine konuldu.

Bir süre yattı, daha sonra tahliye edildi. Daha sonra da adı ‘itirafçı’ya çıktı.

Uzatmayalım, soruşturmaya ilişkin dosyaların bazıları ortaya dökülünce CHP Genel Merkezi’nin çok rahatsız olduğu biliniyor artık.

Sonuç mu? Göreceğiz!

GÜNÜN SÖZÜ

“HAYSİYETİMLE devraldım, haysiyetimle devrediyorum.”
Angela Merkel

Güllük’e maden ve kargo limanı olur mu?

ANTİK İASOS’A İHANET

GÜLLÜK Körfezi’nde, antik İasos kentinin bulunduğu ve 1. derece arkeolojik sit alanına ikinci maden ve kargo yükleme limanının yapılmak istenilmesine karşı tepkiler artarak devam ediyor. Güllük, Boğaziçi ve Kıyıkışlacık sakinleri, Kıyıkışlacık balıkçı limanında bir araya geldiler ve “Limana hayır” dediler. Liman karşıtı eyleme, ikinci limanın yapımı için çevre ve şehircilik il müdürlüğünün “ÇED gerekli değildir” kararına Muğla İdare Mahkemesi’nde dava açacak olan avukat Bora Sarıca da katıldı. Güllük Körfezi’nin bağrına hançer gibi saplanacak, antik kent İasos’a özel bir şahıs şirketi tarafından yapılması planlanan maden ve kargo yükleme limanına (Ayyıldız Yük Tahmil ve Tahliye İskelesi ve Dip Tarama Projesi), vatandaşlardan gelen tepkiler büyüyor. Geçimini balıkçılık, zeytincilik ve turizmden sağlayan yöre halkı ise körfezde var olan limanın yanı sıra yapılacak ikinci bir limanla birlikte körfez ve çevresinde canlı yaşamının sona ereceğini savunarak, ikinci limana tepki gösteriyor ve yapılmamasını istiyorlar.

Kıyıkışlacık Muhtarı Halis Şahin, “Mahallemiz 3 bin yıllık tarihe ışık tutacak tarihi eserlerin; müze, balık pazarı, kalenin bulunduğu bir turizm bölgesidir. 1. derece sit bölgesidir. Burası dünya mirasıdır. Öyleyse bu limanda neden ısrarcı olunmaktadır? Kararın iptali için yargıya gidiyoruz” dedi.        �

Nevzat Çağlar TÜFEKÇİ

PRİM BORCU VARSA HİZMET YOK

GENEL Sağlık Sigortası (GSS) prim borcunu ödeyemeyen milyonlarca kişi yılbaşından bu yana sağlık hizmetinden yoksun. 30 Ağustos 2020’den sonra eylül, ekim, kasım ve aralık aylarına ilişkin GSS primini yatıramayan, 60 günden fazla birikmiş borcu olan 4 milyon yurttaş yeni Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlanmadığından ötürü 1 Ocak’tan bu yana kamu ve özel sağlık kuruluşlarından hizmet alamıyor.

2012 yılında ‘sağlıkta devrim’ sloganı ile yaşama geçirilen GSS uygulamasının, aradan geçen 9 yıllık süreçte iddia edildiği gibi vatandaşa kolaylık değil, zorluk ve yoksunluk getirdiği açıkça görüldü. İşi gücü olmayan, evine ekmek götürmekte zorlanan insanlar 107.23 liralık primi nasıl ödesin? Sağlıkta temel ilke, herkese ücretsiz ve ulaşılabilir hizmet olmalı.          �Şükrü KARAMAN

BİLİYOR MUSUNUZ?

ZAMAN AŞIMI

ÇORLU Belediye Başkanlığı’na 2004’te seçilen Altan Ersin’in, 2008’de bazı meclis üyeleri ile yargılandığı Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ‘Arşiv İhalesi Dosyası’ davasında (12 yıl sürdü) toplam 3.5 yıl hapis yattığını, tahliyeden sonra yeni davalardan korkarak 2011’de yurtdışına kaçtığını, dosyanın Yargıtay’ın bozma kararından sonra yeniden  mahkemeye geldiğini ve sonuçta davanın zaman aşımından dolayı düşmesine karar verildiğini...

TEKİRDAĞ milletvekili İlhami Özcan Aygun’ün, Halkalı-Kapıkule hızlı tren hattı için yürütülen özensiz ve ciddiyetsiz çalışmalar nedeniyle hafriyatın hayvancılık için çok önemli olan Karamehmet-Ergene mera sahasına dökülmesinin hem üreticiye hem de üretimimize bir darbe olduğunu, bakanlar Adil Karaismailoğlu ve Bekir Pakdemirli’ye duyurduğunu...