Paylaş
Sabri Ergül’ün değerlendirme ve ilginç bulduğumuz önerisine aşağıda yer veriyoruz.
1) Sayın Kılıçdaroğlu, kendi cumhurbaşkanı adaylığınızı dayattığınız ve milletvekili listelerini yaptığınız 14-28 Mayıs seçim yenilginizden 12 gün sonra Uğur Dündar ile İsmail Saymaz’a verdiğiniz TV röportajında, “Genel başkan olarak seçimlerde hiç hata yapmadım, hiç pişman değilim” dediğiniz gibi, CHP Kurultay yenilginizden, genel başkanlığı kaybettiğinizden 8 ay sonra KRT TV’de Zafer Arapkirli ve ekibine verdiğiniz 3 saatlik röportajda, yine kendi atadığınız yakın çalışma arkadaşlarınızın “ihanetlerine, sırtınızdan hançerlemelerine” maruz kaldığınızı, “Genel başkan olarak hiç hata yapmadığınızı, her şeyi kendinizin yaptığınızı, yalnız bırakıldığınızı, hiç yılmadan ve korkmadan CHP’ye ve ülkeye zor koşullarda büyük hizmetlerde bulunduğunuzu” uzunca anlattınız.
Yakın tarihimizi bilmeyen ve okumayanlar için, adeta Gazi Mustafa Kemal Paşa ile birlikte, sivil (başıbozuk; TDK) paşa Bay Kemal olarak Kurtuluş Savaşı’nı hangi hainliklere, düşmanlara karşı nasıl kazandığınızı, Halk Fırkası’nı (CHP’yi) ve Cumhuriyet’i ne güçlüklerle kurduğunuzu iştiyak (özleme; TDK) ile anlattınız! Bu TV sahnesinde bir tek eksiğiniz, Kırmızı Yeşil şeritli (İstiklal harbinde hem cephede hem de Büyük Millet Meclisi’nde görev yapanlara verilen) İstiklal madalyanızı yakanıza takmayı ihmal etmiş olmanızdı.
İMAM AZADE Mİ
2) Sayın Kılıçdaroğlu, hele bir ara halkın, seçmenlerin “hakkınızda FETÖ Projesi olduğunuz söylemlerine, PKK ile işbirliği yapma yalanlarına, sahte videolara inandığını, sizin kıymetinizi bilmediğini, size oy vermediğini” kendinize göre açıklamak için koca Nâzım Hikmet’i de yedeğinize alarak ve de şiirdeki sözlerini bağlamından kopararak öyle konuştunuz ki, diliniz vardı ki; “eksiklik, hata, kabahat sizde Kılıçdaroğlu’nda değil, size Kılıçdaroğlu’na oy vermeyen halktadır” diyebildiniz! Kılıçdaroğlu bu hal bile sizin içinde bulunduğunuz psikolojik durumu izaha yetmez mi?
KÜÇÜMSEME TAVRI NİYE
3) Sayın Kılıçdaroğlu, üstenci, buyurucu bir söylem ve tavırla herkesi küçümsüyor, her gün her konuda sadece kendi doğrularınızı söyleyip, yazarak, yıllarca beraber çalıştığınız, bizzat atadığınız genel başkan yardımcılarınıza, büyükşehir belediye başkanlarına, kurultayın seçtiği yeni genel başkan ve Genel Merkez yöneticilerine “laf sokmaya” çalıştığınızı parti örgütü ve millet görüyor; CHP’de Genel Başkanlık yapmış bir kişi olduğunuz için bu halinize üzülüyor. Genel Merkez yöneticileri de ithamlarınızı, suçlamalarınızı üstlerine almayarak, duymayarak, size yanıt vermemeye çalışıyorlar.
BİZ DE ORADAYDIK
4) Sayın Eski Genel Başkan, 14-28 Mayıs seçim yenilginizden sonra, genel başkanlığınızın sürdüğü 4-5 Kasım 2023 kurultayına kadar, genel başkanlığı yitirdiğiniz kurultaydan içinde bulunduğumuz haftaya kadar halka, örgüte açık hiçbir toplumsal etkinliğe katılmadınız; sadece “Sizin için ayarlanmış, temin edilmiş, taksi duraklarına, ülkücü kahvehanelerine, eş-dost işyerlerine gittiniz”. İlk defa geçen hafta günlerce tanıtımı yapılan halka, CHP örgütüne açık İzmir Mimarlar Odası’nın (324) koltuk kapasiteli konferans salonunda yapılan ‘Sansürün Kaldırılışının Yıldönümü’ etkinliğine konuşmacı olarak katıldınız. Konuşmanızın son bölümünde “Sansür bahane, laf sokmak şahane” dercesine, hem de yazılı metinden okuyarak “Sarayda oturanla müzakere edilmez, mücadele edilir” lafını söylediniz. Yeni Genel Başkan ve Genel Merkez yönetimini itham etmeyi, suçlamayı ısrarla, beden dilinizi de katarak sürdürdünüz. 400 kişinin ve aday yapılmamış 5 belediye başkanının alkışını aldınız.
BU BÖYLE GİTMEZ
5) Sayın Kılıçdaroğlu, CHP 38. Kurultayı halkın, CHP’li seçmenlerin “Değişim” talebini gözeterek sizin genel başkanlığınızı sonlandırdığından bu yana artık CHP salonlara, meydanlara sığmıyor; genç, çalışkan Genel Başkan Özgür Özel meydanları dolduran coşkulu insanlara, yüzbinlere konuşuyor, desteklerini alıyor. CHP örgütü ile, Meclis grubu ve PM ile bir bütün halinde, yerel iktidar olduktan sonra merkezi iktidar olma yolunda da Özgür Özel liderliğinde hızla ilerliyor. Sayın Kılıçdaroğlu, CHP’ye iktidar yolunda bariyer olmayınız!
KILIÇDAROĞLU’NA ÖNERİMİZ ŞUDUR
6) CHP’nin yükselişe geçtiği, halkın güvenini kazanmakta olduğu bir dönemde yapılacak her kurultay, hele iç çekişmelere neden olacak seçimli bir kurultay enerjimizi iç çekişmelerde tüketmemize neden olur endişesini taşımakla birlikte, sizin partide ve ülkede maraza çıkaracak bu tavırlarınızın da artık bitirilmesi gerekir diye düşünüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu, genel başkan adayı olduğunuzu TV’lerde açıkladınız, bunun için çalışmaya başladınız. 6, 7, 8 Eylül 2024 tarihlerinde yapılması planlanan Tüzük Kurultayı’nın seçimli kurultay haline getirilmesine tüzüğümüzün 48. maddesi imkân veriyor. Hemen 15 gün içinde kurultay delegelerinin salt çoğunluğunun imzasını alarak Genel Merkez’e başvurunuz ve kurultayın seçimli olmasını sağlayınız. Genel başkanlığa tekrar aday olunuz; parti içi bu çekişme, seçimli kurultayda ‘demokratik bir yarışla bitirilsin’ diye öneriyoruz.
GÜNÜN SÖZÜ
“Alt tarafı bir çiçek toplayıp, bir hayvan sahiplenip, birkaç insan tanıyıp, sevip gidecektik bu dünyadan. Nasıl kötü bir zamana geldi ömrümüz, Vicdansızların, sapıkların, katillerin, nefretin, cehaletin ortasına düştük.”
Nâzım HİKMET
HANİYE İLE SON GÖRÜŞEN GAZETECİYİM
Galiba İsmail Haniye ile son röportaj yapan gazeteci ben oldum. 16 Temmuz’da Katar’da görüştüm kendisiyle. Kaldığı yere giderken etraftaki güvenlik önlemlerinin biraz zayıf olduğu dikkatimi çekmişti. Ancak Katar’da ona bir suikast olması büyük krize neden olur demiştim, kendi kendime... Son röportajında bana söylediği son cümle: “Biz özgürlük mücadelesi veriyoruz. İşgal edilmiş topraklarımızı kurtarmak için canımızı feda ediyoruz. Onlar ise bu işgale son vermek için hiçbir şey yapmadan eleştiriyorlar sadece. Biz Allah’a güveniyoruz ve onun izniyle zafere ulaşacağız. Bu uğurda can vermeye de hazırız.”
3 oğlunu, 4 torununu, onlarca aile yakınını şehit verdikten sonra kendi canını da Filistin davası için feda etti sonunda İsmail Haniye. Şimdi Tahran’da şehit edildi. Daha büyük cüret, daha büyük kriz demek bu. Kemal ÖZTÜRK
BİLİYOR MUSUNUZ?
- ‘VERGİ vermeyen şirketler’ önergesinin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini...
MESAJ PANOSU
- ‘BİNLERCE özel şirketten alacağı olan SGK, primlerini sadece belediyelerden tahsil ederek rahatlayacak mı? SGK ihya mı olacak?’ Vahap SEÇER
Paylaş