Kayıt dışı esnaf tutuştu

“Normalin üstünde bir işlem yoğunluğu yaşadığımız doğrudur. Biliyor musunuz, İstanbul’da İSTESOB’a bağlı 260 bin resmi kayıtlı esnaf-sanatkâr varken, kayıtsızlarla birlikte toplam sayı aslında 750 bin civarında. Yani odalara kayıtsız 500 bin civarında esnaf-sanatkâr var. Sürekli gelişen ve büyüyen İstanbul’da özellikle kenar mahalleler ve varoşlarda kayıt dışı hayli fazla. Odalara kayıtsız olan bu kesim, aynı zamanda vergi daireleri içinde kayıt dışı kalmış durumda.

- İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nin 2010 yılında göreve gelen yeni yönetim kurulu olarak, kayıt dışının üzerine gitmek için denetim ekipleri kurduk.
Denetim ekipleri kayıt dışı işyerlerinde yasal tutanaklar düzenleyince kayıtlarda artış yaşandı. Hatta son aylarda İSTESOB’un Anadolu ve Avrupa yakasındaki iki sicil müdürlüğümüzde izdiham yaşanır oldu. Ve 2012’nin 11 ayında 21 bini aşkın yeni kayıt yapıldı.

- İSTESOB’a bağlı ayakkabıcılar, bakkallar, berberler, kuaförler, kasaplar, manavlar, mobilyacılar, minibüsçüler, taksiciler vb, İstanbul’da 152 oda bulunuyor. Üye sayıları 3-5 bin, hatta 15-20 bin olan odalar var. 

- Belirttiğim gibi toplamda aktif 260 bin, pasif 750 bin üyeli İSTESOB kurumu, Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşudur. Ve esnaf-sanatkâr kesiminin tüm sorunları, benim başkanlığımdaki İSTESOB yönetimine gelmektedir. İSTESOB yönetimi, odalar için her yıl onlarca mesleki eğitim seminerleri düzenlemekte, uzmanlarla üyelerin gelişimini sağlamayı hedeflemektedir.Bununla da kalmayıp Almanları sanayide başarıya taşıyan ‘İşletmeler Üstü Eğitim ve Teknoloji Merkezi’nin (ortaöğretim sonrası meslek okulu) bir benzerini İstanbul’da inşa etmeye başladık. Böylece kurumumuz 62 yıllık tarihinde ilk defa üyelerinin aidatı ile İstanbul’a bir okul kazandırmaktadır. İkitelli’de 4 bin metrekarelik alan üzerinde kurulan eğitim merkezinde 27 sınıf ve 6 laboratuvar ile bir de ‘Esnaf-Sanatkârlar Müzesi’ yer alacak. Müzede, bakırcılık, kalaycılık, yorgancılık, kahve değirmeni üretimi gibi kaybolan meslekler ve ürünleri sergilenecek. Okulun teknolojik donanımı ve müfredatı Almanya’daki benzer eğitim kurumuyla aynı özellikleri taşıyacak. Teknolojik donanımı konusunda Berlin İşletmeler Üstü Eğitim Merkezi’nden destek alınacaktır.

Esnaf ve sanatkârlar olarak çabamız, eğitim ve öğretimin önemini bilen, istihdam sağlayan, toplumun belkemiği olan misyonumuzu en verimli şekilde devam ettirmektir. Sıkıntılarımızı da stratejik planlar yaparak aşmak istiyoruz.”

Evet, 1 Ocak’ta uygulamaya konulacak yeni yasa gereği esnaf ve sanatkârlar artık kaçak çalışmayacaklar. Eskiden bu kayıt isteğe bağlıydı, şimdi mecburi...

Kayıt olmayanlar yakalandıklarında para cezasıyla karşılaşabilecekler.

GÜNÜN SÖZÜ

“Dürüst insan olmaya söz verebilirim ama tarafsız olmaya asla.”(Goethe)

Hablemitoğlu cinayeti ‘muallakta’ kalamaz

“BEN Necip Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın’ım. Hocamız 10 yıl önce dün öldürüldü. Yiğit bir aydındı. Korkulması gerektiği bilinen birçok çevrenin üzerine gözünü kırpmadan atılan, ölümü bir metre peşinde yaşayan bir devrimci. Ben o zaman 21 yaşındayım. AKP’nin iktidar oluşunun henüz ikinci ayı... Ve uzun bir süreç. Göstermelik soruşturmalar, TBMM’de neredeyse her yıl verilen soru önergelerine, soruşturma yapma zahmetine katlanmayanların verdikleri birbirinin kopyası yanıtlar. Kopyası tanımlamasının abartılı olduğunu düşünmeyin. Sahiden verilen önerge yanıtları kelime kelime aynı. Soruşturmadan haberdar olmayan savcılar... Ergenekon sürecinde Hablemitoğlu izi arama çabası... Toplum zihninde yaratılan algının ardından, dosyayı Ankara’ya sepetleme süreci... Heyecanla Ankara Cumhuriyet Savcısı’na koşmamız... “Kucağıma saatli bomba bıraktılar, bu delillerle kolaysa kendileri açsalardı davayı” açıksözlülüğü...

Bir siyasi suikastla ilgiliyseniz karşınıza sürekli çıkan ilk soru şudur: Sence kim öldürdü?

İki iddianame, bir ‘gizli’ tanık; onun salıverilmesi, malum gazetelerde haberler... “Olan bitenden haberim yok” diyen savcılar... Ergenekon’un bir tutuklusu “Hamlemitoğlu’nu öldüreni biliyorum. Sorun söyleyeyim” diyor. Mahkeme heyetinde tık yok. Zira, sahiden ele gelir bir yanıt alsalar, üzerlerine gidecek cesaret yok. Peki ya dosya, yok. UYAP’tan arayalım, yok.

Bilgi edinme başvurusunda bulunalım: “Talebiniz Adalet Bakanlığı’na iletilmiştir”.

Yani sonuç yok.

Mevlânâ ruhu ne oldu

MEVLÂNÂ sevgi, barış, kardeşlik ve hoşgörünün sembolüdür. Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, önceki gün Konya’da Şeb-i Arus törenlerine katıldı. Bırakın el sıkışmayı göz göze bile gelmediler.

Mevlânâ’nın ruhunu şad edelim derken, rencide etmediler mi, o ruhtan uzak bir şekilde... Ekrana yansıyan görüntülerin ardından bazı okurlarımızdan gelen eleştiri böyle.

Biliyor musunuz

CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören’in, Çaldağı’nda kurulacak dünyanın 2. büyük sülfürik asit fabrikasının, Gediz Havzası’na, tarım ve orman alanlarına, su kaynaklarına, çevreye, insan ve hayvan sağlığına vereceği zararların tespiti, bölgenin hava kalitesine etkilerini araştırmak amacıyla yeniden Meclis araştırması açılması için yeni bir önerge daha verdiğini...

DÜNKÜ Dünya Göçmenler Günü nedeniyle BM’den yapılan açıklamada, istatistiklerine göre dünya üzerinde 214 milyon insanın doğduğu topraklar dışında başka bir ülkede yaşadığının, her 10 göçmenin 6’sının daha iyi yaşam koşullarına sahip olabilmek için gelişmiş ülkelere göç ettiğinin, her 100 göçmenden 7’sinin ise mülteci statüsünde yaşadığının açıklandığını...