Karpit gazlı balona dikkat

İÇİ helyum dolu olan balonlar patlayarak alev çıkarmaz. Balonların bir kıvılcım nedeniyle patlayarak alevlenip yangın çıkarması, içine karpit taşının suda ısıtılarak çıkardığı gazın doldurulması ile olur.

Çünkü karpit yanıcı bir maddedir. Helyum ise yanıcı olmayan, kokusuz ve renksiz bir gazdır. Aralarında ise uçurum denebilecek kadar da fiyat farkı vardır. İşte bu nedenlerdir ki bazıları ucuza kaçarak bu tür risklerin içine girerler.

7-8 senedir bu işin içinde olan bir kişi olarak tanıdığım ve tanıştığım herkesi, özellikle çok ucuza satılan karpit gazıyla doldurulmuş balonlardan satın almaması konusunda uyarırım.

Üzülerek söylüyorum ki şimdiye kadar bu sebepten sayısız çocuğumun elleri veya yüzleri hatta evlerinin bir bölümü yandı. Bu nedenle para kazanmak için bu yola başvuran insanları affetmemiz mümkün olamaz.

Dilerim ki bu olay son olsun, bilinçlenelim, çocuklarımızı ömür boyu çekecekleri bir yara riskine atmayalım ve sevdiğimizi gösterelim; onları koruyalım. Herkese anlatmaya çalıştığım bu önemli durumu daha çok insana anlatma şansını bana tanıyacağınızdan eminim.

H. Tarkan KARABUDAK Balon Dekorasyon Hizmetleri ERENKÖY

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘AKP yöneticileri, kendi tüzüklerini Anayasa'dan üstün sayamazlar. Hukuk dışı çözümler isabetli olamaz. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın devletin iktidarını temsil ettiğini unutuyorlar. Hukukla inatlaşılmaz.’’

(Prof. Erdoğan TEZİÇ)

Baykal’ın sorusu

BAYKAL ile Erdoğan, ilk kez 1996'de TGRT'de Atatürkçülük programında karşılaşmışlardı. Erdoğan, RP'nin daha Atatürkçü olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Baykal RP'nin çizgisinde değişiklik yaptığını, kongresini Atatürk posteri altında bitirdiğini belirterek, ‘‘Bütün bunlar bence RP'nin, Atatürk'ün gücü karşısında diz çökmek durumunda olduğunu gösteren örneklerdir. Bu çok önemlidir’’ diyordu.

Erdoğan ise tepki göstererek; Atatürk'ün ölümünden sonra CHP misyonunun Türk parası ve pulların üzerinden Atatürk'ün resmini çıkarıp, İsmet İnönü'nün resmini koyduğunu anlatıyordu.

Hayli sert geçen tartışmanın uzaması üzerine sunucu bir başkasında buluşmak dileğiyle programı kapatıyordu.

Ama bugünkü konjonktür farklı; Erdoğan hakkında iddialar vardır:

Billboard, personel taşımacılığı, AKBİL, çamur barajı yolsuzluğu, sinek ilacı yolsuzluğu ve malbildirimi davaları... AKP listelerinde yer alan ve kendisiyle birlikte yargılanmakta olan 10 belediye görevlisini neden parlamentoya taşımak istediği... Baykal'ın kendisine soracağı çok soru var. En önemlisi de ‘‘Bundan sonra ne yapacaksınız?’’ olmalı.

Güzel kamu bankaları!

ZİRAAT Bankası'ndan zorla ayrıltılan bir grup personelin kızgınlığını okuyoruz:

‘‘Kamu bankalarında çalışan 40 bin personelin yaklaşık 21 binine zorlamalar neticesinde 1475 sayılı İş Yasası'na bağlı kalarak iş sözleşmeleri imzalattırıldı.

Sözleşme imzalamayı reddeden bu yılların bankacıları hiç ilgisi olmayan devlet kuruluşlarına gönderildi. Mağdur olup maaşları donduruldu. Sözleşme imzalayan personel ise yüksek maaşlar almaya başladı. Her üç ayda 1 maaş ikramiye, seminer adı altında lüks otellerde personele hiçbir faydası olmayan kurslar düzenlenmesi; Genel Müdürlük bünyesinde keyfi tadilatlar yapılması...

Değerli büyüklerimizin bu yüksek maaşlardan sanırım haberleri yok.

Vicdan sahibi olan kişilere duyurulur.’’

Biliyor musunuz?

YTP'nin Şirinevler'de bugün 13.30'da seçim kampanyasının en büyük mitingini yapacağını; yine bu gece Hüsamettin Özkan'ın CNN'de Taha Akyol'un programında ilk kez röportaja çıkacağını...

EMİNÖNÜ eski Belediye Başkanı Ahmet Çetinsaya (1999'da Ali Talip Özdemir'den Bakırköy adayı olmak istiyordu), kardeşi Carosel'in ortağı Süleyman Çetinsaya (ANAP Bakırköy Meclis üyesi) ve Yüksel Mermer'le birlikte Bakırköy Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı'nın Bodrum'da yaza veda partisinde bir araya geldiklerini...

İSTANBUL 2. bölgede DYP adayı Süleyman Soylu'nun tek başına en büyük kampanyayı yönettiğini; aynı bölgede CHP'den 11. sıradaki Tuğrul Erkin ile 21. sıradaki İhsan Maçin'in özellikle Eminönü ve Fatih'i mekán tuttuklarını, 3. bölgenin en çalışkan adayının ise Prof. Yaşar Nuri Öztürk'ün olduğunu...

Biliyor musunuz?

İDO’ya TCDD kazığı

DENİZ taşımacılığı Türkiye'de niye teşvik görmez. TCDD'nin bir genelge ile 'muafiyet'i kaldırıp Bandırma limanına yanaşan İDO feribotlarına giriş-çıkış yapan araçlardan 3-10 dolarlık haraçtan farksız para alması ne kadar doğrudur?

Bu, deniz taşımacılığının devletin bir başka kurumu tarafından kösteklenmesi değil midir? Hükümet seçim telaşında; 'tarafsız' Ulaştırma Bakanı Naci Kıraçoğlu suskun...

Bir bakan, Deniz Ticaret Odası Başkanı, AKP İstanbul Milletvekili adayı Cengiz Kaptanoğlu'nun bu konudaki yazısını dikkate almıyor... TCDD'nin otomobilden 3, kamyondan 10 dolar alarak zararını kapatmak istediği anlaşıldığına göre, İDO hemen zam yapmalı ki insanlar feryat etsin; Ankara duysun.

Sınav çilesi

ÜNİVERSİTELERDE lisansüstü programlarda önkoşul olarak Yabancı Dil için ÖSYM'ce ‘‘Üniversite Dil Sınavı’’ düzenlenir.

Ama her yıl ne hikmetse bu sınav yalnız Ankara'da yapılır. Yılda iki kez düzenlenen bu sınavlar, zorunlu olduğundan herkes, uzak-yakın nerede olursa olsun Ankara'ya taşınır. Tabii önce kalınacak ucuz konukevi, otel aranır... Yani kısacası her sınav dönemi Ankara dışında oturanlara gereksiz yere bir kábus yaşatılır. Bu kábus önümüzdeki günlerde (aralık ayında) bir kez daha yaşatılacak!

Bunları bize anlatan gençler, YÖK'e soruyor; acaba bu sınavlar diğer büyük şehirlerde niye yapılmaz? YÖK bu garip ve açıklanamaz durumu düzeltmelidir.

MESAJ PANOSU

BİREYSEL emeklilik yasası hangi gerekçeyle çıkarıldı acaba? Şimdi harıl harıl sağlık sigortasının da özel sigortalara kaydırılması için çözüm aranmıyor mu? İlgilileri uyarıyoruz! Devletin hiçbir katkısı olmayan sosyal güvenlik kuruluşlarından elini çekmesi zamanı gelmiştir.

Bekir ARDA-Emekli

Sen Merkez Temsilcisi

İSTANBUL
Yazarın Tüm Yazıları