Kadıköy’deki Atatürk heykeli kaldırılıyor

Büyükşehirlerde ilçe belediyelerinin hiçbir ağırlığı kalmadı. Zaten başkan CHP’li ise adam yerine dahi konulmuyorlar. Kadir Topbaş bugüne kadar CHP’li kaç belediye başkanını ziyaret etti?
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Büyükşehir’in Haydarpaşa ve Kadıköy Meydanı ile ilgili planlarının Büyükşehir ve Kadıköy Belediyelerinde askıya çıktığını dün Twitter’da duyurdu.
İtiraz süreleri de 12 Aralık Çarşamba sona eriyormuş; yeni düzenlemeye itiraz etmek isteyenlerin İBB’ye iletilmek üzere Kadıköy Belediyesi İmar Müdürlüğü’ne itiraz edebileceklerini duyuruyor.
Kadıköy Belediyesi dava da açacakmış...
Kendisiyle konuştuk, “Planlar yeni geldi. Esaslı inceleyince ortaya vahim şeyler çıktı” dedi. Yani Büyükşehir’in ‘cinlikleri’... Diyor ki: “Kadıköy meydanı yok ediliyor... Haydarpaşa da gidiyor.”
Bizim bildiğimiz Kadıköy Meydanı öyle geniş bir ‘meydan’ değildir. Daha doğrusu meydan bile değildir. Denize bakan kemer gibi gibi ince bir şerittir.
Eski hal binası (konservatuvar binası) yanında ‘kültür merkezi’ adı altında bir bina daha konulmuş plana... Böyle dar bir şeride % 3 yapılaşma getiriyor Büyükşehir. En önemlisi Kadıköy’ün sembolü olan, ulusal bayramları kutladığımız, eski belediye ile iskeleler arasındaki Atatürk heykeli kaldırılıyor.
Planlarda detay olmadığı için Atatürk heykelinin nereye konulacağı gösterilmiyor.”
Kadıköy Meydanı yok ediliyor böylece; Atatürk heykelini kaldırmak uğruna da diyebilirsiniz.
Deniz kıyısına ille de bir bina şart mı? Bırakın insanlar rahat dolaşsın, denizi görsün.
Haydarpaşa mı? Nihayet olanlar oluyor. Ne mi var planda? Tren istasyonu (mutlaka nostaljik olacaktır), ‘sergi salonu’ ve ‘konaklama’... Tarihi yapıya verilen fonksiyon bu kadar.
Artık ne düşünürseniz düşünün; gerideki gökdeleni,
oteli, yani yoğunluğu... Kimsenin aklına gelmeyecek şeyler şeytanın aklına gelirmiş ya...

Biliyor musunuz

ESENYURT Belediyesi’nin kurucu başkanı Dr. Gürbüz Çapan’ın, 8 yıl aradan sonra Belediye Başkanı AKP’li Necmi Kadıoğlu’nu belediye binasında, aralarına CHP İl Genel Meclisi üyelerinin bulunduğu bir heyetle ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi aldığını; ‘Kadıoğlu’nun projelerini beğendiği’nin belediye bülteninde açıklandığını...
CEM Vakfı’nın kuruluşunun 17. yılı nedeniyle İstanbul Polat Renaissance Hotel’de 14 Aralık’ta kutlama yapılacağını...
Ressam, gazeteci, müzeci ve yazar Elif Naci’nin vefatının 25. yılında Kadıköy Belediyesi tarafından açılan ‘Bir Elif Naci Bey Vardı’ adlı serginin 14 Aralık tarihine kadar açık kalacağını...
TÜRK Eğitim Vakfı’nın düzenlediği ‘4. Safiye Ayla-Zeki Müren Ses Yarışması’nın ses sanatçısı Melihat Gülses’in de konuk olacağı yarışmanın final gecesinin bu akşam 20.00’de Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yapılacağını...

2002’den önce kapattığım telefonun parasını tahsil etmek istiyorlar

Türk Telekom taciz ettiriyor

GEÇEN hafta Türk Telekom’dan gelen mektupta 12 yıl önce kapatmış olduğum bir telefon numarası ilgili olarak 960 TL borcumun bulunduğu, ‘tatlıya bağlayalım’ kampanyası çerçevesinde ödemem halinde bu tutarın 360 TL’ye ineceği, konuyla ilgili olarak da Ersin Türk hukuk bürosunu aramam gerektiği belirtiliyordu. Hukuk bürosuna böyle bir borcumun olmadığını, hattı kapattığımı söyledim.
Büro çalışanı, “Telefonu görüşmeye kapatmışsınız ama hattı iptal etmemişsiniz o yüzden bu borç var” dedi. Borç olsa bile 10 yıllık zamanaşımı süresi bulunmadığını sordum. O da, “Biz hukuksuz işlem yapmayız” karşılığını verdi.
Nihayette, borcun 2002 öncesi döneme ait olduğu (Tam tarih belirtilmiyor), Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nde 2002 yılında hakkımda icra takibi yapıldığı belirtildi. 1. İcra Müdürlüğü’nde 2002’den önce icra takip dosyası almadıklarını söylediler; yani hakkımda icra takibi yoktu. Benim durumumda birçok kişi bulunduğu, olmayan borçları icra takibi ile yapamayacakları için avukat aracılığıyla tahsil etmeye çalıştıklarını öğrendim. Arada uzun görüşmeler yaptım; ama hukuk bürosundaki hanım gene aradı, borcun ‘Tatlıya bağlayalım’ kampanyası ile çözümlenmesini istedi. Beni taciz etmeyin dedim. Hukuksuz iş yapanlara müdahale eden kimse yok mudur?
Bu durumda olup da sırf icra ile karşılaşmamak için olmadığı halde ödeme yapan insanlar bile var. Özelleştirme öncesi döneme ait borçlar bunlar. 12-13 yıldır bana ulaşamayanlar bugün çıkıp bu borcun olduğunu belirtiyorlar.�
Altan YILMAZ

‘Kamu’da hastane ‘CEO’ları

ÜMRANİYE’den gazeteci Haşim Karakaş yazıyor:
“Sağlık Bakanlığı, ‘Kamu Hastaneleri Birliği’ni oluştururken, yönetim şeklini de değiştirdi. Yönetimi tek çatı altında topladı, başlarına da profesyonel  bir CEO atadı. Bundan böyle hastane başhekimleri, başhekim yardımcıları hastane ile ilgili alımlar dahil ihale yapamayacak, personel alımı vb gibi işler yapmayacak, başhekemlik müesesesi kalkacak, başhekim ‘başdoktor’ unvanıyla anılacak, sadece tıbbı konular ile ilgili çalışmalarda bulunacak. Yeni düzenlemeye göre hekimler artık hastane yönetmeyecek, doktorluk yapacaklardı. Ancak, yapılan uygulamaya gelince durumun hiç de öyle olmadığı anlaşılıyor.
İstanbul Anadolu Yakası hastaneleri; ‘Kuzey ve Güney Hastaneleri Birliği’ olarak iki gruba ayrıldı. Kuzey’in başına pratisyen hekim Şuayip Birinci; Güney’e ise Üsküdar Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Tuncay Pilteks CEO olarak atandılar. Hani hekimler CEO olarak atanmayacaktı?! Hiç önemli değil. Çünkü Dr. Birinci, Başbakan Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Emniyet Mahallesi’nde sağlık ocağında görev yapmış ve Rizeli...
(Anadolu Yakası’nda bulunan hastane müdürleri şu anda Üsküdar Sağlık Grup Başkalığı’nda bir odada akıbetlerinin ne olacağını bekliyorlar, ne acı!)”