İzmir basını gerek
Büyükşehir ve gerekse
Konak Belediyesi'nin haklılığını
‘Ahmet Priştina ve Erdal İzgi günahsız’ başlığıyla verirken,
İstanbul basınından bazı köşe yazarı meslektaşlarım bir kez
‘alo’’ diyerek görüşümü sormamaktadır. Aslında,
Basın Meslek İlkesi ve varsa hukuk anlayışı
‘yanıt hakkımı’ kullanmayı emretmektedir.
19. yüzyılda yapılan ve uzun yıllar
Balıkhane ve
Denizcilik İşletmeleri deposu olarak kullanılan özel mimari özelliğe sahip bina, 1997 yılında
Özelleştirme İdaresi'nin de kararıyla
İZMER A.Ş. (Şener Koyuncuoğlu, oğulları Süphi ve Salim Koyuncuoğlu) adlı firmaya verilmiş ve restorasyon başlamışır.
1999'da göreve gelmemden sonra 1/1000'lik imar planı tarafımızdan hazırlanmış ve belediye meclisince onaylanarak kıyı kenar çizgisinde olduğu için onay için
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na gönderilmiştir.
Ancak Bakanlık planı ne yazık ki 1.5 yıldır onaylamamıştır.
MİMARI İHBAR ETTİ
Ayrıca tarihi özelliğe sahip olduğu için
İzmir 1 No'lu Tabiat ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından da projenin onaylanması gerekmektedir. Kurulun bir üyesi olarak bu projeye de
‘ön onay’ veren isimlerden biriyim.
Mülkiyet-İmar planı ve kurul onayı sorunları varken, buranın proje mimarı Sayın
Salih Zeki Pekin, 2002 Temmuz ayında kurula ihbarda bulunmuş ve projeye aykırı tadilat ve imalatların yapıldığını bildirmiştir.
Yani
Konak PİER'in mimarı bizzat yasal olmayan işlemler konusunda 1 No'lu
Koruma Kurulu'nu uyarmıştır. Bunun üzerine kurul,
Konak Belediyesi'ne yazı göndererek tespitte bulunulmasını istemiş ve ihbarın da doğru olduğu tespit edilerek
‘yapı tatil yaptı’ yani durdurma kararı alınmıştır.
Ancak firma yine yapıma devam etmiş ve
İzmir Uluslararası Fuarı sonrasında buradaki işletmeleri açmıştır. Planı olmayan, projesi kurulca onaylanmayan bir alışveriş merkezinde, oturma ruhsatı ve işyeri açma ruhsatı bulunmadığı için yasal işlemler başlatılmış ve
Encümen'ce kapatma kararı alınmıştır.
ASKERİYEYE TAAHHÜTLERİNİ YERİNE GETİRMEDİLER
Konak PİER'in yapımcı firması süre talebinde bulunmuş ve iki kez 15 gün olmak üzere bir aylık süre tanınmıştır ve 10.1.2003 tarihinde de işyerleri mühürlenmiştir.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nca da mülkiyet sorunu yüzünden davalık olan ve protokolde askeriyeye yeni liman yapmayı taahhüt etmesine karşın bunu da gerçekleştirmeyen firma yöneticileri, bu kadar iyi niyetle çaba göstermeme, yardımcı olmama karşın vicdana sığmayacak şekilde bunu dile getirmemektedir.
Yasalar uygulanmış ve gereği yapılmıştır. Aksi davranışlar olsaydı zaten
‘yargı’ vardır.
Kapanmasından ötürü bir
İzmirli olarak üzüldüğümü de her fırsatta vurguluyorum. Ama yasal zorunluluk ve hukuki sorumluluklar üzüntümü hafifletiyor.
Erdal İZGİ-Konak Belediye Başkanı ‘‘Bush’a karşı koyun’’
TURİZM rehberi
Gülden Güllü, geçen yıl 11 Amerikalıya yaptırdığı Türkiye turundan sonra bunlardan
Jim Rhodes ve
Stephanie Sigala (St. Louis, Missouri) çiftinin kendisine gönderdiği İngilizce mektubu bize de göndermiş...
Güllü'den mektubun Türk basınında yayınlanmasını istemişler.
Bize aktarılan mektubun tercümesini yayınlıyoruz:
‘‘Bunu size şunun için yazıyoruz. Türk halkını
Bush yönetiminin
Amerika'nın
Irak'ı istila etmesine
Türkiye'yi dahil etme girişimlerine karşı koymaya davet ediyoruz.
2001 yılında ülkenizi dolaştık. Ve ülkenizin güzelliği ve halkınızın dostluğundan çok etkilendik.
Mükemmel genç bir
Türk kadını olan rehberimiz 11 Amerikalı turist ile iki hafta bizimle beraber kaldı. Çok iyi zaman geçirdik bu seyahatte.
Bugün
Irak'ta durum çok ciddidir. Ama ne
Amerika, ne de başka bir ülke tarafından istila edilmesini gerektirecek bir durum yoktur.
Amerika'da çok insan
Bush yönetiminin
Irak'ı işgal planına karşıdır.
Biz
Türk vatandaşlarından bu plana ve aynı zamanda
Bush yönetiminin
Türk hükümetine yaptığı baskılara karşı koymasını istiyoruz.
Amerika açık bir toplumdur. Bütün inanç gruplarının ve değişik görüşteki insanların oluşturduğu bir toplumdur.
Burada doğmuş olanlar
Amerika'yı kendi vatanları olarak görmelerine rağmen gerektiğinde politikalarına şiddetle karşı koyabiliyorlar.
Bush yönetiminin bütün Amerikalılar adına ve
George W. Bush'un da kesinlikle bizim adımıza konuşmadığını bilmenizi istiyoruz.’’
DSİ’nin keşif artışları
DSİ'den bir bürokratı dinliyoruz:
Son günlerde Karayolları'nca ihale edilmiş olan işlere ait %30 üzerindeki keşif artışlarının eski hükümet zamanında verildiği ve bunun nedenleri sayın basınımız tarafından araştırılmaktadır.
Geçmiş hükümet zamanında seçime 2 ay gibi bir zaman kala,
Enerji Bakanlığı DSİ Genel Müdürlüğü'nce yapılan işlerden 72 adedine %30 üzerinde keşif artışı
'olur'u verilmiştir. Bunlar arasında
Çine, Kığı, Dalaman, Obruk ve
başka büyük baraj, sulama, içme suyu projeleri vardır. Acaba bunlar da
Karayolları'ndaki artışlar gibi incelenmeye değmez mi?
Biliyor musunuz?
TAYYİP Erdoğan'ın Çin gezisi boyunca
THY'nin bütün içkilerinin serviste tükendiğini...
Biliyor musunuz?
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Ülkeyi soyanlara torpil olmayın, kalitesiz bina yapanları yanınızda taşımayın.’’
(Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen)
MESAJ
ANKARA'dan bir bürokrat telefonla uyarıyor: 11.1.2003'te
Resmi Gazete'de yayınlanan
MEB yönetici atama, değerlendirme, görevde yükselme ve yer değiştirme yönetmeliğine eklenen 11. geçici madde ile yönetmelik 2003 yılı sonuna kadar askıya alınmıştır. Bakanlık bu şekilde atayamadığı kişileri (imamları) istediği gibi atama imkánına kavuşmuştur. Kariyer, kıdem, liyakat, sınav kazanma gibi kriterlerin hiçbir önemi kalmamıştır. Bu konuda emek verenlerin emekleri de boşa çıkmıştır. İlgili çevreler lütfen uyanın.