‘İttifak’ yapılmazsa İstanbul seçimi zordur

1- Öncelikle İstanbul seçimi CHP’nin klasik oy tabanı ile kazanılamaz görüşü ile yüzde yüz aynı fikirdeyim.
2- İstanbul seçiminde aday değil, yapılacak ittifaklar öne çıkacaktır.
3- Belli ittifakları yapamayan CHP eline geçen fırsatı kaçıracaktır.
4- Yapılabilecek ittifakların en önemli iki tanesi ‘Geziciler’ ve ‘Kürtler’dir.
5- ‘Geziciler’ genç oyları temsil etmekte, bireysel özgürlükleri ön plana çıkarmaktadır. ‘Kürtler’ ise özellikle BDP oyları demektir. Unutmayalım ki, İstanbul’da 3 milyon Kürt yaşamaktadır. Bu da 1.800.000 seçmen demektir.
6- Sırrı Süreyya Önder, BDP’den aday olabileceğini açıkça ilan etmiştir. (Bkz. T 24’de Murat Sabuncu ve Milliyet’te Tunca Bengin)
7- Sırrı Süreyya Önder aday olduğu takdirde en az bir milyon oy alacaktır ve bu oylar ‘Geziciler’ ve ‘Kürtler’den gelecektir. Bir milyon oyun en az yarısı potansiyel CHP oyudur. Bu durumda da CHP kimi aday gösterirse göstersin seçimi kazanamaz.
8- Bu gerçeklerden çıkaracağımız sonuç: CHP’nin İBB seçimini kazanması için BDP ile bir tür ittifak yapması gerekir. Kısaca, BDP, İBB için aday göstermemeli ve CHP’yi desteklemelidir.
9- Bu durumda CHP’nin “ulusalcı” oylarında eksilme olacaktır. Ancak, bu fire % 4-5’i geçmez diye düşünüyorum. Buna karşılık kazanacağı oy yüzdesi 10-14 arasında olacaktır.
10- Bütün bunlara bir de İstanbul için ne yapılacağının akıllıca tespiti gerekir. Kaç km daha metro veya raylı sistem yapılacağı değil, İstanbulluların yaşamını rahatlatacak yeni projeler sunulmalı, sonra da yapılmalıdır. Özet: CHP seçimi adayla değil akıllı ittifaklarla kazanabilir. İkinci faktör de yaşam kolaylaştırıcı projelerin sunumudur.
Ergun GÖKNEL
Eski İSKİ Genel Müdürü

Ballı börekli takas Kadıköy’e yakışmadı

KADIKÖY Belediyesi’nin mülkiyetinde, Ataşehir’e E6 üzerinde, yola 516 metre cephesi olan 54.8 dönümlük bir arsası var; ama arsa Ataşehir Belediyesi sınırları içinde... Anadolu yakasında önemli bir hayvan barınağı olarak kullanılıyor. Başbakan’ın hayalindeki İstanbul Finans Merkezi’nin de hemen yanında; ‘ballı börek’ sayıldığı için bu yerin ‘taliplisi’ çok. Protokola göre, Kadıköy Belediyesi, Maliye’ye ait tarihi iki katlı vergi dairesi, orman vasfında 20 dönümlük arazi, bir de 30 trilyon para alacak, bunun karşılığında 54.8 dönümlük araziyi Emlak Konut AŞ’ye verecek.
Belediye Başkanı Selami Öztürk, 2 Eylül Pazartesi milletvekili Kadir Öğüt’ün de bulunduğu CHP grup toplantısında ‘Emlak Konut AŞ ile Kadıköy Belediyesi arasında yapılan protokolu imzalamamız gerekiyor” diyor.
Belediye Encümenince satış+takas+devir işlemlerini yapılabilmesi için yetki istiyor... Meclis grubu 16 Eylül Pazartesi günü olağanüstü toplanılmasına karar veriyor. Yani, Emlak Konut’la işler çoktan ‘halledilmiş’...
Kadir Öğüt ve Meclis üyelerinin tamamı bu kamu arazisinin satışına karşı hiç seslerini çıkarmıyor. İstanbul kentinin mimari korunması konusunda hassasiyeti bilinen Öğüt niye suskun kalıyor?
Kemal Kılıçdaroğlu ne diyordu: “Bizim iktidarda olduğumuz belediyelerde kamu arazileri halka sorulmadan hiçbir şey yapılamaz”.
Vicdanının rahatsız olduğunu söyleyen bir Meclis üyesi bizi arıyor:
“Grupta konuşamıyoruz. Ancak buna kesinlikle karşı olmamız gerekiyor. AKP’lilerin yaptıklarının aynısını bizim belediyelerimizin yapması bizi yaralıyor. Genel Merkez ne diyor, Selami Bey ne yapıyor?”
Ve şu bilgileri de veriyor:
“Bu arazi Ataşehir’de kalan son Kadıköy!. Emlakçılara sorulduğunda kaba bir hesapla burasının 100 milyon doların üzerinde olduğunu söylüyor. Başkanımız burasını neden seçim arifesinde satıyor; neden, niye ihaleye çıkmıyor? Burası kendi arazi olsa bu takası yapar mı?”
Her şey para değil... Onun için de hayvan hakları savunucuları ile nasıl başa çıkacaksınız diye yazıyı bitirirken, Meclis üyesinden bir telefon daha:
“Yalçın Bey, İstanbul’u almak için CHP ve Sarıgül çeşitli projeler üretirken, bu arsayı AKP’den mi kaçırıyor, yoksa Sarıgül’den mi... Altı-yedi ay beklense olmaz mı? Yeni döneme bir ‘arsacık’ da kalması gerekmez mi?”

İktidar, Gökçek’i himaye ediyor

KAMU kuruluşlarına toplam borcu 2012 yılı sonu itibariyle 5 milyar TL olan Ankara Büyükşehir Belediyesi, Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı ‘vergi yüzsüzleri’ listesinde EGO Genel Müdürlüğü’nün borcuyla birlikte 437 milyon TL ile 6. sırayı işgal etmiş bulunuyor. Ankara milletvekili ve İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Levent Gök, Ankara Büyükşehir’in iktidar tarafından himaye edildiğini, yapılandırılan eski borçların yeni ilave borçlanmalarla daha da büyüdüğünü, Ankara metrosunun yükünün Ulaştırma Bakanlığı’na aktarıldığını, Başkentgaz’ın özelleştirilmesine karşın borçların kapatılamadığını belirten Gök, “Vatandaşın 1 liralık vergi borcu için dahi her türlü hesaplarına Maliye Bakanlığı’nca haciz konulurken Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden bu borçların tahsil edilmemesi ciddi bir siyasi kayırmacılık örneğidir” dedikten sonra Başbakan Erdoğan’a şu soruları yöneltiyor: ”Büyükşehir Belediyesi’ni bu kadar borç batağına sokan, ‘Vergi Yüzsüzleri’ listesinde 6. sıraya yükselten Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni yöneten Melih Gökçek hakkında bir soruşturma açmayı düşünüyor musunuz? Yoksul halktan zorla vergi alırken vergi yüzsüzü olduğu kanıtlanan bir belediyenin başkanını, Melih Gökçek’i himaye etmeye devam ederek belediyenin ve kamunun zarara uğratılmasına göz yumacak mısınız?”

Biliyor musunuz

- İZMİR Büyükşehir Belediyesi’nin kentteki tarihi yapıların korunmasını teşvik amacıyla bu yıl 11. kez düzenlediği ‘Tarihe Saygı/Yerel Koruma Ödülleri’nde, Tarık Dursun K.’ya ‘İzmir’e Katkı Özel Ödülü’ verildiğini; ayrıca çeşitli dallarda Müşerref Özçolak, Çetin-Sevil Özgül, Halise Tellalbilir, Kerem Saltuk; Selim-Sarit-Aksel Bonfil; A. Beyhan Özdemir, Ali Işık, Burçak Madran, Kıvanç Ege ve Hüseyin Erciyes, Nitsa Çukurel Kapancıoğulları, Raşel Meseri ile Aliağa ve Bornova belediyelerinin de ödüllendirildiğini...
- YEŞİLLER ve Sol Gelecek Partisi olarak, bugün (12 Eylül) 12.30’da, 80 darbesinin ilan edildiği yer olan TRT Ankara Radyosu önünde, ‘darbecileri ve darbe zihniyetini’ protesto edeceğini açıkladığını...

Moskova Kitap Fuarı’nda Türkiye’ye ne oldu?

EYLÜL ayının başında düzenlenen ve dünyanın en önemli beş kitap fuarından biri olan 26. Uluslararası Moskova Kitap Fuarı’nın bu yılki Onur Konuğu Ülkesi TÜRKİYE idi. Türkiye, çapına göre küçücük, toplam 60 m2 bir stantta yer aldı.
Londra ve Frankfurt kitap fuarlarına başta Bakan olmak üzere bir Bakanlık ordusu ile katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Onur Konuğu Türkiye olan Uluslararası Moskova Kitap Fuarı’na (her nedense) fazla ilgi göstermedi.
Ve bu fuar, büyük sessizlik içinde geldi, geçti.
Bu fuarda acaba kaç Türk yazarın kitabı, Rusça olarak (ilk kez) okurla buluştu?
Ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Türkiye’nin ‘onur konuğu’ ülke olduğu bu fuara gitmedi.
Ve Türk basınında da Zaman ve Yeni Şafak gazeteleri dışında, ne yazık ki, hiç ses gelmedi.
İşte Türkiye ve kitap ilişkisi!
K.S.