TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, "kentlerin büyük bir hızla yağmalandığını" ve ’Kentsel Dönüşüm Projeleri’nin bu amaçla kurgulandığını belirterek şöyle diyor:
"Uygarlık mücadelesinin mekánı olan kentler son yıllarda pazarlanacak bir meta gibi görülüyor ve kamu alanları rant uğruna kurban ediliyor."
Toplumsal bir uzlaşıdan ve mühendis odalarından görüş almaktan kaçmanın faturası, karşımıza ’rant ablukası’ olarak çıkıyor.
TMMOB raporunda, Hazine arazilerinin imar planları yapıldıktan sonra satılmasının ve kentsel dönüşüm projelerinin, planlama yerine beraberinde rant amaçlı spekülasyonlara yol açtığını vurguluyor.
FASA FİSO PROJELER
Bu durumda yaşanan ’imar kaosu’yla ilgili BirgünGazetesi"AKP rantın kara büyüsüne kapıldı" başlığını atmış... Çok doğru bir anlatım.
İstanbul Metropolitan Merkezi Başkanı Prof. Hüseyin Kaptan, Dubai Kuleleri’nin ’fasa fiso ve hayal’ olduğunu, önceki gün bizim de katıldığımız programda açıkladı.
"Kardeşim bizim hazırladığımız İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nda böyle yüksek yapı yükleri yer almıyor" diyor.
AKP’nin ’hayalet’ projelerle bizleri ’test’ ettiği anlaşılıyor.
O kadar STK ve mühendis odası, hayaletlerle mi savaştı?
Galataport, İkiz Kuleler ve Haydarpaşa...
Başbakan ve Büyükşehir Belediyesi, daha imar planları hazırlanmadan paçaları sıvayıp dereye geçmeye kalkışmışlar.
Bu hayali projelerle imar hukukunu aşmanın zor olduğunu anlamışlar.
İSTANBUL’UN SİLUETİ
Prof. Kaptan’ın sözlerinden anlaşıldığına göre, ’İstanbul Çevre Düzenleme Planı’ ile gelecek 30 yıl içinde İstanbul’daki imar ilkeleri kabul edildi, bunun dışında İstanbul’a kimse uluorta bir şey yapamaz.
İstanbul’ün siluetini bozacak bir yapı stoku ortaya konulamayacak.
Arap sermayesi ile Dubai Kuleleri öyle yüksek katlı olamayacağından rant yaratılamayacak, bu durumda kendi kendini finanse edemeyecek. Acaba 1 milyon değerinde kaç rezidans yapılabilecekti İETT arsasına? Ya da bu kadar çok rezidansı kaç kişi alabilecekti?
Birileri bu işten vazgeçti ama kim? Arap şeyhleri mi, yoksa imar yasalarına çarpan siyasi irade mi?
PLANLARDA İŞLENDİ
İstanbul’un nazım imar planlarında bina yüksekliğinde üç emsal kararı bulunuyor. Prof. Nurettin Sözen’in döneminde alınan bu prensip kararı Tayyip Erdoğan döneminde planlara işlendi.
Şimdi bunu değiştirmek olanaksız.
Mimarlar Odası’ndan bir mimarla konuşurken bize şunları söylüyor:
"İktidar, ne Dubai Kuleleri’ni yapabilir, ne de Galataport’u, ne de Haydarpaşa’yı... Çünkü bunların hepsi açık şekilde şehircilik hukukuna aykırı şeylerdir. Bunun için Anayasa’yı değiştirmek de gerekiyor. İktidar, kamuoyunu yanıltacak şekilde 25 milyar dolar toplayacağız diyerek 2B’yi çıkartmak istediyse de başarılı olamadı. Şimdi Arap sermayesini getirmek istediklerinden ’hayali’ projeleri tanıtmak istediler, ama hukuk duvarına çarpacaklarını gördüklerinden şimdi hazırlanan yeni çevre düzeni planına bağlı olduklarını söylemek zorunda kalıyorlar. Boğaz manzaralı gökdelen artık yok."
- Peki bunlar ihale edilemez mi?
- Bakınız, Galataport yargıdan dönünce, ihale otomatikman ortadan kaldı. İETT, Karayolları, Haydarpaşa’da böyle bir şeye kalkışabilirler mi? Yasaları ve konulmuş imar planlarını suiistimal ederlerse kendilerini de yargı önünde bulurlar. Böyle bir durumda Araplara, gelin Dubai Kuleleri’ni yapın, denilebilir mi? Dolayısıyla bu projeler otomatikman ortadan kalkmış oluyor.
- Maslak’ta yapılan gökdelenler ne oluyor?
- Onlar eski planlara göre yapıldı. Onlar eski planlar. Şimdi yapılamaz. Orada ne yapıldıysa İstanbul’un canına okudu ve daha da okuyacak. (Biz önceki akşam Maslak’ta bulunan NTV’den İkitelli’ye iki saatte ulaşabildik; mesafe yaklaşık 20-22 km...) O yapı yoğunluğunu, Maslak yolu taşıyamaz. Maslak’ın planlarını geçmişte yapan, şimdiki Metropolitan Merkezi Başkanı Prof. Hüseyin Kaptan, "Bugün orasını tanıyamadığım gibi zamanında böyle bir projeye imza atmaktan da utanç duyuyorum" diyor. Çünkü plan disiplininden uzaklaşılmış, bir sürü usulsüzlük yapılmıştı.
Muhalefet partisi CHP, hem hükümete hem de Büyükşehir’e, Dubai Kuleleri fiyaskosunun hesabını sormayı hiç akıl etmez mi?
Dubai Kuleleri Anayasa’ya çarptı
"YAĞMALANAN İstanbul’daki müteahhitlerin arkasında bakalım hangi siyasi güçler çıkacak?" sorusunun yanıtı merakla bekleniyor. Çünkü İstanbul’dan Ankara’ya kadar uzanan ’rantçı’ bir eş-dost isim listesi var. Bunların içinde önemli akrabalar da olduğu biliniyor.
İmar oyunları ilçe belediyelerinde kotarılıp Büyükşehir’de pişiriliyor; Dubai Kuleleri’nin Anayasa’ya aykırı olduğu gerçeği gözardı edilerek...
Bu nedenle siyasetçilerin göz koyduğu yeşil alanlar, hileli yollarla imara açılıyor.
Acaba yeni meclis dönemlerinde Beşiktaş’tan Bağcılar’a, Sarıyer’den Pendik’e kaç ilçede siyasi oyunlarla yeşil alanlar yok edildi? ’Anaokul’ yeri diye gösterilen yerler nasıl konut yapımına açıldı? Bunları kimler organize ediyor?
Yakında bunlar patlarsa hiç şaşmamak gerekiyor.
’Ballı börek siyaseti’ İstanbul’a çok şey kaybedecek.
Çünkü hiçbir şey toplum yararına kullanılmıyor, kamu alanları korunmuyor.