Paylaş
Ağustos dönemi (Temmuz, Ağustos, Eylül), TÜİK’in yüzde 10.6 olarak açıkladığı işsizlik rakamının aksine, işe başlamaya hazır olup iş aramayanların dâhil edildiği geniş tanımlı işsizlik rakamıyla bu oranın %17.3’e, eksik ve yetersiz istihdam edilenlerle birlikte ise oranın %20.6’ya ulaştığını belirtiliyor. Raporda işsizlik oranının hala kriz öncesi düzeyine inmediği, kriz öncesinden bu yana işsizler ordusuna katılanların sayısının 469 bin kişi olduğunu belirtilmiştir.
DİSK’in raporuna göre 3 aylık dönemde yaratılan 1 milyon 127 bin kişilik istihdamın %34’ü kayıt dışı olarak sisteme dahil olmuştur. Kayıt dışı çalışanların sayısı son dönemde 10 milyon 383 bine çıkmıştır. Geçici bir işte çalışanların sayısı 77 bin, eksik ve yetersiz istihdam edilen gizli işsizlerin sayısı 448 bin, iş aramayıp, çalışmaya başlamaya hazır olduğu için işsiz sayılmayanların sayısı ise 180 bin artmıştır. Krizin etkisi ile başlayan kırsala dönüş, Tarımsal istihdamda, 556 binlik artışla 6 milyon 42 bin kişi olmuştur.
Resmi verilere göre işsiz sayısı 2 milyon 971 bin düzeyindedir. İşsiz sayısı, kriz öncesiyle karşılaştırıldığında %19 fazladır.
İşsizlik ile mücadele ederken, kayıt dışı ile mücadelede unutulmamalıdır. Rapora göre, ekonomisinin yaklaşık yarısının kayıt dışında olduğu Türkiye, sosyal güvenlikten, gelirler politikasına kadar ciddi bir kriz yaşamakta, bu krizin faturası da topluma yansımaktadır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer istihdam stratejisinin başlıklılarını kamuoyu ile paylaşırken, temel amacın işsizlik fonundan işverenlere verilen teşviklerin artırılması olduğunu ortaya koymuştur. Yapılacak düzenlemeler, işsizliğe çare bulamayacağı gibi, işe yeni giren işçilerin daha fazla sömürülmesine olanak tanıyan düzenlemeler içermektedir.
Çalışan nüfus da işsizlik korkusuyla işverenleri tarafından fazla mesai ücretleri ödenmeden daha çok çalıştırılmakta, sendikasızlaştırılmakta, hatta maaşları düşürülmektedir. Bu durum işsizlerin sorunlarının, çalışanları da etkilediğinin bir kanıtıdır. İşsizlerin sorunlarının çözülmesi, çalışanların sorunlarının da çözülmesi anlamına gelmektedir. Konunun tüm boyutlarıyla araştırılması gerekmektedir.”
TEHLİKE SÜRÜYOR
KIRKKONAKLAR Mahallesi Şemsettin Günaltay Caddesi boyunca uzanan yüksek gerilim (tahmini 10 yada 34 kw) havai hattı binalara tehlikeli biçimde yaklaşmaktadır. Bilindiği gibi şehir şebeke frekansı 50 hz olup penetrasyonu (nüfus etme özelliği) en yüksek elektromanyetik radyasyondur.
Sürekli bu tür radyasyona maruz kalmak ciddi, kanser gibi, hastalıklara neden olmaktadır.
Ayrıca havai hatla enerji taşımak ucuzluğu bir yana yıldırım tehlikesini de beraberinde getirmektedir.
Havai hatla enerji taşımak meskun olmayan şehirlerarası bölgelerde düşünülebilir. Semt sakinlerinin sağlığı açısından havai hattın behemal yer altına alınması gerekmektedir.
Mahalle muhtarımız da bir süre önce elektirik idaresine bu konu ile ilgili dilekçe vermiştir.
Ahmet Zeki TUNÇAY
Paylaş