‘İşimiz bilim, gücümüz sanat’

On bir atölye açılmış: 1- Bilim Avcıları Fen Atölyesi. 2- Bilim Avcıları Biyoloji Atölyesi. 3- Akıl Oyunları Atölyesi. 4- Robotik ve Kodlama Atölyesi. 5- El Sanatları Atölyesi. 6- Ahşap Hobi Atölyesi. 7- Origami Krigami Atölyesi. 8- Teknoloji Tasarım Atölyesi. 9- İngilizce Atölyesi. 10- Diksiyon ve Yazarlık Atölyesi. 11- Görsel Sanatlar Atölyesi.

Verilen eğitim 21. yüzyıl becerilerini içeren oldukça kaliteli bir eğitim, çocuklara ufuk açıyor. Adıyaman Milli Eğitim Müdürü Ahmet Alagöz’e “Emin olun, barınma kolaylığı olsa ben de üç torumundan yaşı uygun olan ikisini göndermeyi düşünebilirim” dedim. Bir ay boyunca, 70 fakir köy çocuğu 11 atölyede lider ve başarılı Adıyaman Bilim Sanat Merkezi öğretmenlerinden ders alıyor. Çocukları görseniz, hepsi çok mutlu, havalara uçuyor. Diksiyon atölyesine girdim, çocuklar sınıfta bir köşeyi televizyon stüdyosu yapmış, ‘sunucu’ olmuşlar. Büyük şehirlerde ciddi paralara verilen diksiyon eğitimini enerji dolu, işinde oldukça başarılı Eyyüp Güneş öğretmenden alıyorlar. Hepsi bizler gibi ‘gazeteci’ ve ‘televizyoncu’ olmak istiyorlar. Karşı sınıfta Ayşe Bayram hoca eşliğinde klasik müzikle Picasso olmuş köy çocukları. Nuri Sönmez ile robot yapıyorlar, Meryem Özcan ile akıl oyunlarını öğrenip oynuyorlar, daha onlarcası...

Adıyaman BİLSEM Kurum Müdürü Dr. Fuat Tokur, öğrencilerin bir ay süre ile özel olarak tasarlanan atölyelerde eğitim aldıklarını belirterek, “Çocukluk, bir ferdin gelecekteki yaşamını şekillendiren en önemli gelişim evresidir. Çocukluk döneminde alınan eğitim, gelecekteki yaşam koşullarının belirlenmesine doğrudan etki edebilmektedir” derken, sosyal sorumluluk projesi ile ilgili görüşlerini paylaşan Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan vakıf olarak 45 yıldır toplumsal gelişim için çalıştıklarını ifade ediyor ve “bütün bireylerin haklardan eşit yararlandığı bir toplum vizyonu ile yola çıkan bu anlamlı projeye katkıda bulunmaktan büyük mutluluk duyduklarını” açıklıyor.

Çiğköfteleri marka olmuş, çok lezzetli, en tatlı acı, yemek gerek.

Badem işinde iddialılar, yakında tüm Türkiye ‘Adıyaman bademi’ diyecekmiş, en fazla ekili alan onlara aitmiş. Badem, meşhur ‘Besni üzümü’ ve sağlıklı yemişlerden oluşan paketleri dostlarınıza hediye olarak götürebilirsiniz.

Nemrut’a mutlaka çıkıp Güneş’in doğuşunu veya batışını izlemek gerek.  Ben zorlandım çıkarken ama yorgunluğa değer. Heykeller çok görkemli, hava çok soğuk Nemrut zirvesinde. Yol üstünde Karakuş Tepesi, Cendere Köprüsü, Kâhta Kalesi ve Arsemia gezinizi çok daha etkileyici kılacak.

ADIYAMAN BADEMİNİ BEKLEYİN

Şehir merkezi civarında tarihi mekânlar ve yapılar da ziyaret edilmeli (Ulu Camii, Pirin Ören Yeri, Oturakçı Pazarı vs). Sıcak tatlı bir muhabbet için herhangi bir çay ocağına girin, çayınızı söyleyin yeter.

Daha yazacaklarımız var, özellikle badem konusunda Adıyaman’ın cevizin önüne geçip Türkiye lideri olacağını...

Tüm Adıyamanlılara selam olsun....

GÜNÜN SÖZÜ

“İNSANIN azınlıkta olması, tek kişilik bir azınlık olması bile, deli olduğu anlamına gelmez. Bir doğru vardır, bir de doğru olmayan; doğruya sarıldığın zaman, tüm dünyayı karşına bile alsan, deli olmuyorsun. Akıllılık çoğunluğa bakılarak ölçülmez.” George Orwell, ‘1984’.

BİLİYOR MUSUNUZ?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi’nin, 2018 yılında ülkemizde doğan 11 bin 803 bebeğin annelerinin yaşının 17’den; 167 bebeğin annelerinin yaşının ise 15’ten küçük olduğu acı tabloyu hatırlatarak, “İstismara uğrayan, 18 altı doğum yapan çocuklarımızla ilgili olan verileri TÜİK 15 yaş ve altı diye paylaşıyor. Bu yakıcı soruna çözüm bulabilmek için tek tek yaş gruplarındaki (10-11-12-13-14) doğumları bilmemiz daha kesin verilere sahip olmamız gerekiyor” dediğini ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle vermiş olduğu soru önergesinde 2003-2018 yılları arasında doğum yapan çocukların yaş aralıklarını sorduğunu...

SAAT 23.00’TE FİŞ NUMARASI 6 OLUR MU

Altı arkadaş Yunanistan’ın Kos adasına gittik, kişi başı 24 Euro ödedik.

Kos’ta yemek yedik, kahve içtik, alışveriş yaptık. Her gittiğimiz yerde verdiğimiz siparişler gelirken kasa fişi geliyordu. Şayet firma fiş vermezse, anında dükkân kapanıyormuş.

Transfer için harcadığımız 144 Euro için bize fiş verilmedi, 2 adet bilet verildi. Bir tanesini Turgutreis’ten gemiye binerken, diğer nüshayı ise Kos’tan gemiye binerken aldılar. Yani firma 1 kuruş vergi ödemedi. Akşam Yalıkavak’ta meşhur dondurmacıya gittik. Dondurma alırken 20 dakika sıra bekledik. Önümüzde 25 kişi vardı. Kasadan fiş istedim, saat 23.00, 6 no’lu fişi verdiler. Esnaf kesinlikle fiş vermiyor. Bizden yüzde 18 KDV alınıyor. Tabii denetim hiç yok. Nejat TEKİNER