Paylaş
Evet CHP’yi yakından izleyen bu dostumuz neler olacağını anlatayım dedi: “Aslında CHP için de Kılıçdaroğlu için de Özgür Özel için de Ekrem İmamoğlu için de çok önemli İstanbul seçimleri. Bir anlamda hepsinin siyasi geleceği İstanbul seçim sonuçlarına bağlı. Eğer İstanbul seçimlerini CHP kaybederse CHP’de ne Özgür Özel’in ne de Ekrem İmamoğlu’nun bir siyasi geleceği olur. Aynı şekilde İstanbul seçimlerini İmamoğlu kazanırsa Kılıçdaroğlu için de artık CHP’de bir siyasi gelecek kalmaz.”
KİBİR VE EGO
Esas noktaya geldi ve dedi ki: “İmamoğlu’nun bu seçimlerinde rakibi ne Murat Kurum ne de diğer partinin adayları. En büyük rakibi aslında kendisi. İmamoğlu’nun en büyük rakibi egosu ve kibiri. Birçok CHP’li İmamoğlu için ‘kibir abidesi’ oldu diyor. İmamoğlu’nun siyasi hırsı ve her yeri belirleme isteği en büyük düşmanı. Başta İstanbul’un ilçeleri olmak üzere Türkiye’nin her yerinde belediye başkanı belirleme isteği, İmamoğlu’nun başına bela olacak. Bir kişiyi aday yapacaksınız, diğer aday adaylarının hepsini karşınıza alacaksınız. Diğer adaylar da size karşı çalışacak. Bu kez onlar İmamoğlu’na seçim kaybettirmek için elinden geleni yapacak.”
KÖTÜLÜK KİMDEN GELİYOR
Sorunu biraz daha açıyor: “Her yere kendi bürokratlarını veya adamlarını adaylaştırmak isteyen İmamoğlu en büyük kötülüğü kendine yapıyor. Hatırlayın; tekrarlanan seçimlerde 81 il ve Türkiye’nin her yerinden CHP’liler İmamoğlu seçimi kazansın diye İstanbul’a seçim çalışmalarına gelmişti. Şimdi ise tam tersi bir durum var. Neredeyse herkes İmamoğlu kaybetsin diye seferber olmuş durumda. İmamoğlu’nun yaşadığı ‘güç zehirlenmesi’ onun en büyük rakibi, en büyük düşmanı. Ayrıca Özgür Özel, Veli Ağbaba ve Ali Mahir Başarır’ın yaptığı şaibeli ve tartışmalı atamaların faturası da İmamoğlu’na çıkacak. Çünkü onlara engel olmadığı için de İmamoğlu eleştiriliyor. Bu eleştiriler de çok haklı, çünkü MYK’da ve Parti Meclisi’nde güçlü olmasına rağmen İmamoğlu, Ağbaba ve Başarır’a engel olamıyor. Bunun faturası da İmamoğlu’na çıkacak, çıkıyor.”
HERKES HESAP SORACAK
“İmamoğlu aday adaylarının müracaat merkezi gibi. Birçok aday veya aday adayı İmamoğlu ile fotoğraf paylaşıyor, güç gösterisi yapıyor. Ama bu madalyonun bir de öbür yüzü var. Hakkı yenildiğini düşünen herkes hakkını İmamoğlu’ndan isteyecek. İmamoğlu kolay kazanabileceği İstanbul’u hırsı, egosu ve güç zehirlenmesi yüzünden kaybedecek.”
GÜNÜN SÖZÜ
“Tarihin pusulası yanılmıyor. O pusula sallanır, sallanır, doğruyu gösterir. Hep birlikte göreceğiz.”
Dr. Erdal ATABEK
TEŞVİKİYE’DE ADAY ADAYLARI HEYECANLIYDI
ALTAN ÖYMEN’İN EŞİNİN CENAZESİ MİTİNG GİBİ OLDU
Hazine’nin başına getirilen Mülkiyeli bir bürokrattı Aysel Öymen. Eşi Altan Öymen de Ankaralı bir gazeteciydi. Almanya’da basın ataşesi olarak görev yaptı. Kurucu Meclis üyesi oldu, sonra bakanlık ve CHP Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu. Öymen’in ne kadar çok gazeteci dostu var; bazıları kurucusu olduğu Anka Ajansı’nda ve birlikte çalıştığı Öncü, Milliyet, Cumhuriyet’te yetiştirdikleri. Teşvikiye Camisi’nde kimleri gördük; bir kere önce çok sayıda CHP’li kadroları, eski ve yeni milletvekillerini, belediye başkanlarını ve belediye meclis üyelerini ve il ve ilçe örgüt görevlilerini. Belki de Erdal İnönü’nün vefatından sonra CHP’lilerin bir araya geldiği en büyük cenaze kalabalığıydı.
Kemal Kılıçdaroğlu, Teşvikiye’ye ilk gelen liderdi. Daha sonra Genel Başkan Özgür Özel ve arkasından da Ekrem İmamoğlu’nu gördük. Birlikte geldiler ama sonrasında bir ‘sıcak ilişki’ görmedik aralarında.
Altan Öymen’in ailesi hayli kalabalıktı. Kızı Aslı ve torunu, yeğeni Prof. Dr. Örsan Öymen, Onur Öymen başsağlığı dileyen dostları karşılıyorlardı. Arkadaşları Oktay Ekşi, Hasan Cemal, Ertuğrul Özkök, Zafer Mutlu, Murat Karayalçın, Ercan Karakaş gibi isimler dikkat çekerken hayli kilo vermiş olan Canan Kaftancıaoğlu en sempatik partili sayılırdı. Çok kişiyle el sıkıştı; ne çok seveni var! Yerel yönetimlerle ilgili başkanlar dahil bütün aday ve meclis üyeleri Öymen ailesinin acısına ortak oldular. Basın ve iş dünyasından birçok çelenk vardı, Hüsamettin Özkan da oradaydı, Doğan Grubu, İlhan Kesici ve Cem Kozlu’nun çelenklerini gördük. Çelenk sayısında belki de rekor kırıldı. CHP’li belediye başkanları içinde Şerdil Dara Odabaşı, Şükrü Genç, Ali Kılıç, Muammer Keskin, Turan Hançerli pek keyifli değillerdi. Nebil İlseven, en çok ilgi gören aday adaylarından biriydi. Erdem Gül, çevresine “Aday gösterilmekten pek umutlu değilim” diye açık konuşan bir gazeteciydi.
RIZA AKPOLAT’IN DOSTLARI
Ankara’dan gelen yöneticiler arasında Veli Ağbaba, Seyit Torun adaylar ne zaman açıklanacak sorularının muhatabıydılar. Onların arkasından dolaşan bir isim Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat sayılabilirdi. Nitekim cenaze namazından sonra Akpolat’ın, iki ismi minibüsüne alarak Teşvikiye’den ayrılması dikkat çekti. Bu temasın hiç hoş karşılanmadığını söylemek isteriz. Beşiktaş adayı Nasuh Mahruki başta kadınlar olmak üzere ekibi en kalabalık başkan adayıydı.
AYLİN KOTİL VE YARDIMCISI
Şişli’den aday olan Aylin Kotil en ilgi gören adaydı. Çevresindekilere “Kimsenin canını yakmadım, kimseye kötülük yapmadım, kul hakkı yemedim, kimseyi hor görmedim, kimseye şımarıklık ya da güç gösterisi yapmadım” diyordu. Eski belediye başkanı Fatma Girik’in mezarını ziyaret ettiğini anlatırken de “O, kadınları vitrin süsü gibi gören herkesin karşısında dimdik durdu” diye konuşuyordu. Küçük oğlu Ömer “Anneme yardım ediyorum” dedi. Bir sosyal medya ekibi de yanındaydı Kotil’in.
Paylaş