Paylaş
2018 yılında Türkiye’de 716 kızamık, 238 sıtma ve 11 bin 576 tüberküloz vakası görüldü, bu istatistikler toplum sağlığının tehdit altında olduğunu ortaya çıkardı. Aşı uygulamaları, dünya üzerindeki en uygun maliyetli müdahalelerden biri olarak tanımlanıyor; etkin kullanımda salgın hastalıkların risk haline gelmesini önlediği biliniyor. Türkiye’nin bir diğer problemi olan aşı maliyetleri konusundaki sorunlar da döviz kurlarında yaşanan dalgalanma sebebiyle derinleşiyor. İlaç alımlarında kur oranları 3.40’a sabitlenmiş, ancak reel Euro kurunun 6.40 seviyesinin üzerinde olmasıyla makas oldukça açılmış gözüküyor. Artan maliyetler sebebiyle ilaç üreticileri Türkiye’ye satışlarını sınırladılar. Bunun sonucunda, grip aşısına erişim sıkıntısı gündeme geldi. Dünya Sağlık Örgütü’nün yeni bir küresel grip salgınına karşı uyarılar yapmasına rağmen 6 ay–2 yaş arası çocuklar, 65 yaş üstü bireyler, astım, kronik kalp veya akciğer hastalığı olan kişiler ve sağlık çalışanlarının grip tehdidine karşı korunmasız kaldıkları birçok resmi ve özel hastane yöneticisi tarafından ifade ediliyor. Plansızca alınan ve uygulanmadan imha edilen aşılar sebebiyle aşı ihtiyacı olan yurttaşlarımız aşılardan yararlanamıyor.
Bireylerde aşı kültürü oluşturulması, ihtiyaç sahiplerine aşı uygulamasının ulaştırılması ve ekonomik kaynaklarımızın korunması adına akılcı aşı politikaları üretilmesi zorunlu olmalıdır.
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök bu konuda kafa yoruyor ve bakanlığa “2002-2019 arasında salgın hastalıkların görülme sıklığını yıllık temelde neye yükseldiğini” soruyor.
10. YÖREX KAPILARINI AÇIYOR
ANTALYA Ticaret Borsası (ATB) öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteğiyle düzenlenen yöresel ürünler fuarı ‘YÖREX’, bugün 10’uncu kez kapılarını açıyor. 27 Ekim Pazar gününe kadar ANFAŞ Fuar Merkezi’nde düzenlenecek fuarda 5 gün boyunca yöresel ürünler sergilenecek. Bu yıl fuara ilk kez 81 il katılacak. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de yöresel ürünleriyle katılacağı fuarın açılışını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yapacaklar. Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, “Sizin oraların nesi meşhur?” sloganıyla düzenledikleri fuara bu yıl 250 bin katılımcı beklediklerini, fuarda Ezine peynirinden Erzurum oltu taşına, Kars kaşarından Denizli buldan bezine kadar yüzlerce ürünün yer alacağını bildirdi.
BİLİYOR MUSUNUZ
- EKOLOJİ Birliği’nin düzenlediği ve DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin desteklediği ‘İklim Krizine ve Ekolojik Yıkıma DUR Diyoruz’ mitinginin 26 Ekim Cumartesi Ankara’da 14.00’te Tandoğan Meydanı’nda yapılacağını...
- PINAR Ayhan’ın Atatürk’ü, Cumhuriyet’i ve yakın tarihimizi alışılmışın dışında, daha önce duyulmamış olaylar ve gerçek hayat öyküleriyle anlattığı tek kişilik müzikal belgeseli ‘Orada Duruverseydi Zaman’ın 25 Ekim Cuma Beşiktaş MKM Âttila İlhan Sahnesi’nde 20.30’da seyircisiyle buluşacağını...
- TARİHÇİ Kitabevi’nde 26 Ekim Cumartesi 16.00’da gazeteci Zeynep Gürcanlı’nın ‘Dış Politikada Dengeyi Kaybetmek’ konulu bir söyleşi yapacağını...
- İSTANBUL Gazeteciler Derneği’nin düzenlediği ‘Zirvedeki Gazeteciler Ödül Töreni’ ve ‘Cumhuriyet Kutlaması’nın 28 Ekim Pazartesi 19.30’da Avcılar Firuzköy Sosyal Tesisleri’nde yapılacağını...
GÜNÜN SÖZÜ
“UZUN yıllar hanedan reisi ve en kıdemli şehzade olan Osman Ertuğrul Efendi, Cumhuriyet’e taraftardı ve Cumhuriyet’i kabul ediyordu. ‘Bu olay bizim aile için iyi olmadı ama memleket için iyi oldu’ demişti.” Prof. Dr. İlber ORTAYLI
CHP’DE NELER OLUYOR?
CHP parti tüzüğünde geçen “Parti, programlarındaki anlamlarıyla Atatürk ilkelerine bağlı bir partidir” tümcesi muğlak bir ifadedir. ‘6 ok’un orijinal anlamlarının açık ve net bir şekilde yazılı olarak tüzükte yer alması gerekmiyor muydu? Tahir ÇALGÜNER
EKOLOJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR YENİDEN PLANLANMALI
ÇEVRE sorunları artık ekolojik yıkım boyutuna ulaşmıştır. Ekoloji olgusu ve biliminin ise ‘çevrebilim’ ile eşlenemeyeceği yakın zamanda anlaşılmıştır. Bu bağlamda ‘ekoloji ve doğal kaynaklar’ konularının ayrıca konuşulacağı planlama odaklı bir kurumun kurulması elzemdir. Bölgesel, sektörel ve yerel kalkınma planlarına kadar büyük ölçekte yapılması düşünülen tüm planların ve yatırım projelerinin değerlendirmesi ve milli ekonomik hedeflerle uyumunun konuşulması gerekir. Büyük ekolojik resmi görecek şekilde planlamanın yeniden organize edilmesi ve yurt genelinde örgütlenmesi doğru olmaz mı?
Paylaş