İhaleye fesat karıştır kulak çekme cezası al

Kanunun adı çok cafcaflı; ‘İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’... Kanunun gerekçesinde insan haklarına, özgürlüklere bol miktarda atıfta bulunuluyor ama esas amaç, ‘Terörle Mücadele Kanunu’nu tımar etmek... ‘Süreç’ kod adı ile sürdürülen faaliyetlere yasal dayanak zorunluluğu bu tasarıyı TBMM gündemine getirdi. TC Devleti’ne isyan ettiklerini söyleyen silahlı örgüt ve siyasi uzantıları ile bir ‘barış projesi’ gerçekleştirmek için yasal dayanaklar gerekiyor, aksi takdirde bütün yapılanlar dolaylı ama açık terör propagandası suçununun unsurlarını taşıyor. Kandil Dağı’nda kıdemli terör ağaları ile ‘kurbanlıkları peşin satmış celep’ gibi rahat poz veren milletvekilleri ve bu fotoğrafları servis edenler hangi kutsal amaca hizmet ettiklerini söylerse söylesin, öncelikle devlete isyanı kutsamaktadırlar. Barışa hizmet amacı ile yapılmış da olsa, bu temaslar bu kadar propaganda malzemesi olarak kullanılırsa mütekabil hassasiyetler tahrik edilmiş olur. Suriyeli silahlı gurupların ülkeyi terk ettikleri en yetkili ağızdan açıklandı.
Kendi vatandaşlarımızla helalleşmek için her şey yapılsın ama, Suriye vatandaşı olup, örgüt çatısı altında, sınırlarımız içinde terör yapanların ıslık çalarak bu ülkeyi terk etmelerine göz yummak, ne kadar büyük risklerin göze alındığını gösteriyor.
Kanuni dayanak olmadan, bu tarz icraatlar ileride ciddi sorgulamalara yol açabilir.
4. Yargı Paketi’ne, ihaleye fesat karıştıranlar hakkında uygulanan ceza hükümleri ile ilgili bir hüküm de iliştirilmiş. İhaleye fesat karıştırmak; insan hakları ve ifade özgürlüğü bağlamında bir eylem midir ki bu pakete dahil edilmiş!... İhaleye fesat karıştırma, kamu düzenini etkileyen/ilgilendiren önemli bir suç tipi, eski 765 Sayılı Ceza Kanunu’nda, 10 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılıyordu. 5237 sayılı, halen yürürlükte olan Ceza Kanunumuzda, 7-12 yıl arasında bir ceza hükmü  düzenlenmiş idi.
4. Yargı Paketi ile bu suç karşılığı ceza tekrar indirilmiş ve 3-7 yıl arasında düzenlenmiş bulunuyor. Yargı paketleri numaralı olarak devam ederse, beşincide olmasa bile altıncı yargı paketinde, ihaleye fesat karıştırma suçunun cezası, suçlunun kulağını çekip, ensesine hafif bir şaplak atmak olabilir.                   S.Ö.

Çözüm değil çözülme süreci

HUKUK, öncelikle kişinin vicdanında yerini bulmalıdır... Hukuk kuralı ile kanun maddesini ayırt edemeyenlerin, sorun çözmesi ve  barış sağlaması mümkün mü!
Dağdaki terörist bile çözümü hukuki zeminde ararken, yüzlerce yıllık devlet geleneği onurunu üzerinde taşıyanların bu aymazlığını anlamak mümkün mü!
Türk ve Türklüğü yok sayarak çözüme ulaşmak mümkün mü!
Bunun adı çözüm süreci değil, çözülme sürecidir!
Rıfat SERDAROĞLU

Karadenizliler bunu konuşuyor

YAZAR Sabahattin Önkibar geçenlerde Aydınlık’taki yazısında “Orhan Gencabay ve Kadir İnanır’ı, Akil Adamlığa Yılmaz Ulusoy mu ikna etti?” diye sordu. Ve şöyle devam etti:
“Yılmaz Ulusoy bütün siyasi partilerle iyi geçinen bir isim. Dahası, Karadeniz kökenli pek çok sanatçının onlarca yıldır hamisidir...” dedikten sonra şöyle diyor:
“Mesela Kadir İnanır’a TGRT’den milyonlarca dolarlık dizi film rollerini Enver Ören kanalı ile birebir ayarladığının şahidiyim. Aynı şekilde Yılmaz Ulusoy, Orhan Gencebay’ın da çok yakınıdır ve Gencebay’ın İMKB ve SPK ile borsayı manipüle etme iddiasıyla başı derde girdiğinde seferberlik ilan etmişti.”
Çok daha başka iddialarda bulunuyor Önkibar ve yazısının sonunda, “Yılmaz Bey, ‘Hayır öyle değil’ derse ona da yer veririz” diyor. Nitekim ertesi gün Önkibar’ın köşesinde şu notu aktarıyor: “Yılmaz Ulusoy dünkü yazım üzerine aradı ve 69 yaşındaki Orhan Gencabay ile 64 yaşındaki Kadir İnanır’ı, kendisinin etkilemesinin söz konusu olamayacağını, dolayısıyla Akil İnsanlar Heyeti’ne katılmalarında dahli olmadığını açıkladı”.
Karadenizli bazı dostlar, bu yazıya hiç olmazsa özet olarak yer vermemizi rica ettiler.
İki sanatçıya sitemler var; ama Yılmaz Ulusoy’un ne kadar sevildiği de ayrı bir olgu.

Muhalefetten eleştiriler

AKP 3 konuda önde gidiyor

1) AKP iktidarında ekonomik büyüme, geçmiş iktidarların ekonomik büyüme ortalaması ile aynı ama 3 konuda çok daha önde gidiyor: 1’incisi dış açık, 2’ncisi işsizlik ve 3’üncüsü de bu kötü tabloya rağmen böbürlenme!
Örneğin geçen yıl ocak ayında işsiz sayısı 2.7 milyondu, bu yıl 2.9 milyona çıktı, yakında 3 milyonu aşacak. Durum açık; bu hükümet iş yaratamıyor. Ekonomi sadece dış borçla finanse edilen tüketimle yürüyor... İddia ediyoruz; kısa sürede işsizler ve umutsuzlar toplamı 5.5 milyonu geçecek ve her 5 kişiden 1’i işsiz olacak...        �
Hurşit GÜNEŞ

Sağlıkta aldatmaca

2) SAĞLIKTAKİ yozlaşmış ve çürümüş düzen dün, bir genç kızımızın “cesur” ve “haklı” isyanıyla gözler önüne serilmiştir. AKP’nin sağlıktaki ‘sözde’ başarısının nasıl bir aldatmaca olduğu ortadadır.
Halkı her alanda yardıma ve iltimasa ‘muhtaç’ hale getiren AKP hükümetine ve Başbakan’a çağrım, vatandaşı hiçe sayan, derdini görmezden gelen tavrından vazgeçmesi, hastanelerin isimlerinin önündeki T.C.’yi kaldırmaya dönük ‘fuzuli logo çalışmalarıyla’ uğraşmak yerine, sağlık sisteminin sorunlarıyla ilgilenmesidir.    Faik ÖZTRAK

Yabancı şahsiyetlerin Türk hakkındaki sözleri

BUGÜNLERDE bazıları Türk kelimesinden büyük rahatsızlık duyuyor. Türk sözünü anayasadan çıkartmak isteyenler var, ırkçılığın simgesi gibi göstermek isteyenler var, Türk olmadığını televizyonlarda adeta övünerek söyleyenler var, Türklükten istifa ettiğini yazanlar var. Adeta Türklük bazılarınca bir olumsuzluğun simgesi haline getirilmek isteniyor.
İşte yaşadığımız bu ortamda, Murat Binzet tarafından derlenen, dünyaca ünlü şahsiyetlerin Türklerle ilgili sözlerinin bir bölümünü gururla sizlerle paylaşmak istedim:
- Kılıcı insafsız bir beceriyle kullanan Türk’ün eli, yendiği insanların yarasını sarmakta da ustadır. Lord Byron
- Türkler kahramadırlar, dostlarına zarar vermezler.
Yüce Türk milleti tuttuğu eli bırakmaz, sözünden dönmez, iyi ve kötü günlerde dostundan ayrılmaz.
- Böyle bir ulusla el ele vermek yeryüzünde her zorluğu yenmek için sonsuz bir güç ve yetenek kazanmak demektir. Comenius (Çek Bilgini)
- Türkçeyi öğrenmek benim için büyük bir mutluluk oldu.
Çünkü Türk’ü anlamak için kendisiyle mutlaka tercümansız konuşmalıdır. Tercüman, ışığı örten zevksiz bir perde oluyor. Gelland (Fransız Bilgini)
- Tarih, Türkler’den çok şey öğrendi. Onların elinden çıkma öyle eserler var ki bunlar Medeniyetin birer ziynetidir. Alman tarihçi Hammer
- Türklerin yalnız sonsuz bir cesareti değil, iradeleri sersemleştiren bir sihirbaz zekası vardır. İşte Türk, bu zekasıyla zafer kazanır, uygarlıklar yaratır ve insanlık dünyasında en şerefli hizmeti başarır. Zaten Avrupa’nın yarısını yüzyıllarca boyunduruk altına almak başka türlü mümkün olamazdı. Çarnayev (Rus Komutan)
- Artık Türklerle savaşmam. Onlar çok cesur ve iyi insanlar. Andreas Phitiades
“Türk gibi ölüme gülerek bakan bir eri başka hiçbir ulusta bulamazsınız.
Yalnız ona iyi bir komutan gerektir. “
Türkler muhakkak ki, Avrupa tarihinin ve yakın Asya tarihinin bildiği en halis efendi millettir. Kayzerling
- “Türk milleti ikibin yıldır profesyonel askerdir. Bütün Türklerin mesleği askerliktir. Dünyanın hangi ordusuna sorarsanız sorun, Türk askerinin karşısında düşünmenin hiç de kolay olmadığını veya olamayacağını size söyler.” Donaldson
- Türk kadınlarının en büyük süsü Türk oluşlarıdır.
Onlar süslenmek için elmas veya zümrüt takınmıyorlar, belki üzerlerinde taşıdıkları o taşları süslemiş ve kıymetlendirmiş oluyorlar. Çünkü her Türk
kadını canlı bir inci ve paha biçilmez bir pırlantadır. Lady Mary Wortley Montagu
- “Türkler ölmeyi biliyorlar, hem de iyi biliyorlar. Ben de ölmeyi bilen bir milletin yenilmeyeceğini bilecek kadar tecrübeliyim. (Avusturyalı Komutan)
- İnsanlari yücelten iki büyük meziyet vardır: Erkeğin cesur kadının namuslu olması. Bu iki meziyetin yanında hem erkeği, hem kadını şereflendiren bir meziyet vardır. İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. İşte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır. Bundan dolayıdır ki Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler. Napoleon Bonaparte - Fransız İmparatoru
- Türk, asillerin asilidir. yapma olmayan, gösterişi bulunmayan bu pek yüce asalet ona tabiatın hediyesidir. Pierre Loti
- “Poltava’da esir oluyordum.
Bu, benim için bir ölümdü, kurtuldum.
Buğ nehri önünde tehlike daha kuvvetli olarak belirdi.
Gene kurtuldum. Fakat bugün esirim. Türklerin esiriyim.
Denizin, ateşin ve suyun yapamadığını onlar yaptılar, beni esir ettiler. Ayağımda zincir yok. Zindan da değilim.
Hürüm, istediğimi yapıyorum. Lakin gene esirim; şevkatin, ülüvvü cenabın, asaletin, nezaketin esiriyim.
Türkler beni işte bu elmas bağa sardılar.” Demirbaş ŞARL
- Türklerden bahsediyorum...
Düşmanına saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç bir denize ve insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk; dost yanında ve silahsız düşman karşısında bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli yıldırma, göz kamaştıran bu gölü coşkun bir denize çevirmek tabiatı da inciten bir gaflet olur.” Tasso-İtalyan Şair
- Eğer bir Türk devleti olmasaydı, mutlaka yaratmak gerekirdi. THIERS
- Bütün milletler arasında en namuslu ve dostluk kurmada tereddüt edilmeyecek olan yalnızca Türklerdir. Henüz yabancı tesiri altında kalmamış olan bir köye gidecek olursanız; gerçek misafirperverliğin ne demek olduğunu oradagörüp öğrenirsiniz. William Martin
- Türk askeri cesurdur. Anavatanını sever ve onun için gerekirse çekinmeden canını feda eder. Albert Einstein
- Türkler Asya’nın güçlü ulusudur. Albert Sorel
- Çanakkale’de başarılı olamadık. Nasıl başarılı olurduk ki? Zira Türkler yuvasına girilmiş aslanların hiddetiyle, cüret ve cesaret kahramanlığı ile savaşıyorlardı.Böyle bir millet görmedim. Sir Julien Corbet
- Türk’ün güzel yüzünü, kuvvetli endamını, pırıltılı kostümünü, zarif tavırlarını,
kibar gülüşünü, aslanca kükreyişini fırçayla göstermek mümkündür. fakat pek güç olan, Türk’ün özünü göstermektir. Bu öz, ayışığı gibi görülür fakat gösterilemez. Decamps (Fransız ressam)
- Türklerin doğrulukları ve namuslulukları ne kadar övülse yeridir. Charles Macfarlene
- Türklerle dost ol, ama düşman olma. Gianni de Michelis
- Türklerin avrupa dengesi için gerekli bir unsur oldukları kesindir. Lord Beaconsfield
- Türk dilini incelerken insan zekasının dilde başardığı büyük mucizeyi görürüz. Max Muller
Onur ÖYMEN

İstanbul Büyükşehir’den geçen Esenyurt planları yeni mağdurlar yaratacak

ESENYURT’ta müteahhitlerin maket üzerinden yapılan satışlar ile binlerce vatandaş mağdur oldu. Onlarca firma iflasın eşiğinde.
Esenyurt skandalının üç cephesi var.
1- Belediye: Esenyurt Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında derinleşen ihtilaf; kan davasına dönüşüyor. İBB Meclisi CHP’lilerin itirazlarına rağmen yeni planı onayladı. Ama kerhen, istemeye istemeye.
2- Mağdurlar, konutzedeler: Maket üzerinden satış yapan firmaların yanı sıra işini düzgün yapan firmalar da inişte. Vatandaş hepsine şüpheyle yaklaşıyor. Sayısı 24-30 arasındaki firma, 30 bin konut kapasiteli alan riske girdi.
3- Yeni Mağdurlar: Bu ne demek? Esenyurt Belediyesi son alınan   İBBB Meclisi kararı ile 5 binlik planları yaparken yeni yeşil alan üretmek zorunda. Esenkent’te yeşil alan kalmadı. Parkların hepsi konut alanı oldu. 5 bin yeni konut yapıldı. Esenyurt’taki Adile Naşit Parkı ağaç ve çiçek değil beton konut açtı. Peki belediye ne yapacak: Vatandaşın tapulu arazisini donatı ve yeşil alan ilan edecek. Binlerce kişinin tapulu arazisini yeşil alan yaparak imara kapayacak.
CHP ne mi yapıyor? İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı CHP’lilere konuşma yasağı koydu. Esenyurt, Avcılar, Beylikdüzü dahil hiç bir CHP yöneticisi, meclis üyesi konuşamayacak. Satıcı, Esenyurt mağdurlarını siyaset malzemesi olarak kullanmaya çalışırken, toplumsal muhalefetin ateşini düşürmüyor mu? Ne dersiniz. CHP, merkezi muhalefet yapıyor. Peki yereller nerede?