İçeride iyi isek dışarıdaki veriler neden kötü gösteriyor

Ülkelerin refah düzeyini ölçen Legatum Enstitüsü’nün 2010 yılı raporunda (www.prosperity.com), Türkiye 110 ülke içerisinde 80. sırada. Geçen sene de 80. sıradaydık.

Davos toplantılarıyla ünlü Dünya Ekonomik Forumu’nun 2010-2011 Yılı Küresel Rekabetçilik Raporunda (www.weforum.org) verilen rekabet gücü sıralamasında Türkiye 139 ülke içerisinde 61. sırada. Geçen sene de 133 ülke içerisinde 61. sıradaydık.
Dünya Ekonomik Forumu’nun yukarıdaki 2010-2011 yılı raporunda, üniversite-sanayi işbirliği konusundaki sıralamada, Türkiye 139 ülke içerisinde 82. sırada. Geçen sene 133 ülke içerisinde 67. sıradaydık.
? 2009-2010 Küresel İnovasyon Endeksi Raporu’nda (http://www.globalinnovationindex.org) verilen inovasyon sıralamasında Türkiye 132 ülke içerisinde 67. sırada. Geçen sene de 130 ülke içerisinde 51. sıradaydık.
? Yine 2009-2010 Küresel İnovasyon Endeksi Raporu’nda verilen beşeri kapasite alt endeksi sıralamasında Türkiye 132 ülke içerisinde 89. sırada. Geçen sene de 130 ülke içerisinde 49. sıradaydık.
? 2009 AB İnovasyon Karnesi’nde (http://www.proinno-europe.eu) verilen inovasyon sıralamasında Türkiye 33 ülke içerisinde 32. sırada. Geçen sene de 32 ülke içerisinde 32. sıradaydık. Aynı raporun insan kaynakları alt endeksi sıralamasında Türkiye 33 ülke içerisinde 33. sırada. Geçen sene de 32 ülke içerisinde 32. sıradaydık.”
COŞKUNOĞLU’NUN SORULARI
CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, bunları anlattıktan sonra Devlet Bakanı Prof. Mehmet Aydın’a da soruyor:
“TÜBİTAK’ın misyon, görev ve sorumlulukları içerisinde olan tüm konularda uluslararası sıralamalarda hem çok gerilerdeyiz, hem de zaman içerisinde bir iyileşme görülmüyor, hatta göreceli olarak daha da geriliyoruz. Öte yandan, TÜBİTAK’ın başkan ve yönetimini atama yetkisi Sayın Başbakan’a verildikten bu yana hem TÜBİTAK bütçesi, hem de Ar-Ge harcamaları, hâlâ yeterli düzeyin çok altında olsa da hızla artırıldı.
Bu gerçekler ışığında:
1- TÜBİTAK’ın misyon, görev ve sorumlulukları içerisinde olan ve ülkemizin hem refahını hem de rekabet gücünü yakından ilgilendiren tüm konularda, uluslararası sıralamalarda ülkemizin böylesine perişan bir durumda olmasını nasıl açıklıyorsunuz? Bünyesinde çok değerli araştırmacıları olduğu halde, TÜBİTAK bir yönetim sorunu mu yaşıyor? Görevini yapamıyor mu? Yoksa TÜBİTAK görevini yapıyor da, hükümetin diğer politikaları çok başarısız olduğu için mi sonuçta ülkemiz uluslararası sıralamalarda böylesine perişan durumda?
2- Hükümetiniz sürekli ‘TÜBİTAK bütçesi önemli miktarda artırıldı, ayrıca tam zaman eşdeğer araştırmacı sayısı, Ar-Ge harcamaları ve desteklenen araştırma proje sayısı katlanarak arttı, üstelik Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) toplantıları artık düzenli olarak yapılıyor’ diyor. Bu bir övünme mı yoksa itiraf mı oluyor? Tüm bu yapılanlara rağmen uluslararası sıralamalarda gerilerdeyiz ve daha da geri gidiyoruz diye bir itiraf mı oluyor? Eğer öyleyse, itiraf edilen bu gerçeği değiştirmek için, şimdiye kadar yapılandan farklı olarak ne yapmayı düşünüyorsunuz?”

Seymenlere de katlanamıyorlar

ATATÜRK’ün Ankara’ya gelişinin yıldönümünde geleneksel olarak Seymenlerimiz sembolik olarak yürüyüş yaparlar, Ankaralılar da onları görür görmez alkışı basarlar. Ancak anlaşılır gibi değil Ankara Valiliği bu sene, trafik akışı bozulmasın gerekçesi ile geleneksel gösteriyi yasaklıyor!
Akıl alır gibi değil, tüm Ankaralıları Seymenlerine sahip çıkmaya davet ediyorum. İngiltere’nin en işlek trafiğinin olduğu Londra’da bile her hafta, geleneksel muhafız değişimi töreni düzenli olarak yapılır ve bir süreliğine trafik kilitleniverir. Sene de bir kereliğine Seymenlerine bile katlanamayanların Ankara’yı yönetmeye hakları var mıdır?
(Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelişinin yıldönümü ile birlikte yapılan Atatürk Koşusu’nun, Gazi Koşusu ile birlikte ulu önderin Türkiye’ye spor alanında en büyük armağanları olduğunu biliyor musunuz. Y.B.)
Engin BALIM

Boğaz gasp edildi

YENİKÖY sahilindeki yürüyüş parkuru tamamen amatör balıkçılar ve eşyaları tarafından gasp edilmiş durumda. Büyükşehir Belediyesi birkaç yıl önce kıyıda faaliyet gösteren tekne lokantaları ‘görüntü kirliliği’ nedeniyle bir günde kaldırmıştı. Şimdi tüm Boğaz kıyısı gecekondu görünümlü eşya ve oturma düzenlerine, yerinden edilmiş kamu malı sıralara, çöplere rağmen  hiçbir müdahale yok!
Tehlike altında yürüyüş yapmaya çalışan insanlarla devamlı olta sallayan, ayaklarımızın altına eşya koyan düşüncesizler vatandaşı rahatsız ediyor. Kime şikâyet edelim?
Şehir şehir görüntüsünden uzaklaşıp çöpten bir gecekondu kültürüne mahkûm edilmekte. Uygar mekân ve davranış günlük hayatımızdan uzaklaşmış durumda. Korku ve çaresizlik egemen. Büyükşehir Belediye Başkanı mı? O İstanbul’da değil zaten. Yüksek mimari konularla ilgilenmek için geziyor.       N.S.-Yeniköy sakinleri adına

Anayasa’nın 16. maddesine dikkat

“ANAYASA halkoylamasına ilişkin oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy kullanma yeterliliği bulunduğu halde hukuki ve fiili herhangi bir mazereti olmaksızın halkoylamasına katılmayanlar, Anayasa’nın halkoylamasını takip eden beş yıl içinde yapılacak genel ve araseçimleri ile mahalli seçimlere ve diğer halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday olamazlar.”
Bugüne kadar üzerinde pek durulmayan bu geçici 16. madde hükmü, 1982 Anayasası’nın halkoylamasında katılımı zorlamak amacı ile konulmuştu.
Fakat hangi anayasa oylamasını takip eden beş yıllık dönemi kapsayacağı belirtilmediği için genel bir hüküm niteliğini kazanmıştır ve bütün anayasa halkoylamalarını (referandumları) kapsayacak biçimde yorumlanabilir.
Ve kurnaz anayasacılar tarafından Kılıçdaroğlu ve BDP’li vekillerin 2011 seçimlerinde adaylığını önleyebilirler (mi?)
Yrd. Doç. Dr. Engin ÜNSAL
Eski CHP İstanbul Milletvekili

Biliyor musunuz

CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek adına açılmış facebook ve twitter’in hack’lenerek bir haftadır farklı amaçlarla kullanılması üzerine, böyle bir hesabı olmadığını bildiren Şimşek’in savcılığa başvurduğunu...