İçenler içmeyenler ayrımı

‘BU iktidar içenler içmeyenler diye ayrımcılık yapıyor’ diyor Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği Başkanı Arif Keskiner...

‘Son aylarda bilinçli olarak çıkarılan kanunlar ve hukuksuz fahiş vergilerle Beyoğlu esnafının baskı altında tutulduğunu’ açıklıyor. Beyoğlu’ndaki eğlence yerleri sahipleri dün ‘alkol satıyorlar’ diye pilot bölge seçilen Beyoğlu’nda iki ay öncesine kadar 84 milyon lira vergi alınırken, bugün bunun 5.5 milyara çıkarıldığını, üst limitinin ise 36 milyar olduğunu belirten Keskiner, ‘Eğlence sektörü nereleri kapsar? Eğlenmek nedir? Açık alkol servis eden her işletme eğlence yeri midir? Ayrıca eğlenceden neden vergi alınır ki...’ diyor.

Taksim’den Beyoğlu Belediyesi ve Maliye’ye kadar ‘eğlenceli’ bir yürüyüş yaparak buralara siyah çelen koyan sektörün patronları ve çalışanların eyleme karşı Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, köşemize bir açıklama yaparak günlük eğlence vergilerinin çok yüksek olmadığını savunuyor.

DEMİRCAN NE DİYOR

Geçmişte alınan günlük 10-20 bin TL’lik eğlence vergilerinin yeni yasaya göre, Belediye Meclisi’nin takdiri ile şubat ayından itibaren günlük 24.00’e kadar çalışan işyerleri için 10 milyon, 20.00’den sonra çalışanlar içinse 15 milyona çıkartıldığını belirterek, ‘Bu rakamlar açık olunan günler için tahukkuk etttirilmektedir. Ayrıca, Belediye Meclisi’nden çıkarılan eğlence vergisi tarifeleri asgari limitlere çok yakın olup, emsal ilçelerde (Kadıköy, Şişli, Beşiktaş ve Bakırköy) ise asgari limitler 20-50 milyon gibi daha yüksek tür tarifeleri kapsamaktadır.’

Demircan’a göre, Beyoğlu’nda seyyar mücadelesiyle haksız kazançlar engellenmiş, sokaklar aydınlatılarak daha güvenli hale gelmiş, hijyen denetimiyle esnafın ‘kalitesi’ ortaya çıkartılmış ve esnafın hiç hacmi de denişlemiş.

Eğlence yerleri sahiplerinin iddiaları, Demircan’ın söylediği gibi değil. Peki bütün bunlar gerçekleşmişse, lokanta, cafe ve bar sahipleri niye tepki gösteriyor? Bir belediyenin esnafla didişmesi doğru mudur?

Başbakan’ın yakını ‘Gezegen’i kızdırdılar

CNN Türk’
ün 5N 1K programında, şoförüne atfen Başbakan’ın yıllardır Kral FM dinlediğini açıklamasının üzerinden bir hafta geçtikten sonra dün Star Radyolar Grubu Koordinatörü Mehmet Akbay’ın (Gezegen) başına tahmin etmediği gelişmeler oldu.

TMSF tarafından 8 radyo programcı ve sekreteri dün işten atıldı. Seçim kampanyalarında sunuculuk yapan ve düğününde Orhan Gencabay’la nikah tanıklığı yaptığı Erdoğan’ın çok sevdiği bir radyocu olan Akbay ‘10 yıldır tanıdığım arkadaşlarım hakkında asılsız iddialar ortaya atarak benden habersiz işten attılar. Hakkında iddia varsa neden tazminatları ödüyorlar? Bazıları benim gibi dışarda sunuculuk yapmış olabilirler. Bu insanlar 2-2.5 milyar değil, 600 milyon maaş alıyorlar. Arkadaşlarım ellerinde mendil ağlarken, koridorlarda ise işe alınma sözü verilen 4 radyocu arkadaşları görmek en hafif deyimi ile insafsızlıktır.’

Kral FM’
deki operasyonu, TMSF Yönetim Kurulu üyeleri Yusuf Adıgüzel ile Mustafa Öcalan’ın gerçekleştirdiği konuşuluyor. Bu arada Başbakan Erdoğan’ın henüz durumdan haberdar olmadığı öğrenildi.

Altın kaplama isterim

İSTİKLAL Caddesi 13,5 trilyona granit taşlarla kaplanacakmış. Milletin başı zaten belada; bir de böyle dalga geçmeyin milletle, insaf edin! Bir Türk vatandaşı olarak eğer o granitler ‘altın kaplama’ olmazsa üzerinde yürümem. 13.5 trilyona neler yaptırılır. Kapkaççıların daha hızlı kaçabilmesi için 13,5 trilyona granit biraz fazla değil mi?

Aykut TOKEL

Karpuz bu yıl bol ancak sorun da var

‘15.6.1999 tarihinde köşenizde ‘Hazreti Ömer’in adaleti bu mu?’ başlıklı yazıyı yazan karpuz komisyoncusu Kemal Erkeç’im. Bizim Tarsus Hali’nin içinde yazları üç ay çalışan geleneksel bir karpuz pazarımız oluşturulur. Bu yer belediyenindir. Ancak Belediye Başkanımız Burhanettin Kocamaz, ki kendisini başarılı bulurum, Tarsus’un yüzünü değiştirmiştir, nedense bu mevsimlik yeri birkaç kişinin tekeline bırakmaktadır. Bunlardan biri de partili (MHP) yandaşı olan bir muhtardır.

Ben de bir karpuz komisyoncusu olarak neden böyle yapıldığı konusunda yıllardır uğraşırım. Çünkü bu konuda üç kez idare mahkemesine gittim. Belediyenin aldığı Encümen kararlarını iptal ettirmeme rağmen, sayın başkan yasadışı uygulamasını devam ettirmektedir. Hukuki mücadelem karşısında başkan beni orada, bir karpuz komisyoncusu olarak çalıştırmamaktadır. Tek nedeni, bu uygulamaya karşı çıkmamdır. Burası Türkiye’nin en önemli karpuz pazarıdır. Sezonda, her gün 50-100 milyar ciro dönmektedir. Ancak fatura kesilmemekte; sadece satılan karpuzun cirosundan makbuzsuz %10 kesinti almaktadır. Bu paranın %3’ü orada çalışanlara dağıtılmakta, gerisi ise hiçbir kayıt olmadan birkaç kişinin cebine girmektedir. Sonuç itibarıyla belediyenin kasasına hiçbir gelir girmemekte, devletin gelir vergisi, KDV ve stopaj gibi gelirleri de bu şekilde 11 yıldır kayba uğramaktadır... Bu nedenle Cumhuriyet Savcılığı’ndan Defterdarlığa kadar, hem bizim hem de belediyenin uğradığı kayıplara karşı haksız ve yasadışı uygulamalar nedeniyle suç duyurusunda bulunmak istiyorum. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yeniden durumdan haberdar olmasını dilerim.

Karpuz sezonu nasıl gidiyor?

-
Bölgede hava şartları iyi gittiği için karpuz erken çıktı, üretim de fazla. Diğer bölgelerde hava tam ısınmadığı için tüketici bölgelerine henüz sevkiyat başlamadı. Halbuki geçen yıl 20 Mayıs’ta ürün çıkmış, 300-350 liradan satılmıştı. Dün itibarıyla 200-250 bin lira arasında fiyat bulabildi. Dolayısıyla üreticinin mağduriyeti söz konusu.

Türküleri ölümsüz kılan ozan

İŞTE Gidiyorum Çeşm-i Siyahım, Durmuş, Nem Kaldı, Yuh Yuh, Ağlasam mı, Kirvem gibi türkülerin ölümsüz ozanı Aşık Mahsuni Şerif’in üçüncü ölüm yıldönümüydü dün... 1943 yılında Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesine bağlı eski ismi Berçenek olan Tarlacık Köyü’nde dünyaya geldi. 1967 yılında ilk plağı ile müzik piyasasına girdi. Fikret Otyam, ‘suçumuz şerefimizdir’ diyen büyük ozanı şöyle anlatıyor:

‘Onu ilk tanıdığım 1960 yılından bu yana adım adım gözledim. Çünkü Mahzuni Şerif ‘oğulluğum’ olmuştu. Onun duygulu sesinin, ustaların ustası tezene vuruşunun on binlerce sevdalısından biri olmuştum o günden bu yana... Hicivlerini, deyişlerini varsın başkaları değerlendirsin. Onu tanıdığım, aynı çağda yaşadığım için kendimi mutlu hissediyorum... Bir Pir Sultan, bir Karacaoğlan, bir Nesimi, bir Kaygusuz Abdal, bir Ruhsati ve daha benzer nicelerini deyişlerinden tanımıştım...

Kimi hızlı gider uzun yol tutar

Kimi altun satar kimi pul yatar

Kimi soğan bulmaz kimi bal yutar

Kimi parmağını yalamış gider


Sapanca’ya davet

SAPANCA
Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Yaşar Öz, Ankara’dan Levent Topçuoğlu’nu yanıtlıyor:

Biz turistik yöremizin ekolojik değerlerine önem veren, yeşil dokusunun kaybolmaması için çaba gösteren bir anlayışın temsilcileriyiz. Sadece Sapanca Gölü’nün değil, Kocaeli’ne bağlı Maşukiye ve Büyükderbent (Hikmetiye) beldeleri, Sakarya’ya bağlı Kurtköy ve Kırkpınar beldeleri ve Yanıkköy’e de bakılmasını isteriz. Biz her türlü eleştiriye açığız. Devletin üst yapı kurumu olarak bölgeye bir planlama getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak okurunuz Sapanca Gölü kıyısından söz ettiği için sorumluluğumuz vardır. Ancak bunlar kaba gözle değerlendirilemez. Sayın Topçuoğlu’nu ilçemize davet ediyorum. Son günlerde yapıldığı iddia edilen siteleri bizlere göstermesini ve beraberce inceleme yapmayı teklif ediyorum.’

Bu paralar nereye gidiyor

DÜNKÜ ‘Bilgi Edindirme, para kesiyor’
yazısına Milli Eğitim Bakanlığı’ndan dün şu açıklama geldi:

‘İlgili yasa yönetmeliğine göre, ‘başvuru ücretlerine ilişkin ilkeler belirleninceye kadar 2004 yılı için uygulanmak üzere kurum ve kuruluşlar tarafından tespit edilecek tarifelere göre ücret tahsil edilebilir. Ancak erişimine olanak sağlanan bilgi ve belgelerin ilk 10 sayfalarının kopyaları için, postalama maliyeti dahil herhangi bir ücret alınmaz’ hükmü gereğince, Maliye Bakanlığı ile yapılan protokol ve 2005 Bütçe Kanunu’nda fiyat tarifesinin belirlenmemesi nedeniyle gizliliğini kaybetmemiş her bir soru için 2 YTL Bakanlığımızca belirlenmiştir. Ancak Bilgi Edinme Kurulu’nun 25.3.2005 tarih ve 2005/1 sayılı ilke kararı doğrultusunda 25.3.2005 tarihinden sonra sınav sorusu isteyen başvuru sahiplerinden sadece kopyalama ve postalama maliyetleri talip edilmektedir. Söz konusu yazıda ismi geçen başvuru sahibi 2004 yılında talepte bulunmuş olup 2005 yılı içinde talebi söz konusu değildir.

Peki, bu paralar nereye gidiyor; bütçeye gelir mi kaydediliyor?

GÜNÜN SÖZÜ

Amerika’da yaşayan Yahudiler, Filistin topraklarında yan yana parçalar halinde toprak satın aldılar. Bu topraklar istedikleri büyüklüğe ulaşınca burası İsrail dediler ve bayraklarını çektiler. Bugün bu durum Türkiye üzerinde denenmektedir.’

(Rahşan Ecevit)

Biliyor musunuz

SAĞLIK Bakanlığı’na devredilen SSK’nın Okmeydanı ve Samatya hastanelerinden sonra Göztepe’nin başhekiminin de görevden alındığını, yaklaşık 6 yıldır Göztepe SSK’ya önemli hizmetler yapan ünlü göz profesörü Başhekim Hasan Erbil’in dün mesai bitimine yarım saat kala kararın kendisine tebliğ edildiğini, BJK’lı İhsan Kalkavan’ın eniştesi olan Prof. Erbil’in yerine 3. Cerrahi Kliniği Şefi Doç. Dr. Rafet Yiğitbaş’ın getirildiğini...

MESAJ PANOSU

DENİZ araçlarına ucuz mazot verildi; İDO da bundan yararlandı. 15 YTL olan Yenikapı-Mudanya bilet ücreti önce 12 YTL’ye indirildi; daha sonra kademe kademe yapılan zamlarla bugün 18 YTL oldu. Bu şark kurnazlığına söylenecek bir bahane olmalı? Nedir? Cidden merak ediyorum.

Dr. İbrahim Hüseyin YÜCER

TÜSİAD
Genel Merkezi’nde bugün 10.00’daki ‘AB ve Pasifik İlişkileri’ konulu konferansın konuşmacısı; Yeni Zelanda Avrupa Araştırmaları Ulusal Merkezi Direktörü ve Jean Monnet Profesörü Martin Holland.

OKAN
Üniversitesi Hasanpaşa Kampusünde bugün 14.30’da Kamu İhale Kurulu Başkanı Şener Akkaynak ‘Kamu İhale Sistemi’ üzerinde konuşacak.

ÇORLU’daki tapu dairesine ev ipoteğini kaldırma işlemi için başvurdum. Bankodaki görevli bana Fatma Hanım’ın yardımcı olacağını söyledi ve bankonun arkasındaki masasını işaret etti. Geçtiğimde ‘iyi günler’ diyerek yaklaştım, bir işle uğraştığını görünce de ‘Kolay gelsin’ diye ekledim. Bunun dememle ‘Ne dikildin tepeme, çık dışarı’ diye beni azarladı. Tırnaklarını manikür yaptığını gördüm diye herhalde sinirlendi. Ben hiçbir kamu kuruluşunda böyle hakaret görmedim. Tapu daireleri babalarının arpa tarlası mı?

Şükran GÜLŞEN-ÇORLU

AĞRI’
nın Patnos ilçesine bağlı Gönlüaçık köyünden Ayhan Gün yazıyor: ‘Köyümüz okul öğretmenimiz askere gittiği için öğretmensiz kaldı. 60 öğrenci perişan vaziyette öğretmen bekliyorlar. Lütfen buraya öğretmen atayın, yoksa çobanlık yapacaklar.’
Yazarın Tüm Yazıları