PEGASUS Havayolları’nın uçağı ile Kars’a uçarken kurak bir Anadolu coğrafyası gördük... Sulak alanlar hemen hiç yok gibi... Dağların tepelerinde cılız kar kümeleri Dicle ve Fırat’a nasıl ulaşacak, hidroelektrik santrallarımız çalışacak. Ağaç olabilen yerlerde biraz yeşillik dikkat çekiyor. Buğday hasadına daha bir ay olsa gerek... Bir başka gerçek; Anadolu’yu hiç ağaçlandıramamışız... Bu acı bir olaydır.
Kars’a kalabalık bir meslektaş grubu ve sanatçılarla geldik. Çoğumuz sınır kenti Kars’ı ilk kez görüyordu.
Bizleri havaalanında ANAP’lı Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu karşıladı.
Türkiye’ye neler oluyor?Cumhuriyet Başsavcısı’nın AKP’nin kapatılmasına ilişkin iddianameyi okuyacağı günün öncesinde böyle bir operasyon ne anlamına geliyor?
Bir gözdağı mı?
Akşamüzeri İstanbul’a döneceğiz.
Güzel bir toplumsal sorumluluk projesine tanıklık ediyoruz Kars’ta... Hürriyet ve TCDD’nin ortak projesi "Hürriyet Hakkımızdır, Tren Özgürlüktür."
Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden, Sanatevi’nin bahçesinde bizleri ağırladı; Kars yöresine has peynir ve bal gibi ürünleri ikram etti.
KARAMAN NE DEDİ
Gar’da ’Hürriyet Treni’nin Erzurum’a hareketinden önce düzenlenen törende TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, Hürriyet’in 60.yılını kutladı,halkın yüzde 98’inin treni sevdiğini ama yüzde 2’sinin trenden yararlanabildiğini işaret ederken "Ama Hürriyet gibi bir marka ile böyle bir projeye girmekten mutluyum. Çünkü Hürriyet’i seven Hürriyet alıyor, ama treni sevenler trene binmiyor" diye konuştu.
Hürriyet İcra Komitesi Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, insan hakları üzerinde ilginç bir konuşma yaparken, hiç kimsenin şiddet görmeme hakkı, kız çocuklarının eşit eğitim hakkı, kız çocuklarının zorla evlendirilmesi ve ayrımcılık konularında herkesi duyarlı olmaya çağırdı.
24 Temmuz’da temeli atılacak Kars-Tiflis-Bakü demiryolu hattının 300 milyon dolara malolacağını öğrendik. Bu, Türkiye’yi Kafkaska ve Orta Asya’ya açan önemli bir proje...
’Hürriyet Treni’ni yazmaya devam edeceğiz.
Gerçek muhalefeti yazarlar yapacak
YAZAR Latife Tekin, Karabük’te başına gelenler için yazar dostlarından büyük destek gördüğünü söylüyor. Bodrum’da telefonlarının susmadığını söylüyor... "Yalnız kalmadığıma sevindim. Yurtdışından da arayanlar oldu" diyor. Bodrum’da oturan bir grup Karabüklünün kendisine destek destek ziyareti yapmış... ’İnanan’ bir şair arkadaşı aramış, AKP’li belediye başkanının saldırgan tutumunu benimsemediğini söylemiş, "Artık bu mücadele onurlu insanlara kaldı" demiş. Bu arada, eski bir tiyatrocu olan AKP’li Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül’ün çevresine söylediği "Her yerde mikrofon kesilse dahi ben Beykoz’da kapattırmam, Latife Hanım gelip istediği konuşmayı yapabilir" biçimindeki sözlerinden çok mutlu olmuş...
Farklı kuşakların yazarları olmasına karşın kendisine yazar Leyla Erbil’in kendisine gönderdiği elektronik mesajdan çok mutlu olmuş. Erbil’in izniyle bize okuduğu mesajı şöyle:
"Seninle gurur duydum. Böyle bir ses bekliyordum.
Gerçek muhalefeti CHP değil bağımsız gerçek yazarlar yapacak.
7 Temmuz’da (1 Mayıs 2009 yazarlar komitesi toplantısı) birlikte olalım, 1 Mayıs kibrini de kıralım.
Kenan Evren’in ’Yazar Mahkemesi’ne de katıl.
Gözlerinden öpüyorum."
Tekin’in bu çıkışı Türkiye’de bir şeylerin habercisi olabilir mi?
Munzur Vadisi Milli Parkı için kurtuluş umudu doğdu
DEVLET idaresi; ’Munzur Projesi’ adı altında Tunceli’nin Mercan, Pülümür ve Munzur vadilerinde enerji amaçlı sekiz baraj ve hidroelektrik santral yapımı planlamıştır. Bunların beşi, ABD şirketlerinin liderliğinde, Türkiye’nin ilk ’Milli Parkı’ ilan edilen Munzur Vadisi’nde yapılacaktır. Sekiz hidrolik santraldan üretimi planlanan elektrik enerjisi, aynı kaynaklardan Türkiye’de elde edilmekte olanın yüzde birinden azdır. Baraj göllerinde, ilin akışa geçen yıllık su potansiyelinin %40’ı tutulacaktır.
Tunceli coğrafyası; vadilerinde Akdeniz iklimi barından tek yöremizdir. Tunceli coğrafyası için ’Akdenizli Tunceli’ denilebilir. Bu vadilerin başında Munzur Vadisi gelir. Munzur Vadisi, Türk Koruma ve Çevre Mevzuatı’na, Türkiye’nin tarafı bulunduğu uluslararası sözleşmelere göre mutlaka korunması gereken endemik bitki türlerine (kırmızı benekli alabalık gibi), istisnai yaban canlılarına (çengel boynuzlu dağ keçisi, bezuar keçisi gibi) sahiptir.
Munzur Vadisi’nde Konaktepe I-II Baraj ve Hidroelektrik santralının yapımına onay veren Bakanlar Kurulu Kararı’nı Danıştay 10.Dairesi oybirliğiyle verdiği kararla iptal etti, İdari Dava Daireleri Kurulu çoğunluk oyuyla bu kararı bozdu. Bunun üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava açtım. AİHM’ndeki dava devam etmekteyken, Koruma Kurulu’nun "barajların su toplama alanlarında korunması gereken taşınmaz kültür ve tabiat varlığı bulunmadığından barajların yapılmasında bir sakınca olmadığına" ilişkin kararına karşı da Türkiye’de dava açtım. Türk Mahkemesi; Hasankeyf için olduğu gibi "uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için gerekli görüldüğünden, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına" karar verdi.
Munzur Projesi konusunda da Türk mahkemesi, AİHM’den inisiyatif devralmıştır.