ANKARA Barosu, “Siyasi hesaplaşmalara dayalı polis soruşturması’ yapıldığını belirterek hukuk güvenliği konusunda endişeleri bildirdi. Baro’nun açıklaması şöyle:
“Hukuk devletinde hiç kimse ayrıcalıklı olmamakla, suç işleyen veya hakkında suç işlediğine ilişkin ciddi ve inandırıcı kanıt bulunan herkese dokunulur. Ne var ki, bu dokunmanın biçimi devlet gücü kullananlarca değil, yürürlükteki yasalar tarafından belirlenir. Aksine uygulama o devleti hukuk devleti olmaktan çıkarır ve totaliter yapıda bir kanun devleti/polis devleti olmaya dönüştürür. Bu çerçevede ifade etmek gerekir ki, haklarında terör örgütü mensubu olduklarına ilişkin ciddi kanıtlar ortaya konulmamış olmasına, ne ile suçlandıkları belirtilmemiş bulunulmasına ve suçüstü hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların oluşmamış olmasına rağmen, başta ülkemiz hukukuna ve siyasetine uzun yıllar avukat olarak, milletvekili ve bakan olarak onurla ve özveriyle hizmet etmiş olan, her zaman ve her koşulda hukuku, hukuk devletini, hukukun üstünlüğünü savunan Seyfi Oktay’ın, yine Baromuz üyesi Av. Mehmet Cengiz’in, Av. Tülay Bekar’ın, Av. Sefa Altıoğlu’nun avukat olmaları nedeniyle özel yargılama usullerine tabi oldukları göz önüne alınmaksızın, usulüne uygun biçimde ifade vermeye davet edilmeksizin ve davete uymadıkları takdirde zorla getirilecekleri bildirilmeksizin, günün erken saatlerinde gözaltına alınmaları, ev ve işyerlerinin aranması, aramada hazır bulunan Baro gözlemcisi avukatların tüm uyarılarına rağmen suçlama ile ilgisi olmayan kişisel evraklarının, avukat olarak takip ettikleri dava dosyalarının incelenmesi yasaya ve mevcut hukuk düzenine aykırı olmasının yanısıra savunma mesleğine yönelik ağır bir saldırı niteliğindedir. Başladığı günden bugüne kadar olan süreç içinde hukukun öngördüğü kurallara bağlı olarak yürütülen bir ceza soruşturması olmaktan daha çok siyasi hesaplara ve hesaplaşmalara dayalı bir polis soruşturması niteliğinde olan ve Ergenekon soruşturması adı altında yürütülen bu ve benzeri uygulamalardan dolayı Ankara Barosu olarak endişe içersinde olduğumuzu belirtir, herkesi hukuka uygun davranmaya, hukukun çizdiği sınırlar içersinde kalmaya davet ederiz.”
DSP kime hizmet ediyor
DSP Kurultayı’nda Genel Başkan Masum Türker’in “Soruyorum, siz artık ‘solda birlik’ diyenlere, ‘artık birleşin’ diyenlere cevabınızı soruyorum? Birleşmek istiyor musunuz?” diye sordu. Salondakilerin ‘hayır’ yanıtı vermeleri dikkat çekti. Şimdi de ben soruyorum: “Bu nasıl bir sol anlayış. Bu anlayış kime hizmet eder?” Umarım Sayın Türker bir yanıt verir. Sait TEMUR
‘Suç ikrarı’
BÜLENT Arınç, Kemal Kılıçdaroğlu’na; (Deniz Baykal’ı kastederek), ”Genel Başkanının başına gelen, dikkat et senin de başına gelebilir” demiş.. Bu bir “Seninde kasetin çıkabilir yada kasetin yapılır” itirafıdır. Bundan iyi bir “suç ikrarı” olur mu? Metin ALTAY
KISA... KISA...
AKADEMİK Dayanışma Araştırma ve Geliştirme Vakfı (ADAG)’nın düzenlediği ‘Anayasal Düzlemde Yükseköğretim’ konulu panel 12 haziran Cumartesi 14.00’de İlci Otel’de yapılacak. Açılış konuşması: Prof. Dr. Ekrem Manisalı, Panel Yöneticisi: Prof.Dr. A.Vahap Yiğit, Konuşmacılar: Prof.Dr.M. Hanifi Aslan, Prof.Dr. Ahmet Battal, Yrd.Doç.Dr. Adnan Küçük.