Paylaş
Dünyanın karşısında başka bir Çin var artık. Bir de, İngiliz sömürge ve adalar grubu iken 1997’den beri Çin’e bağlı özerk bir yönetim bölgesine dönüşen Hong Kong (HK)... Nüfusunun hemen hepsi Çinli; büyük bir kısmı da Budist. Gökdelenleri, yüksek tepeli adaları, yeşil alanları ve feribotlarla gidilebilen banliyöleri... Böyle bir ’pazar’ın hacmini öğrendikçe, "Eyvah Türkiye nerelerde kalmış!" diye hayıflanıyorsunuz. KKTC’nin üçte biri kadar bir coğrafyadan/yönetimden, 470 milyar dolar ithalat, 340 milyar dolar da ihracat yapıldığını duyunca küçük dilinizi yutmaz mısınız? Hizmet sektörünün gelirleriyle bu açık kapandığı gibi 15 milyar dolar da fazlalık vermiş bütçe... Bu nedenle gelir vergisi % 16’dan 15’e indirilmiş. İşyerlerindeki şehir içi telefonlar da bedava artık; ’Kullanabilir miyim’ demek yeterli.
Her gün binlerce kişi gelip gidiyor Hong Kong’a... Deniz doldurularak yapılan havalimanı Uzakdoğu’nun en işlek havalimanlarından; dünyanın en uzun asma köprüsünden ve bir tünelden merkeze, yani Hong Kong’a geliyorsunuz. Yoğun çalışma temposundan ötürü gençlerin ve yaşlıların, metroda kestirmesi gayet doğal karşılanıyor.
’RE-DESIGN YOUR MIND’
Bilgisayar nedeniyle fuarların modası geçmeye başlamadı mı? Henüz erken diyorlar; daha sürer diyorlar. Hong Kong’un merkezinden, buraya bağlı bir adada veya komşu Çin’e yaklaşık bir saat uzaklıktaki kentlerde; inanılmaz büyüklükteki fuarlar açılıyor bu aylarda. Ev eşyaları, mobilya/ev aksesuvarları, kırtasiye, otomobil ve bahçe vs. derken, Türklerin Çin topraklarında ’keşfettikleri’ yeni bir üretim ve ticaret yeri Guanghou; ona da ’toplu fuar’ dense yeridir.
Artık yerleşik hale gelenler olduğuna göre döner de girmiş buraya... Bazı kişilerin PKK adına ’ticaret’ yaptıkları bilinmeyen bir şey değilmiş.
’Houseware Fair 2000’ alanında dünyanın en büyük organizasyonlarından biri... Hong Kong’un muhteşem manzarasıyla kucaklaşan Sergi Merkezi’ndeki fuar alanı üç katlı; her yıl genişliyormuş...
Türkiye’nin modern çizgilerle hazırlanan afişinin sloganı ’Re-Design Your Mind’; yani aklınızı yeniden tasarlayın. 2380 stantta yapay çiçekten, mobilyaya, ev gereçlerinden ev tekstiline kadar inanılmaz çeşitte ürün vardı.
KİMYA SEKTÖRÜ
7 bin üyesi olan İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, 30’a yakın Türk firmasıyla Hong Kong’a çıkarma yaptıklarını belirterek, "Türk kimya sektörünün gelişme potansiyeli yükseliyor. 500 bin kişiye istihdam sağlıyor. 50 milyar dolarlık üretim hacmine ulaşmış durumda. Kimya sektörünün ihracatı geçen yıl 10.4 milyar dolar oldu" diyor. Böyle bir sektörde 2600 kimyasal madde ve müstahzar üretilmesi de önemli sayılıyor. Plastik hammaddeli moda ürünler (yemek kabı, saksı, tepsi) gibi eşyalarda, Türk üreticiler hayli öne çıkmış.
Uzakdoğu ülkelerinin ekonomik gücünden Türkiye’nin öğreneceği çok şey var. Herkes üzerimize gelen bu dalgayı izlemeli ve önlemlerini şimdiden almalıdır.
Yarın Türkiye tümden üretimsiz kalabilir.
GÜNÜN SÖZÜ
"Hükümdarların en mutlusu, tilki postuna en iyi sarınanlar olmuştur."
(Machiavelli)
Telefon tüccarları
HONG KONG’ta 7.3 milyon nüfus yaşıyor; Milli Geliri kişi başına 52 bin dolar... Dönerken, uçakta bu kadar genç Türk ’tüccarın’ bulunması gerçekten şaşırtıcı. Bugünlerde en cazibeli ’malı’ cep telefonu... Oradan 100 dolara alınan, örneğin bir ’Nokia’ İstanbul’da 300-400 YTL’ye kadar satılıyormuş. Tabii ki ’tıpkısının aynısı’... Bir telefon tüccarı "Cep telefonlarının değişme süresi geçen yıl 10 aydı, şimdi 8 aya kadar indi; bu bakımdan talep büyüyor" dedi. Peki bu işten kim kazanıyor? Çarpıcı yanıtı "Sermayeyi koyan Amerikalı, beynini ve dizaynını yapan Koreli, emeğini veren Çinli ve Türk aracılar... Yoğun müşteri nedeniyle THY, haftada iki olan sefer sayısını haftada 5’e çıkartacakmış. THY, Hong Konk’tan dönenlerin 25 kilodan fazla yükünün ’cezası’nı ağır bir bedelle alıyor.
Vizeye dikkat
AĞUSTOS ayındaki Olimpiyatlar nedeniyle Çin’in ’endişeye’ dönük uygulaması, Hong Kong özel idare bölgesini de vurmuş. Tibet’in dünyadaki eylemleri karşısında Çin Büyükelçiliği’nin Hong Kong’tan verdiği 30 günlük vizeleri nisanın ortasından beri durdurmuş. 33 Asya ve Afrika ülkesi arasında Avrupa kesiminden bir tek Türkiye var. Bu nedenle Çin’e geçmek isteyen yüzlerce Türk mağdur olmuş.. Çin, vize verirken Hong Kong’ta sürekli ikametgah belgesi aramaya başlamış. Türklerin, Çin’e geçiş yolu olduğu için Türkiye’nin girişimlerinden nasıl bir sonuç alacağı merak konusu...
Bakan Şahin bizi bilgilendirmeli
SAYIN Adalet Bakanı, lütfen halkı aydınlatınız. TCK’nın 301. maddesinin yeni değişikliği karşısında; dilimizi, kalemimizi kullanırken önlem almak amacıyla bir açıklama bekliyorum.
Türklüğe hakaret serbest bırakılıp Türk milletine, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve devlet organlarına hakaret olarak değiştirildiğine göre, TC sınırları içindeki Ermeniliğe, Kürtlüğe, Araplığa, Gürcülüğe, Arnavutluğa, Çerkezliğe, Romanlığa hakaret serbest mi?
Almanlığa, İngilizliğe, Fransızlığa hakaret de aynı kapsamda mı?
Nail TAN-ANKARA
Eski CIA şefinin garip kitabı
AVUKAT bir dostumuz diyor ki:CIA Türkiye eski İstasyon Şefi Graham E. Fuller, Yeni Şafak’a röportaj vermiş. ’Yeni Türkiye Cumhuriyeti’ ismini verdiği kitabını tanıtırken Türkiye üzerine değerlendirmeler yapmış.
1923’te kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti’nin önüne ’yeni’yi koymak ne demek.
Böyle bir CIA görevlisinin AKP için bir propaganda kitabı yazması, bu kitabında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş felsefesiyle ilgili uluorta, mesnetsiz, kuruluşun şartlarından bihaber, cahilce, belki de kendisine dikte ettirilen iddialarda bulunması, yargı görevi yapanları etkilemeye yönelik değerlendirmelere kalkışması, bir yabancının ifade özgürlüğü kapsamında demokratik bir fikir faaliyeti olarak kabul edilemez.
Bunun mutlaka bir suçu olmalıdır.S.Y.
Biliyor musunuz
ÇORUM’da düzenlenen ’Doğumunun 1000. Yılında Kaşgarlı Mahmud’ panelinde konuşan, Kaşgarlı Mahmud’un hemşerisi Prof. Dr. Alimcan İnayet’in, Kaşgarlı Mahmud’un yaşamı konusunda özgün bilgiler verirken, Doğu Türkistan’da 20 milyon Türk’ün barındığını, Opal kasabasındaki Kaşgarlı Mahmud’un mezarının Çin turizm şirketlerinin işletmesi altında bulunduğunu, bu durumun Türk dünyası için utanç kaynağı olduğunu dile getirerek Doğu Türkistan’a sahip çıkılması gerektiğini söylediğini...
’Lale Belediyesi’
GÖZÜN aydın Türkiye, ’Lale Devri’ başladı. Konya Belediyesi her yıl kaldırım taşlarını değiştirerek ve ihtiyaç olmayan bölgelerde üstgeçitler ve köprülü kavşaklar yaptırmak suretiyle yandaş ve destekçilerine trilyonlarca YTL aktarması az gelmiş olmalı ki!.. Bu kez de şehrin dört bir yanına lale soğanları dikerek, ömrü ortalama 15 gün olan bu çiçekler için trilyonlarca YTL’yi yine bu işten para kazanan yandaşlarına akıtmaya başladı.
Konya ve Türkiye 15 günlük bir göz zevki için trilyonları harcayacak kadar zengin bir ülke midir de bizim gibi cahillerin haberi yok?
Lalelere yatırılan trilyonlar eğitim için harcanamaz mı?
Konya Belediyesi, ’Lale Belediyesi’ kimliği damgasını yememeli.
Bu laleler kime ürettiriliyor, kimlerin üzerinden satın alınıyor; kimler pay alıyor.Y.D.
Paylaş