‘Hizmet’in yerine üretim ekonomisi

Sık sık klasik belediyecilik hizmetlerinin dışına açılıp yazılım, tarım, hayvancılık, turizm, kentsel dönüşüm ve enerji projeleri ile Ordu’yu yatırım şehrine dönüştürdüklerini söyledi. Güler, bu programı ‘rant ekonomisinden üretim ekonomisine geçen üretici bir model’ olarak tanıttı. Yaptığı yatırımlarla Ordu’ya kattığı değerin, kamuoyunun da dikkatini çektiğini vurgulayan Başkan Güler’in bu çalışmalarını görmek ve incelemek amacıyla gazetecilerle birlikte bir grup işinsanı da Ordu’ya gelmişti. Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği tarafından düzenlenen etkinliğin sunuşunu gazeteci Celal Toprak yaptı.

Güler, konuşmasını şu noktalarda topladı:

Şirketler kurduk. Klasik belediyeciliğin dışında yazılım, tarım, turizm, kentsel dönüşüm ve enerji şirketlerimiz var. Bunlarla ilgili yatırımlar yapıyoruz. Ordu, İstanbul’da iki veya üçüncü nüfus, yurtdışında büyük bir Ordulu grup var ve onlarla köprü kuran bir yapımız var.

‘3 Ay Değil 12 Ay Ordu’ sloganı ile Ordu’yu 4 mevsim yaşanan bir il haline getirdiklerinin altını çizen Başkan Güler, iklim değişiklikleri ile Ordu’nun gelecekte çok önemli bir yerleşim merkezi olacağını ifade etti. Ordu’yu hareketlendirmek adına yapılan faaliyetlere de vurgu yapan Başkan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

12 AY HAREKETLİLİK

“Özellikle iklim değişikliğini göz önüne alınca burasının gelecekte önemli yerleşim merkezlerinden bir tanesi olması bekleniyor. Eskiden Ordu’ya yaz aylarında gurbetteki vatandaşlar gelip fındıklarını toplayıp giderlerdi. Biz de ‘3 Ay Değil 12 Ay Ordu’ ve “Ordu’yu 4 mevsim yaşayan bir şehir yapacağız” dedik ve kışı devreye soktuk, kayak merkezlerini hareketlendirdik. Kış aylarında da esnafımız iş yapıyor, hareketlilik devam ediyor. Denizimizi 3 ay kullanıyorduk, artık 12 ay kullanıyoruz. Dünyanın en iyi dalgalarının burada olduğunu keşfettik ve sörf okulu açtık. Uzakdoğudan ve birçok ülkeden sörf yapmak için gelen misafirlerimiz var.”

HAYVAN OTELİ

Başkan Güler, “Kış aylarında hayvan bakmak zor. Üreticilerimiz ucuz satıp baharda yeniden pahalı bir şekilde almasın diye Ordu’da bir hayvan oteli kurduk. Rent-a-car gibi rent-a-cow yaptık.

İl dışında yaşayan ve Ordu’ya gelip fındık toplamakta zorlanan vatandaşlarımızın bahçelerini kiralayarak her şeyini biz üstlendik.

TEKNE ÜRETİYORUZ, SIRA YATTA

Kompozit malzemeden tekne üretimi yapıyoruz. Şimdilerde yat ve üretimine geçmek üzereyiz. Yazılımı tamamen bize ait olan GSM’li su sayacı üretiyoruz ve satışını yapıyoruz. Tıbbi aromatik bitki yetiştiriyoruz. Fındık dışında alternatif ürünlere yöneldik. Fındıktan dönümde 2 bin 500 TL kazanırken tıbbi aromatik ürünlerden 35-40 bin TL kazanma imkânı var. Değişik sahalara uzanan çalışmalar yapıyoruz. Siyez, salep gibi ürünler üretiyoruz. Bamya üreterek hasatını gerçekleştirdik, enginar denemeleri yaptık. Rüzgâr santralları kurmak için önemli bir mesafe kat ettik. İzinleri alındı. HES ve güneş enerjileri ile ilgili çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Çöpten elektrik üretiyoruz. Çöp bizim için korkulan bir maddeyken elektrik ürettiğimiz bir hammaddeye dönüştü.

En uzun karayolu ağına sahip olmalarına rağmen üç yılda 1.600 kilometre asfalt yol yaptık. Belediyemize 198 adet iş makinesini kazandırdık.

KARADENİZ-AKDENİZ YOLU

Stratejik olarak Ünye Limanı’nı Akdeniz ile birleştiriyoruz. Karadeniz-Akdeniz Yolu ile 8 saatte Mersin’e inme imkânı sunuyor. Rusya, Ukrayna, Gürcistan gibi birçok ülkeye kıyısı olan bir içdeniz üzerinden önemli bir limana sahibiz. Bu lojistik konusunda çok önemli fikirler verebilir. Biz Sivas’ın ve Kayseri’nin sahil kentiyiz. Kayserililer 4, Sivaslılar ise 2 saatte denize ulaşabilecekler.”

ATATÜRK’ÜN ZİYARETLERİ
Yalova-Tuzla farklı

MUSTAFA Kemal, 1929 yılında İstanbul’a gelişlerinde iki mübadil yerleşimini ziyaret etti: 6 Ağustos’ta mübadelenin başkenti Tuzla’yı ve 20 Ağustos’ta Yalova’nın bugün belde olan köyü Koru’yu.

Koru Belediyesi her yıl aynı tarihte olmasa bile Gazi’nin Koru’yu ziyaretini şenlikle anıyor.

Tuzla’ya gelince...

Bırakın şenliği, bu önemli günün 93. yıldönümü her yıl olduğu gibi bu yıl da kaymakamlık, belediye, Deniz Harp Okulu, Piyade Okulu ve garnizon komutanlıkları, HEM, okullar, üniversiteler, parti örgütleri, TUZLADER başta olmak üzere ilçedeki tüm STK’lar tarafından unutuldu.

Bu günü sadece ve sadece Atatürkçü Düşünce Derneği Tuzla Şubesi Başkanı Şengül Özpağada hatırladı.

GÜNÜN SÖZÜ

“Ne kadar zengin olursan ol, ancak yiyebildiğin kadar yersin. Denize testiyi daldırsan alabileceği kadar su alır, gerisi kalır.” Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî