Hırsızın zekâtı, iftarı haramdır

Emekli vaiz Mehmet Akyüz uyarıyor:

“Mehmet Akyüz, aydın bir din bilginidir. Of’un eski vaizidir. Din tacirlerine karşı yıllardır mücadele vermektedir. Şimdilerde İstanbul’da yaşamaktadır. Televizyonlarda gösterilen iftar yemeklerini görünce dayanamayarak, bu yazıyı kaleme aldığını söylüyor:
“Bu insanları bir türlü anlayamıyorum.
İslam dini yevmi mahşerde uçan zerrelerden hesap soracaktır.
Oruç ayı gibi mukaddes bir ayda, iftar sofraları düzenleyen kurumlar, şahıslar, alayıvala ile çadırlar kurup iftar ettiriyorlar, bir kısım insanları... Bu insanlar, Allah için aç duruyor, ibadet ediyor, akşam iftarı gibi orucun meyvesi olacak iftarda, helal olup olmadığı bilinmeyen bir taamla orucunu açıyor.
Helal midir, bunların verdiği yemek?
İmamı Azam, “Yediğin bir lokmanın helal veya haram olduğunu bilmezsen, o güne kadar yaptığın bütün amellerin havaya gider” der.
Zekat; helal, temiz maldan verilir kirlenmemesi için...
Yoksa gayrimeşru bir servetin tamamını versen, zekat yerine geçmez. Helal olmaz...
Ey Müslümanlar.... Çektiğiniz açlığın sonunda alacağınız sevabı, bunların haram lokmaları ile heba etmeyiniz.
Riya ile amel olmaz, gösteriş için yapılan ameller şeytana ibadettir.
Ben anladığımı anlatmaya çalıştım. Allah şahidimdir ki bunları anlatmasam sorumlu olurum. Gerisi sizlerin bileceği.’’
Sevap işleyeceklere duyurulur.”
Dileriz, hayırlara vesile olur!

İnternetin gücü KPSS’yi yaktı

NİHAYET... Türkiye’de yürütülen en büyük e-posta yoluyla yapılan kampanya sonuç verdi.
Binlerce genç, mesajlarla resmi makamları ve medyayı uyardı:
KPSS sınavında hırsızlık yapılmıştır.
Savcılık soruşturma açtı; ÖSYM Başkanı inceleyip sonra görevi bırakacağım,dedi.
Ama sonuçta son noktayı Cumhurbaşkanlığı son noktayı koydu:
Devlet Denetleme Kurulu, KPSS’deki kopya iddialarıyla ilgili olarak inceleme yapma kararı aldı.
Resmi raporda, ‘kopya’ denirken, binlerce gençin feryadı karşısında neden suskun kalındı.
Türkiye ve Ankara Eki’ndeki köşelerimizi taradık.
Son on gün içinde tam 12 tepki yazısı ise sorunu canlı tutmaya çalışmışız.
Ne mi yapılmalı; ortak akıl şöylediyor:
Hırsızlık vardır, atamalar ileri bir tarihe kadar ertelenir. Suçlular, haklarını kaybeder ve yargı önüne çıkarılır. Sıralama da değişir...

İmar yönetmeliği uygulanmalı

İSTANBUL İmar Yönetmeliği’nin ‘Bahçe duvarları ve bahçe düzenlemesi’ adı ile tanımlanan 8.16 maddesinde ön bahçe duvarları yüksekliğininin 1.00 metreyi ve yan ve arka bahçe duvarları yüksekliğinin de 1.50 metreyi aşamayacağı açıkça belirtilmiştir.
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a sesleniyorum.
İmar Müdürlüğü’nden bir teknik ekip görevlendirerek site, villa gibi yerlerin duvarlarını ölçütmelidir.
Belediye yasaları uygulamıyorsa, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu uyarımı dikkate alarak sorumlular hakkında işlem başlatmalıdır.
İ. Fırat AYKUT

Yalıkavak Belediye Başkanı haksız mı görevden alındı

ALMANYA’da uzun yıllar bir meslek okulunun müdürlüğünde bulunan Zafer Ilgar birkaç gün önce bize Bodrum’un Yalıkavak Belediye Başkanı Mustafa Saruhan’la ilgili bir şikayetini iletmişti. Ilgar, Yalıkavak Küdür Mevkiinde 1 km’den fazla halk plajı varken, sadece iki ay önce satın aldığı 60 m. deniz cepheli 2025 m2 arsasının ‘kamu yararı’ iddiası ile elinden alınmak istendiğini belirterek, “Yalıkavak’da zor bir durum yaşıyorum” diyordu.
Belge ve fotoğraflarla desteklenen yazıyı kullanamadan Saruhan’ın önceki gün görevden alındığı açıklandı. Ilgar’ın ilettiği konu özetle şöyleydi:
- Belediyenin kağıt üzerinde yeşil alan ve park olarak gösterdiği binlerce metrekarelik alan lüks villaların kullanımına (bahçe) terk edilmiştir. Başkan, villa sahipleri ile nasıl bir ilişki içindedir? Saruhan’ın her türlü karar ve kural hakimiyetine nasıl sahip olabilmesi düşündürücüdür.

Biliyor musunuz

ARALARINDA, Yaşar Müjdeci, Osman Özbek, Servet Cömert’in de bulunacağı 100’ü aşkın emekli subay ve astsubayın. Doğu Perinçek ve çok sayıda TSK mensubunun yargılandığı I. Ergenekon davasının Silivri’deki bugünkü duruşmasını izleyeceklerini... ? CHP PM üyesi Korkmaz Karaca’nın, İstanbul’da bir çok noktaya asılan imzasız ‘evet’ pankartlarının, Gençlik Kolları üyeleri ile yaptıkları araştırmada belediye ekipleri tarafından tespit ettiklerini belirterek “Evet için her şey mübah mı?” diye sorduğunu...

26 Ağustos

- 26 Ağustos Büyük Taarruz’un 88. yılı kutlu olsun.
Nazım Hikmet ne diyordu:
“Sarışın bir kurda benziyordu /Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.”