Paylaş
İstanbul'daki belediye başkanları Ankara'ya sesleniyor:
İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ve 20'den fazla FP'li, DSP'li ve ANAP'lı ilçe belediye başkanıyla dün gazetemizde kahvaltı ettik.
Özlenen bir tabloydu, bu kadar başkanın bir araya gelip konuşmaları, tartışmaları, projelerinden söz etmeleri...
Parti kavgası, çekişmesi yok, sanki hepsi geçmişteki tek bir sosyal dokunun insanları olmuş...
Genelde İstanbul'un, özelde ilçelerin sorunlarını dinledik, tartıştık.
İstanbul'da 1994'ten sonraki 'gerilimli' ortamın izlerinin silinmekte olduğunu ve İstanbul için ortaklaşa büyük umutlar taşıdıklarını fark ediyorsunuz...
Kaynak sıkıntısından yakınırlarken, her başkanın da bir hedef projesinin olduğu ortaya çıkıyor. Bakırköy, depremde yerle bir olan Gölcük'te Fransızlar'ın yapacağı okula nasıl öncülük ettiğini, Bakırköy'deki özürlüler için yaptığı projeleri anlatıyor. Silivri, belediye gelirlerinin gittikçe nasıl eridiğini, Tuzla yerel yönetimlerle ilgili tasarının gecikmesinden nasıl zarar gördüklerini anlatıyor. Beyoğlu, Çiçek Pasajı'nı kapatacağını söylerken ‘‘İçkili lokantalardan şikáyet yok değil mi?’’ diye soruyor. Usulsüz bir kamulaştırma yüzünden 12 aya mahkûm olan ve dosyası halen Yargıtay'da bulunan GOP Belediye Başkanı'nın neden gelmediğini yardımcılarına soruyoruz; ‘İstanbul dışında’ diyorlar. Maltepe, büyük meydanda cami gölgesinde kalan Atatürk heykelinin yerine yarışma açarak büyük bir Atatürk Anıtı yaptıracağını bildiriyor. Çatalca'dan, sınırları içinde kalan 'Serbest Bölge'nin nasıl bir imtiyaza sahip olup içeri bile giremediklerini duyuyoruz. İstanbul'da depremin en büyük acısını çeken Avcılar, ‘‘Yavaş yavaş toparlanıyoruz’’ diyor.
Bu arada Atatürk Havaalanı ile E-5 güzergáhındaki 800 dönümlük orman fidanlığının Gülhane gibi bir park yapılması görüşü ortaya atılıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, ‘‘Hazine verirse hemen yarın rekreasyon alanı yapmak üzere işe başlarım’’ diyor.
Heyecan verici bir proje ama Maliye Bakanı Sümer Oral, İstanbul'a bir altın bilezik takar mı?
Bekleyeceğiz.
Para, kaynak dediğinizde hepsi de yok diyor. Hükümetin MHP'li belediyeleri kollarken, belirlediği katsayıdan hepsi şikáyetçi.
Böyle bir ortamda partizanlık olmadan dostluk, kardeşlik ve hizmet anlayışı görmek güzel bir şey...
Ama Ankara'nın gündemi başka... Her gün siyasi fırtınalar esiyor, sorunlar yerli yerinde duruyor. Ankara, İstanbul'u göremiyor. Her kafadan bir ses yükseldiği için 10 kez değiştirilen Yerel Yönetimler Tasarısı bile iki yıldır çıkarılamıyor...
Bu da büyük sıkıntı yaratıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Gürtuna, her ziyaretinde Ankara'dan eli boş döndüğünü söylüyor. Projeleri de sözde kalıyor doğal olarak.
Türkiye'nin önü kapanıyor, belediyeler işlevsiz kalıyor.
Sonuçta; yaşanmaz, çözümsüz, dökülen, yoksul kentler daha da gelişiyor, Türk insanı eziyet çekiyor.
DERVİŞ Günday'a... Sevgilisiyle trafik kazası geçiren Mersin Şoförler Odası Başkanı Veysel Sarı'ya sorar mısınız? O Mercedes'i kendi parasıyla mı aldı, yoksa gariban şoför esnafının aidatlarıyla mı? Kaç oda başkanı Mercedesler'e biniyor? Bu ülkede 'Oda ağaları'nı kim görüyor?
Cumhurbaşkanlığı seçimi
Halk da ‘biz varız’ demeli
CUMHURBAŞKANLIĞI ciddiye alınmalı ve tıpkı Genelkurmay gibi halkımız da 'Biz de bu işte varız' demeli ve cumhuriyet devrimlerine sadık bir insanı -kamuoyu yaratarak- desteklemeli. Hem de ortalıkta 'hafif' isimlerin dolaştığı bir ortamda... Ve halkımız açıkca eski Genelkurmay Başkanı Sayın İsmail Hakkı Karadayı'yı desteklemeli. İlle de 'sivil' diye tutturulmamalı. Çünkü biz tişörtle asker kıtaları denetleyen muz cumhuriyeti artığı general kafalı 'sivilleri' gördük ve 28 Şubat'a da böyle geldik. Karadayı'yı sadece 'eski genelkurmay başkanı' olduğu için önermiyoruz. Karadayı'nın bir diplomat gibi Çin'den ABD'ye kadar bir dönem nasıl didindiğini de biliyoruz. Hele oğlunun Lara plajlarında akerlik yapmadığını, yine çocuklarının 'bir ağacı bile olmayan yetimlerden' olmadığını çok iyi biliyoruz. Ve bunun için diyoruz ki; adayımız Karadayı'dır.
ŞAİBESİZ, zeki, barıştan yana, demokrat ve yurtdışında tanınan sanatçı özelliklerine sahip çok az aydınımız var. Zülfü Livaneli, cumhurbaşkanlığı için neden düşünülmüyor? Yaşım 29, bu öneriyi gençler adına yapıyorum. Aydın UMUT-İZMİR
MONTREAL'den (Kanada) çekilen bir e-mail'den: Cumhurbaşkanlığı adaylığına, yurtdışında tanınan, sayılan kişiler gösterilmeli. Eğer adayımı sorarsanız, gönül rahatlığıyla Çevik Bir diyebilirim.
ANKARA'dan Uğur Tekin milletvekillerine sesleniyor: Bugün bir referandum yapılsa aday olarak ezici bir çoğunlukla Çevik Bir çıkar. Sizlerin de bu ülkenin güzel insanlarının sesine kulak vererek asker ve diplomat kimliğiyle Sayın Bir'i aday göstermenizi bekliyoruz.
Terim ve Hagi bunu hak etti
‘‘Aslında onlar bu ödülleri çoktan almalıydılar.
Türkiye'ye ve GS'ye inanılmaz başarılar kazandıran Fatih Terim'e 'devlet nişanı'; efendiliğiyle bizlerin gönlünde taht kuran Hagi'ye de Türkiye'nin 'fahri elçilik' unvanı verilmesini öneriyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Demirel, görevden ayrılmadan bu öneriyi gerçekleştirmelidir.’’
(M. Ali İSKENDER-İSTANBUL)
Yine Zaimoğlu
DYP Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu ile iki yazımızdan sonra yurtiçinden ve yurtdışındaki Giresunlular'dan değişik tepkiler geldi. Bunlardan birer örnek aktarıyoruz:
DYP Giresun İl Teşkilatı'ndan çekilen faksta ‘‘İl başkanlarının beyanlarını yadırgadık. Zaimoğlu, parlamentonun en onurlu, haysiyetli ve en önemlisi dürüst bir üyesidir. Hiçbir şaibeye karışmamış, çağdaş, modern ve seviyeli bir insandır. Karşı beyanlarda bulunan partilerin milletvekileri, Zaimoğlu'ndan daha fazla hangi hizmeti yaptılar acaba? Liman, havaalanı, OBS, üniversite sorunlarından hangisine üç yıldır el atılmış, söylesinler. Bu iktidar fındık paralarını bile altı ayda ödeyebildi. Sonra Sn. Zaimoğlu, şu anda muhalefet milletvekilidir. Gerçekler vatandaştan öğrenilebilir.’’
İSTANBUL'da 'Giresun'un Sesi' Gazetesi sahibi Ahmet Kurtulmuş: ‘‘Zaimoğlu'nu milletvekili, Giresun'a hizmet etsin diye biz yaptık. Meclis'te bilet kavgası yapacağına Giresun'un sorunlarını, Or-Gi Havaalanı inşaatını gündeme getirseydi daha doğru yapardı. 'Yalçın Bayer'le sonra konuşurum' diyor; gelsin yanınızda onun için yazdığım 'Zaimoğlu nereye koşuyor' yazısını okuyayım.’’
BERLİN'deki Giresunlular Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Sekreteri Eşref Çevik, Zaimoğlu'na duydukları tepkiyi bize de gönderdi ve ‘‘Biz, kendisinden fazla Giresun'un sorunlarıyla ilgiliyiz. Kendisini ilimize bizden daha yakın görüyorsa AKSU Festivali'nde aramızda olmasını istiyoruz.’’
Paylaş