‘Her elemanı tanımak zorunda değilim...’

Zira yazarın “Sıradan bir üniversite öğrencisi” diye taktim ettiği Anar Mammadov, 2003 yılında ‘London American University’ ‘Uluslararası Ticaret ve Münasebetler’ bölümünü başarı ile bitirmiş ve masterini da hemen üniversitede yapmıştır. Şu an başarılı genç işadamı olarak, faaliyetini yurtiçi ve yurtdışında yürüten Anar Mammadov, ‘Azerbaycan-Amerika Alyansı’nın kurucu başkanı ve binlerce personeli bulunan Garant Holding`in yönetim kurulu başkanıdır. Türkiye de dahil olmak üzere onlarla ülkede çeşitli başarılı projelere imza atmaktadır. Ayrıca vatansever olarak, Azerbaycan’ın haklı davasını dünyaya ulaştırmaktan da bir adım geri atmıyor. ‘Hocalı soykırımının Amerika Birleşik Devletleri`nde tanıtılması için büyük projeler gerçekleştirmektedir.
Sayın Anar Mammadov, Türk dünyası için çalışmalar yaptığı zaman bu gibi asılsız haberler hepimizi üzmektedir. Çünkü burada asıl hedef Anar Mammadov değil, Azerbaycan ve Türk dünyasının geleceği için inşa edilen projelerdir.
Saygıdeğer yazarın bahsettiği şahsa gelince, Anar Mammadov’un hiçbir zaman böyle bir koruması olmamıştır. Sayın Mammadov binlerce personeli olan holding ve diyaspora kuruluşunun başkanı olarak, her elemanını şahsen tanımak zorunda değil ve işten çeşitli nedenlerden ayrıldıktan sonra sorunla karşılaşmış eski personelin faaliyetlerinden sorumlu tutulamaz. Biz şu an böyle bir personelin ne zaman hangi birimimizde çalıştığını araştırıyoruz. Kesin olan ise sayın Anar Mammadov’un böyle bir korumasının olmaması. Ayrıca, yazarın da dedikodu olarak nitelendirdiği ada alınması ve doğum günü partisi gibi bilgiler de gerçeği yansıtmıyor. Azerbaycan-Amerika Alyansı olarak, Hürriyet gazetesinden ve sayın Yalçın Bayer`den basın prensipleri gereğince kamuoyunu aydınlatmak adına bu açıklamamızı yayınlamalarını rica ediyoruz.
Azerbaycan-Amerika Alyansı Basın ve Halkla İlişkileri Departmanı

Türk diplomasisi ilgilendi

BU konu ile ilgili olarak çok sayıda e-mail aldık; ayrıntılı bilgi istediler. Bunlar arasında gazeteciler de vardır; “Ama biz bu haberi nasıl yazarız o ayrı mesele!” demeleri ilginçti... Bazı arayanlara ise bilgi vermeyi doğru bulmadık. Bakü’deki Türk Büyükelçiliği’nden arayan Konsolos Behzat Erdem’e bilgiler aktardık. Konsolos aradığında önceki gün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Bakü’deydi. Gelişmeleri izliyoruz.

Beşiktaş’tan ‘yıldırım’ açıklama

BEŞİKTAŞ Belediyesi’nden ‘yıldırım’ açıklama:
Kültür Mahallesi Ordike Sokak 75/76 pafta, 1407 ada, 6 parsel sayılı yer 12.01.1978 mevzii imar planında kapsamında H:12.50 mt irtifada konut alanında kalmakta iken 10.12.1993 onanlı Beşiktaş ilçesi geri görünüm ve etkilenme bölgesi uygulama imar planı ile siluet alanında H=6.50 mt konut alanında kalmaktadır. Söz konusu yere başkanlığımızca anılan planlar kapsamında imar durumu tanzim edilerek bir bodrum iskân edilmek, bir bodrum ortak mahal, zemin ve çatı arası dubleksli normal kattan oluşan projesi onaylanarak 4708 sayılı Yapı Denetim Yasası kapsamında Beta Yapı Denetim Ltd. Şti. firmasının yapı denetim sorumluluğunda 26.12.2012 tarih ve 2012/3373 sayılı yapı ruhsatı verilmiştir. Hafriyat aşamasında proje ve ruhsatında herhangi bir aykırılık yoktur.
- Beşiktaş Çarşısı’ndaki mevcut Balıkçılar Pazarı’nda önceki yıllarda iyileştirme çalışmaları yapılmıştır. Ancak Balıkçılar Pazarı’nın işlemi açısından esnaf ve kent yaşayanlarının isteği doğrultusunda Sayın Mimar Gökhan Avcıoğlu’nun mesleki bilgileri ve denetiminde yeni revizyon çalışmalarına başlanılmıştır. (Lokantacılar metindeki gibi konuşmuyorlar.)
Vatandaşı tatmin etmese de açıklama derseniz, açıklama!

Teravih kılınan ‘çadır’a Fatih Camisi adı verildi

İSTANBUL-Tekirdağ sahil yolu üzerinde Ereğli’yi 6 km geçtikten sonra sağda ‘Emlak Konut’ları vardır. Onun karşısında Sülün Köfte’nin yanından denize doğru giderseniz, iki çadır göreceksiniz; kurban kesim yeri gibi... Önünde Fatih Sultan Mehmet Derneği’nin bez afişi var; meğer teravih kılmak için hazırlanmış... Çadırlar; Edirne Kızılay’dan, kim istemiş, nasıl gönderilmiş! 2.2 dönümlük yer de Milli Emlak’tan. Kaymakam Azmi Ergüney ve CHP’li Belediye Başkanı İbrahim Uyan’ın, hatta Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya’nın haberi var mıdır, o da bilinmiyor.
Korsan ya da gecekondu cami mi denir, aynı ondan.. Biraz ileride ise bu kez Ereğli Cemevi’nin 5 katlı yeri var; onlar daha yeni bitiriyorlar binalarını... Ama caminin ondan daha büyük olacağı gün gibi ortada.

Seyrantepe’deki atık alanı OYAK’ın

SEYRANTEPE’te ‘İstanbul’un göbeğinde tehlikeli atık gömüsü’ yazısının Büyükşehir ve Şişli’yi ‘telaşlandırdığı’ anlaşılıyor. Ancak akşam saatlerine kadar bir açıklama yapamadılar. Yalnız atık gömülen yerin Hazine değil, OYAK’ın olduğu anlaşıldı... OYAK’tan da ses yok, bu yerin nasıl verildiğine dair. Akşam TV’lerde izlediniz, medyanın duyarlılığı arttı. Bu işin sahipleri ve sorumluları bakalım ne yapacaklar. İnsan oraya zehirli atık gömer mi; hem yapılmakta olan hastane ve seyircisi yüklü GS-Arena Stadyumu nedeniyle Sağlık Müdürlüğü ve Galatasaray Futbol Kulübü farkında değil, asıl zehirli atıktan onların feryat etmesi lazım. Ses çıkaramadıklarına göre onlar da ‘korkuyor’ anlaşılan...
Biz bekliyoruz.

Gümülcine Başkonsolosuna tepki; “Ayrımcılar kim açıkla”

EDİRNE’de geçen pazar günü Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’nin Batı Trakya’daki soydaşlarımız için verilen iftarda yapılan ‘Kral çıplak’ konuşmaları ve bunların köşemizde yer alması tartışma konusu oldu.
Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın onur konuğu olarak bulunduğu iftarda, Gümülcine Başkonsolosumuz Şener,  “Sayın müftümüz az önce ‘kral çıplak’ dedi, ama artık ‘kral çırılçıplak’ demek lazım. Ramazan aylarında kurulan iftar sofralarındaki birlik beraberlik çok güzel bir görüntü ama bu birlik beraberlikle bir yere varamazsınız. Siz yıl boyunca birlik içinde olmak zorundasınız. Birlik içinde değilsiniz, bölük pörçüksünüz. Çok açık konuşayım, dedikodu yapıyorsunuz, laf taşıyorsunuz. Birbirinizi gammazlıyorsunuz. Sonra birbirinizin yüzüne gülüyorsunuz. Bunları kesmeniz gerekiyor. Azınlık içerisinden biri bir şeyi başardığı zaman alkışlamayı öğrenmelisiniz. Çünkü Azınlık davasına hizmet ediliyor. Azınlık okuluna sahip çıkın sayın soydaşlarım” demişti. Gümülcine kökenli Dr. Mehmet Müezzinoğlu da bu sözlere karşı çıkan yatıştırıcı bir konuşma yapmıştı.
Atatürk-Venizelos Araştırma Merkezi  Sorumlusu,  Araştırmacı-Yazar Aydın Ömeroğlu dün Başkonsolosa dönük bir tepki açıklaması gönderdi. Ömeroğlu, Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının bir aydını olarak başkonsolosa şu soruları yöneltti:
“Azınlığın birlik beraberliğini kim ve kimler bölüyor? Kim ve kimler dedikodu yapıyor? Kim ve kimler laf taşıyor? Kim ve kimler gammazlıyor ve sonra kim ve kimler birbirinin yüzüne gülüyor? Azınlık içinde başarılı olanı kim ve kimler alkışlamıyor?
Bölücülük ve dedikodu yapan, laf taşıyan, gammazlayan ve başarılı olanı alkışlamayan  acaba şu şahıslar mı? Araştırmacı-yazar Aydın Ömeroğlu, Psikiyatrist İbram Onsunoğlu, seçilmiş Müftü İbrahim Şerif, seçilmiş Müftü Ahmet Mete, Milletvekili Ahmet Hacı Osman, Milletvekili Hüseyin Zeybek, Milletvekili Ayhan Karayusuf, eski Milletvekili Orhan Hacıibram, eski Milletvekili Hasan İmamoğlu, eski Milletvekili Ahmet Mehmet, eski Milletvekili Mustafa Mustafa, eski Milletvekili İlhan Ahmet, Belediye Başkanı İbrahim Şerif, Belediye Başkanı Mustafa Cukal, burada isimlerini sıralamadığım dernek Başkanları’nı mı kastediyorsunuz?
Hayır onları kastetmiyorsanız, kim ve kimleri kastediyorsunuz?
“Çok açık konuşayım” diyorsunuz, ama çok kapalı konuşmuşsunuz.
Soruyorum: Bütün bir Azınlığı bölücü, dedikoducu, laf taşıyıcı, gammazlayıcı gibi sıfatlarla suçlamak için elinizde ne gibi delilller var?
Batı Trakya Türklerine zarar veren şahısları isim isim açıklayın ki, azınlık insanı da önlemini alabilsin.