SİNCAN’da başıma bir olay geldi. Ehliyet almak üzere bir kursa başvurdum. Bu kursun anlaşmalı olduğu bir tıp merkezine beni yönlendirdiler; Dost Tıp Merkezi... Burası ehliyet için sağlık raporu veriyor.
Doktor bey, nasıl oluyorsa trafiğe takılı olduğu gerekçesiyle tıp merkezine sabah saat 11’i geçerken gelebildi. Normalden 1.5-2 saat geç... Tabi bekleme salonunda acil bekleyen birçok hasta perişan oldu.
Ne bir özür ne bir açıklama.
Üstelik bu adam , doktorum diye geçiniyor. Benim şükür bir sağlık sorunum, özellikle görmeyle ilgili bir sıkıntım bulunmuyor. Bu doktor sağlık raporu verirken, geç kalmasından mı yoksa başka bir şeyden mi bilemiyorum hiç muayene dahi etmedi beni. "Bir şeyin var mı?" diye sorup "Yok" cevabı üzerine raporu verdi. En çok da bu adamlar yüzünden yılda 5 binin üzerinde insan canını yitiriyor. Görme kusuru olan bir başkası aynı raporu rahatlıkla alabilir bu tıp merkezinden... Görme özürlülere ehliyet verilen bir ülkede sorumlu aramaya ne hacet. Bu doktor değil sadece. Benim gibi herkes sorumlu. Eğer bu tür şikayetler gerekli yerlere iletilmezse bu sorun uzun yıllar sürer. Doktor gibi ben, işlem yapmayan devlet memuru, kurs sahibi, gazeteci herkes sorumluluk taşıyor. Vefatının üzerinden 30 yıl geçen Oğuzcuğum Atay’ın neye benzediği belli olmayan binaların yapımından herkesin sorumlu tutması gibi burada da herkes sorumluluk taşıyor.
Sinan GEZER
Trafik ve aydınlatma
PROF. Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi Park Caddesi’ne çok yakın olan bir sitede yedi yıldan bu yana ikamet ediyorum. Mahallemiz sakin kendi halinde ekmek alacak bir büfenin dahi olmadığı güzel bir yerleşim alanı iken, birkaç yıl önce Park Alımcı villaları adı altında yerleşim yerleri yapılmaya başlandı.
Bu binaların işyeri olacağı söylentileri bu bölgede yaşayanları mutlu etmişti. Bu binalar zaman içinde tamamlandı, çok da güzel oldu. Hatta bazı gazetelerde Çayyolu’nun Arjantin Caddesi olacak diye haberlerde çıkmaya başladı. Sorunlarımız işte tam bu noktada ortaya çıktı. İki taraflı lüks restoranların açıldığı Park Caddesi’nde belli bir saatten sonra inanılmaz bir trafik olmaya ve her türlü trafik kuralı ihlal edilmeye başladı.
Rasgele park eden birçok araç yetmiyormuş gibi ana yoldan Park Caddesi’ne dönülen bölgede gün geçmiyor ki bir trafik kazası olmasın. Akşam iş dönüşleri elimiz yüreğimizde evimize ulaşıyoruz. Bu dönüş alanına yapılan ve görüşü tamamen sınırlayan yeni bir bina ise bu olumsuzlukların artmasına ayrıca neden oldu. Yaya kaldırımsız olan ancak yayası çok olan bu yolda Yenimahalle Belediyesi yol çalışması adı altında kısa süreli bazı çalışmalar başlattı ama devamı gelmedi.
Aydınlatması da çok yetersiz olan bu bölgenin acilen ele alınması ve biran evvel şimdilik hasarlı olan trafik kazalarının önüne geçilmesi gerekiyor.
İlgili olan Kurum ve kuruluşları bir an evvel göreve çağırıyorum.
Prof. Dr. Kadriye SORKUN
100.Yıl’da çöp toplamada başarı
ÇANKAYA 100.Yıl’da oturuyorum.
Çöplerimizi mümkün olduğunca saatinde, 21.00’da dışarı çıkarıyoruz. Yıllardır poşetli çöp sistemi ile toplandığı için çok düzenli oldu artık. Bakıyorum hemen hemen hep aynı saatte, sessiz ve yeni araçlarla çok hızla çöpler toplanıyor. Bundan çok memnuniyet duyuyorum. Çöplerin hemen toplanması, ertesi gün sokakları temizlik için gelen işçiler için büyük kolaylık sağlıyor. Çankaya Belediyesi yetkililerini çok kutluyorum. Temiz ve düzenli bir iş başardılar.
Şimdi 100.Yıl’da katı atıklar için de dev kumbaralar kondu. Ayrıca belediye yetkilileri evdeki çöp ayrımı için her hafta bir büyük poşet de veriyorlar. Katı atıklar diğer çöplerle birlikte heba olup gidiyordu. Şimdi ulusal servet olan bu atıkların ekonomiye geri dönmesi ülkemizi için sevindirici. Proje, bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Doğrusu ben başlangıçta biraz tutmaz diye düşünüyordum. Ama her halde altyapısı iyi kurulduğu için her eve sürekli poşet verilip, atıklar da sürekli toplandığı için ciddi bir katılım oldu. Bir de galiba herkes önceden yapılan ve çöpleri, atıkları ayrıştırmadan sokağa bırakmanın ıstırabını düşünüp işi ciddiye aldı.
Burada her perşembe ve pazar günü kurulan sebze-meyve pazarının sabahın ilk ışıklarıyla çöpleri alınmış, temizlenmiş ve yıkanmış olması da artı bir yön... Belki Türk insanı olarak kolaya alışmışız. Hemen eleştiriyoruz her şeyi. Bence yeri geldiğinde takdir etmeyi de bilmeliyiz.
Aslı SUBAŞI
60 milyar dolar nasıl iç edilir
"Körüz gözbebeklerimize mil çekilmiş mil /Acımasız bir namlu şakağımızda soğuk /Tetikte kendi parmağımız yabancının değil."
(Rıfat Ilgaz)
Türkiye’ye nasıl bir zoka yutturulduğunu gerek aşağıdaki linkte yer alan gerekse ekteki slaytlardaki veriler açık seçik ortaya koyuyor. M.Emin Değer ’Oltadaki Balık Turkiye’ kitabında Nelson Rockefeller’in ABD Başkanı Eisenhower’e yazdığı bir mektuba yer verir. Bu mektupta "Oltaya yakalanmis balığın yeme ihtiyaci yoktur" der Rockefeller...
Evet, kuresel bir zoka bu, yeme bile ihtiyacımız yok..
(60 milyar dolar nasıl iç edilir.. Okuyunuz www.ankaraenstitusu.org
KISA...KISA...
n ANKARA’LI Rock müzik severler 23 aralık pazar günü ’Blast Off Metal Meeting’de buluşuyorlar. Etkinlikte Türkiye’nin uluslararası rock müzik arenasında ismini duyuran gruplar sahne alıyor. Konserin ana performansı daha önce Amerika, Almanya, Çek Cumhuriyeti ve Ukrayna gibi ülkelerin büyük rock festivallerinde sahne almış ve 4 albüme sahip Ankaralı Cenotaph grubu... Cenotaph’a yine Ankara’dan Decimation, İzmir’den Obscure ve Human Harvest grupları eşlik edecek. Canlı performansların yanında Türk gruplari müzik yayını ve dev ekran video gösteriminin de yapılacağı ’Blast Off Metal Meeting No: 2’ 23 aralık pazar günü 15.30’da If Performance Hall’da başlayacak.