Paylaş
En düşük emekli aylığını 10 bin TL’den 12 bin 500 TL’ye yükselten ve TBMM’de görüşmeleri süren torba yasa teklifinde, EYT’den emekli olanları aynı işyerinde çalıştıran patronlara sağlanan yüzde 5 oranındaki sosyal güvenlik prim desteğinin sonlandırılması öngörülüyor.
Sonlandırmanın amacı, EYT dışında emekli olanları çalıştıranlar açısından oluşan ayrımcılığın giderilmesi. Geçen yıl çıkarılan EYT yasası kapsamında emekli olanları aynı işyerinde çalıştıran işverenlere devlet tarafından yüzde 5 oranında sosyal güvenlik prim desteği sağlanıyor. Patronlar nitelikli olmalarından ötürü emekli olan elemanlarını aynı işyerinde çalıştırmaya devam ediyor. Zira, hem yüzde 5’lik prim desteği hem de yeni işçi maliyetinin fazlalığı emekli olanları çalıştırmayı cazip kılıyor. 3 Mart 2023’te yürürlüğe giren 7438 sayılı EYT yasası ile bugüne değin 2.5 milyon kişi emekliliğe hak kazandı. Bunların büyük çoğunluğu aynı iş yerinde çalışmaya devam ediyor. Torba yasa teklifinin kabul edilmesi ile işverenlere bu emekli çalışanlar için sağlanan yüzde 5 oranındaki destek primi uygulaması sonlanacak. Maliyeti artacak patronlar, emekli ustayı işten çıkarmakla karşı karşıya kalabilecek Emekli kadar, esnaf örgütü TESK ile işverenler yeni uygulama ile çok sayıda emeklinin işini yitirmesinden kaygılanıyor. Düzenlemenin TBMM Genel Kurulunda gözden geçirilmesi talep ediliyor. 16 milyonu aşkın emekliden çoğunluğu EYT yasasından yararlananların oluşturduğu 2 milyon emekli kayıt içi çalışırken, 2 milyon emekli de kayıtdışı, kaçak çalışıyor.
EYT yasası kapsamında 4 milyon 800 bin kişinin emekli olması hesaplanmıştı. Yasanın yürürlüğe girdiği 3 Mart 2023’ten bu yana 2.5 milyon kişi emekliliğe hak kazandı. Önümüzdeki yıllarda 2.3 milyon kişinin de emekli olması ile dev ordu 19-20 milyona ulaşarak rekor kıracak.
GÜNÜN SÖZÜ
“Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir.” Mahatma Gandhi
ÇİN NEDEN VE NASIL BU KADAR HIZLI GELİŞTİ?
ÇİN Halk Cumhuriyeti, son yıllarda uyguladığı akıllıca reformlar ve izlediği stratejik politikalar ile hızlı bir kalkınma hamlesi gerçekleştirerek, dünya ekonomisinde ABD’nin hemen ardından gayri safi milli hasıla (GSMH) bazında ikinci sıraya yükselmiştir. Merkezi planlamadan serbest piyasa ekonomisine geçiş yapılarak özel sektörün önü açılmıştır. Ülkenin 2001’de Dünya Ticaret Örgütü’ne katılması Çin ekonomisine yeni bir ivme kazandırmıştır.
Serbest piyasa koşullarının etkin işletilmesi, yabancı sermaye ve yatırımların ciddi olarak teşvik edilmesi, Çin’i küresel ekonomide çok önemli bir oyuncu haline getirmiştir. Düşük maliyetli iş gücü ve geniş üretim kapasiteleri uluslararası pazarda yer edinmek kolaylaşmış ve ülke dünya ihracatında en büyük paya sahip olmuştur. İlk başlarda, taklit ederek başladığı üretim sürecinde, gelişmiş ülkelerin üretimini taşeron olarak üstlenen Çin, bu sayede teknik bilgi aktarımını da gerçekleştirdi. Çinli üreticiler sonraları karmaşık ve yüksek teknolojili ürünler üretebilecek kapasiteye ulaştılar.
TEKNOLOJİ VE İNOVASYON
Ülkede çok büyük altyapı projeleri hayata geçirilmiştir. Ulaşım, enerji ve iletişim gibi altyapılar en modern teknikler ile yeniden inşa edilip halkın hizmetine sunulmuştur. Yüksek hızlı trenler, limanlar ve havaalanları gibi devasa projeler, ekonomik büyümeyi tetiklemiş ve her türlü ticaretin gelişimine inanılmaz katkılar sağlamıştır. Çin, kamu-özel işbirliği modellerini de etkin bir biçimde kullanabilme becerisine sahip bir ülke. Stratejik sektörlerde ise devlet desteği ile özel sektörün gelişimi özellikle teşvik edilmiştir.
Bahsedilen gelişme ve yatırımlara ek olarak, teknoloji ve inovasyon alanına da inanılmaz yatırımlar yapılmıştır. Cep telefonu, tablet, TV ve mikro işlemci benzeri yüksek teknoloji üretiminde ciddi ilerlemeler sağlanmış, ülke küresel teknolojide neredeyse lider konumda olmuştur. Ayrıca yapay zekâ, 5G teknolojisi, elektrikli araçlar gibi ileri teknoloji alanlarında da ciddi gelişmeler kaydedilmiştir. Yüksek teknoloji ürünleri üretimi ve ihracatına yönelik stratejiler, ülkenin bu alanda küresel rekabette en önemli oyuncu haline gelmesine ön ayak olmuştur. Çin’in hızlı gelişimi ve kalkınması; stratejik planlama, ekonomik reformlar, ihracatın desteklenmesi, altyapı yatırımları ve teknolojik ilerleme gibi çeşitli faktörlerin birleşimi ile meydana gelmiştir. Bu faktörler, Çin’in küresel ekonomideki etkisini güçlendirmiş ve ülkeyi dünya ekonomisinin en önemli oyuncusu haline getirmiştir. Dr. Abdullah EŞİDİR
PALAMUT GARİBANLARI SEVİNDİRECEK
DENİZLERDE 1 Eylül’de başlayacak yeni av sezonuna sayılı günler kala, çingene palamudu Karadeniz’de kendini göstermeye başladı. Samsun, Ünye, Fatsa, Perşembe ve Görele’de çingene palamudu hayli fazla yakalanıyor. Boy yasağı denetimleri de sıkı ve aralıksız sürüyor. Önümüzdeki günlerde yağmurların yağması ile palamut balığı irileşerek daha yağlı hale gelecek. Kıyı balıkçılığı yapanların ağ ve çaparilerine erken takılan palamudun yeni sezonda bol avlanacağının işareti olarak değerlendiriliyor. Geçen sezon kıt olan palamut bu sezon uygun fiyatı ile kırmızı etin yanına yanaşamayan dar gelirli garibanların yüzünü güldüreceğe benziyor.
Geçen sezon aylarca tezgâhları süsleyen hamsinin bu sezon palamudun aksine az olacağı Karadenizli balıkçılar tarafından belirtiliyor. Geçen sezon hamsi çok, palamut az avlanmıştı. Yeni sezonda bunun tersi olacak. Av yasağı bulunmayan mezgit ve kıraça bugünlerde amatör balıkçılar tarafından yok denecek kadar az yakalanıyor. Her geçen yıl kirlilik ve vahşi avlanma denizi kurutuyor.
1 Eylül’de av yasağının sonlanması ile kaptan ve tayfalar büyük teknelerle ‘Vira bismillah’ nidaları eşliğinde denizlere açılarak ağlarını sulara salacak. Bereketli sezon olur da hem balıkçılar hem de garibanlar sevinir.
ANITKABİR’DE ZİYARETÇİ PARK YASAĞI
ANITKABİR girişi olan Akdeniz Caddesi ve Gençlik Caddesi üzerinde, bütün yol boyunca ziyaretçiler araçlarını park ederek Atatürk’ü ziyaret ederler. Bu güzergâh her gün, yurtdışından ve yurtiçinden değişik şehirlerden gelen otobüs, minibüs, taksi ve özel araçlarla doludur. Park yeri olarak kullanılan yer; Anıtkabir yaya yoluna bitişik olan kaldırım kenarıdır ve diğer araçların geliş gidişlerine hiçbir engeli yoktur. Yakın zamanda bu yere, sık aralıklarla, kaldırım kenarına park yasağı getirildiğini ve parkeden araçların çekileceğini gösteren levhalar dikildi. Ziyaretçi ve araç sayısında azalma gözlemleniyor. Bu yersiz ve yanlış uygulamanın bir an önce sonlandırılması gerekir. Av. Ahmet Erdem AKYÜZ
Paylaş