DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, ‘Devlet, memurları ‘havuzda’ boğuyor’ (15.7.2005) yazımıza şu açıklamayı yaptı:
‘Devlet özelleştirme nedeniyle hiçbir çalışanını mağdur etmiyor. Mali ve özlük haklarından tutun, çalışma şartlarına kadar her türlü kazanımları mevzuat düzenlemeleriyle koruma altına alınmıştır. Böylece özelleştirme uygulamalarının en önemli problemi olan istihdam sorunu da çözüme bağlanmıştır.
Özelleştirme nedeniyle işsiz kalan personelin bakanlıklara ve bağlı kurumlarına nakil işlemleri 1992 yılından beri devam etmektedir. Bu kapsamda yaklaşık 50 bin personelin diğer kamu kurumlarına nakil işlemleri gerçekleştirilmiştir.
Devlet Personel Başkanlığı’nca bu tür atamalar yapılırken, istihdam fazlası olarak bildirilen personelin unvanı çok önem arz etmektedir. Bildirilen personelin yüzde 90’ının, aynı unvanla diğer kamu kurumlarına nakilleri yapılmaktadır. Ancak genel müdür, genel müdür yardımcısı ve daire başkanı gibi üst düzey görevlilerin aynı unvanla atanması mümkün bulunmamaktadır. Çünkü, kamu kurumlarında bu tür unvanlar çok sınırlı ve kısıtlı olduğu gibi faaliyet alanları da kamu iktisadi teşebbüslerine göre önemli derecede farklılık göstermektedir.
ARAŞTIRMACI KADROLAR
Bu itibarla, hem üst düzey personelin mali ve özlük haklarını muhafaza etmek, hem de kamu kurumlarının hiyerarşik düzenini bozmamak bakımından gerekli görülen tüm yasal düzenlemeler ve buna bağlı diğer mevzuat düzenlemeleri muntazaman sonuçlandırılmıştır. Bu düzenlemeler çerçevesinde getirilen uygulamalar temel esaslar itibariyle özet olarak şöyle sıralanabilir:
1) Üst düzey görevliler için, görev alanları özel olarak tanımlanmış ‘araştırmacı’ kadroları ihdas edilmiştir. Üst düzey personel ‘araştırmacı’ kadrosuyla atanmaktadır. Araştırmacı olarak atanan personel, atandığı kurumun görev alanıyla ilgili olarak araştırma, inceleme, koordinasyon ve planlama konularında görev yapmaktadır. Diğer bir ifadeyle, eski unvanına uygun ve atandığı kuruma en iyi fayda sağlayabilecek nitelikte kendileri için unvan ve faaliyet alanları belirlenmiştir.
2) Araştırmacı kadroları, kurumların faaliyet hacimleri ve görev alanları dikkate alınarak belli oranlarda kamu kurumlarına tahsis edilmiştir. Kurum tespitinde, personelin eski görev alanı, eğitim durumu ve branşı dikkate alınarak en uygun nakil işleminin sağlanmasına gayret edilmektedir.
MAAŞ KAYBI OLMAYACAK
3) Araştırmacı olarak atanan personel, eski unvanına ilişkin mali haklardan 3 yıl boyunca faydalanmaya devam etmektedir. Dolayısıyla maaş kaybı da söz konusu değildir.
Sonuç olarak, üst düzey görevlilerin nakledildikleri kurumlarda genel müdür, genel müdür yardımcısı ya da daire başkanı olarak bahsi geçen nedenlerden dolayı istihdamları mümkün bulunmamaktadır. Ancak, eski unvanlarına uygun nitelikte ve seviyede belirlenmiş görevlerde, hiçbir maaş kaybına uğramadan önceki maaş ve özlük haklarıyla bağlantılı olarak çalışmaya devam edeceklerdir.
Diğer bir husus ise, nakledilen personelin kurumlara intibaklarının sağlanması ve çalışma ortamlarının hizmet icaplarına uygun bir şekilde dizayn edilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının görev ve sorumlulukları dahilindedir.
Dolayısıyla söz konusu yazınız düzeltilmeye ihtiyaç göstermektedir.’
‘Havuz memurları’ ile Bakan Şahin’in söyledikleri ne yazık ki örtüşmüyor.
Eti helal olanın sütü de helaldir
MESLEKTAŞIMIZ Ahmet Tan yorumluyor: ‘Başbakan Tayyip Erdoğan ve eşi Moğolistan’da kımız içmişler.
Basında da kımızın içinde alkol var mı yok mu tartışması yapılıyor. Bundan iki hafta kadar önce at etinin yenilebileceğini, hem Diyanet, hem de Tarım Bakanlığı fetvaya ve yönetmeliğe bağlamıştı. Böyle at eti gıda rejimimize, sofralarımıza dahil oldu.
‘Milli içkimiz’ kımız haram mıdır, değil midir diye tartışarak bu sıcakta konuyu daha fazla ‘ekşitmeye’ gerek yok.
Afiyetle içtiyse helal olsun.
İçinde az oranda alkol var diye konuyu tartışmak, helale haram karıştırmaktır, konuyu Başbakan’ın burnundan getirmenin álemi yoktur.
Eti helal olan atın sütünün haram olduğunu tartışmak, abesle tam iştigaldir.’
Evet Ahmet Tan bunları söylüyor. Biz de sizlere Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden Prof. Dr. Behiç Serpek’in kısa bir süre önce yaptığı açıklamayı hatırlatıyoruz:
‘At seçici hayvandır, pis su içmez ve bulduğu her gıdayı yemez.At eti rahatlıkla yenebilir,çok da sağlıklıdır.’
Ormanlar çöp deposu oldu
İSTANBUL’un Ormanları yangın tehlikesiyle karşı karşıya... Maalesef millet olarak bu doğal zenginliğimizin kıymetini bilmiyoruz. Pikniğe gelen vatandaşlarımızın çöplerini toplama gibi bir alışkanlığı yok. Bir daha gelişlerinde aynı çöplüğün içinde piknik yapmak onları da rahatsız etmiyor. Yetkili merciler bu konu ile niçin ilgilenmiyor? Bahçeköy-Kemerburgaz arasındaki orman yolundan lütfen bir gün geçsinler. Bu muhteşem ormanın pisliği karşısında gözleri yaşarmıyorsa onlar da orayı bu hale sokanlar kadar vatan sevgisinden yoksundurlar. Pislikten daha vahim olan ise kontrolsuz yakılan ateşler. Korkarım ızgara aşkına bir gün bu güzel ormanlarımızı kaybetmeyiz.
Lütfen ilgili merciler, çevreciler, iş işten geçmeden bu konu ile ilgilenin.
Semra ERYAMAN
Uyan Türkiyem
ÜLKEDE kişi başına düşen en yüksek mevduat miktarı Ankara’daymış. 8.4 milyar TL. Ülkenin finans merkezi İstanbul’da 7.5 milyar. Şaşırtıcı değil. Ne ekonomik krizden etkilenirler, ne durgunluktan, ne işsizlikten, ne enflasyondan. Tüm ülkede işyerleri kapanır, kepenkler iner, yuvalar yıkılır, garibanlar işsizlikten intihar ederler ama Ankara’da her ay maaşlar yatar, işleri garantidir, zamları otomatiktir. İmtiyazlı bir sınıftırlar kendileri.
Ve bütün illerden Ankara’ya para akar. Her Türk vatandaşının cebinden hortumlanan, adına vergi ve harç denen bu paranın nereye gittiğini yukarıdaki rakam açıklıyor. Bir yazarımızın dediği gibi, ‘Uyan Türkiyem’... Ve bizim dediğimiz gibi ‘Ankara küçülmeden Türkiye büyüyemez’.
Cem TOKER-LDP Genel Başkanı
Caprice’i beğenmedim
DİDİM’de Akbük koyundaki muhafazakár Caprice Oteli’ni ailece tatil yaptığımız için severiz.Ancak bu yıl geçmiş yıllar gibi değil; günlük 160 milyon lira alınmasına karşın servis ve hizmet kalitesi maalesef reklamlarındaki ‘havada’ değil. İlk defa gelen bazı müşterilerin, oteldeki hizmetin 5 yıldızlı olması gerektiğinden haberi yok. Fadıl Akgündüz’ü bugünlerde burada görüyoruz; bunlara müdahale etmesi gerekmez mi? Yoksa önümüzdeki yıl alternatifi olursa müşteri kaybeder.
Y.C.-DİDİM
Biliyor musunuz
CHP İstanbul İl Başkanlığı’na aday olması için muhalefet çevrelerinin ağır baskısı altında kalan Altan Öymen’in bu öneriye karşı kayıtsız kalmayacağını söylediğini ve kısa bir süre içinde açıklama yapacağını...
TOPLUMSAL Saydamlık Hareketi Derneği’nin, ‘2004 Yılı Dürüstlük Ödülü’ne layık gördüğü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok ile ‘teşekkür’e layık bulduğu eski Ankara DGM Savcısı Ömer Süha Aldan ve Akçaaabat kalecisi Sefer Hakan’a ödüllerinin bugün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kokteyl salonunda törenle verileceğini...
Mesaj panosu
BEYLİKDÜZÜ Belediyesi’nden: Logo yarışması 31.12.2004 tarihine sona ermiş; ancak birinciliğe değer bir eser bulunamamış, 2. ve 3. eserler tespit edilmiştir. Kurumsal ve profesyonel anlamda 1. seçme yönünde çalışmalarımız halen devam etmektedir. Seçilen logolar www.beylikduzu.bel.tr de Ağustos’ta yayınlanacaktır. 1. eser seçildikten sonra sonuç kamuoyuna açıklanacaktır.