Paylaş
Her yıl 7 milyon kişiyi öldüren bir sorun sizce önemsiz bir konu mudur?
Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliğini ‘görünmez katil’ olarak tanımlamaktadır. Yapılan araştırmalar, akciğer kanserine bağlı ölümlerin %36’sının, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalıklarına bağlı ölümlerin %35’inin, inmeye bağlı ölümlerin %34’ünün ve kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin %24’ünün sorumlusunun hava kirliliği olduğuna işaret etmektedir.
Hava kirliliği, Türkiye açısından çok daha önemli bir toplum sağlığı sorunudur. ‘Trafik canavarı’ nedeniyle her gün 10 kişi ölürken, ülkemizde hava kirliliği her gün 75 yurttaşın ölümüne yol açmaktadır. ‘Görünmeyen canavar’ sorunu Türkiye’de göz ardı edilmektedir.
Öte yandan aslında yoksulluğun ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir yansıması olarak evlerde ısınma amacıyla kullanılan tezek benzeri yakıtların yol açtığı ev içi hava kirliliği dünyada her yıl yaklaşık 4.5 milyon kişinin ölümüne neden olmaktadır. Türkiye’de evlerin %57’sinde soba kullanıldığı dikkate alındığında, kadın ve çocukları özel olarak daha fazla etkileyen ev içi hava kirliliğinin ulusal boyutunun büyüklüğü kolaylıkla öngörülebilir.
GRUP 1 KANSEROJEN
Son olarak yakın zaman önce Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’nın, kışkırtılmış kalkınma ve sanayileşmenin neden olduğu dış ortam hava kirliliğini ‘Grup 1 Kanserojen’ olarak kabul ettiğine dikkat çekmek istiyoruz. Ancak Türk Toraks Derneği olarak son iki yılda yaptığımız araştırmalar, Türkiye’deki hemen tüm illerin hemen tüm istasyonlarda yapılan dış ortam kirlilik ölçümlerinin insan sağlığı açısından izin verilen sınırları 5 kata varan oranlarda aştığını göstermiştir.
Bu güzel ülkede insanların ölmesine ve sakat kalmasına artık seyirci kalmak istemiyoruz. (Sempozyum için http://www.ttdhavakirliligi.org web sayfası)
Dr. Nilüfer Aykaç KONGAR
DSP 32 YAŞINDA
DSP’nin dün 32. kuruluş yıldönümüydü. Genel Başkanı Önder Aksakal, yayınladığı mesajda dedi ki: ”12 Eylül darbecilerinin uyguladığı siyasi yasaklar olmasına rağmen onların icazetine ihtiyaç duymadan, tamamen halkın gerçek temsilcileriyle 32 yıl önce bugün kuruldu DSP! Esasen bugün, Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlığa, demokratik, laik, sosyal hukuk devletine olan inancının tüm dünyaya haykırıldığı gündür. DSP, bu inancı ve ideali doğrultusunda üç kez devleti yönetmiş ve halkın çıkarları doğrultusunda görev yapmıştır. Mevcut parlamentoda yer almıyor olsa da, bugün aynı duygu ve inançla çalışmalarını sürdürmektedir.”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bugün 11.00’de DSP Genel Merkezi’nde Önder Aksakal’ı ziyaret edecek.
ERDOĞAN’IN KONUŞMASINI AKP’LİLER DİNLEMEDİLER
İBB CHP Meclis üyesi Hüseyin Sağ, önceki günkü oturumda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, TV’lerde canlı verilen “Biz bu şehre ihanet ettik, ben de sorumluyum” sözlerini mikrofondan yayınlamak istedi. AKP’li meclis üyeleri itiraz edince, oturumu yöneten Ahmet Selametoğlu, “Böyle bir uygulamamız yok, ses kaydını kapat, mikrofonu kapatın” dedi. Cepten yapmak istediği yayının engellemesi üzerine Sağ mikrofondan metni okudu ve “Ben yıllarca bu mecliste parsel bazında ya da bölge planları içinde yapılan kişiye yada şirkete özel parsel bazında plan değişiklikleri ile bu şehre yapılan ihanetleri kent cinayetlerini hep anlattık, dinlemediniz. Cumhurbaşkanının 2 dakikalık konuşmasına niye tahammül edemiyorsunuz” diye sordu.
BİLİYOR MUSUNUZ
HAPİSTEKİ GAZETECİLER GÜNÜ
ULUSLARARASI PEN’in ilan ettiği ‘15 Kasım Dünya Hapisteki Yazarlar Günü’nde dünyada ve Türkiye’de yazdıkları için hapsedilen yazarların isimlerini kamuoyuna duyurmak, zor koşullarına dikkat çekmek üzere yazar, basın ve yayıncı örgütlerinin bugün öğleyin Cezayir Restaurant’ta açıklama yapacağını... ANADOLU Eğitim Sendikası’nın eğitime ve örnek projelerle başarıya adanmış bir ömür için Başöğretmenlik Onur Ödülü’nün Prof. Dr. Ayşegül Ataman’a (Gaziantep’li, Türkiye’de özel eğitim alanının kurucusu Mitat Enç’in kızkardeşi) verileceğini açıkladığını... MİLLÎ Düşünce Merkezi, İLESAM, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, Türk Edebiyatı Vakfı ve PANAMA Yayınları’nın tertiplediği ‘Büyük Dava Adamı Rauf Denktaş’ konulu etkinliğin yarın 14.00’te Ankara’da Türk Tarih Kurumu Salonu’nda yapılacağını... CUMHURİYET’in Kıbrıs temsilcisi merhum gazeteci İzzet Rıza Yalın’ın (1938-94), yazıları ile yapımcılığı ve radyo-TV programlarının içeriklerinin yer aldığı ‘Beraber Güldük, Beraber Ağladık’ kitabının tanıtımının Lefkoşa’da yapıldığını (Ayrıntıyı hurriyet.com.tr/yazarlar/yalçınbayer’de okuyabilirsiniz.)
UNUTMA... Emlak ve Çevre Temizlik Vergilerinin 2. taksit ödemeleri 30 Kasım’da bitiyor.
13 BİN TESCİL İŞLEMİ DÜNYADA REKOR!
NOTERLERİN YÜKÜ ARTIYOR
EMNİYETİN yapmış olduğu araç tescil işlemleri 680 sayılı KHK ile noterlere devredilmiştir. Verilere bakalım:
2016 yılı aralık sonu itibari ile trafiğe kayıtlı 21.090,424 adettir.
2016 yılı içinde noterlerden devir işlemi yapılan 2. El araç sayısı 5.944,238 adettir.
2016 yılı içinde trafiğe 983.720 adet 0 araç trafiğe kayıt olmuştur.
2016 yılı içerisinde ayrıca emniyetlerde yapılan (ruhsat zayii, adres değişikliği, motosiklet ve kamyon, yeni tescil, özürlü araç tescilleri, trafikten çekme, belge dökümü ve diğer tescil işlemleri ) olmak üzere yaklaşık 6.000.000 civarından yıllık Türkiye geneli toplamında 13.000.000 araç işlemi yapılmıştır. Bu yapılan işlemlerden emniyet genel müdürlüğü herhangi bir hizmet karşılığı almamaktadır.
2018 Ocak itibari ile kademeli olarak noterlere devir olacak 2018 Mart ayında ise tamamen işlemler trafik tescil birimlerinin kapanmasıyla noterlere 680 sayılı kanun hükmünde kararname ile noterler tarafından yapılacaktır.
0 araç tescil işlemi bayiiler tarafından yapılmakta olup bayiiler tarafından satılan araca geçici belge ve araca ait sac plaka bayii tarafından verilmekte ve araç trafikte 30 gün süre ile kullanılmaktadır. Sadece mevcut sistemde kayıtlı olan aracı emniyet tescil belgesini basmaktadır. Bu işlemle ilgili herhangi bir ücret emniyet tarafından alınmamaktadır. Yeni geçilecek sistemde ise yukarıda bahsedilen 13.000.000 aracın ruhsat basımı noterlerce yapılacak karşılığından şuana kadar işlemlerin fiyatları açıklanmayan 20 TL ile 30 TL arasında sadece ruhsatın basımıyla ilgili ücret alınacaktır. Bu şu anlama gelmektedir 1 yılda vatandaşın cebinden çıkacak olan 400.000 milyon TL’dir.
Enver TAÇBAŞ-İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği Başkan Yardımcısı
ŞİŞLİ MESLEK LİSESİ DİRENİYOR
“OKULUMUZ, ülkemiz ve Avrupa’nın sayılı meslek eğitimi veren okullarından biridir. Okulumuz için yıkım kararı alınmış ve bu kararın uygulanması aşamasına geçilmiştir. Yıkımın ardından, öğrencilerimiz 5 bin metrekarelik alanda yapılacak olan geçici prefabrik yapılara taşınacaktır. Bu taşınma sonucu, eğitim ve öğretim hakları önemli ölçüde sekteye uğratılacağı gibi verilecek eğitimin kalitesi de düşecektir. Yıkım kararının durdurulması için gereken tüm girişimler Okul Aile Birliği tarafından yapılmış olsa da, çabalarımız sesimizin duyulmasına yeterli olmamıştır.
Evlatlarımızın geleceği için ‘Birlikten kuvvet doğar’ diyerek Şişli Mesleki ve Teknik Eğitim Lisesi Velileri olarak bugün 13.00’te okulumuz bahçesinde toplanacağız.
Şişli Meslek Lisesi Okul Aile Birliği
FINDIKTA ŞİMDİ DE KANSER OYUNU!...
İKİ yıldan bu yana düşük fiyat karşısında hayal kırıklığı yaşayan üreticiler bu kez de “fındık kanser yapıyor” haberi ile sarsıldı. “Fındık ve badem için korkutan uyarı: Kanser yapıyor” başlığı ile yayınlanan haber kuşkusuz serbest piyasada değerinin altında fındık alan tekel firmaların işine yarayacak.
Kansere neden olduğu öne sürülen aflatoksin eğer fındık iyi kurutulmazsa zaten oluşuyor. Ancak, fındık ihracat belgesi alınırken, gönderildiği ülkeden geri yollanmaması amacıyla içinde zehirli aflatoksin olmadığı belgelenmek zorunda. Karadeniz’de fındığın temiz olduğuna ilişkin belgelerin verildiği çok sayıda referans laboratuarı mevcut. Yurt dışına satış yapılırken fındık için laboratuarlardan ‘temiz belgesi’ alınıyor, ondan sonra ihraç ediliyor. Fındığın geri dönmemesi için gereken duyarlılık, titizlik zaten gösteriliyor.
Tekel firmaların üreticinin bir yıllık emeği olan fındığı daha ucuza kapatabilmek için kendi aralarında anlaşarak düşük fiyat belirlediği, piyasayı etkilediği sır değil. Karadenizli çileli fındık üreticileri son iki yıldır tekel firmaların saptadığı fiyattan ötürü, ürününü hak ettiği değerin çok altında satarak mağdur oluyor. TMO’nun 10 liradan alım yapması da derdine çözüm olamadı.
Şimdi de kanser haberleri ile bir darbe daha yiyecek, belini iyice doğrultamayacak. Bu tür haberler, piyasayı iyiden iyiye tekel firmaların egemenliğine bırakır. Böylesi haberler daha da çoğalır, ürüne “kanser yapıyor” aftası yapışırsa dış ülkelerin fındık talebi azalır, doğal olarak fiyatı daha da düşer, iç piyasada tekel firmalar istediği atı oynatmaya devam eder. Sonuçta yitiren dar gelirli üretici, Türkiye olur.
İyi kurutulmuş ne fındık ne de badem kanser yapar. Eğer sağlıksız koşullarda kurutulursa bu tehlike söz konusu olabilir. Karadenizli üretici fındığı topladıktan sonra güneş gören yerlere sererek günlerce kurumasını bekliyor. Kuruduğundan emin olduktan sonra çuvallayıp, pazara indiriyor.
Şükrü KARAMAN
KIBRISLI GAZETECİ İZZET RIZA YALIN ANILDI
CUMHURİYET’in Kıbrıs temsilcisi merhum gazeteci İzzet Rıza Yalın’ın (1938-94), 1963-1983 döneminde kaleme aldığı yazılarıyla yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptığı radyo-televizyon programlarının içeriklerinin yer aldığı “Beraber Güldük, Beraber Ağladık” adlı kitabın tanıtımı Gazeteciler Birliği’nde yapıldı.
Törende ilk konuşmayı yapan İzzet Rıza Yalın’ın oğlu Fevzi Yalın, babasının Kıbrıs Türk ulusal direnişine yayın ilkelerinden ödün vermeksizin hizmet ettiğini belirtti. Yalın, babasıyla ilgili görüntülü ve yazılı kayıtları dijital ortamlara aktarıp yeniden yayınlamak istediklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da, BRT’nin Yalın’a bir vefa borcu olduğunu belirterek, kitaptan da faydalanarak, ilerde bir belgesel hazırlanabileceğini söyledi. Akıncı, kitabın toplumun tarihinden bir kesit olduğunu ifade ederek, bunun topluma büyük bir hizmet olacağını belirtti.
Eski Başbakan ve Meclis Başkanlarından Hakkı Atun da, İzzet-Rıza Yalın’ı siyasete atıldıktan sonra tanıdığını belirterek, “Beraber Güldük, Beraber Ağladık” kitabıyla oğlunun babasına büyük bir hizmeti yerine getirmiş olduğunu belirtti.
BRTK Müdürü Meryem Özkurt da, kitabın BRT için bir kaynak-belge niteliği taşıdığını aktararak, başlı başına BRT tarihini anlatan bir kitabın eksikliğinin hissedildiğini söyledi. BRT ile ilgili çok az araştırma ve tez konusu bulunduğunun altını çizen Özkurt, kitabın ikinci cildini BRT yayınlarında çıkarmak istediklerini bildirdi.
K.T. Gazeteciler Birliği adına konuşan eski KTGB başkanlarından ve BRT yöneticilerinden Hüseyin Güven de, İzzet-Rıza Yalın ile ilgili anılarını dile getirdi.
Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu (CyBC) Yönetim Kurulu Başkanı Tanasis Tsokos da, Yalın’ın 1955-63 yılları arasında CyBC’ye hizmet verdiğini belirterek, bugüne kadar CyBC’ye hizmet etmiş tüm Kıbrıslı Türklere teşekkür etti. Davet aldığı için Yalın’ın ailesine de teşekkür eden Tsokos, CyBC’de iki toplumlu bir programda kitabın tanıtımını yapmak ve Yalın ailesini de CyBC’de görmek istediklerini belirtti. Tsokos, iki toplum arasında köprülerin yeniden kurulmasını arzuladıklarını ifade etti.
Paylaş