Paylaş
Damacana suyunda tespit edilen ‘mikrobiyolojik kirlilik’ üzerine büyük fırtınalar koparıldığını ve Sağlık Bakanlığı tarafından tespit edilen söz konusu ‘olumsuzluklar’ın giderilmesi yönünde de tam bir ‘toplumsal mutabakat’ sağlandığına dikkat çeken Çebi, “Ne yazık ki, hazır su sektörünün temiz su kadar önemli yer tutan ormanlara doğrudan ya da dolaylı verdiği zararlara neden göz yumuluyor?” diyor.
Hazır su sektörü bir taraftan ilkel ve vahşi yöntemlerle yapılan ‘su arama ve sondaj’ çalışmalarıyla onlarca hektar büyüklüğündeki ormanların doğrudan tahrip edilmesine, diğer yandan da ormanların yaşamasında tıpkı can damarı gibi hayati görev üstelenen yeraltı sularının doğal su seviyesinin (taban suyu) hızla alçalmasına neden olmuştur. Konuyla ilgili bürokrasinin tüm iyi niyetli gayretlerine rağmen yasal mevzuattan dolayı yaşanan olumsuzluklara istenilen düzeyde engel olunamamıştır.
Günümüzde özellikle İstanbul gibi rantın çok yüksek olduğu metropollerde gerek içme gerekse kullanma suyunu temin etmek amacıyla gereğinden fazla tesis edilen ‘su dolum ve depolama’ ile ‘su kuyusu’ tesislerinden dolayı taban suyunun hızla derinlere doğru alçaldığını bilimsel veriler ortaya koymuştur. Kalıcı önlemlerin alınmaması halinde sadece bu sorundan dolayı yakın bir gelecekte başta İstanbul olmak üzere birçok yerdeki ormanlarda kitlesel ölümlerin yaşanma riski çok yüksek olacaktır.
Tıpkı mikrobiyolojik kirlilik olayında olduğu gibi havanın ve suyun, hasılı yaşamın sigortası, ‘küresel ısınma’nın da panzehiri olan ormanlarımıza verilen doğrudan ya da dolaylı zararlarda da kamuoyu tarafından olağanüstü duyarlılığın gösterilmesi kaçınılmazdır. Aksi takdirde yarın çok geç olabilir ve hem toplum hem de insan sağlığı adına telafisi hiç de mümkün olmayan çok büyük felaketler yaşanılabilir.” Kaynaklarını, kuyularını birilerine tahsis edenler kimdir, DSİ mi, Enerji Bakanlığı’nın Maden Dairesi mi, belediyeler mi? Dün yazdık, ormanlarımız delik deşik edildi; bakanlık ‘olumsuzluk’ derken, asıl kaç tahsis yapıldı; bu tahsislerden kaç metreden su çekiliyor. Bunların bazılarının kaynak sularla kuyu suyunu karıştırıp ‘haşlama su’ ürettiklerini biliyor musunuz? Yani elma ile armut meselesi!..
Başbakan, Karaağaç Dergâhı’ndan da rahatsız olmalı
- KARACAAHMET Dergâhı, Alevilerin kutsal saydığı en önemli dergâhlarımızdan biridir. Haftada 3-5 bin Alevi-Sünni yurttaşımız ziyaret etmektedir. Sayın Başbakan bir şeye ucube dediyse onu yok saymaya başlamış demektir. Günümüz Türkiye’sinin ve bulunduğumuz coğrafyanın koşulları ortadayken Başbakan’ın daha çok yapıcı ve birleştirici olması gerektiği bir dönemde, durup dururken Karacaahmet Dergâhı’nı gündeme taşıması büyük bir talihsizliktir. Ne Türkiye, ne de Başbakan, Karacaahmet’e ya da başka bir kurumumuza yönelik yaptırımı kaldıramaz! Başbakan ucube görüntülerinden çok rahatsızlık duyuyor ise 600 yıllık Karaağaç Dergâhı’nın (Sütlüce) önündeki AKP il binası ve arkasındaki Hilton Golden Horn Oteli’nden de rahatsız olsun. Bizler o zaman Başbakan’ın estetik anlayışına hak verirdik. Ayrıca bugünlerde Hz. Ali’yi severek Alevi olanların sayısında da oldukça artış gözlenmektedir. Alevilik yaşanılır, söylemlerle Alevi olunaz!
Hüsniye TAKMAZ-Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı
Patates tarlada yanıyor
NİĞDE ilinde alışık olmadığımız görüntüler izledik. Valilik önünde eylem yapan patates üreticileri sonunda Kayseri-Adana yolunu trafiğe kapattı. İstenmeyen görüntüler oluştu. Çiftçiler güvenlik güçleri ile karşı karşıya bırakıldı. Ender bir durum... Durumun ne kadar vahim halde olduğu da görülmüş oldu. Özünde aylardır çiftçi oyalanıyordu. Seçim öncesi vaatlerle kandırılıp seçim sonrası ortada bırakıldılar. Seçimlerden önce Niğde’ye gelen Bakan Taner Yıldız, Edikli ilçesinde sorunu çözmeye çalıştıklarını söylemişti.
AKP milletvekilleri de, üretim bölgelerindeki kasaba belediye başkanları ile daha mayıs ayında görüşmelerde bulundular. Ne var ki laf çok, sonuç yoktu. Üretici vaatlere inanarak ekim yaptı. Şimdi tarlaları sulamaya su gerek ama borç yüzünden su çıkaracak elektrik yok. Öyle olunca da ürün tarla da yanıyor. Ürünü yanan üreticinin de canı yanıyor. Sorunun kaynağı sulama suyu sorunu. Vatandaş tarlasını sulamak için yeraltı suyuna muhtaç. Ecemiş suyu Akdeniz’e kadar akıp gider, Niğdeli de bakar! (Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, Ödemiş’teki patatesin 5 kuruşa düştüğünü yazdığınız zaman bize bölgeden tonlarca patates getirip halkına bedava dağıttığını söylemişti. Bütün belediyeler üreticilere böyle bir katkı sağlayamaz mı?) Ö. Fethi GÜRER
Endüstri Mühendisi
Yeşil alanda en büyük rant
Biliyor musunuz
- BAŞBAKAN Erdoğan’ın da katılacağı AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun iftar yemeğinin 11 Ağustos Cumartesi günü WoW İstanbul Hotel’de düzenleneceğini...
- BİR grup meslek odası sendikalar ve ‘Bütün Kent Hareketleri’ ortak bir açıklama yaparak ‘Fatih Belediyesi’nin Sulukule ve Ayvansaray Tokludede’de gerçekleştirdiği hukuksuzluklar özelinden yola çikarak genel olarak kentsel dönüşüm sürecinde belediyelerin halka karşı sorunlu tutumunu protesto ediyor; Belediye hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz” dediklerini (0535-815 76 62)...
- TGS ve Şişli Belediyesi tarafından Esentepe Gazeteciler Mahallesi Projesi kapsamında ünlü gazeteci ve yazarların evlerine plaket asılacağını ve bir kitap hazırlanacağını (1950’lerin sonuna doğru mahalleye 230 gazeteci taşınıyor; bugün üç kişi hayatta Hıfzı Topuz, Hasan Yılmaer, Necati Zincirkıran... Oturan bazı isimler ise Refik Halit, Cevat Fehmi, Fikret Adil, Burhan Arpad, Recep Bilginer, Ali İhsan Göğüş, Kadri Kayabal, Ömer Sami Coşar, Sadun Tanju, Samih Tiryakioğlu, Halit Kıvanç ve Yaşar Nabi)...
- ALİBEYKÖY’de bulunan, 470 bin m2’lik Tema Parkı ve Spor Alanı’nın, İBB Meclisi’nde imar planı değişikliği yapılarak yeşil alan ve spor alanından çıkarılarak AVM ve Eğlence Merkezi’ne dönüştürülmesini kınayan CHP Beyoğlu eski Meclis üyesi Saim Gül’ün “Bu son yıllarda İstanbul’daki en büyük imar rantıdır, bunların sorumlusu önce AKP, daha sonraı bu konuya duyarlı olmayan biz yurttaşlarız” dediğini..
‘Pazarlamacılara’ Telekom hizmeti!
- BU aralar sık sık dini duyguları sömürmek amacıyla faaliyet gösteren dini kitap satıcıları, muhafazakâr termal devremülk sistemleri, sağlık kurumları tarafından kardeşimin adıyla aranmaktayım. Benim cep telefonum sadece Telekom’da kardeşimin adıyla kayıtlı olduğu için nereden numaramı ele geçirdiklerini anlamak zor olmadı. Hatta dün arayan Hitit Termal satıcısı fütursuzca numaramı Telekom’dan aldıklarını söyledi. Telekom kişilerden ele geçirdiği özel bilgilerinden menfaat sağlamaktır. Kişilerden iletişim kurmak için topladığı cep numalarını satan Telekom üzerimizden haksız kazanç elde etmektedir. Bu hukuksuzluk bir suç değil midir?
Sevda KUŞ
PKK saldıracak TSK ateşkes diyecek, öyle mi
- DIŞİŞLERİ Bakanı Davutoğlu, Barzani ile yaptığı görüşmeden sonra ‘Barzani mesajı aldı’ demişti. Sonra da Barzani, Şemdinli ve Hakkâri’deki PKK saldırıları ardından ‘taraflara ateşkes çağrısı’ yaptı. Özet olarak, Davutoğlu’nun mesajını alan Barzani, PKK saldırılarına karşı koyan TSK’ya da ateşkes çağrısı yapmış oluyor. Yani saldırıyı terörisler yapacak, sonra TSK ateş kesecek öyle mi!
Acaba mesaj doğru mu verilmiş, yoksa yanlış mı anlaşılmış?
Türk milleti bu oyalamadan bıktı ama diplomasi hâlâ aynı oyunu oynuyor. Burada bir ‘yanlış hesap’ var da, balkalım ‘nerden dönecek?’
Zafer FORTACI
Paylaş