Halfeti’ye nasıl kıydınız

“2011 yılında çıktığımız GAP turu dönüşü sırasında Diyarbakır’daki tarihi Hasan Paşa Hanı’nda karşılaşmış ve güneydoğu ile ilgili ayaküstü sohbet etmiştik. Bir kez daha gittim o güzelim yerleri görmek için. Bu kez ise fotoğraftaki rezaleti gördüm. Burası dünyanın 192, Türkiye’nin 9 sessiz şehrinden (cittaslow) biri olan cennet Halfeti... Resimde görülen kazulet ise söylenilene göre AKP’ye yakın Diyarbakırlı bir işadamının yapmaya başladığı otel... Halk şikâyet etmeye korkuyor. “Haklıyken haksız duruma düşmek istemiyoruz. Korumalardan dayak yemek istemiyoruz” diye ses de çıkaramıyorlar. Ama göz göre göre de canım Halfeti elden gitti gidecek. Fotoğraf 7 Aralık 2014’te tarafımdan çekildi. Yazık, hem tarihi-doğal örtüsü mahvoluyor hem de Halfeti’nin kişiliği...
Üç kuruş rant için her yeri mahvediyorlar. Umarım aklıselim kazanır da bu hatadan dönüş yaparlar. Sizlerin ilgi ve alakasını bekliyor.” Türk ve Kürt, insan nasıl kıyar bu doğal güzelliğe... Orada Ilısu Barajı nedeniyle yıllardır tepki gösterenlerin niye hiç sesi çıkmaz!

GÜNÜN SÖZÜ

“Büyük bina yaptırma eğilimi büyüklük tutkusuyla, sanatı iyi anlayamamak, kültürü yeterince sindirememiş olmakla ilgili... Selçuklu-Osmanlı mimarisi açıklaması da, muhafazakâr estetik söylemi de tutarlı değil, dahası yapının mimarisi taklit.” Mimar Doğan HASOL

Bir petrol boru uzmanından Bakan Canikli’ye soru:

Akaryakıt ithalatçıları büyük kârlar mı elde etti

YÜKSEK Mühendis Aslan Özmen “Yumurtalık-Kırıkkale hattının yapımında mühendislik (engineering manager) müdürü olduğunu” hatırlatırken, “Gümrük ve Ekonomi Bakanı Nurettin Canikli ‘Petrol boru hatlarına sayaç koyacağız’ sözü ile zaten var olan ‘ölçme sistemlerinin kullanılmadığını’ mı ima ediyor?” diye soruyor. Gümrük ve Ekonomi Bakanı Nurettin Canikli, önceki gün Hürriyet’teki demecinde “Tüm yurda giren akaryakıt ve ham petrolu ölçeceğiz ve vergi alacağız” demişti.
Sözü Özmen’e bırakıyoruz:
“Bu iş TÜPRAŞ ve BOTAŞ ölçme sistemlerinde (metering system) 1961 yılından beri zaten yapılmaktadır. Özellikle Ben -Yumurtalık-Kırıkkale petrol boru hattının mühendislik müdürüydüm 1983’te- BOTAŞ’ın Ceyhan’daki Irak’tan alınan ham petrolü ölçmek için -tanklar girişinde giren petrolü ölçmek için- ölçüm sistemi kullanıldığını biliyorum. 0.00 hassasiyete göre kalibre edilmiştir. Bu böyle belediye sayacı değildir. O zamanki bedeli 1.0 milyon dolardı (işin toplam proje bedeli 80 milyon dolar). Kocaman bir skid’dir. ABD Corpus Chrieste’den alınmıştır. Benzer şekilde BOTAŞ’ın tüm doğalgaz ve ham petrolün Türkiye girişinde Silopi, Kırklareli, Damal ve Doğubeyazıt’ta dev ölçme skid’leri vardır. Eskiden, TPAO ve BOTAŞ devlet kuruluşları olduğundan, kayıtlar doğru idi. Ancak akaryakıt ve ham petrol özelleştiğinden ve de özel sektörü korumak için 1983’ten beri önemli bir rafineri yapılmadığından, liberasyon adına TÜPRAŞ, Ataş, Demirören ve herkesçe rahatça ithal edilen yıllık 9 milyon ton akaryakıt ölçüsüz beyanname esasına göre karakucak alınabilir! Sanırım Bakan buradaki uygulamayı kastediyor. Ve onun için sayaç düzenlemelerini öneriyor. Olmayan sayaçları ithalatçılar koymalıdırlar. Eğer böyle ise akaryakıt ithalatçıları yıllarca büyük kazançlar elde etmişlerdir!”

BİLİYOR MUSUNUZ?

-MALTEPE Belediyesi’nin ünlü ressam Fikret Otyam’ın 89. yaş gününü, bugün Cevahir İstanbul Asia Hotel’de bir etkinlikle kutlayacağını, Maltepe’de kurulacak olan Fikret Otyam Müzesi ve Fikret Otyam Vakfı’nın projesinin açıklanacağını, projeyle ilgili düzenlenmiş olan ‘Vakıf Senedi’nin de, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç tarafından Fikret Otyam’a takdim edileceğini...
-TÜRKİYE Mimarlar ve Mühendisler Odası’nın düzenlediği, Türkiye’nin olması gereken “Bor Politikası Nedir” sorusunun cevabı ortaya koyularak ülkemizde yapılması gerekenlerin kamuoyu ile paylaşılacağı ‘Bor Çalıştayı’nın bugün 09.30’da Ankara ATO Meclis Salonu’nda yapılacağını...

MESAJ PANOSU

FAZIL Say’ın değerini bilelim. Ona sahip çıkalım. Fazıl Say Türkiye’dir, bizim bayrağımızdır. Prof. Muammer SUN

Mustafa Sungur Kimdir?

CUMHURİYET Savcısı, Fuzuli Aydoğdu’nun, Ekrem Dumanlı’ya yönelttiği sorulardan birisi de: “Vefat Eden Mustafa Sungur adlı şahsı tanıyor musun?sorusu olmuştur. Sayın Savcının bu soruyu niçin sorduğunu bilemiyoruz? Ancak yaşamını eğitim ve hizmete adamış, hiçbir makam, mal, mülk,siyasi, kaygısı olmamış, Muallim Mustafa Sungur ile ilgili birkaç notu paylaşmanın faydalı olacağını düşünmekteyim:
Said Nursi’nin: "manevi evladım", nurun kahramanı" dediği talebesi Mustafa Sungur, Kastamonu ( Göl Köy) Enstitüsünden mezundur. Mustafa Sungur,bir süre memleketi Karabük- Eflani’de muallimlik yapar.
Said Nursi’nin, 1947’de gündeme getirdiği, Risaleleri, Diyanet İşleri ya da Milli Eğitim yayımlası vasiyetini Erdoğan gerçekleştirmiştir:
Said Nursi, Mustafa Sungur’a, Risale-i Nurların basılması görevini de vermişti. Mustafa Sungur’ un uzun yıllar süren mücadelesinin sonunda Said Nursi’nin , İşâratü'l İ'caz adlı eseri Ocak 2014’te Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basılmıştır. Eserin basılması ile ilgili düzenlenen programa Said Nursi’nin talebeleri ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da katılmıştı.Erdoğan, Said Nursi’nin, eserinin üzerine şu ifadeleri yazdı: "Merhum Üstadımızın arzularının yerine getirilmiş olmasının huzuru içindeyiz. Devamı niyetiyle..." diyerek eseri Bediüzzaman'ın talebelerine takdim etti.
1 Aralık 2012’de vefat eden Said Nursi’nin aynı zamanda vekili ve manevi evladı olan Mustafa Sungur’un vefatıulusal ve dünya basınında geniş yer bulmuştur. Cenaze töreni Türkiye tarihindeki en kalabalık cenaze törenlerinden birisi olmuştur.
Dönemin Başbakanı Erdoğan, Mustafa Sungur’un cenaze töreninde şu ifadelere yer vermiştir: “Mustafa Sungur Ağabey gökkubede hoş bir sada bıraktı. Hizmeti, davası için çok eziyetler çekti, buradaki mahşeri kalabalık ta bunu ortaya koyuyor.” sözleri gündeme damgasını vurmuştu.
Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’de Mustafa Sungur için: “Mustafa Sungur hepimizin çok sevdiği ağabeyimizdir. Allah rahmet eylesin, cenazedeki muhteşem kalabalık her şeyi ifade ediyor" diyerek cemaatin kalabalığına dikkat çekmiştir. Yaşamını memleket kalkınmasına adayan şahsiyetleri önce tanımak gerekir.Yapılan hizmetler,yapılan fedakarlıklar, arşivlerde mevcuttur.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan TOPDEMİR