GEÇEN gün, bu kadar da olur mu, denilebilecek bir olaya şahit oldum.
Şehir dışında bir arkadaşımın 3 yaşındaki çocuğu için Hacettepe Üniversitesi KBB ünitesinde muayene olmak üzere benden randevu almam konusunda yardım istedi. Sadce Perşembe günleri, çok erken saatlerde randevu veriyorlarmış.Arkadaşımı mağdur etmemek için 05.30’da Hacettepe KBB’ye gittiğinde manzara ilgiçti. O üniteden randevu almak isteyen hastalara A4 kağıt verilerek bir liste oluşturulması sağlanmış. Saat 06.30’a kadar acil polikliniğinde oluşturulan listeyi öncü olan hastalardan biri alarak polikliniğe çıkarıyor, tabi ki arkasında diğer listedeki bir sürü insan... Ellerinde bavullar yanlarında 2-3 aylık çocuklar, Urfa’dan, Adıyaman’dan, Aksaray’dan gelmiş... Sadece randevu almak için bu insanlar bu eziyete katlanıyorlar. 08.30’da mesai başlayana kadar hastane koridorlarında bekliyoruz hep birlikte. 08.30’da bir görevli çıkıyor ortaya ve oluşturulan A4 kağıtdaki listeye göre hastalara sıra numarası dağıtılıyor. Sıra numarasına göre, hastalar kayıt kabul kısmına alınarak randevu verilme işlemine nihayet başlıyor. (Saat 09.00 işlem tamamlandı. Sonuç: Sadece haftaya randevu aldım.) Artık doğudaki sağlık kurumlarının bile telefonla, internetle randevu verebildiği bir ülkede, Türkiye’nin en önemli hastanelerinden biri olan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB kliniğinde böylesine bir durum, beni hayrete düşürmenin yanısıra bankada çalışan ve özel sağlık sigortası imkanı olan biri olarak şükrettim. İsyanım yalnızca benim orada geçen 4 saatime değildir; kilometrelerce uzaklardan yalnızca randevu alabilmek için yol paraları dökerek oraya gelen fakir-fukara vatandaşlar içindir. Tolga AYDOĞAN
Ankara’nın hediyelik bir simgesi olmaz mı
‘TURİSTLERE saygısızlık’ (11.11.2011) yazısını okuduktan sonra aklıma geldi. 29 Ekim günü için çalıştığım şirketin personel yemeği yapılacak. Yemeğimize çalıştığımız firmaların yöneticileri ve yönetim kurulumuz ile şirketimizin yöneticileri de katılacak. Bu yemekte misafirlerimize hediye etmek üzere Ankara’yı hatırlatacak ufak hediyeler almak istiyoruz ama maalesef Ankara’yı tanıtacak bir hediyelik eşya (Ankara keçisi maskotu ya da Ankara kedisi maskotu veya Ankara’nın ambleminin bulunduğu bir anahtarlık vs.) bulamıyoruz. Böyle bir ürün varsa ben 32 yıllık Ankaralı olarak nerede satıldığını bilmiyorum! Bilen varsa lütfen yardımcı olsun. İstanbul’da ya da Antalya’da olsak bu şehirleri anlatacak yüzlerce hediyelik eşya bulabiliriz. Ama ne yazık ki Ankaramızın tanıtımına hiçbir zaman önem ve öncelik verilmedi Ankara bizim başkentimiz ve ülkemizin kalbi. Lütfen Ankara’nın değerine değer önemine önem katacak uygulamalar ve tanıtım işlerine imza atmak için gayret edelim. Füsun YARLIĞAN
KISA... KISA...
- ANKARA’nın Başkent Oluşunun 88’inci Yıldönümü kutlamaları çerçevesinde Ankara Kulübü’nün düzenlediği bugün 18.00’de Abidinpaşa Köşkü’nde yapılacak ‘Başkent Ankara Oturumu’nda; Türk Tarih Biliminin Duayeni Prof. Dr. Halil İnalcık ile Ankara Kalesi Derneği Başkanı Şevket Bülent Yahnici Başkent Ankara’yı konuşacaklar. Oturumu, Başbakanlık eski Müsteşar Yardımcılarından Özgün Ökmen yönetecek.