Gümrükler kaynıyor

GÜMRÜKLERLE ilgili olarak medyaya birçok e-postanın gönderildiğini anlıyoruz.

Haberin Devamı

Bu e-postalarda ilginç bilgiler ve iddialar yeralıyor.

Bunların bazılarının ciddi ve inandırıcı boyutlarda olduğu anlaşılıyor.

Bakan Kürşad Tüzmen'den Müsteşar Vekil Mehmet Şahin'e, Teftiş Kurulu Başkanı Erdener Demirdağ'dan Sahra Kimya'ya kadar bir çok isim geçiyor. Gebze Gümrüğü'nden, yasadışı 13 beyanname ile binlerce ton benzinin 'white sprite' adı ithal edilmesi, rüşvet iddiası içeren mektuplar, Gümrük Müsteşarlığı içinde eski ve yeni bürokratların birbirlerini karşılıklı suçlamalara konu olan raporlara dayılı iddialar ve bürokraside görülmeyen tehditler belki de son yılların en çarpıcı olayı...

Daha bu kadar mı?

İhbarları okuyunca hakkında iddiada bulunulan veya soruşturmayı yapan, ya da ismi karıştırılan bürokratlar geçiyor: Remzi Akçin, Ahmet Yüksektepe, Şükrü Keleş, Nihat Karadeniz, Mehmet Eryılmaz, Adnan Uzer ve Cemil Emre.

Haberin Devamı

"Bu durumda gümrük çalışanları nasıl görev yapacak? Bu olaydan sonra memurların güvencesi olmadan kaçakçılığı önlemeye çalışacaklar mı?" diye sorulan yazılarda ilginç bir öneri de var:

"Başbakanlık genelgesi ile Kürşad Tüzmen'e bağlanan gümrüklerin yine bir genelge ile başka bir Devlet Bakanlığı'na bağlanması zor mu? Bakan Tüzmen, tüm taşradaki başmüdürler ile merkezdeki amirlerin istifa mektuplarını aldıktan sonra göreve başlatıyor, sizce sebebi nedir?"

TMO'dan 'emanet fındık' açıklaması: Üreticiye alacağı 20 günde ödenecek

TOPRAK Mahsulleri Ofisi Basın ve Yayın Şube Müdürlüğü'nün "Fındıkta Banker Skandalına Doğru" (27.10.2006) başlıklı yazımız üzerine gönderdiği açıklama şöyle:

"Kuruluşumuzun 2006-07 Hububat Alım Kampanyası’nda yürürlüğe koyduğu yeniliklerden birisi; üreticiler, üreticilerin ortağı olduğu kooperatif ve birliklere avans ödeme uygulamasıdır. Bu uygulamanın amacı, üreticilerin veya üretici örgütlerinin hasat dönemindeki acil finansman ihtiyacının bir kısmının karşılanması suretiyle, bu dönemde pazara arz edilen ürün miktarının azaltılarak arzın hasat sonrası dönemlere yayılması ve bu yolla fiyat istikrarının tesis edilmesidir.

Bu kapsamda Hububat Ürünü Alımı ve Satımı Hakkındaki 200/10506 sayılı Bakanlar Kurulu kararı doğrultusunda, kuruluşumuza emanet ürün bırakan kişilere talepleri halinde ürün bedelinin % 25’i oranında avans ödenmesi kararlaştırılmıştır.

Haberin Devamı

Avans uygulamasının, fiyat istikrarının sağlanmasında oynayacağı önemli rol dikkate alınarak, bu yıl ilk defa müdahale alımlarımıza konu olan fındık ürünü için de uygulanması uygun görülmüştür. Fındık Alımı ve Satımı Hakkındaki 2006/10865 sayılı Bakanlar Kurulu kararı avans ödemesi için TMO’yu yetkilendirmiştir. Bu yetki doğrultusunda; fındık üreticileri, üretici birlikleri ve kooperatifler için avans uygulaması başlatılmıştır.

Bu kapsamda, üreticilerden satın aldığı 2006 yılı fındıktan 9 bin tonunu Kuruluşumuza emanet bırakan Fiskobirlik’e % 25 oranında 7.7 milyon YTL avans ödenmiştir. Bu ödeme, ilgili ürünlerin satın alma yoluyla Fiskobirlik mülkiyetine geçtiğini ispatlayan kanuni belge ve kayıtların, ayrıca ürünlerin vergi mevzuatına uygun şekilde satın alındığı ve kanuni kayıtlara intikal ettirildiği hususunda Yeminli Mali Müşavir Raporu'nun TMO’ya ibraz edilmesi sonrasında gerçekleştirilmiştir. Ödenen avansların ürün rehni ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Avanslar, TMO’nun Umumi Mağazacılık faaliyetleri kapsamında, makbuz senedi düzenleyerek Fiskobirlik’ten emanet aldığı fındıklar karşılığında ödenmektedir.

Haberin Devamı

Satın alınan fındık Fiskobirlik tüzel kişiliğinin malı olduğu için, TMO Genel Müdürlüğü olarak avansı nasıl tasarruf edeceklerini talimatlandırma imkânımız bulunmamaktadır. Ancak, 2005 yılı ürünleri için düzenlenecek 'makbuz senedi' karşılığı kredi kullanılmasında krediye garantör olunması için üretici borçlarının ödenmesi şart koşulduğundan, kullanılan bu kredinin doğrudan üretici hesaplarına aktarılması ve dolayısı ile geçmiş yıla ait üretici alacaklarının ödenmesi hususunda gerekli çalışmalar yapılmış olup, kredi doğrudan üretici hesaplarına aktarılacaktır.

Diğer taraftan 11 Eylül’de başlayan fındık alımlarında, bugüne kadar 264 milyon YTL tutarında 72.8 bin ton fındık alınmıştır. Ürün bedelinin 195 milyon YTL’si taahhüt edilen süre içinde üreticilere ödenmiştir. Bakiye 69 milyon YTL’lik üretici alacağı da 20 gün içinde ödenmiş olacaktır

Haberin Devamı

Biz sizi tutmayalım

BAŞBAKAN ve Meclis Başkanı başta olmak üzere AKP'lilerin Anıtkabir ve Hipodrom'daki törenlerde gizleyemedikleri sıkıntıları yüzlerinden okunuyordu.

Hele Meclis Başkanı'nın, sancak geçerken herkes ayağa kalktığı halde oturması ve Şener'in dürtmesiyle isteksizce ayağa kalkması, çocukluklarından itibaren Atatürk ve cumhuriyet karşıtlığı ile dolu insanların bu yaştan sonra asla değişmeyeceklerini ve belli makamları işgal ederek felsefesini kavrayamadıkları laik cumhuriyetle çatışmalarının ve ülkeye zaman kaybettirmelerinin kaçınılmazlığını gözler önüne seriyordu.

Bu insanlar, inanır ve savunur gözüktükleri İslam'ın dürüstlük, güzel ahlak ve edebe dayalı felsefesini de ne yazık ki anlamış gözükmüyorlar.

Haberin Devamı

Zira, Peygamber'in "Utanmayı bilmiyorsan istediğini yap!" mealinde bir hadisi var.

Kendilerini 'sözcü' sayan bazıları Kombassan, Yimpaş gibi rezaletlerle vatandaşı din adına soyarken, bazıları da genç kızlara tecavüzden cinayete kadar her türlü ahlaksızlığı ve kanunsuzluğu fütursuzca yaparken, özelleştirme ve ihalelerde 'Ali Dibo' vakaları sıradanlaşırken, bizzat kendileri geçmişin yolsuzluk hesaplarından dokunulmazlık zırhıyla korunurken, 'utanıp sıkılmadan', sessizliğini koruyup yasaları işletmeyenler nedense Cumhuriyet, Atatürk ve ulusallık ile ilgili konu ve yerlerde tarifsiz bir sıkıntı içine giriyorlar.

Demek ki zorla güzellik olmuyor.

İşgal ettikleri ve olanaklarından yararlandıkları o makamları kendilerine bahşeden bu sistem ve onun kurucusundan memnun olmayanların hâlâ oralarda arzı endam ederek bu sıkıntıya katlanmalarını(!) ve 5 yılda seçim ısrarlarını anlayabilmiş değiliz!

Biz tutmayalım kendilerini!

Reşit ÇAĞIN

GÜNÜN SÖZÜ

"Hayatımız, yaptığımız tercihlerin toplamıdır."

(Dr. W.Dwyer)

Türkiye'de bunlar da var

GEÇTİĞİMİZ günlerde Kanada’ya giderken Münih Havalimanı'nda Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen ile karşılaştık. Amerika’daki Beyin Cerrahisi Kongresi'ne gittiğini söyledi. Özgen Hoca'yla sohbet ederken Hacettepe Üniversitesi Kardiyoloji Bölümü'nden Prof Dr. Lale Tokgözoğlu geldi. Tokgözoğlu, Amerika’da Harvard Üniversitesi'nde uluslararası bir sempozyumdan dönüyordu. Daha henüz hal hatır sorma aşamasında yine Hacettepe Üniversitesi Çocuk Üroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Serdar Tekgül katıldı. Kendisi Kanada'ya kendi dalındaki bir Uluslararası Tıp Kongresi'ne gidiyordu. Mutluluk ve onur verici bu tablo Münih Havalimanı'nda oluştu.

Orhan Pamuk’un ödül alması şüphesiz onur verici başarıdır. Ülkemizi yurtdışındaki uluslararası bilimsel toplantılarda başarıyla temsil eden bu eşsiz 'devleri' de unutmamak gerekir. Bu hocalar da Türkiye’nin onuru ve gururudur. Bunları sizinle paylaşmak istedim.

Bekir ÖDEMİŞ-Ürgüp Belediye Başkanı

Biliyor musunuz

- KOÇ Holding'e bağlı TÜPRAŞ AŞ işletmesinde Cumhuriyet Bayramı'nın 83. yıldönümü nedeniyle yapılan görkemli törende, 4 bin personele birer Atatürk rozeti ile Turgut Özakman'ın 'Şu Çılgın Türkler' kitabının hediye edildiğini...

Biliyor musunuz'a ek.

- G.Pırvanov'un ikinci kez kazandığı cumhurbaşkanlığı seçiminde, Türkiye'de 12 il ve 2 ilçede yapılan oylamada Türk uyruklu Bulgaristan vatandaşlarının; Pırvanov'a 55.210, diğer aday Siderov'a da 126 oy verdiklerini...

- KADER Genel Başkanı Seyhan Ekşioğlu'nun, KADER 'Siyaset Okulu'nun ilk olarak 4-5 Kasım tarihlerinde Kadıköy'de başlayacağını ve bu okulun Ankara, Eskişehir, Bursa, Adana, İzmir gibi daha önce kadın milletvekili seçilmiş illerde sürdürüleceğini bildirdiğini (0212- 219 29 71, ww.marjinal.com.tr)...

92'lik kraliçenin özgürlük davası

İSTANBUL Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Nazan Moroğlu diyor ki:

"Muazzez İlmiye Çığ, Arkeoloji Müzesi'nde tam 100 yıl boyunca uzman bekleyen Sümer, Akad, Hitit dillinde 74 bin belgeyi 33 yıl boyunca tasnifleyip çözerek bilim dünyasına kazandıran Türkiye'nin ilk iki Sümerologundan biri... Devletin birliği, bütünlüğü ve yükselmesi için çırpındı, hem bilimle uğraştı, hem de gördüğü yanlışlara karşı tedbir alması için ilgili kişilere yılmadan mektuplar yazdı ve bu mektupları 'Vatandaşlık Tepkilerim' kitabında topladı.

Çığ, Atatürkçü, milliyetçi ve dinine bağlı, ülkesinin etnik ve dini ayrımcılığa sürüklenmesini istemeyen gerçek bir aydın, bir bilim adını... Bu nedenle kendisine Nobel verilmesi söz konusu değil. O bizim gönlümüzün ödülüne sahip." İKKB Aydınlanmanın Kadınları Ödülü'nün sahibi Çığ hakkında açılan dava yarın Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde...

Ofer, Kuşadası'ndan sonra Denizli'de yatırım yapıyor

CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, Başbakan Erdoğan'a yazılı olarak yanıtlaması isteğiyle şu ilginç soruyu yöneltiyor.

"Denizli Sümerbank arazisi, Sümer Mahallesi'nde, üzerinde fabrika, lojman ve sosyal tesisler gibi kimi yapıların, koruluğun bulunduğu 148 bin 957 metrekare büyüklüğünde bir alandır.

Denizli Sümerbank fabrikası, arazi üzerindeki sosyal tesisler uzun yıllar Denizli'ye, ülke ekonomisine ve kültürel yaşamına büyük hizmetler vermiştir.

Valiliğinin bu yerin özelleştirme kapsamından çıkarılarak Denizli'de bırakılması yolunda aldığı kararlar göz önüne alınmadan Denizli Sümerbank 10 yıl önce yaklaşık 7 milyon dolar karşılığı Zafer ve Tekstil A.Ş.'ye satılmıştır. O şirketten de birkaç ay önce Kentsel Gayrimenkul Yatırım A.Ş. satın almıştır.

Araziyi satın alan yeni şirket Global Yatırım A.Ş'nin sahibi Mehmet Kutman ile sonradan iptal edilen Galataport, Kuşadası Liman İşletmesi ve Tüpraş'ın

%14.76 payını borsada ihale edilmeden satın almayla gündeme gelen İsrailli işadamı Sami Ofer'in şirketi, arazi üzerinde 200 milyon dolarlık bir proje için ortaklık kurmuşlardır. Bu ortaklık Enerji Yatırım Holding'le aralarında Denizli'nin de bulunduğu 6 ilde doğalgaz işini de almıştır.

3.10.2006 tarihinde İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na (İMKB) başvuran Global Yatırım Holding ve Pera Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı adı geçen arazi üzerinde 'Sümerpark Projesi' adı altında '600 konut-daire, 5 yıldızlı ve 300 yatak kapasiteli bir otel, özel bir hastane ve alışveriş merkezini de barındıran ticari ve konut yapmak istediklerini, arazinin ekspertiz raporlarına göre 50 milyon YTL değerinde olduğunu, inşaatının 2007'de başlayacağını' bildirmişlerdir.

2005-2006 yıllarında Denizli Belediye Meclisi'nde CHP ve DYP'li üyelerin karşı çıkmalarına karşın imar planı değişiklikleri yapılarak arazinin değeri artırılmıştır. Denizli 1. derecede deprem bölgesi olmasına karşın plan değişiklikleriyle 10 kat ve üzeri binaların yapım izni çıkmış, arazi üzerindeki halen eğitimi süren Sümer İlköğretim Okulu’nun taşınmasına karar verilmiştir. Yine Denizli Belediyesi'nce araziyle ilintili yolların genişletilmesi, yol yönlerinin değiştirilmesi, köprülü kavşak düzenlemeleri belediyeye ek kamulaştırma ve yapım maliyeti getirirken, Sümerbank arazisi sahiplerine yeni avantajlar sağlamıştır. Bu durum karşısında;

1. Ülkemizde girdiği ihaleler yargı tarafından iptal edildiği için büyük tartışmalar yaratan Sami Ofer'e bağlı Şirketler ile Global Yatırım A.Ş. ortaklığının Denizli Sümerbank arazisi üzerinde 200 milyon dolarlık bir yatırıma girişmesini nasıl karşılıyorsunuz?

2. Bu yatırımın daha çekici olması için Denizli Belediyesi'nce yapılan plan değişikliklerini ve yol, köprü, kavşak düzenlemelerinin belediyeye yeni yükler getirirken arazi sahiplerine avantajlar sağladığı konusundaki görüşleri Hükümet olarak incelemeyi düşünüyor musunuz?

3. Sümerbank arazisini değerli kılmak için; Denizli Belediyesi'nce arazinin imar planlarının yapı yoğunluğunu arttıracak şekilde değiştirilmesi, bu alana giden tüm yollarda -genişletme, güzergâh değişikliği, kavşak yapımı gibi-özel düzenlemeler yapılması, bölgede bulunan TEDAŞ'a ait trafo binasının kaldırılması, İzmir asfaltı üzerindeki küçük işyerlerinin kaldırılarak plan değişikliğiyle yeşil alana dönüştürülmesi bir rastlantı mıdır? Yoksa kamu kaynaklarının kötüye kullanılarak proje sahiplerine sağlanmış bir kolaylık mıdır?

4. Eğitim ve öğretimi süren Sümer İlköğretim Okulu'nun başka bir alana taşınmasına niçin gerek duyulmuştur? Bu okulun taşınma kararı alınmadan önce Milli Eğitim Bakanlığı'ndan gerekli izin ve onay alınmış mıdır? Okulun taşınması düşünülen yerde, Denizli Belediyesi'ne ait olan bir parkın Sümerpark Projesini yapan firmalara ait bir arsa ile birleştirilerek, plan değişikliği kararı ile ilköğretim alanına çevrilmesi doğru bir yaklaşım mıdır?

5. Denizli AKP'li Belediye Başkanı Sayın Nihat Zeybekçi bu konuda 2006 Ekim ayı başında Denizli Belediye Meclisi'nde yaptığı konuşmada "... Sümer Koruluğu ve Sümerpark Denizli'nin prestiji olacak. Bu proje ile buraya 5 yıldızlı bir otel, iş merkezi, uluslararası alışveriş merkezi ve gayrimenkul yatırımları yapılması ile iyi huylu virüs değimiz şey ortaya çıkacak ve kayıp bölgeyi kurtarmış olacağız. 25. caddenin yapılmasını, ön kısmının yeşil alana çevrilmesini, köprülü kavşak planındaki değişiklik yapılmasını ve okul alanının da buraya devredilmesini bilerek, kimseden saklamadan yapıyoruz. Bu işletme burayı canlandıracak" demiştir. Bu değerlendirmeye siz de katılıyor musunuz?"

Ofer, daha önce Kuşadası limanı ile Fransız tatil köyünü almıştı.

Bilindiği gibi Başbakan, okuldan arkadaşı olan Denizli Belediye Başkanının önerisi üzerine Yılbaşı tatilini Gökova'da, ramazan tatilini de Marmaris Bördübet'te geçirmişti.

Heybeliada'da coşkulu tören

CUMHURİYET Bayramı etkinlikleri her yerde olduğu gibi Deniz Lisesi Tören Kıtası ve bandosu sayesinde Adalar'da da bir başka bir coşku ile kutlandı.

Hem Büyükada'da hem Heybeliada'da geçit resim tören yapan öğrenciler halk tarafından alkışlandı. Akşam karargah binasında lisenin bandosunu da konser verdi. Karargah binasında 'Dağ Başını Duman Almış'la yürüyüş yapan tören kıtası geniş katılımlı halk kitlesiyle bütünleşmişti. Bando, 10. Yıl Marşı'nı çalarken halk da ona coşku ile eşlik ediyordu. Töreni izleyenlerden Kıbrıs gazisi ve avukat Kemal Atacan Şenol bir yandan gözyaşlarını silerken,

Kıbrıs'la ilgili duygulu bir konuşma yapıyordu.

Adnan TUNAOĞLU

Yazarın Tüm Yazıları