Gül'ün işi zor

ATATÜRK Üniversitesi sadece Erzurum'un değil Doğu Anadolu'nun ve Türkiye'nin yüz aklarındandır.

Haberin Devamı

Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde yönetim cemaatlerin eline geçiyor; Fethullahçıların aday çıkartmadığı rektörlük seçimlerinde, bakanlar Çelik ve Akdağ'ın desteklediği adaylar kapışıyor.

8 yıldan beri rektörlüğünü yapan Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz, bazı çevreler beğenmezse bile görevini layıkıyla tamamladı.

Üniversitede yapılamayanları gerçekleştirdi.

Ulu önderin adına kurulu bulunan üniversiteyi çağdaş bir düzeye ulaştırmak için önemli adımlar attı. 50. yılını kutlayan Atatürk Üniversitesi'ndeki çıta bir hayli yükseldi. 50 yılını belgelemek üzere üniversitede görev alanlar için iki cilt kitap yayınlandı. Yine 50 yılın

Torpil küçük kâğıda
REKTÖRLÜK seçimleri YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan ile ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başlarını epeyce ağırtacağı anlaşılıyor. Tarikat ve cemaatlere yaslanan adaylar dengesi nasıl sağlanacak? Örneğin, Erzurum'daki rektörlük için Milli Eğitim ve Sağlık Bakanları arasında gizliden gizliye bir çekişmenin olduğu ifade ediliyor. Sadece Erzurum değil birçok yerdeki seçimlerde aynı durumla karşılaşılıyor.

Tarikat ve cemaate dayalı adayların dışındaki gruplar (liberaller, ülkücüler ve sosyal demokratlar) bir birliktelik yaratamadılar.

Müthiş bir torpil trafiği yürütülüyor. Telefonların dinlenmesinden korkanların, Cumhurbaşkanı'nın bulunduğu yerleri takip ettikleri ve fırsat bulduklarında da Gül'ün eline bir kâğıt tutuşturdukları biliniyor.

Bu arada Başbakan Erdoğan'a yakın isimler olarak bilinen Prof. Bülent Zülfikar (Çapa Tıp) ile Yunus Söylet'in (Cerrahpaşa Tıp) de sonbaharda yapılacak İstanbul Üniversitesi Rektörlük seçiminde aday olarak karşı karşıya gelecekleri şimdiden konuşuluyor. Çocuk doktoru olan her iki ismi Başbakan daha önce YÖK üyeliğine atamıştı. Rektörlerin seçiminde çıkacak fırtınayı bekleyiniz.

fotoğrafları bir kitapta toplandı.

Haberin Devamı

Rektör Prof. Dr. Sütbeyaz, geçen hafta Avrupa'da bile eşine az rastlanan bir 'Botanik Parkı' açtı.

1.850 rakımda, yaklaşık 350 dönümlük alan üzerine kurulan parkın adı 'Ata Botanik Park' oldu.

Haberin Devamı

Sarıkamış Şehitleri için Muğla Yatağan'dan parasız alınan 200 ton beyaz mermer, Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Anabilim Dalı'nda işlendi. Öğretim üyeleri ve öğrenciler, 13 ayrı heykel yaptılar. Bu heykeller, TIR'larla Rusların durdurulduğu Köprüköy'de yol kenarına yerleştirildi.

Sarıkamış Anıtları, 1 Temmuz günü saat 11.00'de açılacak.

CEMAATLER SEÇİMİ

Sütbeyaz'ın görevi bırakması nedeniyle rektör adaylığı ilk kez cemaatler seçimlere girdi.

Cemaatler, Cumhurbaşkanı, iktidar ve YÖK avantajını iyi kullanarak Atatürk Üniversitesi'ni ele geçirmek için harekete geçtiler.

Rektör olmak için 13 aday yarıştı.

Fakülteler arasındaki çekişmeler, aynı fakülteden birden fazla aday çıkması oyları böldü.

Haberin Devamı

Fethullah Gülen grubu, rektörlük için aday göstermedi.

'Nur yüzleri' ile oy veren bini aşkın öğretim üyesinin oylarında aslan payını cemaatçiler aldı.

Atatürk Üniversitesi tarihinde bir ilk yaşandı ve ilk üç sıraya 'Nurcu', 'Milli Görüşçü' ve 'Menzilci' adaylar yerleşti.

Kendilerini tanıyalım:

- Atatürk Üniversitesi Dişçilik Fakültesi eski Dekanı ve AKP Erzurum Milletvekili Muzaffer Gülyurt ile 'Mehmet Kırkıncı Hoca' dergahından olan Kalp Cerrahı Prof. Dr. Hikmet Koçak, 214 oyla birinci oldu. 'Nur yüzlü' olarak tanıtılan Koçak'ı, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in desteklediği öne sürülüyor.

- Necmettin Erbakan'ın partisinden Erzurum eski Milletvekili Dr. Zekai Yaylalı ve ANAP eski Erzurum milletvekili Rıfkı Yaylalı'nın küçük kardeşi Prof. Dr. Muammer Yaylalı ise 'Milli Görüşçü' olarak hep kendini tanıttı. Seçimlerde 190 oy alarak ikinciliğe oturdu. DPT'de de bir süre görev yapan Yaylalı, İİBF'de görev yapıyor.

Haberin Devamı

ÜLKÜCÜLER VE SOL DAĞINIK

- Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Enver Altaş, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın 'Menzil' grubundan 'emir kulu' olarak biliniyor. Seçimlerde, 'Bakan Akdağ, beni işaret etti' diyerek topladığı 123 oyla üçüncü oldu.

- Fen- Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Demir, seçimlerde 103 oy alarak dördüncü çıktı. Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Demir, seçimlerde ülkücülerin, liberal ve de sosyal demokratların oyunu aldı. ABD'de eğitim görmüş, başarılı bir bilim adamı olarak tanınıyor.

Yine aynı fakültenin Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden olan Prof. Dr. Turgut Göğebakan, 97 oy aldı. Ülkücülerin destekliği aday olarak tanındı. Göğebakan'ı ülkücülerle birlikte liberaller destekledi.

Haberin Devamı

- Fen-Edebiyat'ın Fizik Bölümü'nden Prof. Dr. Sebahattin Tüzemen 93 oy alarak ilk altıya yerleşti. Prof. Tüzemen tarafsızların adayı oldu.

- Seçimlerde Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihat Akbulut: 65, İİBF Dekanı Prof. Dr. Uğur Güllülü 65, Diş Hekimliği'nden Prof. Dr. Recep Orbak 45, Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Şevki Özdemir 22, Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. İsmet Kırpınar: 17, Ziraat Fakültesi'nden Prof. Dr. Talat Yanık 14 ve Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Selahattin Çelebi 13 aldı.

2011 OYUNLARI UNUTULDU

Erzurum'da 2011 Üniversite Kış Oyunları yapılacak... Bahar aylarına kadar atlama kuleleri, pist, salon gibi 35 yatırımın temellerinin atılması bekleniyordu. Hâlâ ses seda yok bu yatırımlardan; heyecan kayboldu... Rektörlük seçimleri herşeyi unutturdu. Dileriz organizasyon komitesi oyunları iptal ettirmez.

Nahçıvan'da üretici olmak
ZOR şartlardan iyi günlere giden Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti üreticilerine devlet desteği ve kredi kolaylığı sağlanıyor. Nahçıvan Cumhurbaşkanı Vasıf Talibov, Ali Meclisi'nin aldığı karar kapsamında 2010 yılına kadar tarım sektörünü destekleyen proje içinde ve karşılıksız sürüm, tohum, gübre gibi temel ihtiyacın %50’si devlet tarafından karşılanacak kredi verecek... Krediler 10-15 yıl vadeli ve düşük faizli... 57 bin hektar arazi bulunan Nahçıvan'da 500 bin büyükbaş, 100 bin de büyükbaş hayvan barınıyor. Ve üreticiler vergiden muaf...

Küçük kardeş Nahçıvan'ın yaptıklarına bakın, bir de bizim Türkiye'ye... Çiftçimiz sürünüyor.
A.DENİZ

Doğrusu nedir
BAŞBAKAN'ın "Gölgeler üzerimize geldiğinde, en zor zamanlarda güneşin doğuşuna binlerce kez şahit olduk" sözleri her yerde asılı... Kafama takıldı, Genel Başkan sıfatı Başbakan'dan önce yazılmış. Başbakan mı önce gelir Genel Başkan mı? Doğrusu şu olmalıdır bana göre:
"Recep Tayyip Erdoğan- Başbakan, AK PARTİ Genel Başkanı..."
Hıdır ULAĞ

Maç çağrısı! Ey Türk!
ALMANYA-Türkiye futbol takımları karşılaşacak.

Bu bir savaş değil, sadece spor müsabakasıdır.

Hani, İtalya´ya kızdığında, parasını cebinden ödediğin makarnaları sokağa fırlatmıştın.

Hani, Fransa´ya köpürdüğünde taksitlerini zor ödediğin arabanın üstüne çıkıp tepinmiştin.

Hani, pireye kızıp, yorganını yakmıştın da, soğuktan donmuştun!

Sakın öyle yapma!

Zararı sana ve de ülkene!

Milli Takımımız yense de yenilse de bunun sadece bir maç olduğunun unutma!

Alman'ın faşist olanı, seni tahrik edebilir; gül geç; aldırma!..

Araba yakıp,Alman pataklamayı asla aklından geçirme, yorgansız kalmışa dönersin;

Üşürsün!..

Sonra, işte bunlar böyledirler,“NEANDERTALER! derler.

Ne mi demek?

'Maganda' demek!

Uyumsuz, vahşi, tecavüzcü, cahil demek.

Bir kez daha hatırlatıyorum:

Fevri davranma. Silahına asla sarılma!

Sadece sen değil. Mensup olduğun toplum da, memleketin de zor duruma düşer.

Maç biter.

Hayat yeniden başlar. Avrupa-Türk huzursuz yaşamının uzun yıllara yayılmış tüm olumsuzlukları gelir seni bulur.

Sadece sana değil, torunlarına bile çektirirler.

Duygusal zekanı çalıştır. Hemen parlama.

Dokuz kere biç, bir kere kes.

Düşünmeden davranırsan, başını vurarak düşünmeye başlarsın.

İşte o zaman iş işten geçmiş olur!

Başının içinde bir organ var ya; Ona başvur.

Düze çıkarır seni.

Söz mü?

Göreceğiz bakalım.

Hadi iyi maçlar, güzel eğlenceler...
Nazmi KAVASOĞLU-BERLİN

Travmayı kendileri yaşamıştır

ATATÜRK'ü din düşmanı, müslüman karşıtı diye lanse etmeye çalıştılar, çalışıyorlar.

Oysa ki, dini de müslümanlığı da esaret altına almaya çalışanlara tekmeyi de tokadı da basan oydu.

Hala gidip Amerikan gazetelerine demeç verip "Bize travma yaşattı" diyenler var.

Doğru söylüyor bu şahıs.

Elbette travma yaşamışlardır!

Ama kendileri yaşamışlardır bizler değil.

Halimizden de cumhuriyetimizden de bağımsızlığımızdan da vatanımızdan da razıyız.

Travma falan da yaşamıyoruz.

C. YEŞİLYURT

Bebek koyunun dokusu yok ediliyor
'BEBEK Parkı ve Koyu'nun tarihi ve doğal dokusu yok mu ediliyor

Bebek Parkı tarihi ve doğası olan bir park ve koydu. Cami 18. yüzyılda yapılmış ve 1910 yıllarında Mimar Kemalletin tarafından aslına uygun olarak restore edilmiştir. 'Art Nouveau' mimarisi ile Mısır Konsolosluğu parkın girişini süsleyerek parktadaki asırlık çınar ağaçlarla bütünleşerek Bebek Koy'unu ve Bebek'i Bebek yapan en önemli özelliklerdi. Bu görüntü iyi bir ressamın elinden çıkmış bir tablo gibiydi.

Bir süredir devam eden park yenileme çalışmaları park, koy ve Bebek'in doğal görüntüsünü

değiştirmektedir. Park beton ile doldurulmuş yoldan koyun görüntüsü tamamen kaybolmuştur.

Kesilen ağaçların yerine beton atılmaktadır. Kalan ağaçlarında kökleri sabah saatlerinde

inşaat makineleri ile tahrip edilmiştir. Yeni yapılan peyzaj çalışmaları kabristan görüntüsü vermektedir.

Asırlık dut ağaçları kesilmiş eski yıllarda yapılan 'Dut Festivalleri' tarihe karışmıştır.

Yapılmaya çalışılan ve çevreye rahatsızlık veren bu projenin Bebek'in Tarihi ve Doğal dokusunu

bozduğuna bir Bebek'li olarak inanıyorum.
Aylin B.

Nahçıvan'da üretici olmak
ZOR şartlardan iyi günlere giden Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti üreticilerine devlet desteği ve kredi kolaylığı sağlanıyor. Nahcıvan Cumhurbaşkanı Vasıf Talibov, Ali Meclisi'nin aldığı karar kapsamında 2010 yılına kadar tarım sektörünü destekleyen proje içinde ve karşılıksız sürüm, tohum, gübre gibi temel ihtiyacın %50’si devlet tarafından karşılanacak kredi verecek... Krediler 10-15 yıl vadeli ve düşük faizli... 57 bin hektar arazi bulununan Nahcıvan'da 500 bin büyükbaş, 100 bin de büyükbaş hayvan barınıyor. Ve üreticiler vergiden muaf...

Küçük kardeş Nahçıvan'ın yaptıklarınaı bakın bir de bizim Türkiye'ye... Çiftçimiz sürünüyor.
A.DENİZ

Prof. Kural'ın görüşlerine katılıyorum
PROF. Kural'ın yazısını yayınladığınız için size minnettarım. Durumdan haberim yoktu. Ben hem hayvanlar hem de Türkiye'nin imajı açısından (Havaalanındaki deve kurbanı günlerce yabancı basın işgal etmişti...) Böyle bir vahşetin yaşanmaması için, bu katliamın önlenmesini diliyorum. Umarım başka tepkiler de gelir ve umarım onları da yayınlanlayabilirsiniz.
Yuli C. WESTON

Yazarın Tüm Yazıları