Bu vesile ile
Prof. Biolek,
Giscard d'Estaing'in
1923'ten beri
Atatürk Türkiyesi'nin modern, laik ve demokrat bir Avrupa ülkesi olduğunu bilmemesinin kendisini çok şaşırttığını belirtti.
Misafir olarak şovda bulunan ve
İngiltere Lordlar Kamarası'na kadar yükselmiş Alman asıllı
Lord Ralf Bohrendorf da aynı şekilde şaşkınlığını göstererek stüdyoda sürekli alkışlandılar.
Türkleri her vesileyle küçümseyen bu
Avrupa'da kendilerine ne kadar teşekkür etsek azdır.
Çetin-Christa GÖKÇEK-ALMANYA Peki Dubai’ye kim götürdü
SAĞLIK Bakanlığı ve Belediyelere, sivrisinek ilaçları ve cihazları temin eden
Biotek firmasının kurucusu
Ahmet Akman şunları söyledi:
‘‘Hayırlı işler (3.11.2002) tarihli yazının şahsım ve
Biotek firması ile herhangi bir ilişkisinin yoktur. 23 Ekim-2 Kasım tarihleri arasına
Türkmenistan'da bulunuyordum.
Biotek firması, ismini saydığınız Büyükşehir görevlilerini
Dubai veya benzeri seyahate göndermiş değildir. Hangi firmanın gönderdiği de araştırılırsa ortaya çıkacaktır.’’
Peki isimlerini saydığımız belediye görevlilerini kim götürdü
Dubai'ye... Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanı
Ahmet Zeki Şengil hala yanıt veremiyorsa, kendisini bu göreve getiren
Ahmet Arpacı'ya soracağız bunları... (
Arpacı, aynı zamanda
Ali Müfit Gürtuna'nın Konya Ermenek'ten hemşehrisi ve sağlık danışmanıdır.)
DTP’de neler oluyor
M. ALİ Bayar'ın,
DYP'den aday olup ayrılmasından sonra geride kalan
Demokrat Türkiye Partisi'nde (DTP) neler oluyor?
Partinin Genel Başkan Vekilliği'ne, partinin kurucularından
Yılmaz Hastürk getirildi.
İsmet Sezgin ve
M.Ali Bayar'ın bütün kulis ve çabalarına rağmen Genel Sekreter
Tacettin Yinanç kaybetti.
Seçimler olup
DYP dibe çakılınca,
DTP'den
Bayar'la birlikte DYP listelerinden aday olan 12 kişi hüsrana uğradı.
Peki bu durumda
DTP varlığını sürdürecek mi; yoksa
DYP ile birleşecek mi?
Şimdilik her iki taraf da beklemede...
Bayar, DYP Genel Başkanlığı'na talip... Ancak
DTP'nin Genel Merkez kadroları,
Bayar'a karşı cephe almış durumdalar.
Bir
DTP'li bize durumu şöyle anlatıyor:
‘‘
Çiller'in genel başkan kalacağı
DYP ile gerçek
DYP'liler, devam etmek istemez.
M. Ali Bayar'ın başkan olacağı veya başkanlığa soyunduğu bir ortamda da
DTP'liler, DYP ile bir işbirliği zemini aramazlar. Formül; iki partinin birleşmesi için sağlıklı formül ne
Çiller, ne
Bayar şeklinde olmalıdır. Çünkü
Bayar gittikten sonra ortaya çıkan mali tablo tartışmalar doğurmuştur.’’
Tartışma konuları ise şöyledir:
Balgat Çetin Emeç Bulvarı'ndaki
Diyarbakırlı Kadayıfçıoğlu (Ceylanlar'la dünür oldular) ailesinin
Gönka İnşaat'a ait bina, DTP Genel Merkezi olarak kiralanırken, Genel İdare Kurulu'ndan karar alınmış mıdır?
Beş yıllığına aylık 25 bin dolar olan kira bedeli, piyasa rayicine uygun mudur? Altı aylık peşin ödemeyi kim yapmıştır? Genel İdare Kurulu'nun kararı olmamasına karşın mal sahibine verilen 850 bin dolarlık teminat çeklerinde kimlerin imzası vardır?
Bayar,
Türkiye'ye döndükten sonra kimler partiye bağış yapmıştır? Partinin hangi hesabındadır?
Bu soruları Genel Başkan Vekili
Yılmaz Hastürk'ün yanıtlaması gerekmiyor mu?
TBMM LOJMANLARI
Harem-selamlık
TBMM lojmanlarında AKP'li 363 milletvekilini düşünün; içlerinde kimler yok ki; şeyhler, hacılar, hocalar, sonradan laik düşünceye sahip olanlar. Bir de vitrin için bulunanlar. Lojmanlarda boy gösterecek olan tarikat şeyhleri ve mensupları, harem-selamlıklı davetler, çarşaflılar, türbanlılar, cübbelilerin hepsi medya için malzeme; potansiyel Yeşilçam film seti sanki; bunlar medyanın ve kamuoyunun gözlerinden kaçmayacak.
O zaman da
Tayyip Erdoğan'ın
‘Ben değiştim’, 'Biz demokratik ve laik Cumhuriyet'e bağlıyız' söylemlerinin bir anlamı kalmayacak, maskeleri düşecek. O halde takiyyeye devam...
Umuyorum bu aldatmacalara kanmıyorsunuzdur.
Yücel ÖZDEĞİRMENCİ
SATIN DA GÖRELİM
LOJMANLARIN satılmasının maliyet-fayda analizi yapıldı mı? Milletvekillerine kira parası vereceğiz, deniyor. Oysa milletvekilleri lojmanlarda bedava oturmuyor; her ay 500 milyon ödüyor. Sonra ülke yararı için zaman zaman hayati tehlikede olan milletvekillerinin ve bakanların emniyeti nasıl sağlanacaktır?
Artık ok yaydan çıktı. 35 bin lojmanın hepsini satın bakalım da görelim.
Ayrıca bütün dünya parlamentolarında, milletvekili için var olan dokunulmazlık konusu da yanlış ele alınıyor.
Selçuk MARUFLU
Eski milletvekili-İSTANBUL Biliyor musunuz?
ÇEVRE Bakanı
Fevzi Aytekin, sayıları 20'yi bulan bakanlık üst düzey görevlilerini gösterdikleri
'üstün hizmet' ve
'başarı'dan dolayı birer maaşla ödüllendirdiklerini; diğer personelin Bakan'a 'Burası Ali Baba'nın çiftliği mi' diye tepki gösterdiklerini...
BAKIRKÖY Kaymakamlığı'ndan Edirne Vali Yardımcılığı'na verilen
Kadri Öner'in, Bakırköy'de görevliyken Fak-Fuk-Fon hesabındaki 17.5 milyarı
Kentbank'taki hesabına aktardığını, daha sonra bunları iki taksitle geri ödediğini, bu konuda yargıya verildiğini...
Biliyor musunuz?
MESAJ
VATANDAŞLIK görevinin ilk şartı da oy kullanmaktır. Oy kullanmayanların 5'er milyon lira ceza ödemesi gerekiyor ve bu para da yaklaşık 48 trilyon lira tutuyor. Bu az para değil, devletten bu paranın tahsil yoluna gitmesini istiyorum.
Veli KOÇ-ANKARA ANKARA'dan
Veli Koç'tan öneri: Oy kullanmayan vatandaşlar 5'er milyon ceza ödeyecekler. Hesapladım 48 trilyon tutuyor; az para değil. Devletin bu parayı tahsil etmesini istiyorum.
OKUYAN-US Yayın tarafından yayımlanan
'Medya Tarihi' kitabının yazarlarından
Frederic Barbier Fransız Kültür Merkezi'nde bugün 19.00'da bir konferans veriyor. (0212-232 53 73)