‘Gerekeni yaparız’ ne demektir? Türkşeker’de neler oluyor?

Önceki gün Milli Gazete, şeker üretiminde dünya devlerinin arasında bulunan Türkşeker’in, yapılan özelleştirmelerin ardından dünya şeker süper ligine veda ettiğini manşetine taşıdı. Habere göre Türkşeker, 2018 yılına kadar dünya şeker süper liginde yer alırken, bugün ligden düşmüş durumda.

Bize göre ligden düşmenin asıl sebebi, kamuya ait 15 şeker fabrikasını elinde bulunduran Türkşeker AŞ’nin özelleştirme sonrası izlediği politika... Geçtiğimiz hafta, kamuya ait 15 şeker fabrikasında çalışan tüm muvakkat ve daimi işçiler videokonferans toplantısında kadro taleplerini ilettikleri Türkşeker Genel Müdürü Mücahit Alkan’dan ret cevabı alıyor. Üzerine bir de işe küsüp işlerini aksatmayı düşünenlere “Gerekeni yaparız!” müjdesini veren Alkan, işçilerin videokonferansı protesto ederek canlı yayından ayrılması ile şoke oluyor.

Belki de ligde tutunamamanın en büyük sebebi izlenen bu yanlış politikadır.

GÜNÜN SÖZÜ

“İDAM cezasını geri getirmek, çağdaş Türkiye’ye hiçbir yarar sağlamaz. Bu, Türk hukukunda bugüne kadarki gelişmelere ters düştüğü gibi, Türkiye’yi başta üyesi olduğu Avrupa Konseyi ülkeleri olmak üzere idam cezasını kaldırmış olan devletler arasında yalnızlaştırır, üye olmak istediği AB ülkeleri yönünden Türkiye’ye karşı yeni bir ret bahanesi yaratır.”  Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK

SAĞLIK-İŞ: COVID-19 ‘MESLEK HASTALIĞI’ OLMALI

GENEL Sağlık-İş Başkanı Zekiye Bacaksız, Cumhurbaşkanlığı’na ilettiği bir yazı ile sağlık çalışanlarının COVID-19’a maruz kalmaları halinde bunun bir ‘sağlık meslek hastalığı’ olduğunun tespiti için Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulu’nun bir an önce toplanması ve gerekli kararı alması konusunda SGK’ya talimat verilmesini istedi.

Bacaksız yazısında özetle şöyle dedi: “Bu konuda SGK’nın herhangi bir adım atmaması, olayı sürüncemede bırakması sağlık emekçilerinin sabırlarını zorlamaktadır. Hayatları pahasına her gün binlerce vakaya tedavi sunan emekçiler, sadaka gibi kendilerine para verilmesini değil, sosyal güvenlik hakkı kapsamında kendilerinin ve yakınlarının korunmasını beklemektedirler.”

VİRÜSÜN BÜYÜĞÜ TATİLDE

ANKARA’dan bir dostumuz diyor ki:

“Koronavirüsle mücadelenin FETÖ virüsüyle mücadeleye dönüşmemesi için;

1- Ankara’ya evine dönen son tatilcinin dönüş tarihinden itibaren en az 10 gün kesintisiz sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi,

2- Bu süre içinde özel hastanelerin teknik ve personel kapasitesini devreye sokucu yasal ve finansal ek tedbirlerin hükümetçe alınması gerekmez mi?”

MERA VE ÇAYIRLARIMIZDA HAYVAN BESLEYEMİYORUZ

GELİŞMİŞ ülkelerin, küçükbaşta verimliliği arttırarak daha az sayıda hayvanla daha fazla süt ve et elde edildiği görülüyor. Peki bizde ne oluyor?

Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik diyor ki:

“FAO ve TÜİK verilerini esas alırsak, yıllık olarak, koyun ve keçide arttırılacak her bir kilogram et verimliliğiyle 20 bin tondan fazla et, her 5 kilogram süt verimliliğiyle 126 bin tondan fazla süt elde etmek mümkün.

2019 yılı itibarıyla koyunda 21.6, keçide 19.8 kilogramlık et, koyunda yıllık 76.7, keçide 105.5 kilogramlık süt verimliliğini ıslah çalışmalarıyla çok daha yüksek rakamlara çıkarabiliriz. Koyunda ve keçide süt verimini ıslahla en az ikiye katlamak mümkündür. Et verimini ise yüzde 50 oranında arttırma imkânı vardır.”

Nihat Çelik, hayvanlarımızın bakım ve beslenmesinde çevre şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Hayvancılığın en ucuz yem kaynağı mera ve çayırlardır. Ancak ülkemiz şartlarında meralar olmadan küçükbaş hayvancılık yapmak mümkün değildir. Halen 14.6 milyon hektar olan mera ve çayırların alanı yetersizdir. Son 70 yılda mera ve çayır alanının yüzde 60’dan fazlası orman ve tarım alanlarına dahil edilmiştir. Bitkisel üretim yapma imkânı olmayan ve alanı 15.8 milyon hektarın üzerindeki diğer tarım arazileri de mera kapsamına alınmalıdır. Çayır ve meralar verimsizdir; ıslah edilmelidir.”

BİLİYOR MUSUNUZ?

ESKİ DYP’li bakan Rifat Serdaroğlu, 26 Ağustos’tan beri ‘Çoban Ateşi Hareketi’ adını verdiği ve liderliğini yaptığı ‘Doğru Parti’nin çalışmalarını sürdürürken, 111 kişilik kurucular kurulunda Prof. Dr. Haydar Çakmak, gazeteci-yazar Meriç Köyatası ve 2019 Çeşme adayı Esen Fatma Kabadayı’nın bulunduğunu; Serdaroğlu’nun “Cumhuriyet tarihinin en büyük muhalefet hareketini başlatacağız” açıklamasını yaptığını...

 DİL Derneği ‘Ömer Asım Aksoy Ödülü’nün (roman), aday olan 21 roman arasından dan oybirliğiyle Gönül Çatalcalı’nın ‘Hamdüsena Sokağı Kadınları’ adlı yapıtına verildiğini...

BÜYÜKERŞEN’İN ‘BALMUMU HEYKELLER MÜZESİ’ ÇORLU’DA AÇILDI

‘PROF. Dr. Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi’ dün Çorlu’da törenle açıldı. Eskişehir ve İstanbul Levent Özdilek AVM’deki müzelerden sonra üçüncüsü olan müzede, 100’den fazla eser yer alıyor. Atatürk başta olmak üzere siyasetçiler, sanatçılar ve gazetecilerin bulunduğu mumyaların yer aldığı müze bahçesinde düzenlenen törene Çorlu Kaymakamı Cafer Sarılı, Tekirdağ BB Başkanı Kadir Albayrak, CHP milletvekilleri Candan Yüceer ve İlhami Özcan Aygun, Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt ile yerel siyasetçiler, bürokratlar ve Çorlulular katıldılar. EBB Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, pandemi nedeniyle açılışta bulunamadığını söyledi. Belediye başkanı Ahmet Sarıkurt, “Çorlumuz Trakya’nın en değerli ve en büyük kentidir. Kültür ve sanat alanında yatırım yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Avcılar ve Kırklareli’den sonra Atatürk’ün Selanik’teki evinin bir kopyası da Çorlu’da yakında açılacak.