Geçici barınma alanları rehberi

Geçici barınma alanlarının kurulumu sistematik ve planlı şekilde sağlanmadığı takdirde birçok güvenlik ve sağlık tehdidinin ortaya çıkması kaçınılmazdır.

Haberin Devamı

Bu nedenle TMMOB Şehir Plancıları Odası olarak geçici barınma alanlarının kurulmasında görev alacak kurum ve kuruluşlara yol gösterici olması için geçici barınma alanlarının kent içi yer seçimi ve planlama süreçlerine ilişkin temel kriterlerin yer aldığı bu rehberi sunuyoruz. Rehbere (https://www.spo.org.tr/detay.php?sube=0&tip=2&kod=12183)’den ulaşabilirsiniz. “Depremde yurttaşlarımız halihazırda bir travma halini yaşarlarken sorunların derinleşmemesi ve asgari koşullarda da olsa yurttaşlarımızın sağlıklı bir yaşam ortamına hızla ulaşmaları adına geçici barınma alanlarının hızlı, güvenli ve konforlu bir şekilde yurttaşlarımızın hizmetine sunulması elzemdir. Geçici barınma alanlarının kurulumunda dikkat edilmesi gereken hususların göz ardı edilmesi halinde geçici barınma alanı; yüksek nüfus yoğunluğu, sanitasyon ve temiz suya ulaşım sorunları, hijyenli bir ortamın yaratılamaması, yangın, sel gibi içsel ve dışsal tehditlerle karşı karşıya kalabilir ve yeni travmalar, can ve mal kayıpları yaşanabilir. Geçici barınma alanları ile yurttaşların barınma sorunu asgaride çözülürken yurttaşların sınırlı koşullarda da olsa özel ve sosyal hayatlarına güvenli bir ortamda devam edebilmeleri ve kamusal hizmetlere ulaşabilmeleri sağlanmalıdır. Afet toplanma ve geçici barınma alanlarının esasen kentin imar planlarında belirtilmesi gerekmektedir. Fakat ülkemizde her imar planında bu alanların işlenmediğini göz önüne alarak öncelikle geçici barınma alanlarının kent içindeki yer seçimine yönelik temel kriterleri aktarmamızın faydalı olacağı düşüncesindeyiz.”           TMMOB Şehir Plancıları Odası

Haberin Devamı

HA YORGUN DEMİR HA KAVAK AĞACI

Hurda malzemeden yetersiz teknolojiyle üretilen ‘yorgun’ inşaat demirinin depremde binaların yıkılmasındaki en önemli etkenlerden biri olduğunu her zaman dikkate almak gerekiyor. Bu durumu sık sık yinelemek istiyoruz.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Türk Konut’un yasal zorunluluk olmamasına rağmen laboratuvar kurup test ederek ortaya çıkardığı depreme dayanıksız inşaat demiri üretimiyle ilgili İskenderun ve Karabük Demir Çelik İşletmeleri ile özel haddehanelerde inceleme başlattı. Bugüne kadar 225 bin konut yapan Yapı Kooperatifleri Merkez Birliği (Türk Konut), 1999’da meydana gelen Marmara depreminden ders çıkararak, inşaatlarda kullandığı demirlerin testi için yasal zorunluluk olmamasına rağmen ‘demir laboratuvarları’ kurdu. İnceleme başlatıldı. Türk Konut Genel Başkanı Yılmaz Odabaşı, Bingöl depremindeki yıkımlarla ilgili olarak “İçindeki demir sağlıklı olmazsa kolon tabii çökecek. Kolonun içine ha bu yorgun demiri koymuşsun ha kavak ağacı koymuşsun, çok farkı yok. Biz 1999 depreminden ders aldık ve sorumluluğumuz, iş ahlakımız gereği laboratuvarları kurduk. Bunun nedeni üretimden kaynaklanıyor. Hurda malzemelerin çoğu haddehanelerde yetersiz teknolojiyle demire dönüşüyor. Yorgun demir de depreme dayanıksız oluyor” diyor.      (‘Yorgun inşaat demiri’ tabirini Milliyet ilk kez 21.6.2003 yılında kullandı.)

Haberin Devamı

BU ‘ÇALKALAYAN’ BİR DEPREM

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, önceki gün TV5, dün de Halk TV ekranlarında çarpıcı değerlendirmeler yaptı. Bu depremin sarsıntısını şöyle tarif etti: “Deprem aşağıdan üste vurdu, sağdan sola, soldan sağa vurdu, yani çalkaladı. O nedenle çoğunlukla her bina farklı hasar gösterdi.”

Konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hatay, bize Atatürk’ün emanetidir. Onu ayağa kaldıracağız, kimse burasını terk edemez. Gidenler dönecektir. Şimdi İzmir’den 40 kişilik bir mühendis ekibi Hatay’a geliyor, kentimizi nasıl inşa edeceğimizi bize gösterecek. Vatandaşlarımız arazilerini ve tarlalarını satmasınlar. Hazırlık çalışmalarını hükümetle ortak akıl ile yapmak istiyoruz.”

Haberin Devamı

Büyükşehir Belediye Başkanı ayrıca şunları söyledi: “Depremde yıkılan binalarda belediyemizin suçu varsa yargılanması lazım. Bu durum tek başına belediyenin, müteahhidin, denetim firmalarının sorunu değil, bu bileşenlerin birlikte hareketiyle ancak çözülür.”

PROF. GÖRÜR: ‘SESİMİ DUYUN’

Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür bir kez daha diyor ki: “Televizyondan duydum, sayın Cumhurbaşkanımız deprem bölgesinde kalıcı konutlara bir an önce başlanacağını duyurdu. İnsani açıdan bu yaklaşımı elbette anlıyorum ama naçizane tavsiyem, bu bölgenin tümünde mikro-bölgeleme çalışması yapmadan yerleşim alanları için yer seçilmemeli ve inşaata başlanmamalı. İnşallah bu sefer sesimi yetkililere duyurabilirim.”

Haberin Devamı

MESAJ PANOSU

556 KİŞİ KURTARILDI

-İBB İtfaiye Arama Kurtarma Grubu ile İSKİ ve İBB İştirakleri, 556 kişiyi enkazdan canlı olarak çıkardı. Ayrıca AFAD gönüllüsü olarak bölgeye giden personel de 95 kişinin canlı olarak kurtarılmasına çeşitli arama kurtarma ekiplerinde görev alarak destek oldu.

-Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleri 1.5 tonluk turşu kurarken, Japonlar havada manyetik olarak duran, toprakla bağlantısı olmayan, depreme dayanıklı ev geliştirdiler.

-Sakın ama sakın yıkılan yerlere yeni bina yapmayın. Tarım alanlarının yerine yenilerini yapmayın. İki hata yapmayın. Y.B.

BİLİYOR MUSUNUZ?

-CHP Sağlıktan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Gamze Akkuş İlgezdi’nin iktidara seslenerek, “Yaşadığımız felaket sonrası depremden kurtulan yurttaşlarımızı bir de salgın hastalık riski bekliyor ne yazık ki. Depremden kurtulan vatandaşlarımızı, salgın hastalıklardan kaybetmeyelim. Bölgedeki salgın hastalıklara karşı önlemlerin etkili bir şekilde alınması için biliminsanlarının ve bizlerin çağrılarına kulak verin” dediğini...

Haberin Devamı

AKÇADAĞ’DA 5 GÜN

Değerli dostlarım, öncelikle güzel ülkemizin yaşamış olduğu büyük felaket sonrasında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bir grup arkadaşımla birlikte Malatya’da depremin acı sonuçlarına yakından şahit olduk. Ancak sizlerle buradaki acı tabloyu değil sizin gibi duyarlı insanların maddi ve manevi destekleriyle yapılan güzel çalışmaları paylaşmak isterim. Malatya’nın Akçadağ ilçesinde geçirdiğimiz 5 gün boyunca depremden zarar gören 2500 haneye kömür yardımı, her gün 500 kişiye 3 öğün yemek verebilecek bir aşevi, 200 kişilik çadır barınma alanı ve en önemlisi çocuklarımıza oyun oynayabilecekleri ve psikolojik destek alabilecekleri 500 m2 lik bir alan oluşturduk. Biz şu an dönüş yolundayız, bölge halkına güç ve sabır diliyorum, Allah yardımcıları olsun. Sizlerin verdiği destekler için de kalpten teşekkür ediyorum.           Metehan BERKTAŞ

Yazarın Tüm Yazıları