Gazipaşa, Antalya’nın tropik meyve-sebze merkezi oluyor

“Antalya’nın en doğu ilçesi olan Gazipaşa’da yaşıyoruz. Toroslar denize paralel olarak kesiştiği için kuzey rüzgârlarının denize ulaşmadığı bir coğrafyamız var. Bu durum, dağlarla deniz arasında kalan bölgede tropikal bir iklim oluşturmaktadır. Bölgemizde turfanda seracılık da yaygındır. Salatalık, domates, patlıcan ve biber gibi ürünlerin turfanda üretimini yapmaktayız. Gazipaşa, Türkiye’nin sebze ve meyve ambarı pozisyonundadır. Bu klimanın keşfedilmesi sonucunda bu topraklarda yaklaşık 60-70 yıldır muz yetiştiriciliği yapılmaktadır. Türkiye’de doğal ortamda muz, sadece Gazipaşa, Alanya ve Anamur’da yetiştirilmektedir. Son yıllarda ise muz, örtü altına alınarak Manavgat ve Silifke’de de yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu yıllarda ise gerek bölge halkının çalışkanlığı, gerekse de turfanda sebzeciliğin kârlı olmaması nedeniyle çiftçilerimiz tropikal ürünlere yönelmiştir. Yaklaşık 10-15 yıldır avokado yetiştiriciliği yapılmaktadır. Yeni yeni mango, ejder meyvesi, passiflora, papaya, blueberry, hünnap da yetiştirilmeye başlanmıştır. Neredeyse dünyada yetişen tüm tropik meyveler için bölgemiz ideal bir iklime sahiptir.

Haberin Devamı

HAZİNE-ORMAN ARAZİLERİ

Bu doğal iklim ortamında kalan toprakların kısıtlı bir alanı şahıslara aittir. Bölgede büyük oranda Hazine ve orman arazileri mevcuttur. Bu araziler, tropik meyve ve sebze yetiştiriciliği için uygun topraklardır. Öncelikle bu alanlar kesinlikle imara açılmamalı ve tarımsal üretim için tahsis edilmelidir.

Tüm Türkiye’de, Hazine ve orman arazileri tarımsal üretim amaçlı 49 yıllığına kiralamalar yapılıyor. Ülkemizin üretim-tüketim dengesine bakılarak planlamalar yapılmalıdır. Kiralamalar yapılırken her bölgenin iklimine ve üretilebilecek bitkilere göre fizibilite çalışmaları önceden yapılmalıdır. Bitkinin yetişmesi için ideal ortamlar araştırılarak, çiftçi katma değeri yüksek ürünlere yönlendirilmelidir. Kiralama şartı olarak ‘O ürün yetiştirilecektir’ gibi bir şerh konularak kiralama yapılmalıdır. Bölgemiz için ise bu üretim şerhi ‘tropik bitki üretim şartı’ olabilir.”

Haberin Devamı

Antalya’dan ziraat mühendisi Hidayet Bilgiç’in Gazipaşa’daki imar yağmacılığı üzerine görüşlerine de yarın yer vereceğiz.

GÜNÜN SÖZÜ

“PAPA ile Diyanet İşleri Başkanı aynı kefeye konulamaz... Diyanet İşleri Başkanı sadece bir bürokrattır, halife veya şeyhülislam olmadığı unutulmamalıdır.” Erol ATALIK

İŞÇİ VE MEMURDAN AİDAT ALINMASIN

Bu yazımıza sendikacılar ne der? Maddi durumu güçlü olan işçi ve memur sendikaları salgın atlatılana kadar üyelerinden üç ay aidat almamalıdır. Bunu bir okurumuz öneriyor: “Emekçi, fedakârlık sırasının aylıklarından yapılan aidat kesintileriyle kasaları dolan sendikalara geldiğini düşünüyor.”

Metal, otomotiv, genel hizmetler, bankacılık, büro, enerji ve ulaşım işkollarında örgütlü sendikaların ekonomik durumu hayli iyi, bazıları beş yıldızlı otel niteliğinde tesislere bile sahip. Üye sayıları az olan gazetecilik, deri, nakliye, basın işkollarındaki sendikaların kasaları ise boş. Zor da olsa ayakta kalmaya çalışıyorlar. Memur sendikaları da ekonomik anlamda güçlü. Üye sayılarını arttırarak hızla büyüyen hükümete yakın bir konfederasyonun Ankara’daki lüks genel merkez binası dudak uçuklatıyor. Memur, maaşına göre sendikaya en düşük 16, en yüksek 135 lira aidat ödüyor. İşçi sendikalarına ödenen aidatlar genel kurullarında saptanıyor, yüksek ücretlilerde 300 liraya kadar ulaşıyor.

Haberin Devamı

KAPICILARI DA ‘HOŞNUT’ EDELİM

BEŞİKTAŞ’ta oturan tanıdığımız bir öğretmen, telefonda ‘kapıcıları’ anlatıyor: “Birçok sektör ve devlet kurumlarında yoğun ‘emek’ gösterenlerden nedense kapıcılar ve site hizmetlileri hiç akla gelmiyor. Kapıcıların çilesini biliriz. Çöpümüzü alır, gazetemizi-ekmeğimizi bakkaldan getirir, oturanların her türlü hizmetine koşar. Geçen gün bir rahatsızlığımız oldu, bizi hastaneye ulaştırdı. ‘İyi kapıcı’ sizi akraba sayar, saygı gösterir. Ben onların unutulmamasını isterim.”

BUGÜN DÜNYA DANS GÜNÜ

MODERN balenin atası olarak kabul edilen balet Jean-Georges Noverr’in doğum günü olduğu için 29 Nisan (bugün) ‘Dünya Dans Günü’ olarak kabul edilmiş. Halaydan horona, bardan karşılamaya, kaşıktan horaya, zeybeğe, kafkasa, modern danstan flamenkoya ve latin danslarına kadar, 7’den 70’e hatta çıkın bu yaş sınırını, tüm insanları bir araya getiren, engel bile tanımayan bir sanat şölenidir dans. Her dansın da bir öyküsü vardır. Örneğin Kafkas bir halk oyunudur ama kahramanlığı, cesareti, onuru, gururu, kadınla gülmeyi anlatır bize. Kızlar hep zarif, erkekler cesur ve ataktırlar. Urfa yöresinin halk dansları daima cengaverliğe dayanır ve halkın savaşçı ruhunu yansıtır. Siirt yöresinin halk dansları aşka ve toprağa bağlılığı ifade eder. Tango derseniz, o da aşkın, acının, umudun, umutsuzluğun, öfkenin, hüznün anlatımıdır.

Haberin Devamı

Şimdi koronavirüs günleri... Tüm dünyada insanlar acılarını, belirsiz bekleyişlerini, umutlarını, balkonlarda şarkılar söyleyip dans ederek geleceğe taşırlarken Dünya Dans Günü’nü kutluyorum. Avukat İzzet DOĞAN

MESAJ PANOSU

“AŞI en erken eylül ayında çıkacak. Aşı tedavisi de gelecek mart ayında uygulamaya konulabilir.”

Prof. Dr. Mehmet ÇİLİNGİROĞLU

Dahiliye ve kardiyoloji uzmanı

“İNSAN dili sustuğunda müzik başlar.”        Mehmet ÖZBEK

“UNUTMAYIN, müzeler, toplumumuzun hafızasıdır.” Sunay AKIN

BİLİYOR MUSUNUZ?

AVCILIK YASAKLANSIN

VİRÜS-avcılık ilişkisine değinen Prof. Dr. Orhan Kural’ın yaban hayata müdahale devam ettikçe bu sorunların artarak devam edeceğini vurgulayarak, avcılığın yasaklanması çağrısında bulunduğunu (www.youtube.com /watch?v=iKqYLnttsUU...

Haberin Devamı

‘ANTAKYA Film Festivali’nin her hafta farklı filmlerin yer alacağı ‘korona günleri film şenliği’nin 27 Nisan-1 Haziran tarihlerinde link üzerinden izlenebileceğini (www.antakyafilmfestivali.com)

BAHARİYE Sanat Galerisi’nin karantina günlerinde internet sayfasından sergilerinin izlenebileceğini... (www.bahariyesanat.com)

Yazarın Tüm Yazıları