‘Full net’ciler neden hep cemaat dersanelerinden çıkar
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
KPSS sınavındaki adaletsizliklere değinmemek olmaz. İşe girmek için torpil gerektiğini, kimsenin haberi olmadan kadroların nasıl dolduğurunu bilirdik de, bu kadarı da fazla. Aynı ilden-ilçeden hatta evden insanların aynı ‘net’i yapmaları, aynı puanı almaları hatta bu insanların aynı gruba dahil olmaları işin suyunu çıkardıklarının göstergesidir.
Söz konusu ‘full net’lere sahip arkadaşlar neden hep cemaat dersanesinden çıkma, milletimin aydın ailelerinden hiç mi başarılı evlat çıkmadı da, hepsi Nurcu, Fethullahçı gruplardan çıktı; bu şaşırtıcı! Bu kadar insanın kul hakkını yemek olur mu? Allah-kitap propagandası ile bir yere varılmaz? Bir kişi çıksın da adam gibi doğru-dürüst açıklama yapsın lütfen. Yok atanamayanların çığlığı, yok evlenemeyenlerin feryadı... Yıllarca okullarında eğittiği bunca bireyi bu kadar mı cahil görüyorlar da bizim bu açıklamalarla yetineceğimizi sanıyorlar... Şimdi öğretmen arkadaşlarımın atamaları başladı, Full net yapanlar nokta atışı ile zaten gireceklerini bildikleri okullarda meslek hayatına başlayacaklar ve maalesef hak eden, eğitim bilimi hakında gerçekten fikir sahibi olan insanlar dışarıda kalacak, onları da saati 6 liradan ücretli öğretmen olarak çalıştıracak bu devlet... Evet istatistiklerde lise mezunu, üniversite mezunu insan sayımız artıyor. AB kriterlerinde bir ülke olma yolunda kağıt üzerinde gayet iyi ilerliyoruz. Peki gerçekten eğitim alan kaç kişi var? Böyle cemaat dersaneleri yolu ile yerleşen, öğretmenlikten mezun ama fikir sahibi olmayan kişiler hak etmedikleri yerlere atandıkça biz ancak istatistiklerde eğitim almış oluruz. Gerçeklerin ortaya çıkması sadece bugün atanamayan binlerce eğitimci için değil, gelecek nesillerimiz için önemli. Lütfen bu konuya hassasiyet gösterin ve madalyonun öbür yüzünün ortaya çıkması için bize destek olun. Ebru IŞIKLI
Eymir gerçekten yok oluyor
SAHİPLENMENİN veya sorumluluğun kapıdaki kontrolden ibaret olduğunu sanan mantaliteyi anlatmaya çalışacağım. Eymir Gölü, ODTÜ’ün yani okulumun 46 bin dönüm arazisi içerisinde yer alan Ankara’nın sayılı güzelliklerinden biriydi. Geçmiş zaman kullanıyorum çünkü Eymir yok oluyor. Eymir gölüyle tanışmam yedi yıl öncesine dayanmaktadır. İşletme topluluğunun liderlik oyunlarına... O zaman ne kadar temiz ne kadar düzenliyse şimdiki Eymir, gözümüzün bebeği, o kadar pis ve düzensiz. Düzensiz bir yapılaşma, düzensiz cafe reestoranlar topluluğu, işletme adına hiç ders almamış firmalardan ibaret Eymir. Eymir yok oluyor... Bu öyle bir yok oluş ki tekrar geri dönmenin imkanı yok. Doğallığı, insan eli değmesin mantığıyla devam ettirmekten, müdahale etmemek yada insan eliyle kirletilenin temizlenmesi için tekrar el uzatmamaktan dolayı yok olmak üzere. Bu öyle bir yok oluş ki; gölüyle, ormanıyla, yoluyla, çevre düzenlemesiyle, işletmeleriyle ve en önemlisi ODTÜ ruhuyla... Bu öyle bir yok oluş ki; ODTÜ’lülerin, öğrencileriyle, hocalarıyla bir zamanlar Eymir diyeceği türden... Bu öyle bir yok oluş ki; işletmelerin, kapitalizmin, ODTÜ arazisine “nasıl da yok ettik” diyeceği, sancak dikeceği, galibiyetini ilan edeceği türden... Bu öyle bir yok oluş ki; yıllar öncesinde gölünde sportif balıkçılık yaptığım, suyunun gaz patlamalarına engel olunmadığı için bugün parmak sayabileceğim balığın bile yaşamadığı türden... Eymir yok oluyor... İki yol var ya bu yok oluşa seyirci kalacağız ve bir zamanlarla başlayan keşkelerle devam edilen cümleler kuracağız ya da Eymir’den sorumlu yöneticilere hatta rektöre kadar tepkimizi sunacağız. Hiç keşkeli cümle kurulur mu Eymir için... O zaman bundan rahatsız olan, ODTÜ ruhunu benimseyenler bir mail de olsa atacak... Ziya SENİRLİ
1307. Sokak ‘çıkmazı’
ÇALIŞTIĞIM ofis, Öveçler 1309. Sokak’ta bulunuyor, arka tarafa bakan pencerelerimizse 1307. Sokak tarafında. Burası çıkmaz bir sokak, geçen günler içinde burada bir kanal çalışmasından dolayı çıkan kanalizasyon atıkları bu sokakta toplandı. Kokudan dolayı şu an da sıcaktan cam açıp oturamıyoruz. Burası tam bir mezbelelik durumda; biriken çöpler, bürüyen otlar gezinen fare ve uçuşan sineklerden yaşanmaz bir hale gelmeye başladı. Acaba bir dozer ve kamyon gönderseniz de bu durumdan bizleri kurtaramaz mısınız? Aycan BAYAR