Paylaş
"Sizin başbakanınızın eşi Endonezyalı mı?" "Hayır" diye yanıtladık.
Fransız bayan, "O zaman Malezyalı mı?" diye sorusunu yineledi. Yine "Hayır" yanıtı verdik. Bu sefer "Peki, Sri Lankalı, Tunus, Cezayirli mi?" diye üsteledi. Yine hayır cevabı alınca "O zaman kesin Pakistanlı" diye sordu. Bizden yine "Hayır, Türk" yanıtını alınca, "İyi de niye o ülkelerin kültürüne ait giysileri deniyor? Çağdaş Türkiye kadınının giysisi böyle değil ki?" dedi.
Biz yanıt vermekte zorlandık. 80 yıllık cumhuriyet kazanımlarının imajı tüm dünyada sistemli şekilde böyle siliniyordu işte.
Ne diyelim, başarılarının devamını diliyoruz.
Bir okur-ANKARA
"Türkiye'de Türkiyeliyim diyen Başbakan olduğu sürece daha nice Atabeyler grubunun ortaya çıkacağı aşikardır."
(Av. Yusuf Erikel)
Türbanın rayici 300 YTL...
EMİNE Erdoğan´ın giydiği kıyafetler nedeniyle Türk kadınını temsil etmediğini söyleyerek, kamuoyundan büyük destek alan, ancak Genel Başkanı Deniz Baykal tarafından 'fırçala'nan CHP İzmir Milletvekili Dr. Canan Arıtman aynı konuda iddiasını sürdürüyor:
"Rejim tehdit altında..."
İzmir´de çıkan 'Haber Ekspres' gazetesine bir demeç veren Dr. Arıtman bakın ne diyor:
"AKP kadın ve türban üzerinden siyasete dönük bir değişim projesi uyguluyor. Başlarını örten üniversiteli genç kızlara 300 YTL ödeme yapılıyor. Okuyabilmek, geçinebilmek için bu paraları almaya mecbur kalıyorlar. Toplum bunun için bilinçli olarak yoksullaştırılıyor. Herkes uykudan uyanmalı."
Baykal uyarıyor, Arıtman ise söylediklerinin arkasında duruyor.
'Aspendos canavarı'
ŞAFAK Alıcıoğlu yazıyor:
Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası keman sanatçısıyım. Bu tarihi muhteşem mekanda defalarca konser verdik ve her defasında heyecanımı yitirdim. Çünkü; tamamı 15 bin kişi alan bu mekanın hemen yanında sanki filanca cafe için yapılmış bir tuvalet ve bunun başına getirilmiş bir 'canavar' bulunuyor.
Bu canavar avucuna aldığı birkaç cent'i şakırdatarak turistlerden zorla para istiyor, tüm para verenlerin para üstünü vermiyor, daha da iğrenç olanı yanına para almamış olanları içeri almıyor. Rusça konuşan bir kadını dakikalarca yalvarttığını ve kapının önüne durarak içeri almadığını gördüğümde bizimkiler sahneye çıkmak üzere idi ve ben müdahale edemedim. Şimdi; siz olsanız her şeyin 'bedava' olduğu bir otelde kalırken kişi başı 35 Euro verip bir konsere gitseniz cüzdanınızı yanınıza alır mıydınız? Aldınız diyelim bozuk yok ya da 35 Euro verdiğiniz halde tuvalete para ödemek ister miydiniz?"
Geçen yıllarda otopark ve 'seyyar dövizci' ile benzer sorunlar yaşanmıştı. Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belkıs Belediyesi, koca Aspendos'un bir tuvalet işini çözemiyorsa, o makamda hiç oturmasın daha iyi. Turistlere ayıp.
¦ DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'in, son bir ay içinde ülkede %20'yi aşan enflasyon yaşandığını belirterek, hükümetin Haziran ayı sonunda ek zam uygulaması yapmasını önerdiğini...
¦ TÜRKİYE Yarış Atı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği Başkanlığı'na 2. kez seçilen AKP İstanbul Milletvekili İnci Özdemir'in, at yarışı kesintileriyle ilgili tasarının tatilden önce yasalaşması için girişimlerini sürdüreceğini açıkladığını...
¦ 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Metin Yavuz Yalçın'ın, Çorlu'da 23 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı töreninde 'kara çarşaflı' ilköğretim öğrencilerin geçmesine tepki gösterdiği olayla ilgili yapılan müfettiş soruşturması sonunda Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan'ın, soruşturmaya gerek olmadığı açıklamasını yaptığını...
ÇEVRE yaşamsal evredir. Geçici de olsa, çevre temizliği için herkesin Rhypophobia (pislikten nefret etme) hastası olmasını diliyorum.
N.KAPTAN
Kurusıkı üretimi yasaklanmalı
SON günlerde yoğunlaşan okullu cinayetlerinde dikkati çeken bir şey görüyorum ki önemsenmiyor. Yani işin arz yanını kastediyorum. Piyasada bu kadar kurusıkıdan bozma silah var. O zaman bunları seri olarak üreten bir merkez ya da firmalar var. İşte asıl katiller bunlardır. Neden bunlar yakalanmıyor?
Yasaları çıkaran milletvekilleri lütfen bir yasa çıkarıp kurusıkı üretimini yasaklasınlar. Ve piyasada bunlardan ne kadar varsa toplatsınlar.
Suyun kaynağını kurutmazsanız hiçbir barajla durduramazsınız.
Cumhur USTAÖMER- ANTALYA
AKP İstanbul İl Kongresi bu ay içinde yapılacak. İl Başkanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu'nun "son anda karar vereceğim" demesine karşın yeniden aday olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Müezzinoğlu'nun ağırlığına karşılık Milli Görüşcüler'in, daha önce görevden alınan İl Başkan Yardımcısı Metin Külünk'ün adaylığını gündeme getirdikleri belirtiliyor. AKP'nin İstanbul'daki delegeleri dün Bağcılar Spor Salonu'nda bir araya geldiler; toplantıya Kadir Topbaş da katıldı. Erdoğan, kongrede 'çatlak ses' istemiyor.
HEYBELİADA'ya giden Beylerbeyi Hacı Sabancı Lisesi öğrencileri linç tehlikesi geçirdi! Ada faytoncuları ile küçük bir öğrenci grubunun başlattığı kavgada faytoncular ve onlara yardım eden taşımacıların saldırısı Ada'ya hiç yakışmıyor. Gençleri şiddetle tanıştıran bu grubun bu adada çalışma izinleri var mıdır? Belediye ve Emniyet'in ne diyor.
Mehmet ÖZDEN
¦ UZUNGÖL-Çaykara yolu dere yatağına yapılmış... Her sene dere taştığında yol bozuluyor. Suyla savaş yapılmaz. Bu yolun eski yapısı daha düzgün ve iyi olduğu biliniyor. Şimdi ise yola her sene bakım yapılıyor; inanılmaz kaynak aktarılıyor. Birileri bu işten nemalanıyor mu?
B.O.A.-TRABZON
¦ BEYLİDÜZÜ Belediyesi Yeşil Vadi Kültür ve Sanat Festivali yarın 11.00'de karnaval kortejinin Beyoğlu İstiklal Caddesi'ndeki yürüyüşü ile başlıyor.
KÖŞEMİZDEN İNTERNETE TAŞIDIĞIMIZ YAZILAR
BAFRA’da 'bal' sözcüğü ile başlayan bir çok dondurmacı dükkanı var.
Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı ve TESKOMB Yönetim Kurulu üyesi Metin Genççakır, "Bakınız" diyerek, bizi tabelasında ‘Balkaymak' yazan bir tezgahın önüne götürdü ve "Sevgili Hasan, Yalçın Bayer'e bu dondurmadan yedirtmeyecek misin?" dedi.
Sonra da tezgahtaki gence dönerek "Bir külah ballı dondurmadan koy bakalım" diye devam etti. Sadesi dışında her türlü meyvanın özünden yapılmış çeşitleri var Balkaymak'ın...
Gerçekten nefis bir dondurma ve daha önce hiç böyle bir tat ile karşılaşmamıştık desek yeridir.
Dondurmanın 'mucidi' Vural Güzeloğlu; ilk önce kendisini anlattı.
"Beyefendi ben aslında tiyatrocuyum... Yerel olarak 17 yıl tiyatro sahneye koydum, oynadım. Ankara ve İstanbul’da da sahneledik oyunlarımızı, bazısı TRT'de yayınlandı."
Yaşar Kemal’in 'Tenekesi'nden, Cevat Fehmi Başkurt’un 'Buzlar Çözülmeden'ine; Recep Bilginer’in 'İsyancılar'ından Haldun Taner'in 'Keşanlı Ali Destanı'na kadar bir çok tiyatro oyunu oynadıklarını anlatıyor “Tiyatroculuktan dondurmaya geçtik” diyor. Gıda fuarlarını izlemiş ve kendi dondurmasını anlatırken şunları söylüyor:
“Bu dondurmanın eşi yoktur, farklı bir tattadır. Hiçbir dondurma ile kıyas edilemez. Yerli salep dediğimiz orkidelerden yapılır, yani hiç suni salep yoktur, içinde.”
Biz yabancı orkideleri toplarız, sütle kaynatır, kuruturuz. Sonra bunu çektiririz. Sütle (keçi değil) karıştırır, en az orta ateşte özel bir teknikle sekiz saat kaynatılır, özdeşleştirilir. Sütün üçte ikisi kaybolur, yani suyu gider. İyice çoğunlaşır. Tabii bir özelliği ve özel yapım teknikleriyle
Dondurmaya nesafeti veren şey budur. Lastik gibi uzamaz, karlaşma ve buzlanma olmaz.
Bu dondurma erir ama tekrar donduğunda dondurma olur. İçinde hiçbir katkı maddesi yoktur. Özel bir yapımdır,
Bizim buralardaki bir adı da ‘sarı hayvar’dır; bir çok insan seks gücünü arttırdığını söylemiştir.
- Maraş...
- Şapşup dondurma olmaz... O kadar büyük bir olay da değil, ama ismi yerleşmiş bir firma kötü laf edilemez, bize de yakışmaz. Tekrar ediyorum, benim dondurmamı hiçbir dondurma ile mukayese edemeyiz, onların da bizi mukayese etmeyeceği gibi..
İsimlerini marka olarak kullanmak çok kişi ile mücadele etmiş... Samsun’da da dükkanları varmış, günde 1 tona yakın ürün satıyorlarmış.
Menemen’e bağlı Seyrek, 15 yıl önce küçük bir köyken bugün 8.500 nüfuslu bir beldeye dönüşmüş; Karşıyaka’ya 22 km. uzaklıkta... Beldenin Belediye Başkanı Nurgül Uçar.
İzmir’e bugüne kadar 15 bin konut kazandıran Ege Koop Başkanı Hüseyin Aslan’la düşünce ve işbirliği yaparak köy arazisinin 5 bin dönümlük arazisinin 2 bin dönümünde 12 yıl önce iddialı bir projeye imza atmışlar. İzmir’in hatta Türkiye’nin de denilebilir, ilk çağdaş uydukent projesinin uygulandığı alan İzmir Kuş Cenneti’ne 3 km. uzaklıkta. Kuş Cenneti dünyanın en önemli sulak alanlarından biri kabul ediliyor. Belediye Başkanı Uçar’ı, bu alanı koruma altına alma konusundaki çabaları nedeniyle Vali Oğuz Kaan Köksal ve Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nın önerileri ile ‘İzmir Kuş Cenneti Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanlığına seçilmiş. Uçar, “273 kuş türü ile dünyanın önemli bir kuş konuklama merkezinin aynı zamanda sahibiyiz. İzmirliler olarak bu cennetin balığının, kuşunun farkında değiliz... Biz ilk önce kuş cennetini ilk önce İzmirlilere tanıtacağız... Bu alanları korumak bizim doğal görevimiz. Çünkü burada 273 kuş bulunuyor. 36 bin adet de flamingomuz var. Dünyanın hiçbir yöresinde bu kadar flamingo başka bir alanda yok. Hedefimiz bölgenin eko-turizmde marka olmasını sağlamak. Çevre Bakanlığı, Milli Parklar ve Büyükşehir’in öncülüğündeki çalıştayda ortaya çıkarılan ‘Gediz Deltası Yönetim Planı’na uygun olarak, belediyemize ait 20 dönümlük bir alanda, önemi gittikçe artan uluslararası kuş gözlemcilerinin izleyecekleri bir ‘Uluslar arası Kuş Gözlemevi Merkezi’ni iki yıla kadar tamamlayacağız. Ayrıca, Tekel’in, Tuzla İşletme Tesislerinin özelleştirilmesi durumunda buradaki flamingoların yaşamsal tehlike ile karşı karşıya kalmaları endişesini yaşıyoruz.”
Cem Bakioğlu’nun yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğü Ege Orman Vakfı,1997’den beri İzmir’de 7 milyon ağaç dikmiş, sadece bu sezon dikilen zeytin ağacı sayısı 7 bini bulmuş. Ege Koop’un Seyrek’deki 60 dönümlük alanına 7 bin çam ağacı ekilmiş. İzmir Valisi Oğuz Kaan Köksal, yeşillendirme çabalarından ötürü bu çabayı gösterenleri kutladı.
Bakırda fiyat artışı yüzde 40'ı aştı
ELEKTRİK müteahhitliği yapıyoruz ve dövizdeki son dalgalanmayla birlikte
işlerimizde kullandığımız kablo, trafo gibi malzemeler bakır içerdiğinden
ve bakırın dış piyasalarda da artmasından dolayı %60-70 artmıştır. Malzeme üreticileri dövizdeki artışı da dikkate alarak genelde %40-50'den az olmamak üzere zamma gitmişlerdir. Şu an TEDAŞ ve diğer idarelere iş yapan elektrik müteahhitleri beklemektedir. Aldığımız fiyat farkı aylık yüzde 0.02-0.04'lere tekabül ederken, malzemelerdeki artış %40'ları bile aşmaktadır.
Türkiye'de müteahhitlik sadece TOKİ müteahhitliğinden ibaret değildir. Tüm
malzemeli iş yapan müteahhitler (elektrik-inşaat-makine vs.) aynı kefeye
konmalıdır.
Bizler işlerimizde tamamen bakıra endeksli olduğumuz halde bakır artışı
fiyat farkımıza yansımamaktadır. Hükümetimizin acilen bir önlem alması bir
fikir üretmesi gereklidir. Yoksa sadece TOKİ müteahhitleri değil tüm
müteahhitler şantiyelerinin kapısına kilit vuracaktır.
Fatih AKGÜN-İnşaat Mühendisi
Paylaş