FB üyeliğinden mi çıkayım

“İşimi tamamlayınca genel kurul üyesi olduğum Fenerbahçe Spor Kulübü’nün yıllık aidatı olan 50 lirayı yatırmak aklıma geldi. Banka görevlisine bu talebimi ilettim. Görevli hanımefendi “Tamam” deyip, havale ücretinin 45 lira olduğunu söyledi. Şaşırdım, “Ne yani kulübe 50 lira göndereceğim 45 lira masraf mı ödeyeceğim?” dedim. Görevli, “Aynen öyle” dedi. Şaşkınlığımı sürerken, nazik, sempatik görevli gülümseyerek, “banka politikamız” diyerek boyun büktü.
Konuyu görüşmek için müdüre hanımın yanına girdim. Üzülerek aynı yanıtı aldım. Ancak, ‘hatırlı müşteri’ muamelesi yaparak indirim yapma teklifinde bulundu. Tam bu sırada başka bir konuyla ilgili, daha önce aradığım, sevgili dostum, Ankara Milletvekili Sinan Aygün aradı. Bankadaki olayı anlattım, “Siz ATO başkanı iken bu konuyu çok dile getirdiniz, lütfen şimdi de vekil olarak bu konunun üzerine gidin” dedim. Aidatımı yatıramadan ayrıldım bankadan.
Aynı gün TV’de, haberlerden BDDK’nın bankacılık sektörünün 4. dönem kârının 19 milyar liradan fazla olduğunu, geçen yılın aynı dönemine göre kârlılığın % 21 arttığı açıklandı. Bunu görünce mesele benim için daha aydınlandı. Muhafazakâr görünümlü AKP sosyal hayatın her alanına ideolojik müdahale ederken, ekonomik konularda tam tersi, kapitalizmin, küresel sermayenin bayrağını en yükseklere taşıyor. Yabancıların Türkiye’den banka almak için neden birbirlerini kırdıkları da tarafımdan daha iyi algılandı.
Olayın bir diğer üzücü yanı gittiğim banka Atatürk’ün sermayesine katkıda bulunarak kurdurduğu, çocukluğumda kumbarasında para biriktirdiğim, çalışma yaşamında 20 yıl, emekliliğinde de hâlâ maaşımı aldığım banka olması. Rahmetli Gazi Kemal bu bankayı ülke kalkınması, hizmet ve insan odaklı kurdurmuştu. Son yıllardaki yarış maalesef bankacılık hizmetini ‘tefecilik’ zihniyetine taşıttı. Bu mesajımın yayınlama sınırını zorlaştırdığını biliyorum. Olsun, bir meslek büyüğüme içimi döktüm.”

Sayın Devlet Bahçeli
BİR konuşmanızda, “Siz İmralı’ya, ben Başbuğ’a giderim” dediniz. Ve, Türkiye Cumhuriyeti’nde onuruyla genelkurmay başkanlığı yapmış Sayın İlker Başbuğ’la, kanlı terör örgütünün elebaşı, vatan haini, bebek katili Abdullah Öcalan’ı aynı kefeye koymuş oldunuz. Lütfen bu konuşmanızı düzeltin. Ülkücü kardeşlerime sesleniyorum. Ben içime, ben gönlüme, ben ülkücülüğüme sindiremedim. Osman KAZDAL

GÜNÜN SÖZÜ

“Bilişim okuryazarlığında Avrupa’da sonuncuyuz ama 20 milyon dijital oyuncumuz var. 10 milyon Türk internette okey oynuyor.” (TBMM Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu Başkanı Prof. Dr.
Necdet ÜNÜVAR)

ILISU’DA YENİ SÜREÇ

? “2013 yılının bu ilk günlerini müjdeli bir haberle karşılıyoruz. Dicle Vadisi’ni ve onun içinde yer alan Hasankeyf’i yok edecek Ilısu Baraj Projesi’nin Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu olmadan yapılamayacağını belirten Danıştay, Ilısu Baraj Projesi için yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Bildiğiniz gibi yapılması halinde Türkiye’nin en büyük barajlarından biri olacak olan Ilısu Baraj Projesi ÇED sürecinden muaf tutulmuş, birçok canlıyı ve onlarla birlikte yeryüzünde benzeri olmayan Hasankeyf’i sonsuza kadar yok edeceği göz önünde bulundurulmadan hayata geçirilmeye çalışılmıştı. Çünkü 1950’lerin projesi olan Ilısu Baraj Projesi’nin çevreye olan etkileri göz önüne alındığı takdirde bu projenin doğa, kültür ve insan hayatı üzerindeki yıkıcılığı anlaşılacak ve rant sağlamaktan başka bir amacı olmayan bu projeyi hayata geçirmek mümkün olmayacaktı.
TMMOB ve Peyzaj Mühendisleri Odası’nın başlattığı süreç sonunda alınan bu hukuki karar ile yeni bir sürece giriyoruz. Elbette doğa adına elde edilen tüm hukuki kazanımlarda olduğu gibi bir takım yasa ve yönetmelik değişikleri ya da hukukun arkasından dolanma yöntemleri ile bu karar yok sayılmak istenecektir. Ancak bu karar, Hasankeyf için başka hukuki mücadelelerin de yolunu açacak ve birçok yıkıcı proje için de emsal teşkil edecek.
Doğa Derneği bu kararın uygulanması, savunuculuğunun yapılması ve bu durumun Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin kurtulması yönünde geliştirilmesi için mücadelesine devam edecektir.”

KANDIRILIYOR MUYUZ

? “1 Ocak 2013’ten geçerli olmak üzere burs ve kredilerde % 8 artış yapıyoruz ve öğrencilerimize aylık 280 lira ödemeye başlıyoruz. Bitmedi, aylık beslenme yardımı da veriyoruz, 180 lira idi bu yıl, 200 liraya çıkarıyoruz. Böylece öğrencinin eline beslenme yardımı dahil aylık 480 lira geçmesini sağlıyoruz.”
Bu sözler Başbakan Erdoğan’a ait. Benim çocuğum ve etrafımda sorduğum arkadaşlarımın çocukları 280 lira burs almaya başladılar, ancak ortada beslenme yardımı diye bir ödeme yok. Böyle bir yardım var da, alanlar olsa bile Başbakan bunu her lisans öğrencisi alıyor diyerek sevimli görünme uğruna ya halkı kandırıyor ya da kendisini yanlış bilgilendiriyorlar.”            A.S.

Selim Sesler’e kalp ameliyatı

? ABD’nin Teksas, Virginia ve Oregon üniversitelerinin aralarında müzik ve antropoloji bölümünden hocaların da bulunduğu 12 bilim üyesi, Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Kültür ve Turizm Bakanı Günay’a bir mektup göndererek, ‘Örnek yeteneği ile Türk Balkan müziğinin yaşayan bir arşivi ve elçisi’ olarak nitelendirdikleri klarnet üstadı Selim Sesler’in (56) kalp nakli olabilmesi için destek vermelerini isteyerek, “Yoksa Türk kültürünün ve Türk kültürel mirasının değerini bilen bizler için bir kayıp olacaktır” dediklerini...