DÜNKÜ ‘İnanılmaz bir hukuk mücadelesinin öyküsü’ başlıklı Fazlı Cemil Akmansoy’un mektubuna karşılık UN Ro-Ro İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Solakoğlu ‘acil’ kaydıyla yanıt verdi.
İddiaları ‘haksız ve asılsız’ olarak nitelendiren Solakoğlu, STFA’ya ödenen 25 milyar dolar için ‘Firmamız hakkında vergi kaçakçısı iması yapmaya hakkı yoktur ve bu imasının yaşadığı ülkede ne kadar ağır bir cezayı gerektirdiğini bilmemesi mümkün değildir. Anlaşılan Türkiye’de adaletin etkili olmadığı kanaatindedir. Biz onun bu kanaatini değiştirmeye çalışacağız.’ diyerek şu vurgulamalarda bulunuyor:
1- Güzelyalı, Aydınlı Limanı’nda sanayi yasadışı başlamamamış aksine bu bölge Bakanlar Kurulu kararı ile ‘Tersanler Bölgesi’ ilan edilmiştir. Bizim limanımız, Pendik Askeri Tersanesi ile Proteksan Tersanesi arasında yer almaktadır. Hiç kimsenin evi ile bir sınır ilişkimiz dahi yoktur. Deniz dolguları bizim arazimiz için söz konusu değildir. 1 cm. bile deniz dolgusu yapmadığımızı, 1999 depreminin hasarını tespit için İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından ertesi gün çekilmiş hava fotoğrafları açık bir şekilde göstermektedir. Bu tarihten önce yapılmış dolguların sorgulanmasında muhatap firmamız olamaz. (Araziyi alış tarihimiz Nisan 2003) Deniz dolguları İstanbul coğrafyasında çok önemli bir yer tutmaktadır. Beyefendi sadece evinin önünü sorgulamaktadır.
2- Yazıda bahsi geçen yürütmeyi durdurma kararı bizim limanımızla ilgili değildir. Yargıda bizim yerimizle ilgili hiçbir dava yoktur. Tesisimiz her yönü ile %100 yasaldır. Bu yönü ile de İstanbul’da nadir örneklerden biridir.
4- Kamu Yararı kavramının sadece çocuk parkı ve benzeri kamuya açık alanlara mahsus olarak algılanması çok yanlıştır. Limanlar bir ülkenin ekonomisinde hayati önem taşırlar. Bu yüzden Kıyı Kanunu, kıyıların, deniz kenarından başka bir yerde kurulması mümkün olmayan tesislere tahsisini yasal bir prosedüre bağlamış, limanımızda bu kanunun gerekleri eksiksiz olarak yerine getirilerek inşa edilmiştir. Çocuk parkı her yerde yapılabilir. Ama limanı kıyı dışında bir yere yapamazsınız.
5- Milli Emlak’tan ihalesiz kiralanmış tek bir m2 yerimiz yoktur. Toplam 26.986 m2 alan, İstanbul Defterdarlığı’nca hazırlanan şartnameye uygun olarak 17.12.2003’te 10 yıllığına ihale ile kiralanmış bulunmaktadır. Kira bedeli senelik 285.738,40 YTL+KDV olup her yıl DİE-TEFE artış oranında artırılmaktadır.
6- Firmamız, uluslararası taşımacılardan oluşan bir ortaklıktır. Grubumuzda 400’ü aşkın ortak vardır. 1993 yılından bugüne 600 milyon Euro’luk yatırımı gerçekleştirdik. Vergilerimizi son kuruşuna kadar ödedik, ödüyoruz.
Solakoğlu, açılış arefesinde kamuoyunda soru işareti yaratacak bu beyanı ‘sorumsuz ve asılsız’ diye nitelendirirken, ‘İddia sahibi kamuoyunu kişisel çıkarı için yanlış yönlendiriyor’ dedi.
Ama ben başka şey söylüyorum
SOLAKOĞLU’nun yanıtına ne dediğini sorduğumuz Fazlı Cemil Akmansoy, ‘Ama benim söylediklerim başka...’ diyerek şöyle konuştu:
‘Herşey bir emrivaki ile bitirilmiştir. Benim muhatabım devlettir, ‘niye deniz dolduruldu?’ diye dava açtım, kazandım. Şimdi Danıştay’dan karar bekliyorum. O denizi geçmişte dolduranlar elden ele sattılar. Ama sonunda Ro-Ro İskelesi kuranlar, adlarını köşenizde yazdığım kişilerden bu yeri devir almışlardır. Butün resmi makamlar geçmişte bu yasadışı uygulamayı gözardı ettiklerinin belgeleri elimdedir. İddia ediyorum, bu işte bir bit yeniği vardır ve sonuçta herşey yasal kılıfına uydurulmuştur.’
Marmaris ayağa kalktı
ULUSLARARASI Marmaris Denizcilik Festivali dün Cumhurbaşkanı Sezer’in festival meşalesini yakmasıyla başladı... Aksaz Deniz Üs Komutanlığı, Kaymakamlık ve Belediye’nin ortaklaşa olarak düzenlediği festival beş gün sürecek. Ulusal ve uluslararası boyutta çeşitli su sporları yarışmaları, sergi, panel ve konser gibi çeşitli biçimlerde 36 etkinliğin yer aldığı düşünülürse, Akdeniz bölgesinde yapılan en büyük organizasyon sayılıyor. Hatta dünyada örneğinin bulunmadığı söyleniyor. ‘Denizcilik Festivali’nin isim babası Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek; görevinden ayrılmadan önce Marmaris’in ‘sahiplik projesi’nde imza sahibi olmuş... Tarihte Piri Reis’in ‘korunaklı’ oluşu nedeniyle dikkatini çektiği Aksaz koyu, Türkiye’nin en önemli deniz üssü; aynı zamanda NATO’nun da Güney Ege üssü...
Kaymakam Cemalettin Özdemir, 10 aydır hazırlandıkları projeyi ‘Askeri ve siyasi değil, ulusal bir proje’ olarak tanımlıyor. Gerçekten otelcisinden esnafına kadar herkes fedakarlığını ortaya koymuş, Marmaris’in uluslararası anlamda daha çok tanınması ve ekonomik olarak daha çok pay alması için...
Üçü de Karadeniz kökenli olan TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ve Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, Akdeniz’e de el atmışlar; kurumları adına festivale inanılmaz katkılar sağlamışlar... Hükümet de, Tanıtma Fonu’ndan gerekli katkıyı sağlamış; ilgililerin söylediğine göre, festival harcamaları 10 trilyonu buluyormuş. Yerel katkılar buna dahil değilmiş.
Artık yaza merhaba diyen Marmaris festivalle hareketlenmiş, yabancı turistler sahilleri doldurmaya başlamış... Yerli ve yabancı konukların sayısının 10 bini aştığı düşünülürse, bu sezonun iyi geçeceğinin işareti bunlar. Turizm ve denizcilik aynı potada dışa daha çok açılabilirse Marmaris’in beklentisi tam yerini bulacak. Limanda 13 ülkenin 16 savaş ve okul gemisi de festivalin konuğu; bu nedenle yüzlerce yabancı denizciyi ve folklorcuları da ağırlıyor Marmarisliler... Marmaris limanına ilk kez bir Yunan savaş gemisi de geldi... Türkiye’nin denizdeki yüz akı olan Aksaz Deniz Üssü Komutanı Tümamiral Engin Baykal, AB’den Rusya’ya kadar olan yüzlerce denizciye beş gün boyunca ev sahipliği yapıyor.
SEZER’E ALKIŞ
Dünkü açılış töreninde en çok alkışı Cumhurbaşkanı Sezer aldı; Milli Savunma, Ulaştırma ve Kültür-Turizm Bakanları, Aksaz Üssü’nden bir firkateynle limana inen Cumhurbaşkanı Sezer’i sıcak bir şekilde karşıladılar... Tören geçişinde ve etkinliklerde gözler Bakan Atilla Koç’un üzerindeydi. Ancak aksine bütün gösterileri dikkatle izledi; sık sık da alkışladı.
Kara, Deniz ve Jandarma Genel Komutanı ile Marmaris’e gelen Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök Cumhurbaşkanı ile yan yana oturdu.
Deniz Baykal da, festivalin konukları arasındaydı; çünkü Marmaris Belediye Başkanı Muhammer Ali Acar CHP’li. Marmaris’i 15 yıl yöneten İsmet Karadinç’in elinden almış başkanlığı...
Bu arada, eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren’i törende gözler aradı.
Denizcilikle ilgili böyle bir festivalde, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın da konuşması gerekirdi diye konuşuldu. Çünkü üç yanı deniz olan bir ülkenin yeşili, mavisi ve koylarıyla ünlü bir sahil kentinde çalışan bir gemimiz bile yok... Muğla, 1.124 km’lik bir kıyı şeridine sahip; bunun 330 kilometresi Marmaris’i kapsıyor. Ne yazık ki, yolcu taşımacılığında ne kadar ‘fukara’ olduğumuz geliyor akla. Limanda askeri gemilerin üçte biri kadar demirli gemimiz olsaydı keşke diye hayıflanıyorsunuz. Fethiye, Bodrum ve Marmaris sahillerine gelen turistlerin %17’sinin deniz yoluyla geldiği göz önüne alınırsa Yunanlıların denizcilik sektöründen aldığı payın büyüklüğünü üzülerek dinliyorsunuz.
Prof. Oran’a itiraz
SON günlerde Ermeni meselesinde herkes konuşuyor. Geçen aksam Star’da Prof. Dr. Baskın Oran’ı izledim. Ermenilerin Suriye çöllerine sürüldüğünü söylüyordu. Kendisine Suriye’ye gitmesini tavsiye ediyorum. O bölgelerin çöl mü yoksa yemyeşil bölgeler mi olduğunu gözleriyle görsün. Yine tartışmada ilginç bir gelişme oldu. Prof. Dr. Hikmet Özdemir, İttihatçılar’ın tehcir sırasında suç işleyenleri yargıladığını söyleyince Prof. Dr. Baskın Oran itiraz etti. Böyle bir şeyin olmadığını, tehcirle ilgili mahkemelerin işgal döneminde kurulduğunu söyledi. Acaba Prof. Dr. Baskın Oran, tartıştığı mesele hakkında bilgi sahibi olmadan sırf Türk tezlerinin aleyhine yorum yapmak için mi konuşuyor?
Sayın Baskın Oran’a ufak bir bilgi verelim de bir daha tartışmalarda dünkü gibi bir duruma düşmesin: Ermenilerin sevki sırasında gelen şikáyetler üzerine Harbiye Nezareti’nde özel bir komisyon kuruldu. Örfi idare mahkemelerinde suçlananlar yargılandı. Bu şekilde mahkeme edilenler, Sivas 648, Elazığ 223, Diyarbakır 70, Bitlis 25, Eskişehir 29, Şebinkarhisar 6, Niğde 8, İzmit 33, Ankara 32, Kayseri 69, Suriye 27, Bursa 12, Konya 12, Urfa 189, Samsun 14 olmak üzere toplam 1397 kişidir. Bunlar idam dahil çeşitli cezalara çarptırıldılar.
Kamuran Gürün, Ermeni dosyası, Ankara 1985, s. 221-222 (Kamuran Gürün bu sayıları Dahiliye Nezareti’nin belgelerinden naklen aktarıyor.)
Erhan AFYONCU
Marmara Üniversitesi
Teknik destek istiyorum
BULMUŞ olduğum ve almak istediğim patent otomobillerde kullanılacak, otomobilin arka tampon alt boşluğuna yerleştirilecek yarı otomatik motorlu araba kılıfı... Kullanımı çok pratik ve aracı her park edişinizde kolayca uygulayabilir; aracınızı yağmur, çamur, toz, çizilme ve deformasyona karşı rahatça koruyabilirsiniz.
Patent dosyam Nisan 2004 tarihinde Türk Patent Enstitüsü’ne teslim edildi; daha sonra 2 kez eksik belgeler nedeniyle bana iade edildi ve düzeltme yapmam istendi. Benim ise bu fikri tam olarak çizebilecek düzeyde bilgim maalesef yok. Bunun için teknik desteğe ihtiyacım var.
Emin ÇOLAK
GÜNÜN SÖZÜ
‘Döneklik ihanettir; ihanetin her türlüsü alçaklıktır.’