EPDK niye tüketicinin yanında yer almıyor

Limak ve Kolin’li Mehmet Cengiz elektrikte de ‘şey’ ediyor.

Haberin Devamı

ANTALYA’dan bir okurumuz yazıyor:
Antalya’da elektriğin özelleştirilmesinden sonra Cengiz, Limak, Kolin’in aldığı ‘CLK Akdeniz Enerji’ adlı şirket, abonelere yazı göndererek, “Şirketimizle perakende satış sözleşmesini 7 gün içinde imzalamazsınız, elektriğinizi keseriz” şeklinde dayatmada bulunmaktadır. Daire kapılarının önüne bırakılanın dışında, apartman girişlerine bırakılan bir başka kâğıtta da, bu defa 45 gün içerisinde elektriklerin kesileceği yazılmaktadır. Bizler aboneler olarak paramızı düzenli öderken, bu şirket, anlaşmaya imza atmıyoruz diye elektriğimizi ne hakla kesecektir?
Elektrikte özelleştirme yapılırken, şirketler arasında, tıpkı telefon şirketlerinde olduğu gibi rekabet olacağı söylenmişti. Biz aboneler de, en uygun, en ucuz hizmeti veren elektrik şirketini seçebilecek ve onunla sözleşme yapabilecektik. Öyle söylenmişti ama şimdi; ‘İmzalayın, yoksa elektriğinizi keseriz’ dayatmasıyla karşı karşıyayız. Kimimiz buna boyun eğip imzaladı, kimimiz de Antalya’daki Tüketici Başvuru Merkezi’ne gitti.
Tüketici Başvuru Merkezi Başkanı Avukat İbrahim Güllü kendisine başvuranlara: “Elektrik şirketinin, ödemelerini düzenli yapan hiçbir abonenin elektriğini kesemeyeceğini ve anlaşmaya imza atmak zorunda olmadığımızı” söylüyor!
Şimdi elektriklerimizin kesilip kesilmeyeceğini endişeyle beklemek durumundayız.
Halbuki; geçtiğimiz sene başlayan ‘elektrik şirketini seçme hakkı’ bu yıl daha genişliyor. Özel enerji şirketlerinin sanayi kuruluşları ve ticarethanelerden sonra meskenlere de elektrik satma yetkisi genişletilirken, enerji şirketini değiştiren bir vatandaş yılda bir fatura tutarı kadar daha az ücret ödeyebilecek. Geçtiğimiz yıl ayda 150 TL fatura ödeyen herkes istediği şirketten elektrik alabilirken, bu yıl içerisinde sınırın 75 liraya indirilmesi bekleniyordu.
Böylece rekabetin artacağı elektrik pazarında tüketici, GSM şirketlerinin gerçekleştirdiği tarifelere benzeyen seçeneklere kavuşuyor.
1 Ocak 2015’te ise AB uyum yasaları çerçevesinde limit sıfırlanacak. Böylece herkes serbest tüketici hakkı kazanacak ve istediği şirketten elektrik alabilecek. Tedarikçisini seçme hakkı kazanan tüketiciler, daha kaliteli ve daha iyi hizmet almanın yanında indirimli elektrik kullanma fırsatı da yakalayacak.
Bazı enerji şirketleri, şimdiden tüketicilere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirlenen ulusal tarifeler üzerinden yüzde 5 ila yüzde 30 arasında indirim yapıyorlar.
Ancak Antalya’daki bu dayatmayı okurlarımız yorumlayamıyor.

CLK ENERJİ NEDİR

Türkiye’nin önde gelen sanayi gruplarından Cengiz, Limak ve Kolin’in yer aldığı ortak girişim tarafından kurulan CLK Enerji, çatısı altındaki Akdeniz, Boğaz-
içi, Çamlıbel, Uludağ Elektrik
Dağıtım ve Perakende Satış Şirketleri ve Toptan Satış Şirketi ile enerji sektöründe hizmet veriyor. Toplam dört bölgede, 11 il ve 10 milyona ulaşan abonesiyle CLK Enerji, sektörün lider grupları arasında yer alıyor.

Haberin Devamı


Aile hekimleri ‘akıl sağlığı’ için rapor verecek

Haberin Devamı

Tehlikeli bir genelge

SAĞLIK BAKANLIĞI, 10.03.2014 tarihinde bir genelge yayınlayarak aile hekimlerinin vatandaşların akıl sağlıklarının yerinde olup olmadığının tespiti konusunda ‘rapor’ verme yetkisine sahip kılındı.
Bu tip raporlar verilebilmesi için konunun uzmanı olmaya gerek kalmayacak.
Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama olmadığı bildiriliyor.
Bu tamamen uzman hekimlerin yetkisinde bulunuyor.
Pratisyen hekime böyle bir yetki verilebilir mi?
Böyle bir yetki, Anayasa ve İnsan Hakları’na aykırı olduğu açık olarak görülüyor.
Bu genelgede açıkça görüldüğü gibi itiraz hakkı yok.
Yani tutuklamalarda itiraz makamı ve merci mevcut olmasına karşın verilecek deli raporlarına itiraz makamı genelgede belirtilmiyor.
Bu konuda bakanlığa itirazda bulunan Doğan Kasadolu, “Bu genelge, keyfi tutuklamalardan daha tehlikelidir. Çünkü itiraz makamı yoktur. Herhangi bir aile hekiminin vereceği keyfi rapor sonucu, o şahsın hukuki ehliyetinin olmadığı tespit edilecek, mahkemeler bu raporlara dayalı vasi tayin ederek şahısların varlıklarına el konulabilecektir. Ve bu şahıslar çürütülecektir.”
Kasadolu
ayrıca, “Bu genelge ile sanki gizli bir el devletimizi uluslararası boyutta küçük düşürmek istemektedir” diyor.

Haberin Devamı


Mavi tweet kuşum

Elden ele gezer/Kulaktan kulağa/Girerdin/Gece-gündüz demez/Cik cik öter, cıvıldardın/Bir sözle/Hemen susturdular/Kuşum/Bahar demez/Kış dinlemez/Dört mevsim/Coşar dururdun/Politikaya/Alet oldun/Yuvanda şimdi /Uslu uslu/Dinleniver/Kuşum/Maviydi lakabın/Dünyayı sarmıştı namın/Tuşlarda gezerdi adın/Tarihe geçtin/Vay kuşum...
Salim TAŞCI


AKP yerel yönetimlerin yüzde 60’ını yok etti

TÜRKİYE, 30 Mart 2014 Pazar günü yapılacak ve 194 bin 310 sandıkta 52 milyon 695 bin 83 seçmenin kayıtlı olduğu yerel seçimlere AKP’nin antidemokratik düzenlemelerinin gölgesinde girecek. Yerinden yönetim ilkesini tüm kurullarıyla yaşama geçireceğini parti programına koyan AKP, Yerel Yönetim Araştırma Yardım ve Eğitim Derneği (YAYED) araştırmasına göre, iktidara geldiği günden bu yana yerel yönetim organlarının yüzde 60’ını da budadı.
2002 yılında 3 bin 228 olan belediye sayısını 2010 yılındaki Büyükşehir Yasası ve Belediye Yasası’nda yaptığı değişiklikle 2 bin 950’ye indiren AKP, halk arasında ‘Bütünşehir Yasası’ olarak bilinen “14 İlde Büyükşehir Belediyesi ve 27 İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la yerel yönetimlere Cumhuriyet tarihinin en büyük tırpanını vurdu. Büyükşehir belediyesini 16’dan 30’a çıkaran AKP buralarda il özel idarelerini kapattı. YAYED’e göre, bu adımıyla il özel idarelerinin yüzde 36’sını, belediyelerin yüzde 53’ünü, köylerin de yüzde 47’sini halka sormadan ortadan kaldırdı.

Haberin Devamı

Balkan-Rumeli göçmenleri

Ala’dan açıklama bekliyor

RUMELİ Balkan Dernekleri Federasyonu Başkanı Ayhan Bölükbaşı, 20 Martta Niğde’de meydana gelen saldırı olayı üzerine bir açıklama yaptı:

“Bizler sivil toplum örgütü olarak kendisini Rumelili, Balkanlı ve Trakyalı olarak adlandıran insanlarımızın temsilcileriyiz. Ülkemizde ve dünyada meydana gelen ve can almaya yönelik her türlü eylem bizleri öncelikle bir insan sonra da Türk milletinin fertleri olarak fevkalade üzmektedir.

Bu nedenle her zaman terörün, anarşinin, kaosun ve hukuksuzluğun karşısında olduk ve bundan böyle de olmaya devam edeceğiz. Bu sebeple Niğde’de meydana gelen hadisenin faillerini ve planlayıcılarını kınıyoruz.

Haberin Devamı

Saldırının faillerinin bakan Efkan Ala tarafından, Arnavut ve Kosovalı olduklarının açıklanması bizi üzmüştür.

Balkanlarda milyonlarca Türk ve Akraba Topluluğumuza mensup kardeşlerimiz yaşamaktadır. Arnavutluk, Kosova ve Makedonya’da yaşayan Arnavut kardeşlerimizle dini ve milli beraberliğimiz vardır.

Ayrıca Türkiye’ye kendini “Ne Mutlu Türküm Diyene” anlayışı içinde Türk Milletine mensup görerek göç etmiş ve toprağımızı kendisi için vatanlaştırmış Arnavut asıllı çok sayıda kardeşimiz ve hemşerimiz bulunmaktadır.

Niğde’deki saldırıyı kim tarafından yapılırsa yapılsın şiddetle lanetliyoruz. Başta Arnavut asıllı kardeşlerimiz olmak üzere tüm Rumeli-Balkan Muhacirleri tuzağa düşmeyiz. Bu oyunları bozmaya kararlıyız.

İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hemşerileridir. Bu nedenle insanlarımız, Türkiyemizin ve Türk milletinin huzur içinde yaşaması için her zaman üzerine düşeni yapma kararlılığındadır. Bunun herkes tarafından bir kez daha bilinmesini isteriz.

Buradan Sayın Efkan Ala’ya sesleniyor, bir an önce olayın aydınlatılarak sebeplerinin kamuoyu ile paylaşılmasını ve böylece de her türlü şüphenin ortadan kaldırılmasını diliyoruz.

Ayhan BÖLÜKBAŞI-Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu Başkanı

Doç. Dr. Muhammed Çakmak anlatıyor: Bağcılar nedir, ne değildir

GAZETEMİZİN sınırları içinde bulunduğu Bağcılar epeyce ‘şişman’ bir ilçe... 22 km2 içinde resmi kayıtlara göre 752 bin kişi yaşıyor. Fakat bu rakamın bir milyonun üzerinde olduğu iddia ediliyor. Yani km2’ye 32 bin kişi düşen Bağcılar, İstanbul’un en kalabalık; Türkiye’nin ise altıncı en kalabalık ilçesi sayılıyor.

Unutmadan ekleyelim; kişi başına düşen yeşil alan 40 cm2... Çağdaş bir kentin kişi başına düşen yeşil alan ortalaması 5 m2 olduğu hatırlanırsa, ‘yeşil’ bakımından Türkiye’nin en fakir kendi.

Matematiksel bir veri olmamasına karşın konutların en az üçte birinin bir şekilde ‘kaçak’ olduğu belirtiliyor. Zaten tapu sorununun İstanbul’un ilçeleri arasında en büyük sorun olduğu biliniyor. En önemlisi de iskan sorunu... Nitekim bu sorunu yaşamayan mahalle ve sokak yok gibi...

Bağcılar’ın tarihini yazmak o kadar zor ki...

AKP yazmak istemiş, ama daha da çıkmaza girmiş!..

Yerel yönetim seçimleri öncesinde CHP Belediye Başkan adayı Doç. Dr. Muhammet Çakmak ve bir grup meclis üyesi adayı arkadaşıyla konuştuk. Hepsi de nitelikli insanlardı. işadamı İsmail Kelbat (İlçe Başkanı), Diş hekimi Ümit Yurdakul (Tunceli Mazgirtli, 1. sıra Meclis üyesi adayı), Seçim Koordinasyon Kurulu Başkanı Seyfullah Şahin (Boğaziçi Ün. ve İlahiyat mezunu) ve CHP’nin Proje Direktörü Şadi Özkan... 35+5 aday arasında, işadamı Abdülkadir Bilgiç (Mardinli), işadamı Kemal Keser (Kırklareli doğumlu, ancak esas Trabzonlu), eğitimci Filiz Çelik Şahin (Tercanlı, MHP eski Kadın Kolları Başkanı) ve Zeki Çetin (Çayırlı) dikkat çekiyor. 7. sırada Cem Kılıç, Balkan, Rumeli ve Trakya oylarını toplamakta başarılı olabileceği konuşuluyor.

BAĞCILAR’DA NE VAR NE YOK

- Bağcılar’da; modern bir şekilde olması gerekenlerin hiçbiri yok; olmaması gerekenlerin de hepsi var.

- Bağcıların yarısının iskanı yok; ya da izin verilmemiş.

- Huzurevi, emekliler evi yok; ne yazık ki kadın sığınma evi de yok.

- Park var ama yetersiz... Yeşil alan bakımından İstanbul’un en fakir ilçesi...

- Madde bağımlılığı ilkokul seviyesine kadar düşmüş... İnsanlar 20.00’den sonra sokağa çıkmaya korkuyor.

- Hemşehri derneklerinin tümü ‘kahvehane formatı’ndan öteye gidememişler.

- Devletin yapması gereken gıda ve çeşitli yardımların parti kanalıyla yapılması, halkın rencide edilmesi en büyük utanç konularından biri sayılıyor.

- Sanat ve kültür adına hiçbir aktivite yapılmıyor.

- AKP Milletvekili olan ilk belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık döneminden beri Bağcılar, hâlâ hiçbir turistin gelmediği tek ilçe olarak kayıtlarda yer alıyor.

‘UZATTIĞIMIZ EL HAVADA KALMADI’

CHP’nin 2011’de 3. bölgeden 9. sırada milletvekili adayı olan ancak 8 milletvekili çıkarması sonucu parlamentoya giremeyen Doç. Dr. Muhammed Çakmak, daha sonra Parti Meclisi üyeliğinde bulunmuştu. Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun aynı zamanda danışmanı olan felsefe ve sosyoloji konularında uzman bir isim olarak tanınıyor. İngilizce ve Arapça biliyor; evli ve iki çocuğu var. Dün kendisiyle konuşurken, kısa süre içinde ‘siyaset öğretisinde‘ epeyce yol aldığı anlaşılıyor.

Sorduk; “Kampanya çalışmaları nasıl gidiyor?”

“Seçim çalışmaları süresince hiçbir siyasi partiyi eleştirmedim. Sadece projelerimi anlattım. Hiçbiri de bana bir şey diyemediler. Bu benim bölgedeki ikinci seçim çalışmam. Halkımızdan büyük teveccüh görüyorum. Halkımızın karşısına ciddi olarak üzerinde çalışılmış 75 proje ile çıktım. ‘Uzattığımız hiçbir el havada kalmıyor’; bu sloganı bazı partiler kullanmak istedi; sanıyorum ayıp olacağından almaya cesaret edemediler. Bizim girmediğimiz mahalle, sokak, cami kalmadı...”

- AKP’nin hiç mahcubiyeti yok mu?

- Bizim alnımız ak, veremeyecek hiçbir hesabımız yok. ‘Uzattığımız hiçbir el havada kalmıyor’ sözümüzün gerisindeki laf şudur: Evet bazı partilerin sokağa çıkacak yüzü kalmamış.

- Siz sosyal bilimler enstitüsü felsefe ve din bilimleri sosyolojisi uzmanısınız.

- Bağcılar’da 101 cami var; ben bunun 70’inde cemaatle sabah namazından sonra kahvaltı ettim. Cami cemaatinin sevgi ve alakası en üst seviyedeydi. Beni çoük sevdilar. Bağcıların vakit namazlarının dahi cuma namazı yoğunluğu ile kalındığı bir ilçedir. Gördüm ki, cami cemaati bizi çok sevdi...

- AKP nedir?

- AKP belediyeciliğinin özünde bir rant oluşumu var, bir de çok kötü şartlarda yapı stoğuna izin verilmesiyle insanların sağlıksız koşullarda yaşam sürdürmesi dünyada görülmüş bir şey değildir.

- Kentsel dönüşüm...

- Acı bir şey söylemek isterim... Deprem uzmanı, CHP milletvekili Prof. Dr. Haluk Eyidoğan’la Bağcılar’da kentsel dönüşüm sempozyumu düzenledik; halkımızın ilgi ve alakası üst düzeydeydi.

Bir gerçek ortaya çıktı; 7’nin üzerinde bir depremde Bağcılar nüfusunun üçte biri kaybedilebilir.

Bu yeşil alanı olmayan bir kentte bile bile cinayet demektir. Kentsel dönüşümü, rantsal dönüşüm olarak algılayan AKP, 1992’den beri bu kent ilçeyi yönetiyor; kimler tarafından bugün milletvekili olan Başbakan’ın en yakınlarından Feyzullah Kıyıklık ve onun ilk gündenberi yanında çalışan şimdiki Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı... Bugün ilçede bir gezinti yapma olanağı bulabilirseniz; nasıl bir Bağcılar’ın ortaya çıkdığını hemen farkedebilirsiniz.

Bağcılar’ın Türkiye’de uyuşturucu kullanımın en yüksek olduğu ilçe olduğunu belirten Doç. Dr. Muhammed Çakmak, projelerini “Vakit geldi, şimdi değişimin zamanı” diyerek Bağcılar projelerini anlatıyor:

“İlçemizde büyük sanayi yok; ancak orta ölçekli konfeksiyon atölyeleri var. Şimdi bir pazarı açmak istiyor AKP’liler... Biz kentsel dönüşümü rant sağlama alanı olarak görmüyoruz. Bana para ver, ben seni yenilemedim gibi bir anlayış olamaz. Yüzde 70’i asgari ücretli olan bir yerde insanlarımızın ellerinden arazileri alınıp borçlandırmakla hiçbir yere gidilmez, bu büyük bir sosyal travma olur olur insanlarımız için. Elinden arsasını al sonra da bana 100-150 bin lira ver demek; evlerini bankalara kaptırmak ya da intihara kapı aralamak demektir.

Bunun için kadın yaşam merkezlerini kuracağız.

‘MİTOLOJİK LOKMAN AMCA’

Dar bir coğrafyaya sıkışmış,, bu kadar nüfus yoğunluğu karşısında, sokak aralarına mahkum edilmiş çocuklarımız için ciddi çalışmalarımız olacak. Bağcılar’ın ezilen ve toplum için ciddi suç potansiyeli içeren kimsesiz çocuklarımızın topluma kazandırılması için rehabilitasyon merkezleri oluşturacağız.

İlçemizde madde, internet, alkol, uyuşturucu ve sigara bağımlılrından kurtarma merkezleri kuracağız.

Çiftlik ve Şaşkın bölgelerinde kurulan ve adeta ‘köle pazarları’na dönüşen pazarları denetim altına alıp buralarda işçilerle ile işverenleri buluşturan ofisler açacağız. En büyük eksikliğimiz olan kültür ve sanat faaliyetleri ile festivallerin düzenlenmesi bizim başkanlığımız dönemide gerçekleşecektir.

Muhammed Çakmak’tan son söz:

“SP, MHP ve HDP; AKP’ye ödünç verdikleri oylar geriye dönerse, CHP olarak Bağcılar’da devrim yapmış oluruz. Göreceksiniz, bu seçimlerde CHP ile AKP arasındaki fark 3-5 bin oyla belirlenecektir. AKP’li başkan Lokman Çağırıcı’nın gerçek bir ‘mitolojik kahraman olup olmadığı’ ortaya çıkacaktır. ‘Başkanla süper gezi, geleceğe yolculuk’ kitabını, Milli Eğitim marifeti ile okullara dağıtmakla, başkan olunmaz; bunun da hesabı bir gün sorulur.”

Çakmak’ın söylediği gibi Bağcılar bir gün Ataşehir olur mu?

Yazarın Tüm Yazıları