Paylaş
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) sosyal güvenlik raporuna göre emeklisi en yoksul birkaç ülkeden biri Türkiye. Dünyada 4.1 milyar kişi sosyal güvenlik şemsiyesinden yoksun ve ciddi yoksulluk tehlikesiyle karşı karşıya. Türkiye’de nüfusun yüzde 79.8’i en az bir sosyal güvenlik koruması altında bulunurken, geriye kalan yüzde 20.2’si hiçbir güvenceye sahip değil ve korunaksız.
ILO’nun raporu, Türkiye’de emeklilerin yoksulluk göstergesi olarak belirlenen yüzde 50’lik sınırın çok altında olduğunu da ortaya koydu.
Uganda’da emeklilik aylığı ülkenin yoksulluk sınırının yüzde 43.5’ine denk geliyor. Bu oran Mısır’da yüzde 91.2, Endonezya’da yüzde 56.1, Azerbaycan’da yüzde 46.6, Mozambik’te yüzde 32.7 ve Türkiye’de yüzde 21.17. Türk-İş’in araştırmasına göre yoksulluk sınırı 9 bin 533, açlık sınırı ise 2 bin 926 lira.
13 milyonu aşkın emekli, dul ve yetimin yarıdan fazlası eline geçen 1.500 ile 2.500 lira arasındaki aylıkla geçinmeye çalışıyor. Asgari ücretin net 2 bin 825 lira, açlık sınırının 3 bin liraya yaklaştığı günümüzde aşırı hayat pahalılığı karşısında son derece düşük aylıkla geçinmek için mucize gerekmiyor mu? Bir umut var: Eğer yeni intibak yasası çıkarsa ILO’nun raporuna göre, dünyanın en yoksul kesimi arasında yer alan emeklilerimizin aylığında hatırı sayılır düzeyde artış olacak. Şükrü KARAMAN
GÜNÜN SÖZÜ
LİBERALLER KEMALİST OLUYOR
“DÜNYA hem emperyalistlerden hem de Taliban gibi terör örgütlerinden yeterince büyüktür ve var olabilmek için yeni bir dünya savaşını önleyecek güce sahiptir. Gelinen aşamada Atatürk’ün ve Kemalizm’in önemini yeni anlayan Liberallerin artık İngiliz, Amerikan ve İsrail muhipliğini bir yana bırakarak antiemperyalizm çizgisinde Türkiye’nin ulusal çıkarlarından yana yeni bir Kuvayımilliye savunmasına yönelmeleri gerekmektedir.” Prof.Dr. Anıl ÇEÇEN
ÖĞRENCİLERİN YURT SORUNU CİDDİ BOYUTLARA ULAŞTI
GEÇEN hafta bir şoför kardeşimiz oğlunun sınavda Kırklareli-Pınarhisar ilçesinde Anadolu Lisesi’ni kazandığını ama sevinemediklerini anlatıyordu. “Neden” diye sormadan konuşmaya devam etti. “Ben asgari ücretten maaş alıyorum, oğlum iyi okul kazandı ama orada ona barınmak için ev baktım, bir kümes gibi kerpiç eve 800 lira istediler, ben bunu nasıl karşılarım?” dedi. Öğrenciler için çok acınacak bir tablo var, özellikle de yurt sorunu.
Ona yardım arıyoruz bakalım kim yardımcı olacak?
Dün de sitemizdeki bir çalışanın kızı Denizli’de iki yıllık bir bölümü kazanmış, onun da derdi yurt! Bir öğrenci ile birlikte ev bakmış, aylık kirası 2.500 liraymış, o da yakınıyordu. Öğrenciler yurtsuz mu kalacak? Hele kız öğrencilerin durumu en kötüsü.
Cumhuriyet’te Şehriban Kıraç ilginç bir çalışma yapmış; üç arkadaş kalınsa bile tek bir öğrencinin kira ve faturası 2.000 lira tuttuğunu yazıyor. Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı sadece 750 civarında yurt bulunurken, Tüm Yurt İşverenleri Sendikası (TÜYİSEN) üyesi ve Antalya’da kız öğrenci yurdu sahibi Funda Gökgöl bakın neler anlatıyor: “Öğrenciler resmen emlak simsarlarının, tefecilerin eline düştü. Emlakçılık yapan yurt sahipleri bile var. Yurtlar bu yıl yüzde 17 zam yaptı. Veliler bu zam miktarına uymayan yurtları şikâyet etsin.”
İlgilenen kim acaba?
Yurtlara ciddi talep var; iktidar niye bu soruna sahip çıkmıyor? TÜYİSEN üyesi yurtlarda ortalama yıllık fiyatlar 24 bin TL’den 30 bin TL’ye, ya da 19 bin TL’den 23 bin TL’ye çıkmış. Gökgöl “Üyemiz olmayan ve bakanlığa da bağlı olmayan 4 bin civarında özel yurt var: hem dini, hem siyasi, hem de ahlaki, etik çerçevede çalışmıyor bunlar” diye uyarıyor.
FINDIKTA KARTEL, MAFYAYA DÖNDÜ
CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel Rekabet Kurumu’na başvurdu. Nutella ve pek çok çikolata markasının sahibi Ferrero şirketinin Anayasa’ya ve kanunlara aykırı bir şekilde ülkemizde fındık piyasasında tekelleşme ve kartelleşme içinde olduğunu belirten Adıgüzel, hem Rekabet Kurumu’nu hem Tarım Bakanı’nı hem de hükümeti sert dille eleştirdi. Yaşananları ‘ihanet’ olarak niteleyen Adıgüzel yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “Kartel istediğinden fındık alıyor, istediğinden almıyor. Kendisi ile işbirliği yapmayan tüccarı sanayiciyi cezalandırıyor. Ya benimle beraber davranırsınız, ya da size yaşama hakkı vermem diyor. Hükümet ve Rekabet Kurumu ise seyrediyor.” Gelinen nokta fındıkta mafya düzenidir.
MESAJ PANOSU
ÇANKAYA’DA PARK REKORU
ÇANKAYA Belediye Başkanı Alper Taşdelen, yeni parklarla rekor kırdıklarını, yapımı süren 7 parkın daha aralığa kadar halkın kullanımına sunulacağını bildirdi. Kızılırmak’ta ‘Eczacılar Anıt Parkı’, Yaşamkent’te ‘13 Ekim Başkent Parkı, Yaşamkent Parkı’, Cevizlidere Ceyhun Atuf Kansu Caddesi üzerinde yapılan iki park ve ‘Akpınar Parkı’ 2 Aralık’a kadar açılacak. Aralıkta temeli atılacak olan “Mutlukent Parkı” ise kısa sürede tamamlanarak halkın hizmetine sunulacak. Ankara’nın en yeşil ilçesi olan Çankaya, bu 7 yeni parkla birlikte 42 bin 781 metrekare daha yeşil alana kavuşmuş olacak.
BİLİYOR MUSUNUZ?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Avrupa Hareket Haftası’na dikkat çekmek için bugün 15.30’da AB Büyükelçisi Nikolaus Meyer-Landrut ile Sultanahmet’ten Gülhane’ye yürüyeceğini...
HARİTA ve Kadastro, Mimarlar, Şehir Plancıları Odaları Ankara şubelerinin, ABB’nin, Gökçek döneminde ODTÜ’de binlerce ağaç kesilerek yapılan yolu devam ettirmesine ilişkin 20 Eylül pazartesi 12.00’de ODTÜ’de yol yapımı için ihale edilen ormanda bir değerlendirme açıklaması yapacağını...
TÜRK Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, Üniversitelerarası Kurul’un, doçentlik başvuru ücreti olarak adaylardan 900 TL istenmesine tepki gösterdiğini...
İSTANBUL Eczacılar Odası’nın seçimli Genel Kurulu’nun 18-19 Eylül tarihlerinde Şişli Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirileceğini...
CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, Aile Bakanı Derya Yanık’a kamuya ait tesislerde düşük ücretle tatil yapmalarına olanak sağlanmasını talebine bakanın “Düşünüyoruz” yanıtını verdiğini...
MASKELERİ SOKAĞA ATMAYALIM
PROF. Mehmet Ali Körpınar, COVID-19 ve oldukça riskli mutasyonlarının oluşturduğu salgını yaşadığımız bu dönemde, “Özellikle kullandığımız maske ve eldivenlerimizi sokaklara atmayalım. Üzerlerinde birikmiş virüsleri başkalarına da bulaştırabiliriz. Onları kullandıktan sonra çamaşır suyu ile ıslatıp çöp kutularına atmanız, hepimizin sağlığının korunması açısından da çok önemli” diyor.
Paylaş