‘En büyük yolculuklar bir adımla başlar’

Bu aziz millet, her daim zorluklardan çıkış yolu bulma konusundaki kudretini herkese göstermeye muktedirdir. Samsun’da da böyleydi, bundan sonra da böyle olacak.


Doğum günün kutlu olsun Atam...

Tahsin ÖZDEN

Kemer’de durum vahim

TURİZM VE TİCARET BİTTİ

ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin özellikle Rusya krizinden büyük ölçüde etkilenen Kemer’de ticaretin durma noktasına geldiğini belirterek, “Kemer esnafı turiste dönük ticarette yüzde 80-90 arasında düşüş olduğunu söylüyor. Esnafın kiralar konusunda ciddi sıkıntıları var. Bu sene verdikleri kiralar kadar ciro yapmaları çok zor. Küçük esnafa da destek verilmesi gerekiyor” dedi.


100 binin üzerinde turistik yatak kapasitesinin bulunduğu yılda 3 milyonu aşkın tatilciyi konuk eden Beldibi ve Tekirova arasını kapsayan Kemer bölgesi son yıllarda daha çok Rus tatilcilerin vazgeçilmezi haline gelmişti. Doğası, denizin temizliği ve marka olmuş gece kulüpleriyle Rus turistlerin talep ettiği hizmetin verilmesi ilgiyi arttırmıştı. Çetin, Kemer’e gelen turistlerin yüzde 40’ını Ruslar, yüzde 20’sini iç pazar, yüzde 10’unu da Alman turistlerin oluşturduğunu anımsattı.


Antalya Ticaret ve Sanayi Odası bünyesindeki 49 meslek komitesinin temsilcileriyle ‘Müşterek Meslek Komitesi Toplantısı’nı özellikle Kemer’de yaptıklarını söyleyen Başkan Çetin “Şu anda Antalya’nın sorunlarının Türkiye’nin sorunlarından daha büyük olduğunu” belirtti. Davut Çetin, piyasada ciddi sıkıntı olduğunu, bozulmanın rakamlara kısmen yansımaya başladığını belirterek, “Zor bir süreçten geçiyoruz. Gazetelerde otellerimizin fiyatlarına bakarsanız geçen yıla göre yüzde 30-40 indirimler var. Tarımda meyve-sebze ihracatımız % 27, domates ihracatımız % 41 düştü. Sadece ihracattan değil, fiyattan da kaybettik. Piyasada ciddi sıkıntı var, bozulma rakamlara kısmen yansımaya başladı ama henüz yolun başındayız ve sorun rakamlara tam yansımadı” dedi.

ALMANYA KENDİNE ORTAK ARIYOR

GAZETELERDE çıkan haberlere göre, Almanya 2 Haziran’da sözde Ermeni soykırımı demeye hazırlanıyormuş. Almanya’da Almanlardan sonra en fazla nüfusa sahip 4 milyon Türk yaşıyor. Almanya’da yasayan vatandaşlarımız maalesef örgütlenemiyor. Dernek kuramıyorlar, etkinlikleri çok az. Öyle olmasaydı, Stutgart ve Bremen’de Ermeni anıtları dikilebilir miydi? Almanya’da en fazla diplomatik temsilciliği olan Türkiye olmasına rağmen yine de etkin değiliz.


Umarım gerekli adımları atarız.


Nejat TEKİNER

BİR HAYALİM VAR

RAHMETLİ Özal cumhurbaşkanı iken Ankara Genç İşadamları Derneği’nin o zamanki Büyük Ankara Oteli’nde düzenlediği bir toplantıya davet edilmiş, ülke ve dünya sorunları ile ilgili konularda bir konuşma yapmış, sonra da salonda mikrofon dolaştırılmış, katılımcılar diledikleri soruları hiçbir kısıtlama olmaksızın, serbestçe Cumhurbaşkanlarına sormuşlardı. Son soruyu katılımcılar arasında bulunan ve o sırada aktif görevde olan Merkez Bankası Başkanı Rüştü Saracoğlu sormuştu. Sayın Özal konuşması sırasında “milli gelirimiz 25 bin dolara ulaştığında” gibi bir ifade kullanmıştı. Saracoğlu kendisini o göreve getiren Cumhurbaşkanı’nı, “Ben bir Türk cumhurbaşkanının Türkiye’nin milli gelirinden bahsederken TL konuşmasını yeğlerdim, dolar değil” şeklinde eleştirince Rahmetli Özal, “Kardeşim, sen Merkez Bankası Başkanı değil misin, Türk Lirası’nın değerini sabit tut, biz de Türk Lirası konuşalım” diye cevap verdi.


Salon alkıştan yıkıldı, toplantı sona erdi. Yıllar sonra rahmetli Demirel, cumhurbaşkanlığı görevinin son bulmasından sonra Ankara’da İTÜ Evi’nde benzer bir toplantıda konuşmuş, meslektaşları İTÜ’lülerden oluşan izleyiciler arasında dolaştırılan mikrofondan Demirel’e dilediklerini özgürce sormuşlardı. Bu defa da son soru şöyleydi: “Siz rahmetli Ecevit’le anlaşıp 6 ay bir cumhurbaşkanı seçemediniz. Memleketin başına neler geldi. Bunda sizin hiç mi kusurunuz yoktu?”


Demirel’in cevabı: “Kardeşim, bu siyaset öyle bir şey ki, halat çekme oyunu gibi. Halatı daima gergin tutmak zorundasın. Gevşetirsen karşı taraf halatı alır gider. Yoksa bugün olsa biz böyle bir konuyu Ecevit’le yarım saatte çözeriz.”


Yarım saatte çözülebilecek konulardan başımıza neler geliyor diye düşünmeden edemiyor insan.


Şimdi benim bir hayalim var: Sayın Erdoğan da böyle bir toplantı düzenlese, konuşmasını istediği gibi yapsa, sonra dolaştırılan mikrofondan katılımcılar istediği soruları Cumhurbaşkanı’na sorabilseler. Çok mu hayalperestim?


Y. Müh. Necdet ERSOY

BİLİYOR MUSUNUZ?

DİL Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin düzenledikleri Prof. Dr. Şerafettin Turan, Oktay Akbal, Tarık Dursun Kakınç ve Prof. Dr. Tahsin Yücel’in anılacağı Düşünme(me) Özgürlüğü! Dilsizleştirilmek İstenen Basın!’ başlıklı kurultayın 21 Mayıs Cumartesi 10.00’da Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde; Sevgi Özel, Alper Taşdelen, Emin Özdemir, Orhan Bursalı, Ayşenur Arslan, Hüsnü Mahalli, Merdan Yanardağ, Can Ataklı, Tuncay Özkan, Barış Terkoğlu, Faruk Bildirici, Ömer Faruk Eminağaoğlu, Prof. Dr. Korkmaz Alemdar ve Tevfik Kızgınkaya’nın katıldığı oturumlarla yapılacağını...

DİVRİĞİ’DE CEMEVİ OLMAZ MI?

SİVAS’ın Divriği ilçesinde bir yakınımın cenazesine katıldım... Ben cemevi var sanıyordum; yokmuş...


Cenazemiz bir kamyon üzerinde getirildi; kasanın üzerinde yıkandı. Yine kamyon tarafından getirilen yemek de orada ikram edildi. Üzüldüm, kasada bir insan yıkanıyor, bir taraftan yemek dağıtılıyor. Zoruma gitti. Konserlere ‘binler’ ödeyen İstanbullu zengin CHP’li belediyeler, 11 bin nüfuslu ilçenin bu eksikliğini niye üstlenmezler. Belediye Başkanı Hakan Gök kıt imkânlarla hizmet vermeye çalışıyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na haber vermek isterim. H.Ş.