El Kaide’nin derin hesabı...

RADİKAL dinci örgütlerle ilgili ‘Kod adı Hizbullah’, ‘Hizbullah’ın Kanlı Yolculuğu’ (2 Cilt) ve son olarak da ‘İkiz Kulelerden Galata’ya-El Kaide Turka’ kitapları bulunan Mehmet Faraç, İngiltere’deki terör eyleminin ardından hemen ‘El Kaide’nin işi bu’ diyor.

Kendisini dinliyoruz:

‘El Kaide artık işgali içerideki hainleri ortadan kaldırarak önleyemeyeceğini biliyor. Örgüt, Irak içinde polis ve askerlere yönelik saldırıların giderek hem Irak halkında hem de Arap dünyasında yoğun tepki çektiğini de hesap ediyor. Bu nedenle El Kaide, saldırılarını Irak’ı işgal eden ABD ve müttefiklerine yönelterek hem turizm ve ekonomiyi vurmayı, hem de bu ülkelerin halklarında bir bıkkınlık yaratarak işgalcileri ülkelerinden püskürtmeyi hedefliyor.

ABD’deki 11 Eylül ve İspanya’daki tren saldırılarının ardından dış ülkelerde hücre yapılanmalarına ağırlık veren örgüt, ABD ve Avrupa ülkelerindeki radikal dinci Müslümanları, lojistik destek unsurları olarak kullanıyor.

İngiltere’deki bu saldırıda da bu lojistik hücre yapılanmalarının çok ciddi bir etkisi biliniyor.

G-8 Zirvesi nedeniyle güvenlik önlemlerinin azalması, 2012 Olimpiyatları’nın Londra’da yapılacağının açıklanması örgütün eylemdeki zamanlaması açısından da dikkat çekiyor.

El Kaide, İngiltere’de 11 Eylül benzeri bir saldırı yerine Londra’da daha çok turizmi ve ekonomiyi hedefleyen bir eylem gerçekleştirerek işgal güçlerine, destekçilerine ve içerideki işbirlikçilerine ciddi bir uyarı yapıyor. Bu uyarıda şüphesiz İngiliz halkının Irak politikalarına yönelik tepkisinin yükseltilmesini de amaçlıyor.

Bin Ladin’in öldüğü, Ebu Musab el Zarkavi’nin yakalandığı yolundaki spekülasyonlara bir yanıt amacını da taşıyan eylemler şüphesiz, Avrupa’yı ileriki günlerde sarabilecek terör kaosunun ilk halkası da sayılıyor.’

Faraç’a göre, 11 Eylül’de örgütün iki hedefi vardı; toplumu tedirgin etmek ve ekonomiyi vurmak... New York’taki saldırıda 2400 kişi öldü. Aynı şekilde 11.3.2004’te Madrid’de de üç trene saldırdı; 198 kişi öldü, 1400 kişi yaralandı. Örgüt eylemlerini ders verir gibi sinsice hazırlıyor...

El Kaide’nin Türkiye’deki eylemlerini hatırlatırsak... Örgüt İstanbul’da altı ay boyunca hazırlık yapıyor, dükkanlar tutuyor, deterjan imal ediyor, firmalar kuruyor, otomobil kiralayıp şoförler yetiştiriyor. Ve 15.10.2003’te iki sinagogu, beş gün sonra da İngiltere Başkonsolosluğu’nu ve HSBC bankasını vuruyor; sonuç: 68 ölü.

El Kaide’nin 88 ülkede hücrelerinin bulunduğunu biliyor musunuz?

Ömer Dinçer’in ‘intihali’ni unutmadık

İZMİR
Valisi duyarlılık gösterip emekliliğini istiyor. Ne yazık ki aynı duyarlılığı diğer devlet memurlarımızda göremiyoruz. Sözgelimi, Başbakanlık Müsteşarı Prof. Dr. Ömer Dinçer, bir bilim adamına yapılacak en ağır suçlamalarından biri olan ‘intihal’ (bilimsel eser hırsızlığı) suçlamalarına karşın halen görevini sürdürüyor. Bu konuda diğer ilgili devlet kurumları, yani Cumhurbaşkanlığı, YÖK, Yüksek Denetleme Kurulu neden görevlerini yerine getirmiyorlar? Yoksa, bu olayla ilgili bir ‘karartma’ mı söz konusu? Bilindiği üzere Prof. Dinçer’in Türkiye Cumhuriyeti’nin idari yapısını dinsel bir yapılanmaya götürdüğü iddiaları birçok bilim adamının yanı sıra CHP Genel Başkanı Deniz Baykal tarafından öne sürüldü. Hatta CHP’nin Grup Başkan Vekili Haluk Koç, Ömer Dinçer için ‘İslami Başkomutan’ benzetmesinde bulundu.

Öyle anlaşılıyor ki Prof. Dinçer’e yöneltilen belgelendirilmiş intihal suçlamasının üzeri örtülmek isteniyor. Düşünüyoruz da AKP iktidarı YÖK’e yüklenirken sanki imam hatipleri ve türbanı değil de Ömer Dinçer’i kurtarmanın peşinde!

T.D.-İSTANBUL

Ümraniye’de ‘hastane rantı’

ÜMRANİYE Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. İlhan Eğilmez’le ilgili olarak gündeme getirdiğiniz konuların ben de bir parçasıyım. Hastanede başta kantin olmak üzere araştırdığım konu ve burada partizanca yapılan idari anlayışı sorguladığımdan 15.9.2004 akşamı gazete binasında silahlı saldırıya uğradım.

Tıpkı İl Sağlık Müdür Yardımcısı Fuat Kantarcı olayında olduğu gibi tetiği çeken kişi karanlıklara karıştı; bulunmuyor veya bulanamıyor.

Olayın azmettirici olarak savcılığın dava açtığı kişi olan Faruk Menderes İmamoğlu ihalesiz aldığı kantini işletmeye devam ediyor.

Dr. İlhan Eğilmez’in yargı kararıyla başhekim olarak göreve dönmesine karşın yeniden uzaklaştırılması manidardır. Hastanede gelişen olaylar ‘kantin’ ve şu andaki Başhekim Vekili Dr. İsmayil Cengiz eksesinde dönmektedir. Kantinci İmamoğlu, kantini ihalesiz aldığı dönemde AKP Ümraniye İlçe Başkan Yardımcısıydı. İl Sağlık Müdür Vekili Mehmet Bakar, geçmişte İmamoğlu’nun nikah şahitliğini yapmış; bir dönem aynı apartmanda oturmuşlardır.

Polis, tetik çeken failleri ortaya çıkaramadığı sürece ‘hastane rantı’ ilgili dönen kirli dolapları hep birlikte izleyeceğiz.

Haşim KARAKUŞ Kulvar Gazetesi sahibi ve Yazı İşleri Müdürü

Sünnet

SÜNNET mevsimi dolayısıyla belediyeler toplu sünnet ilanları veriyor. Bunların içinde neden Kasımpaşa’nın çocuklarından fakirlik kağıdı isteniyor. Durumu zaten iyi olanlar anlı şanlı düğün yapar; bu bir gelenektir. Ben bu duyuruyu çok yadırgadım

O çocukları incitip bir de fakirliklerini tescil mi mi ettirmek istiyorlar?

Necile TURGUT ŞİŞHANE

Gülersoy

TURİNG Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Mustafa İsen’den duyuru:

Büyük kültür ve sanat adamı Çelik Gülersoy (1930-2203) ölümünün 2. yılında bugün saat 15.00’de kurumumuzca restore edilen İstanbul Demirciköy Mezarlığı’ndaki kabri başında anılacaktır. 0212-283 05 05

GÜNÜN SÖZÜ

‘Bu partide muhalefet edenleri kulağından tutun, kapı dışarı edin.’

(CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen)

MESAJ PANOSU

İHLAS Holding’
den günahı ile sevabıyla dolandırılmış 93.000 mağdur insan ve onların bakmakla yükümlü olduğu aileleri var. Hükümetin bu imtiyazı kendisine neden; gerçekleri bilmek istiyoruz. TMSF Başkanı’nın Sn. Şener ile mutabakata vardığı ödeme ve takibat şekli neden bir anda değişti? Aydınlık Türkiye için kamuoyuna bunların açıklanması gerekiyor.

M.VURAL

‘O da vali, bu da vali’ yazısında, 1996’daki bir haberden söz ediliyor. Haberde hata olsa gerek. Kanunen bir valinin tatilde dahi olsa korumasız, arabasız gezmesi yasaktır. Evet valinin yaptığı iyi bir şey olabilir ancak kanunsuz. İzmir Valisi’nin yaptığı ise, kanunsuz olmamakla birlikte etik olarak kökünden yanlış.

Serkan TENEKECİ
Yazarın Tüm Yazıları