KURBAN Bayramı süresince 147 civarında insanımız öldü ve 786’ya yakın insan yaralandı. Karayollarında bayram günleri haricinde de kazalar nerde ise bayramda olanlara yakın miktarda devam etmektedir. Bu olay, karayollarında, bir insanlık katliamıdır. Bunun ana sebeplerinden en önemlisi 60 yıldır tek taraflı; ülkede karayolu yapılmasıdır.
Son senelerde karayollarında 15 bin km. bölünmüş (duble) karayolu yapımına başlandı. Bu 15 bin km duble karayolunun 12 bin 200 km’sinin bittiği ve 15 milyar liranın üstünde paranın harcandığı ifade edilmekte. Ulaşım sorunu çözüldü mü? Araştırmalar ve incelemeler, çözülmediğini ve kazaların arttığını ifade etmekteler. Karayolu için yapılan bir istatistiki bilgiye göre, trafik kazalarına sebep olan kusurlar şöyledir: İnsan faktör kusuru %98.6, araç faktör kusuru %0.6, yol faktör kusuru %0.8’dir. Karayolu taşımada insan faktör kusuruna tam hakim olmak çok zor ve imkansızdır. Bu ülkede ulaşım dalında yetişmiş uzman kişiler panellerde tek taraflı karayolu yapımı, ülkenin ulaşım sorununu çözemeyeceğini açık olarak yıllarca ifade etmekteler. Çözüm nasıl olmalı? Karayolu; demiryolu, denizyolu, havayolu, suyolu ve boru hattı gibi ulaşım birimlerini bir plan ve program dahilinde uzman kişiler tarafından ele alınıp, ulaşım sistemlerinin önemine göre yatırım yapmaktan geçmektedir. Burhan DURDU
Biliyor musunuz
- ULUSAL Eğitim Derneği tarafından her yıl verilmekte olan Eğitim Onur Ödülü bu yıl halkbilimci Prof. Dr. İlhan Başgöz’e 26 Kasım Cuma 18.00’de Türk Harp İş Sendikası’nin Adakale Sokak 6 numarada bulunan konferans salonunda yapılacak törenle verileceğini... DİL Derneği’nin düzenlediği ‘Dil-Ekin Söyleşileri’nin 25 Kasım perşembe 18.00’de yapılacak etkinliğinde; Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan’ın konuşmacı olacağını...
‘Vergi barışı’na katkı
HÜKÜMETIN ‘Vergi Barışı’ olarak açıkladığı yasayı ‘devrim’ diyerek alkışlayanları acilen konuyu irdelemeye davet ediyorum. Akıllı yönetim ve ikna organizasyonunda ‘ortak akıl’ ile çıkarılan vergi barışında; zamanında ödeme yapanları küstürmemek hatta incitmemek için aşağıdaki ‘ek’lere ihtiyaç duyulmalı. 1- Vergi Barışından faydalanmak isteyenlerden; zamanında, ödeyemedikleri vergi borçlarını karşılayabilecek; dönemlerinde; şahıs, şirket ve şirket ortakları olmak üzere; bankalar da nakitleri, menkul kıymetleri ve ayrıca gayrimenkulleri olmadığını ispat etmeleri istenmelidir. 2- Zamanında ödeme yapanları mükafatlandırmak için; bundan böyle vergi borcunu gününde ödeyemeyecek olan şahıs veya şirketlere kredi kartllarından mail-order sistemi ile - garanti ödeme kapsamında- taksitli ödeme tercihlerini uygun faiz ilave ederek, sürekli her yıl vergi ödeme dönemlerinde uygulamalı ki, işini bilen mükellef dönemi sona ersin. Vergi affı konusu bir daha gündeme gelmesin! Ayrıca devrim isteniyor ise... Şahıs ve şirketlerin yıllık cirolarının %15‘i, %7,5 (özel KDV) tahsil edilerek vergiden muaf tutulmalıdır. Bu acizlik olmaz! Halen yasalar elvermediği için gider gösterilemeyen masraflar ve benzeri giderler için... Adeta kangren olmuş; üllkemizde ağır cezalara rağmen önüne geçilemeyen sahte fatura talebi de yok olur! Umarım Sn. Başbakanımızın ve Sn. Babacan’ın önüne bu yaklaşımda öneri ve fikir getirenler olur. Hasan Fehmi BAYRAKTAR