Domatesler nasıl bozuldu

ŞAHABETTİN Tan, Hereke'den önemli bir konuya değinmiş; domateslerin tadının olmadığından yakınmış.

Kimya yüksek mühendisi olan Tan, haftalık pazar alışverişlerini semt pazarlarından bizzat kendisinin yaptığını, hangi tezgáhta ne tür mal satıldığını bildiğini hatırlattıktan sonra, domatesler üzerine şöyle diyor:

‘‘Domateslerin kalitesi gittikçe bozulmaya başladı. Eskiden tarlalardan gelen canım domatesler ya kıpkırmızı ya da pembemsi renkte olurdu. Kesildiğinde 'ben domatesim' derdi sanki... Şahane de suyu olurdu.

Bugünkülerine gelince.. Görünümleri göz alıcı, oldukça da sert ve dayanıklı. Ancak ayakkabı derisi gibi kabuğu var; içi de kabak mı kabak. Aynı zamanda lifli... Gelin de bunun tat ve lezzetinden haz alın. Yeşil biberler ise labut; patlıcanlar tıpkı şişme bebek gibi...

Peki bu ülkede bunları gören yetkililer yok mu? Tarım Bakanlığı ve ilgili il müdürlükleri insanların ne yediklerini hiç kontrol etmezler mi? (Etmiyorlar çünkü kendileri de meraksız olduklarından yiyorlar.)

Bildiğim kadarıyla Sayın Sakıp Sabancı'nın Adana'da bir tohum geliştirme tesisi var. Kilosu da birkaç milyardan satılıyormuş. Acaba Türkiye'de üretilen domates tohumları burada mı üretilir, yoksa ithal mi edilir?

Kimsenin yiyeceklerimizin genlerine müdahale etmeye hakkı olmamalıdır.

Son günlerde Çanakkale domatesi İstanbul piyasasına girmeye başladı; maşallah mermi gibi... Sayın Köyişleri-Tarım Bakanı Prof. Hüsnü Yusuf Gökalp, bu domateslerden tat alıyor mu?

Milletin zaten sofra katığı domasten başka ağzına tat verecek bir nesnesi yok. Ne olur bu tadı bozmalarına izin vermeyin.’’

Neden olmasın


CEM-Derviş ve Özkan'ın kuracağı parti kişisel başarı ve popülariteye rağmen beklenen oranda oy alamayabilir mi?

Deniz Baykal yeni oluşumu CHP'de birleştirerek çok daha büyük oy sağlayamaz mı? Baykal başbakan, Cem ve Özkan yardımcı, Derviş ekonomiden sorumlu... Sezer'in Cumhurbaşkanlığı bitiminden sonra da Baykal Cumhurbaşkanı, Cem başbakan ve benzeri kombinezonlar karşılıklı özverilerle sürdürülebilir. Cumhurbaşkanlığı görevinden sonra Baykal da kendi isteği ile politikayı genç kuşaklara bırakarak; bu örnek davranışıyla bir geleneği başlatabilir.

Dr. Fevzi AKÇAY-ANKARA

Erdek ve müze


ERDEK turistik bir ilçemizdir. Turizmin olmazsa olmaz koşullarından ‘‘Doğa, deniz, güneş ve tarihi yerlerin’’ olması gerekir. Bu özellikler bu yeri görülmeye ve yaşanmaya değer kılar.

Erdek'te bunların hepsi var. Fakat tam olarak değerlendirilmemektedir. KZİKOS tarihi kenti kaderine terk edilmiştir. Tiyatro çalılık ve toprakla örtülüdür. Ortaya çıkmayı beklemektedir. Burada ortaya çıkan eserler ya sahilde açık havada kaçakçılara bırakılmıştır ya da bir depoda saklanmaktadır nedense. Erdek'te eski ortaokul binası müze için ideal bir yapıdır. Niçin düşünülmemektedir? Kültür değerlerimize sahip çıkarsak, gelecekten umutlu olabiliriz. Tarihi eserler bize mirastır. Biz de bunları gelecek kuşaklara koruyarak bırakmalıyız.

Nevzat VARHAN-ANKARA

SSK bizi nasıl uyutuyor


SSK'dan yaklaşık 3 milyon kişi yaşlılık, dul ve yetim maaşı almaktadır.

Bilindiği gibi bu insanlara maaşlarının içinde bir sosyal yardım adı altında ek ödeme yapılmaktadır.

Tutarı ise yılda 56.2 milyon yani ayda 4.6 milyon... Maalesef bu 6 yıldır hiç değişmedi. 2000 yılbaşından itibaren TÜFE'ye göre aylıklara zam yapılırken, 46.9 milyondan dışarı çıkılıp zamdan sonra artı 4.6 milyon ilave edilmektedir.

Şimdi; 6 yıl önce bu 4.6 lira ile iki ton kömür, 75 dolar alınabilirken bugün 20 kilo kömür ve 2.5 dolar alınabiliyor.

SSK kimi kandırıyor?

İlyas TUNCAY- SSK emeklisi

Efes'in gerçek harabeleri


DÜNYANIN 7 harikasından biri Efes (Ephesus)... Efes Harabeleri'ni ziyaret ederken yüreğim burkuldu. Çünkü o eşsiz kalıntıların arasında dolaşırken, sahipsizlik duygusu yaşadım. Eğer ‘gizli görevli’ değillerse görünürlerde satıcı ve bir bekçiden başka müze görevlisi de yoktu.

Maketlerin sergi alanı olarak kullanılan bölmedeki kayıtsızlık da dikkat çekiciydi (eskiden bu alanlarda hediyelik eşya dükkanları varmış). Plastik bir masa ile çizimlerin içine konduğu büyük bir çanta, çöplük hissi uyandırırcasına turistlerin fotoğraflarına konu mankeni oluyordu. Döneme ait kullanılan araç ve gereçlerin sergi düzeni ise görüş alanı dışında kalacak şekilde ‘ustaca’ tasarlanmıştı.

Müze alanı içinde yürürken üzerine basmaya kıyamadığım binlerce yıllık taşlar ve festivallerde kullanılarak hızla yıpranan anfitiyatro için ise söyleyecek söz bulamıyorum.

G. SOYULMAZ-İZMİR

GÜNÜN SÖZÜ


‘‘Yeryüzünün en büyük imparatoru çıkardır.’’

(Montesquieu)

MESAJ


BAKANLAR Kurulu kararı ile KİT'lerde 3 yıldan fazla görev yapan geçici personel boş kadrolara atanacak... Acaba aynı karar sözleşmeli öğretmenlik yapan personel için de alınamaz mı? Milli Eğitim Bakanlığı ne der acaba?

Göksel KAYA-İSTANBUL
Yazarın Tüm Yazıları