Paylaş
1. Tunca Nehri üzerinde Bulgaristan ile ortak Suakacağı barajının yapımı neden geciktiriliyor?
2- Istranca sularından sonra Bulgaristan’la ortak Rezve sularının da İstanbul’a taşınması için 150 trilyonluk bir yatırım yapılırken, Meriç’in taşkın sularının bu gibi mevsimlerde kapalı bir kanalla önce Terkos’a, sonra da Büyükçekmece ve Küçükçekmece barajlarına aktarılması yolunda bir proje gerçekleştirilemez mi?
3- Meriç’in zemininde biriken kumun temizlenerek değerlendirmesi konusunda bir çalışma için hálá neden bekleniyor?
4- Baraj ve göletlerini yıllardır temizlemeyen ve bu nedenle bizim milyonlarca dolarlık zarara uğramamamız karşısında (2006 Mart’ında zararımız 100 milyon dolardı) Bulgaristan’ı neden uyarmıyoruz? AB üyesi Yunanistan ve Bulgaristan’a karşı, sınırları koruyamayarak Türkiye’ye zarar vermelerinden ötürü, bu ülkelere karşı Uluslararası Deniz Hukuku’na göre bir işlem yapmak gerekmiyor mu?
TRT, hükümetin değil sizindir
CUMHURBAŞKANI Sezer’den iki kez veto diyen İbrahim Şahin, TRT koltuğuna oturuyor. PTT Genel Müdürlüğü’nde ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığı’nda bulunan Şahin’e bizim gibi, eski adaylardan Aydoğan Kılınç da başarılar diliyor. Eski TRT Haber Dairesi Başkanı olan Kılıç, RTÜK’ün mevcut yapısından ötürü başka sonucun çıkmayacağının zaten belli olduğunu belirtiyor.
Yeni kurduğu haber-röportaj portalı haberset.com’da adaylık sürecinde yaşadıklarını anlatan Kılınç, TRT çalışanlarına "Lütfen kurumunuza sahip çıkın, korkmayın, yapılan yanlışlıklara göz yummayın, birkaç ustamızın büyük olanaksızlıklarla kurduğu ve bugünlere getirdiği ’bu mirası’ koruyun ve gelecek nesillere bırakırken içiniz rahat olsun" çağrısında bulunuyor. Halkımıza da sesleniyor Kılınç: "TRT televizyon ve radyoları, sizindir. Sadece size hizmet etmek için kurulmuşlardır. Elektrik faturalarınıza dikkatli bakınız. Orada tükettiğiniz elektriğin % 2’sinin TRT’ye kesildiğini göreceksiniz. Ayrıca aldığınız cihazların bandrol ücretleri TRT’nin gelir kalemleri arasına giriyor. Bunları şunun için hatırlatmak istedim. TRT, özel televizyonlar gibi hiçbir kimsenin ya da hiçbir holdingin değildir. Hükümetin ya da hükümetlerin hiç değildir. TRT sizindir. Beğenmediğiniz yayınları eleştirin, sorgulayın, hesap sorun. Beğendiklerinizi de alkışlayın, destek verin. Kısacası, TRT’yi yakın markaja alın. Cumhuriyetin kuruluş felsefesinde yer alan tüm değerler, TRT’nin de aynen kabul ettiği, korumak ve yaşatmakla yükümlü olduğu değerlerdir.
Bilmelisiniz ki, tek sesli bir TRT’nin inanın size de, hükümetinize de, Türkiye’ye de faydası olmaz."
Arapça’dan İngilizce’ye dönüş modası başladı
BAŞBAKAN Erdoğan’ın, Üsküdar’daki kız kardeşi ve eniştesiyle oturan annesi Tenzile Hanım, bir burkulmadan ötürü Koşuyolu’ndaki ’Medipol Hastanesi’ne kaldırıldı.
İlk adının Esma Sultan ve personelinin genellikle tesettürlü olması nedeniyle iyi iş yapamadığı düşünülerek adı Medipol olarak değiştirilmişti. Türbanlı personeli de zaman içinde aynı grubun Bahçelievler Yenibosna’daki Hayrünnisa Hastanesi’ne ’kaydırılmıştı’. Bu hastanenin adı da bir süre önce Nisa Hastanesi olarak değiştirildi.
Kadıköy’deki hastanenin müşterisi böylece artırılmıştı.
Medipol’de bugün sadece halkla ilişkiler müdiresi tesettürlü...
Böylece ’Esma’ adı ’Medipol’e dönüştürülürken, ’her kesime’ hizmet verme yolu açıldı. Yani ’araziye’ uyuldu, ’modernleşildi’ Peki bu hastane kim veya kimlere ait?
Bunları bize anlatan bir AKP’li, "İskenderpaşa cemaatinin müntesibi olduğu biliniyor" diyor.
İskenderpaşa cemaatinin önderi Mehmed Zahid Kotku’dan sonra yerine damadı Prof. Esad Coşan geçmiş, ancak Avustralya’da bir trafik kazasında vefat etmişti. Korkut Özal’ın ağırlığı olduğu bilinen cemaatin şimdiki önderi, Prof. Coşan’ın oğlu Nurettin Coşan şimdilerde Avustralya’da yaşıyor; aynı zamanda Sağduyu Partisi’nin Genel Başkanı...
Büyükşehir Belediyesi’nin karşısında bulunan Sultan Hastanesi’nin adının da bir süre önce ’Medical Park’ olarak değiştirildiği ve böylece ’müşteri portföyü’nün farklılaştığı düşünülürse, eski İslamcıların Arapça koydukları isimlerden vazgeçip ’İngilizce modası’na uydukları dikkat çekmiyor mu? Hem de çevrelerin ’İngilizce’ yerine Türkçe’yi kullanalım çağrılarına rağmen...
Veto edin
AÇIK Radyo Yayın Yönetmeni ve Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ömer Madra, Cumhurbaşkanı Gül’e bir açık mektup göndererek, "BM’nin iklim değişikliği ile görevli resmi kuruluşu IPCC, acilen radikal tedbir alınmazsa dünyanın hızla ölüme sürüklendiğini ortaya koyan son raporu"na dikkat çekerek ve bu konuda geniş bir değerlendirme yaparak, nükleer santralla ilgili çıkarılan yasanın bütünüyle yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye iadesini istiyor.
DÜZELTME- Dünkü, Almanya’daki yeşil sermaye mağdurlarının Türkiye’deki temaslarını anlattığımız ’Üzgün ayrılıyoruz’ yazımızın ara başlığındaki ’Halil Dumankaya’, metinde de geçtiği gibi ’Halil Demirkaya’ olacaktır. Bu yanlışlıktan ötürü, eski milletvekili ve müteahhit Halil Dumankaya’dan özür dileriz.
Paylaş