Dış ilişkileri
‘dengelemek’, yoksulluk ve hukuk dışılığı
‘denetlemek’ ve dünyada ticaret, sanayi, bilim, teknoloji gibi olgularla barış, özgürlük ve demokrasiye ilişkin klasik kavrayışları yeni bir sosyallikle
‘değiştirmek’... Bu olanak henüz yeterince değerlendirilemedi...
Öylelikle, bir yandan terör ve terörizme karşı en etkili işbirliği yapılabilir, diğer yandan da daha hakça bir dünyanın kurulması için savaşlar, silahlanma ve sömürü ile ağır dış borçluluk sorgulanmaya açılabilirdi.
Türkiye bugün,
Bakü-Ceyhan petrol boru hattı,
Hazar petrolleri,
Orta Asya doğalgazı geçiş koridorları da dahil yeni gelişmekte olan alan ve havzalarda etkinliğini kuramadan yitirmekte; o arada
Karadeniz işbirliği bağlamında ekonomik üstünlüklerini
Romanya ve
Yunanistan güdümüne bırakmaktadır. Ülkemiz
Ortadoğu barış sürecinde de
‘konaklanacak otel’ teklif etmekten öte etkin değildir.
Türkiye, bütün bunlardan daha kaygı verici olarak
Kuzey Irak'ta fiilen ilan edebilecek yapay bir devletin sakıncaları karşısında ciddi ve caydırıcı bir anti-tez olarak durmak noktasında gücünü korumakta güçlük çekmektedir.
Ne
Türkiye coğrafyasını değiştirebilir ne de bölge yazgısını kolay kolay değiştirebilir... Ama laikliği Müslümanlıkla bağdaştıran bir açık toplumda, kendisini de borçlandıran tablonun değişmesine en etkili çağrılar çıkarılabilirdi...
Türkiye,
'tam bağımsızlık' diyen,
'bağımsızlık ve özgürlüğü karakteri (özyapısı)' sayan bir anlayışın temsilcisidir.
Bu topraklarda
‘barış, kardeşlik, dayanışma’ diyen kültürümüzden de aldığımız güçle
Anadolu aydınlanması,
‘Yurtta ve Dünyada Barış’ söylemi temelinde mazlum halklara ışık tutmuş, gelişmiş ülkelerin de saygısını kazanmıştır.
Türkiye ancak sosyalliğini yüceltmek üzerinden ulusallığını güçlendirebilirse hakça bir dünyanın kurulması için gür ve barışçı sesini yükseltebilir.
Bülend KIRMACI-ANKARA Siirtliler Erdoğan'lardan bebek istiyor
SİİRT Mücadele Gazetesi'nden bir manşet: ‘‘Vali
Nuri Okutan ile artık akraba da olduk; zira
Siirtli bir çocuğu -üçüncü- oldu. Bu ile severek hizmet edenleri
Siirtli bir çocuk sahibi olmaya çağırıyoruz. Ayrıca
Siirt adayı olacak müstakbel Başbakanımız, eniştemiz
Recep Tayyip Erdoğan da ilimizde geçireceği seçim dönemini bir balayı gibi yaşayarak
Veyselkarani ve
Fahirullah Hazretleri'nin kutsallaştırdığı topraklarımızda hayırlı bir çocuk sahibi olmalıdır.’’ Nüfus planlamasına karşı olan
Tayyip Erdoğan, dört çocuk sahibi olduğuna göre Siirtli olan
Emine Hanım beşincisini niye doğurmasın!
Taksim'de böyle yılbaşı olamaz
EMEKLİ öğretmen okurumuz
‘‘Taksim Meydanı'nda toplanan kalabalık gerçekten yılbaşı kutlaması mı yapıyordu?’’ diye soruyor.
‘‘Neydi o; yüzlerce maytap sanki kimsenin canını yıkmayacakmış, gözünü çıkarmayacakmış gibi havalarda uçuşuyordu. İnsanların mutlu olmaları gereken bir gecede nedeni anlaşılmaz sulu bir şaka... Polis müdahale etmez mi?
Seyyar bira satıcılarına kim izin verir;
Taksim'i kaplayan dönerci ve köfteciler hiç kontrol edilmez mi? Turistlere yapılan saygısızlığı kimse görmüyor mu? Yılbaşını günah sayan bir zihniyet -Beyoğlu Belediyesi- bir sponsor bulup, alkolsüz içkilerin verildiği bir parti düzenlesin; müzik grupları getirsin!
Odalar rant kavgasına dönüştü
TÜRKİYE Terziler Konfeksiyoncular ve Giyim Sanatkárları Federasyonu bir açıklama yaparak, genel başkanları
Sinan Turhan'a bundan bir süre önce evine ve arabasına
Adana'da yapılan saldırıyı kınadı.
Saldırının gerçek nedeninin
Sinan Turhan'ın Adana Esnaf Kefalet Kooperatifi'ndeki Denetim Kurulu Başkanlığı'nın arkasında yattığı belirtilen açıklamada, jandarma, polis ve diğer yetkililere seslenilerek şöyle deniliyor:
‘‘Bu saldırılar nereye kadar sürecek? Esnafa hizmet için seçilmiş bu insanların can güvenliğini kime emanet edeceğiz? Biz başkanımıza sahip çıkıp bu konuyu masaya yatırmak istiyoruz. Esnaf teşkilatlarımızda, Türkiye'
mizde kan ve gözyaşı görmek istemiyoruz.’’
Evet,
Adana Esnaf ve Sanatkárlar Birliği kongresi arifesinde; müfettiş raporlarına göre Başkan
Kazım Barışık'ın 28 akrabasının naylon odalarda yönetici olduğu; bazı oda başkanlarının ev ve arabalarının pompalı tüfekle taranması vs. gibi haberleri kimse görmedi mi?
Esnaf odalarında nasıl bir rant kavgası yaşanır, esnaf 2003 aidatlarını odalara nasıl ödeyeceğini düşünürken, TESK Başkanı
Derviş Günday hálá bunlara bir neşter vurmayacak mı?
Biliyor musunuz
AKP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi
Tülay Kaynarca'nın, geçici il yönetim başkanlığını sürdüren Dr.
Mehmet Müezzinoğlu'nu
'yetersiz' görerek 'genç, çağdaş' bir bayan olarak ilk kongrede aday olacağını açıkladığını...
Biliyor musunuz?
MESAJ
AĞRI'dan bir not:
'Biliyor musunuz' köşenizde
‘‘AKP Ağrı 1. sıra adayı
Halil Özyolcu'nun radikal dinci
Med-Zehra grubunun
Ağrı temsilcisi olduğunu...’’ ifadelerine yer vermiştiniz. Ne yazık ki tespitleriniz ve bilgileriniz doğru çıkmaktadır.
Ağrı'nın
Hamur İlçesi'ne Milli Eğitim Şube Müdürü olarak atanan
İbrahim Gökalp'ın atanması da tamamen bu bağlantıyla ilgilidir. Söz konusu milletvekilinin atamalarının dikkatli takibi önem arz etmektedir.