Diyanet’te neler oluyor

‘ULU önder Atatürk tarafından 3.3.1924’te kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın mensuplarıyız.

Yıllarca huzur ve sükun içinde kamu hizmeti sunmaya ve kamuya yararlı olmaya çalıştık. Yıllardır bu durum böyle devam etti. Özellikle şunu itiraf etmeliyiz ki, demokrat anlayışlı iktidarlar döneminde daha çok mutlu ve huzurlu ortamlarda siyasi baskılardan uzak bir şekilde görev ifa olanağına sahiptik... DSP iktidarını buna örnek olarak gösterebiliriz.’

- AKP döneminde...

- Son üç yıldır huzurlu, verimli ve siyasal baskılardan uzak görev yaptığımız söylenemez. Bizler için hayat çekilmez olmuş, adeta bir kabus haline dönüşmüştür. Zira bir anayasal kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başına ve İstanbul Müftüsü olarak dışardan getirilen akademisyenler, birer figüran olarak kurumun üst yönetimlerine getirilmiş olup, bu kişiler ardı arkası gelmeyen sürekli seyahatler ve İslami Araştırmalar Merkezi’den her ay aldıkları dolar bazında YTL’ler...

- Son günlerde medyada Diyanet’teki sürgün ve atamalar çok yer almaya başladı.

- Diyanet’e bakan Devlet Bakanı Prof. Mehmet Aydın, Yeni Şafak’ta (11.4.2005) yer alan sözlerinde, göreve geldikten sonra 700’e yakın ilçe müftüsünün yerini değiştirdiğini açıklamıştı. Aslında Cumhuriyet ve Vatan’da ağustos ayının sonuna doğru çıkan ‘700 müftünün sürgün edildiği’ haberleri işin rengini ortaya koydu. Diyanet’te rahatsızlık yarattı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu ise bir açıklama ile Bakan’ın gerçek sözlerinin dışına çıkarak, sadece bu yıl içinde 180 atama yapıldığını söylüyor. Bu atamaların kendi istekleri doğrultusunda olduğunu söylemek istiyor. Bunlardan 22’sinin müfettiş raporuyla yerlerinin değiştirildiğini ifade ediyor... Ama kamuoyu biliyor ki, sürgün edilenlerin çoğu laik, çağdaş ve ilerici bilinen din adamları... AKP’li siyasetçilerin, cemaat ve tarikat ileri gelenlerinin baskıları ile asılsız iddia ve akıl almaz iftiralarla, sonucu önceden belli olan raporlarla kimlerin sürgün edildiğini Bardakoğlu neden açıklamıyor? Açıklayamaz, çünkü bunlar Cumhuriyet’e bağlı, hiçbir tarikat ve cemaate bağlı olmayan müftü ve imamlardır.

CEMAAT, TARİKAT HÜKÜMRANLIĞI

- Bir din adamı, diğer bir din adamına nasıl iftira atabilir?

- Yalçın Bey siz ne diyorsunuz!? Diyanet teşkilatı bugün cemaat, tarikat ve siyasetçilerin güdümündedir, onların arka bahçesidir. İstenildiği gibi at oynatılmaktadır. Son gelişmelere bakılarak inanılmaz kadrolaşma şöyle gerçekleşti: AKP’nin içindeki eski Refahçı, İlahiyatçı ve İmam Hatip kökenli milletvekillerinin talepleri doğrultusunda merkez örgütüne taşındı. Kendi istedikleri cemaat ve tarikat mensubu kişiler önemli noktalara yerleştirildi. Sonra bu kadrolarda, AKP’nin yerel örgütlerinin talep ve teklifleri doğrultusunda ‘ayıklama’ya yönelik operasyonlar başlatıldı. İşte Prof. Aydın’ın 700, Prof. Bekaroğlu’nun da 180 kişi dediği atamaların içyüzü budur. Bu gelişmeler, cumhuriyet rejiminin ilkelerini ve ideallerini sinsice ortadan kaldırıp, belli vakıf, cemaat ve tarikatların hükümranlığının egemen kılınması anlamına gelmektedir.

MGK derhal toplanmalı

AVRUPA ADD Genel Başkanı Dursun Atılgan, ‘Türk Polis Teşkilatı’nın iyi yönetilmediğini, bunun sorumlusunun da Başbakan ve İçişleri Bakanı olduğunu belirterek şunları söylüyor:

‘İktidardaki yöneticilerin laik ve üniter devlet tarafında yerini alarak, devleti çökertmek isteyen gerici ve bölücü örgütler karşısında var olan yasaları işletmesi ve ulusal güvenlik güçlerinin görevini etkin bir şekilde yapmasını sağlaması şarttır. Aksi takdirde ülkemiz büyük bir tehlikenin içine itilmek üzeredir.

Bu nedenle Milli Güvenlik Kurulu derhal toplanarak durumun gerektirdiği önlemleri ivedilikle almalıdır.’

Bayrak asalım

ZAMAN, hortlatılan PKK’nın hain planlarına karşı, vatanın sahipsiz olmadığını gösterme zamanıdır.

Türk bayrağınla donat balkonunu...

Kemal AYDIN

BAHÇEŞEHİR Belediye Başkanı


Merkel’e haddini bildirelim

CDU’lu Bayan Merkel AB üyeliği için Türkiye’ye önyargılıdır, saygısızdır. Sanki Hitler’in düşüncelerini yansıtmaktadır. Eğer bu kadın seçilir ve ülke kaderine el koyarsa şu bilinmelidir ki, Almanya kısa zamanda saygınlığını kaybedecektir.

Almanya’nın ne işsizliğine, ne de başka sorunlara çare bulması hayaldir. Dünya için de sorun olacaktır. Bu nedenle Alman halkı oy verirken ülkesinin saygınlığını ve menfaatini iyi düşünmelidir.

Mehmet ELDEM

Biliyor musunuz

MİGROS ile Tez-Koop İş Arasındaki toplu sözleşme görüşmelerinde uyuşmazlık zaptından sonra arabuluculuk çalışmalarından da bir sonuç çıkmadığını... GREENPEACE’nin Çan’da yaptığı eylem sonrası yurtdışına çıkmaları yasaklanan 5 yabancı uyruluk eylemcinin tedbir kararının sürdüğünü... BEŞİKTAŞ Belediyesi’nin sınırları içindeki 65 okulun eksiklerini saptayarak onarım ve yenileme çalışmalarını üstlendiğini...

ACIBADEM Hastanesi’ne annemi tedavi için götürdüm. Emekli Sandığı anlaşması olmadığını söylediler. Neden anlaşmalı doktor çalışmadığını sorunca, ‘nöbetçi doktorların Devlet Hastanesi doktoru olduğundan’ anlaşmaları olmadıklarını söylediler. Yani bu doktorlar kaçak mı nöbet tutuyorlar? Aylin DERELİ

MESAJ PANOSU

- YEREL Gündem 21 Kentleri ‘4. Ulusal Kadın Etkinlikleri Festivali’ 40 ilin katılımıyla 7-11 Eylül tarihleri arasında Zonguldak’ta yapılıyor. Festivalede bu yıl ‘Ekonomi ve Kadın’ teması işlenecek.
Yazarın Tüm Yazıları